Beleşe Pasta Yemek Yok*

1.2K 148 355
                                    

Todoroki'nin doğum günü evlerindeki villanın bahçesinde havuz kenarında  yüksek sesli bir müzik ve parlak ışıklar eşliğinde kutlanıyordu. Varoş, haspaam, avanak, keş.

Hehe Bakugou daha zengin bir kere.

Ulan Kacchan, kedi olalı bir yarrak tuttun.

Ay, fareydi lan o. 

Arka bahçeye gitmek için evin etrafından dolaşmak yerine içinden geçerken yanlışlıkla başka bir odaya girip kaybolmuştum, yaklaşık yirmi dakika sonra Todoroki'nin dedesinin dedektörü ile beni bulmuşlardı.

Tuhaf olansa girdiğim odada bir sürü külot vardı ve hepsi de çok güzeldi, hatta birisini araklamış da olabilirim. Sonradan duyduklarıma göre Todoroki'nin babasının külot koleksiyonu varmış da, adam bunun için oda bile dizayn etmiş. 

Öyle de böyle de bahçeye vardığımızda Todoroki elinde mikrofon ile ilk defa duyduğum 'doğum günü çocuğu konuşması' konuşmasını yapıyordu.

"Öhö...-pıt pıt- S, ÖÖ, HHH Tamam çalışıyor. Şimdi iki yüz tane orospu evladı toplandıysa-" 

Todoroki elindeki okuduğu kağıdı yakınlaştırıp tekrar yüzünden uzaklaştırdı ve sanki bir kelimeyi yanlış okumuş gibi yüzünü buruşturdu. Sonra da 'siktir et' dermiş gibi kağıdı fırlattı. 

"Neyse işte kaç kişiysek hepiniz mükemmel muhteşem harika doğum günümde bulunduğunuz için bana iman edebilirsiniz-" İkinci defa Kirishima'nın kafasına vurması ile lafı kesilen Todoroki büyükçe bir göz devirip onu dinleyenlere döndü. Söylenmeleri mikrofondan kısık kısık duyuluyordu. 

"Bir daha lafımı böleni sikerim...Şimdi! Herkes hediyelerimi getirsin. Öyle beleşe pasta yemek yok, burada doğan benim." dedi. Açgözlü köpek. 

Kacchan'a dönüp ne aldığını sormaya karar verdim ve ellerimi beline dolayıp, dikkatini çektim. Yukarıda kalan suretine bakmak için kafamı kaldırdım. Sinsice, "Kacchan, sen ne aldın bu davarvari yaratığa?" dedim.
Fakat sinsiliğim sakarlığımdan dolayı yarım kalarak Bakugou'nun ayağına takılmama neden oldu.

Tam düşecekken belimden yakalayan kol ile kendimi oraya bıraktım. Puf bir bulut gibi hafif hisseden bedenim bana sorduğum soruyu unutturmuştu.

"İki yıllık Exxen  üyeliği hediye ettim. Bir de çerçeve."

"OO Acun abi tanıdık mı?"

"Amcamın oğlu. Amca çocuğuyuz Deku." Kafasını yana yatırıp sabır çekmeye başlayan Bakugou'ya "Harbi mi?" diye sordum. Konuşurken sırıtmasa neredeyse inanıyordum.

"Puff hayır ya. Sadece zengin olduğumuz için tanışıyoruz." dedi. Sonra da dudaklarıma çabucak bir öpücük kondurdu.

Hediye verme sırası bize gelince yavaşça o tarafa doğru ilerledik ve Kacchan'dan sonra aldığım hediyeyi kutuların arasına sıkıştırdım. Açınca ne yapacağını çok merak ediyorum açıkçası, biri bana böyle bir şey hediye etse dumura uğrarım ki, bana üzerine basınca yaoi sikişinin ASMR sesini çıkaran ördek hediye ettiler yani gerisini siz düşünün.

Todoroki herkes hediyeleri verdikten sonra elini kağıtlarla dolu bir kavanoza daldırdı.

"Şimdi buradan, benimle beraber seçtiğimiz oyunu oynayacak şanslı bir insan seçeceğiz." Dedi.

"Çekiyoruuuum.....çektiiim...eveet...baş harfi Midoriya!"

Yok ebenin dedenden kalan tektaşı ya. Niye ben? Oradan bakınca çok mu sikilesi gözüküyorum?

Pezevenk || BakuDekuTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang