▪7▪

12.8K 773 57
                                    

Keyifle okumanız dileğiyle. Vote ve yorumlarınızla destek olursanız sevinirim.

"Ohoo siz daha oturuyor musunuz ama? Olmaz ki böyle."

Kapıyı tıklatıp içeri giren amcam Burcuyla benim hâlâ oturuyor olduğumuzu görünce tabii ki söylenmeden duramamıştı. Sabahın erken saatlerinde gidip dün kararlaştırdığımız malzemeleri almışlardı Yağızla birlikte.

Neyseki bugün Yağızın izin günüydü de amcamın malzeme almaya da bizi yanında sürüklemesinden kurtulmuştuk. Onlar o işleri hallederken biz de annem ve tabii ki teyzemle, amcamın sıkı sıkı 'güzel güzel şeyler hazırlayın bak tamam mı?' tembihleri üzerine yiyecek bir şeyler hazırlamıştık.

Biz hazırlığımızı bitirip odama geçince de amcam eve gelmiş ve bizi otururken görmüştü.

Zaten sabahtan beri heyecandan yerinde duramayan adam bizim boş oturuyor oluşumuzada elbette söylenirdi.

Onun bu heyecanlı, telaşlı hallerine gülmeden edemiyordum. Vay be 25 yıllık amcamı hiç böyle görmemiştim. Bırakın da biraz şu halleriyle eğleneyim canım.

"Oo Ali beyciğim biraz sakin olun ama ne bu telaş bu heyecan canıım sanki biri kaçıracak Canan ablayı."
"Aynen Ali abi ya valla yıllardır tanıyorum seni ilk defa böyle gördüm. Az sakin ol."
"Susun kız dalga geçmeyin bacaklarınızı kırarım sizin cadılar. Hem hazır mısınız siz birazdan ortamı hazırlamaya gideceğiz saat 4 e geliyor. Gün batımına kadar hazır etmemiz lazım orayı."

Biz zaten çoktan hazırdık. Amcam kadar olmasa da tabii ki bizde heyecanlıydık. İlk defa böyle bir ortam hazırlayacaktık.

"Ohoo biz çoktan hazırız ki. Seni bekliyorduk zaten çıkalım artık hadi."
"Aferin size hadi çıkalım."

Dış kapıdan çıkınca Melihleri çağırmadığımızı farkettim.

"Ee kim kim gidiyoruz şimdi biz? Melihler gelmiyor mu?"
"Yok onlar daha önceden arkadaşlarına söz vermişlermiş de şimdi onları ekemezlermiş falan. Aman gelmedikleri daha iyi o zevzeklerin. Sinirimi tepeme çıkarıyor sıpalar."

Aslında haklıydı amcam dün kendi müthiş(!) fikirlerini kimse beğenmedi diye planımıza sürekli bir yorum yapmış, eleştirmiş, burun kıvırmışlardı. Bugün gelselerdi de eminim yine her şeye muhalefet olurlardı.

"Hem Yağız da geliyor zaten, hatta belki o gitmiştir bile. Dördümüz hallederiz biz."

Dördümüz dediğime göre demek ki Sevde yoktu. Umarım orada bir sürprizle karşılaşmazdık. Tüm gün o ikisini yan yana bir şeyler hazırlarken görmek istemiyordum. Katlanamazdım buna.

Yaklaşık bir yarım saatin sonunda gelebilmiştik alana. Biraz ileride duran siyah araba Yağızın çoktan gelmiş olduğunu gösteriyordu. Biz de hızlıca arabadan inip yanına geldiğimizde etrafa şöyle bir göz gezdirdim. Ortam, manzara mükemmeldi.

"Ben şöyle bir bakındım da en çok burayı beğendim siz ne diyorsunuz bakalım mı daha burası iyi mi?"

"Hayır hayır bayıldım ben buraya."

Kimseye fırsat vermeden cevap vermeme küçük bir kahkaha attı. Kahkahasını duyunca anında gözlerim o muazzam gülüşüne kaydı. Az önce manzaraya mükemmel demiştim ya ben unutun onu. Yağızın o kusursuz dişlerini göstererek gülüşü bu manzaradan kat ve kat daha mükemmeldi.

Gülüşüne dalıp gittiğimi farkettiğimde başımı hayali bir şekilde iki yana sallayıp kendime geldim. Ah aptal Hazan daha dün ne diyordun şimdi ne yapıyorsun. Kendine gel!

Acı Tatlı AşkOnde histórias criam vida. Descubra agora