24|gitsen hatırlamam, öpsen hiç unutmam

2.1K 153 100
                                    

geçen bölüm beklediğimden az yorum gelince epey modum düştü umarım bu bölüm öyle olmaz <3

my time rp playlistinde de olan şarkılardan biriydi, sözleri beni çok etkiliyor ki bölümde de yer verdim. dilerseniz dinleyebilirsiniz.

bu arada jeongguk sahiden sarhoş-

-

Kimi zaman hayata dair fazlaca beklentim olduğunu düşünürüm. Adımlarımın sonu hep aydınlığa çıkar yahut karanlık nedir bilmem sanırım. Gökyüzünde fırtına habercisi bulutlara sırt çevirir ve yağmurlardan kaçarım zannederim. Oysa, hiç bilmez miyim; attığım adımda benimledir gökyüzü, hiç gitmez ki.

Çocukken babam bana bisiklete binmeyi öğrettiğinde, düşecek gibi olduğum her an, bir yuva sıcaklığındaki avuçlarını hissederdim sırtımda. Öyle ki bazen bilerek yalpalardım, aldığım destek beni çoktan şımartmıştı çünkü. Ve ben, bir kandırmaca yaratmıştım zihnimde: Hayatımın her anında babam yanımda olur sanmıştım. Öyle çok inanmıştım ki buna, onun karşısında küçük bir çocuğa dönmekten asla vazgeçmemiştim. Fakat alabileceğim en büyük ihanetin sebebi bizzat kendisiyken aldığım destekler birer birer yok olmuştu. Tutunduğum elinin sıcaklığı kaybolmuş ve babam bu dünyada en sevdiğim varlık iken bana en uzak olan da yine o olmuştu.

Tüm beklentilerim ipe serpilmiş una evrilmişti bunun bilincine vardığım vakit. Ben yine sermekten vazgeçmemiştim fakat bir yanım da vardı ki inanamıyordu bir türlü sarsılacağıma. Ne de yazıktı.

Bana yıllar boyunca alabileceğim tüm sevgiyi aşılayan ve sonsuz güven veren adam, günün birinde hayatıma sırt çevirmekten bir an olsun tereddüt etmezken bir daha asla sevilmem zannediyordum.

Fakat işin en acı yanı şuydu ki beni varlığından çok seven bir adama rastlamıştım. Ailem gibi gördüğüm insanlara denk gelmiş ve zamanın ötesinden beri onları gerçek ailem sanmıştım. Ki bu belki de hayatımda değişmeyen ve yerini koruyan tek şeydi. Bir de... öylece geçip gitmeye içim el vermez zira kafam kıyakken- Tanrım, kafam harbiden de gidikken beni varlığından çok seven herifin tekini öylece geçiştiremezdik.

Kim Taehyung.

Evet, ayıkken de kafam kıyakken de benim başka düşündüğüm bir şey olmazdı. Şişeleri devirir ve her birinde karşımdaymış gibi güzelliğine, derdim. Canımın sızısı sana, yürek sancılarım olan sana derdim. Onun adına yitirdiğim şeylere yüklerdim tüm bunları.

Ben Kim Taehyung'u en çok da sarhoşken severdim.

Ona aşık olmam dünyamı ters-düz etmiş ve ben sanki ondan öncesine dair her şeyi bir anda unutuvermiştim. Çocukluğumda sahip olduğum tüm sevgiyi bir anda yitirip yıllar evvelinde ona rastladığımda bulduğum zaman ise Jeon Jeongguk, artık çok başka birine dönmüştü.

Akıl sır erdiremeyip şaşkına döndüğüm kimi zamanlar beynim içmekten pelte kıvama gelmişken bir bir gözümün önünden geçiyordu. Aşkın böylesine ürkütücü bir yanı olması, güzelliğine gölge düşürülecek bir karadelik olması esasında bir yerde kabul edilebilir değildi. Fakat esaslı sorun da sizin aşkı nasıl gördüğünüzdü.

Ben aşka ihtiyacım olan, gereksinim duyduğum her şeyi yüklemiştim. Öyle ki içimdeki çocuk bile gördüğüm sevgiye sığınmak istemişti zira bir yerden sonra anlıyordunuz ki Kim Taehyung'un sevgisi aslında her şeye yetermiş.

reformic pains // taekookWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu