▪2▪

15.9K 913 105
                                    

"Hoş geldiniz oğlum geçin içeri

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Hoş geldiniz oğlum geçin içeri."

Sema teyzemin şaşkınlık barındıran sesi, onların da Yağız'ın sürpriz misafirinden haberi olmadığının göstergesiydi. Kapıyı sonuna kadar açıp geçmeleri için kenara çekilirken hafiften çatılmış kaşları altındaki sorgulayan bakışları kızı inceliyordu.

Yağız, hâlâ elini bırakmadığı kızla birlikte içeri girip, yüzündeki kocaman gülümsemesiyle herkese selam verdi tek tek. Yanındaki kızın aksine onun gözleri inatla hâlâ beni bulmamıştı. Bile isteye görmezden geliyordu beni, Unutmamış mıydı halâ o günü neden değmiyordu o canına yandığım yeşil hareleri benim onlarla buluşmak için yanan kahvelerime. Neden orada ki varlığımı yok sayıyordu?

4 yıl önce.

Ali amcam, ben ve Yağız çoğu geceler yaptığımız gibi bizim terasta oturmuş yarın gideceğim şehir İstanbul'dan, okulumdan konuşuyorduk. Daha doğrusu onlar bana öğütler veriyordu.

"Bak şimdi orada sırf arkadaşım çok olsun diye saçma sapan tiplerle muhattap olma. Sonra canın sıkılır, benimde burada canım sıkılır başıma iş açma benim."

Konuşmasına hız kesmeden devam eden amcama sadece söylediklerini onaylamak için kafa sallamakla yetiniyordum.

"Bir de bak güzel kızsın seni kandırmaya falan çalışırlar sakın ha. Bacaklarını kırarım senin. Git düzgünce okulunu bitir gel tamam mı?"

Son sözleriyle Yağız da destekledi bu konuda amcamı. Onun bu konuda yorum yapması aptal aptal gülümsememe sebep olmuştu.

"Evet haklı amcan. Sakın ha dikkatini okulundan derslerinden başka bir şeye verme. Tamam mı?"

Sanki öyle birşey mümkünmüş gibi. Benim aklım, fikrim, kalbim doluydu zaten biriyle. Başkasına yer mi kalmıştı bende? Kendimi bildim bileli aşıktım zaten ben. Yanımda durmuş bir abi gibi bana öğüt veren bu adama. Nasıl başkası karıştırabilirdi ki aklımı.

Ben düşüncelere dalmışken Ali amcamın telefonu çaldı. Apar topar kalkarken bize doğru döndü. "Siz devam edin benim acil işim çıktı yarım saate kadar gelirim ben."

"Hayırdır oğlum bir sorun mu var nereye?"

"Yok yok ya önemli birşey değil az bir işim var gelirim hemen. Siz oturun burada."

Apar topar çıkınca Yağızla birbirimize baktık. Nereye gidiyordu şimdi bu.

"Ne ara bu kadar büyüdün sen Hazan? Başka bir şehirde yalnız yapabilecek kadar ne zaman büyüdün?"

Acı Tatlı AşkWhere stories live. Discover now