"Valla kurt gibi açım aslında."

  Hemen oturduğum yerden kalktım.
"Hazırlayayım o zaman ben hemen bir şeyler."

  Teyzem rahatsızca kıpırdandı.
"Ay sana zahmet olmasın kızım. Ben hazırlarım."

"Sen otur teyze."
Salonun kapısına gelince Yağıza döndüm.
"Mutfağa hazırlıyorum oraya gel sen de."

  Yağız da kafasıyla onaylayıp kalktı oturduğu yerden.

"E iyi o zaman ben de çayımı kardeşimin(!) yanında içeyim o zaman. Yalnız yemesin orada."

  Tatlı tabağıyla çayını eline almış kalkan amcamı
"Aa sen nereye gidiyorsun Ali? Konuşuyorduk ne güzel. Yabancı yer mi sanki yesin o kendi hem Hazan da orada olacak ya işte."

  Kaşları çatılan amcam bize doğru iyice yaklaşırken sadece bizim duyacağımız şekilde söylendi.
"Sorun da Hazan'ın da orda olması ya zaten."
Sonra sesini yükseltti.
"Yok yok gideyim ben biraz da Yağız'la konuşayım."

  Teyzem pek memnun olmasa da
"İyi madem git sen de."
Deyip diğerlerinin muhabbetine katıldı.

  Omuzlarım düşerken arkamı onlara dönüp suratımı astım. Ne olurdu iki dakika yalnız kalabilseydik sanki. Hızlı hızlı mutfağa girip soğumuş olan yemeklerin altını açtığımda amcamla Yağız da konuşa konuşa, daha doğrusu amcam Yağıza laf sokarken, Yağız da cevabını vermeye çalışıyordu, içeri girdiler.

"Gerçekten o adamlar mı benzettiler seni böyle lan. İyi benzetmişler ama haa. Benim yapmadığımı yapmışlar ya oh."

  Amcamın söylediği şeyler beni şoke ederken elimdeki kepçeyi çorba tenceresinin içine bırakıp hızla arkama döndüm.
"Amca şaka mı yapıyorsun. Nasıl sözler onlar. Ne hale getirmişler yüzünü görmüyor musun? Dalga geçilecek konu mu Allah aşkına. Ya daha kötü bir şey olsaydı."

  Sonuna doğru sesin tiritreyince boğazımı tenizledim. Yağız bana yaklaşıp önümde durarak elini yüzüme uzattı. O anda amcamın varlığını unutup orada sadece Yağız ve ben varmışım gibi ben de uzattığı elinin üzerine elimi koydum.

"Öhö öhö öhöö. Hop hop yavaş olun."
Ne zaman yanımıza geldiğini farkedemediğim amcam Yağızın havadaki kolunu tutup sertçe geri çekerken yan yan da bana baktı.
"Tamam kızım sende şaka yaptık alt tarafı. Yemek mi hazırlıyorsun ne yapıyorsun çabuk yap içeri geç hadi."

"Alii! Abartıyorsun ama. Dün kızdın falan haklıydın ama uzatma artık. Ortada yanlış bir durum yok!"

  Tamam haklıydı biraz. Tamam söylememiz gerekiyordu. Ama biz zaten birbirimize bile çok geç söylemiştik hislerimizi. Daha doğrusu Yağız çok geç itiraf etmişti. Amcam ondan kısacık bir süre gizli tutmuş olmamızı çok fazla abartıyordu ve bu beni ciddi manada kırıyordu. İnadından söylediği sözler dokunuyordu.

  İstemsizce daha çok asılan suratımla ısınmış olan yemekleri ocaktan alıp tabaklara koyarak masaya indirdim. Sanırım biraz sert bir indiriş olmuştu.

"Kafamıza atsaydın Hazan hanım. Bittiyse işin hadi salona hadi." 

"Hazan sen bir sakin ol güzelim. Git sen biz erkek erkeğe halledelim sorunumuzu."

  Ekmek sepetinden aldığım ekmekleri de sertçe masanın üzerine bırakıp onlara doğru bakmadan ters ters söylendim.
"Sakinim ben! Bitti!"

  Yerleri dövercesine attığım adımlarla mutfaktan çıkarken Yağızın kızgın sesi doldu en son kulaklarıma.
"Ne zamana kadar böyle yapmaya devam etmeyi düşünüyorsun Ali? Çocuk değiliz farkındasın de mi?"

Acı Tatlı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin