21.BÖLÜM•ALTIN YUMURTA

7.4K 729 324
                                    

Kylie sadece bir kaç saat içinde devasa bir orduyu hazır duruma getirmişti. Titanya'nın krallığı Bellaum krallığında her an savaş olacak gibi hazırlık olur, ölmeye hazır ordular olurdu. Bir savaş krallığıydı orası. Kylie'nin tek bir emriyle her şey hazırdı.

Kylie babasının önünde saygıyla eğilip kalktı.

"Bana güvendiğiniz için teşekkür ederim babacığım. Yüzünüzü kara çıkarmayacağım." Babası hafifçe güldü.

"Hiçbir zaman çıkarmazsın."Gururlu sesiyle Kylie gülümsedi. Başarılı olduğu sürece bir değeri olduğunu biliyordu. Ama bu umrunda değildi. Nasılsa her zaman başarılı olacaktı o.

"Duyduğumuza göre ruh ikizin varmış. Ah Kylie, bebeğim o kadar şanslısın ki." Annesinin dediklerine güldü.

"Evet anneciğim. Çok güzel,çok güçlü bir kız. En yakın fırsatta tanıştıracağım sizi." Annesi memnuniyetle gülümsedi. Karşısında ki kızına baktıkça kibirleniyor, böylesine güçlü olduğu için seviniyordu.

"İzninizle gidip yarın için hazırlık yapmalıyım." Kylie'nin dedikleriyle annesi Kraliçe Myre tahtından kalktı ve kızına ilerledi. Elini salladığında elinde beliren kılıç göz kamaştırıcıydı.

"Bu bizzat senin için hazırlandı bebeğim. Ona iyi bak." Kylie uzanıp kılıcı alırken kılıcın üstünde ki elmas detaylara hayranlıkla baktı. Efsunlu büyülü bir kılıçtı. Kylie ondan gelen buram buram gücü hissediyordu. Annesine teşekkür ettiğinde önemsiz der gibi elini sallayan Kraliçe Myre iki elini de Kylie'nin omzuna koydu. Gözlerini, kızının gözlerine dikti.

"Git ve o krallığı kana boğ Kylie. Diyarı onların kanlarıyla boya." Kraliçenin kararlı ve öfkeli sesiyle Kylie gülümsedi. Annesi Arbion Krallığından nefret ediyordu. Hain, alçak, düzenbaz bir krallıktı.

Kylie kafa sallayarak annesini onayladı. Ardından elinde kılıcıyla taht odasından çıktı.

~~~

Aiden, komutan ve generalleriyle savaşın stratejileri hakkında konuşuyordu.

"Çok güçlü surları var ancak aşılamaz değil. Büyücülerimiz el ele verince çok kolay yerle bir edebilir." Aiden sıkıntıyla nefes verdi. Kendisi halledecekti surları.

"Saray ,şehrin tam ortasında. Yani halkın arasından geçeceğiz. Sivil halk bu olayın dışında mı tutulacak efendim?"

Aiden kendisine gelen soruyla artık planını açıklama zamanı geldiğini anlamıştı.

"Arbion krallığı bizim krallığım zaten. Bütün krallıklar bizim. Hain bir kral kraliçe buna engel olamaz."dedi sinirle." Stern İmparatorluğu kapısını halka açacak. Ait oldukları imparatorun, yani babamın boyunduruğu altına girmeyip orada kalmak isterlerse onlarda öldürülecek."dedi acımasızca

Şöyle bir gerçek vardır ki krallar belki krallık yönetir ama imparator kocaman bir gezegeni yönetir. Kralları yöneten, bu gezegene hükmeden imparatordur. Bütün krallıklar da imparatora aittir. Halk eğer bu gerçeğe karşı çıkıp hain bir krallığın bünyesinde barınıyorsa bu halkı da suçlu yapar.

"Kralı, rehin alıp bir kaç gün sonra halkın önünde idam edeceğiz. Asıl amacımız krallığı geri alıp kralı indirmek. Unutmayın bunu." Aiden masada ki 12 generale bakarken tek tek hepsinin yüzüne baktı. Bu masada ki 12 general ve komutan Aiden'ın kendi kurduğu takımıydı. Her biri öylesine güçlüydü ki yarın ki saldırıda bir tanesi bile ülkenin yarısını kendi başına yok edebilirdi.

Aiden, onları yükseltmişti.

Hepsine aklının alamayacağı güçler vermişti.

Onlardan istediği ise sonsuz bir sadakat ve itaatkarlıktı.

MÜZİĞE BULANMIŞ BEDENLER (BİTTİ)Where stories live. Discover now