23|bundan ötesi acıtmasın bizi

1.5K 161 131
                                    

selamlar, bu bölüm için ne kadar heyecanlı olduğumu anlatamam size....

tepkilerinizi çok çok merak ediyorum n'olur yorumsuz bırakmayın, fikirlerinizi paylaşın benimle.

bu arada taehyung gerçekten sarhoş-

-

Birkaç saat önce tamamen kararmış olan hava, bulunduğum odanın camından içeri giriyor ve açmadığım lambanın da etkisiyle kendisi ışığını odaya yansıtıyordu. Yalnızca masa lambası açıktı ve kısık ışığı bir tek üzerine düştüğü çalışma kağıtlarımı aydınlatıyordu.

Kağıttaki önemli noktaların altını çizip not çıkardım ve geriye yapılacak bir şeyim kalmadığından odadan çıkıp Yugyeom'un yanına inmeye karar verdim.

İki gündür okuldan gelip burada kalmaya devam ediyordum ve yarın eve dönmeyi planlıyordum. Jiminlerle yalnızca okulda görüşmüştüm ve beni çok özlediğini söyleyip her boş vaktimizde yanıma damladığından artık eve dönmek istemiştim. Yugyeom'a söylediğim an ise bugünlük yine kalmamı istediğini söyleyip yarın benimle dönebileceğini söylemişti. Böylece kabul etmiştim.

Ayrıca, Taehyung'u bugün de okulda görmemiştim ve Yugyeom'un dediğine göre okula gelmemişti bugün. Bir yanım bunun merakı ile cebelleşirken hâlâ beni aramamış olmasına kırılmıştım ve bu yüzden ben de ona ulaşmak adına bir çaba sunmamıştım.

Neydi dinmek bilmeyen bu inadımız anlamıyordum fakat yazdığı kitabı okuduğum andan beri bundan sonra aramızdaki ilişki nasıl olacak diye düşünüp duruyordum fakat bildiğim bir şey vardı ki bunun cevabını konuşmadığımız sürece alamayacağımdı.

Merdiveni indiğim süre boyunca aklım aynı şeylerle doluyken iç çekip saçlarımı karıştırdım. İyiden iyiye uzayan saçlarım artık alnımdan dökülüp gözlerimi gölgeler gibi oluyordu fakat kesmek istemiyordum. Hoşuma gidiyordu bu hali.

Alt kata inen adımlarım salona yönelirken içeri girdim ve film izleyen Yugyeom'un karşısındaki koltuğa geçtim. Beni fark etmesiyle filmi durdurdu ve bana döndü.

"Bitti mi ödevin?"

"Bitti," dedim kısaca. "Ne izliyordun?"

"Arşivden rastgele bir film seçip açtım, adına bakmadım uzun bir şeydi." dedi gülüp ve sonra cevap vermeyişimle o da sessizleşti. Fakat belliydi, bir şeyler söylemek ister gibi kıvranıyordu karşımda. Daha da dayanamayacak gibi olduğu an iç çekti ve odağını tamamen bana verdi. "Sana bir şey söylemem gerek."

"Dinliyorum," dedim sabit bir tonda fakat içimdeki merak dolu dizgindi.

"Ben," dedi Yugyeom, son kez düşünmek ister gibi, "Mina ile konuştum."

"Ne yaptın?"

"Mina ile konuştum." dedi bir kez daha. Fakat duyduğum şey beni o kadar şaşkına çevirmişti ki bir kez daha sormak istedim.

"Mina ile konuştun." dedim sorgular bir tonda. Kafasını salladı ve derin bir nefes aldı. "Ne hakkında konuştun peki?"

Durdu ve bakışlarını kaçırdığına şahit oldum. Kaşlarım çatılırken sessiz kalıp cevaplamasını bekledim. Bu, cidden beklemediğim bir şeydi. Ne demem gerektiğini bilmiyordum bile.

"Taehyung hakkında," dedi nihayetinde. Kaşlarım bunun üzerine daha da çatılırken devam etti, "O gün onunla olup olmadığını öğrenmek için konuştum."

"Öyle mi?" dedim ifadesizce, "Yalnızca bunu mu konuştunuz?"

"Evet."

"Pekâlâ," dedim ona asla inanmazken, "Öğrendin mi peki?"

reformic pains // taekookWhere stories live. Discover now