▪1▪

30.6K 946 150
                                    

Bu benim ilk hikayem. Hatalarım olursa affola. Oy vererek destek olursanız çok sevinirim. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.

Başladığınız tarihi buraya bırakır mısınız?

***

Hazan

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


Hazan

Sırtımda çantam yanımda bavulumla terminalin çıkış kapısı önünde durdum. Başımı gökyüzüne kaldırıp derin bir nefesi ciğerlerime doldururken, dört yıldır uzağında kaldığım bu şehri ne kadar çok özlediğimi bir kez daha farkettim. Kokusu bile bir başka geliyordu canım memleketimin.

Kapının önünde dikilmeyi bırakıp yan tarafımdaki taksi durağına doğru yürüdüm. Artık buradaydım sonuçta, dilediğim kadar soluyup hasretimi giderebilirdim havayla.

Sıradaki taksiye, şoföre bavulumu bagaja koyması için vererek bindim. Şoför de işini bitirip sürücü koltuğuna yerleşti. Dikiz aynasından bakan şoföre adresi verdim ve koltuğumda geriye yaslanıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Ailem bugün geleceğimi biliyordu ama bu kadar erken geleceğimi bilmiyorlardı, onlara akşam geleceğimi söylemiştim. Hem terminale gelmelerini istememiştim hem de sürpriz yapmak istemiştim. Evde, evimizde görmek istiyordum herkesi.

Eve yaklaştıkça heyecanım artıyordu çok özlemiştim buraları, çok.

Kimler vardı acaba evde. Annem ne hazırlıklar yapıyordur, ne yemekler döktürmüştür kiö bilir. Sema teyzemi yardıma çağırmıştır kesin. Sema teyzemle Mahmut eniştemi sonra onların oğulu Cahit'i de çağırmıştır akşama.

Onu da çağırır değil mi? Ama gelir mi ki o?

Daldığım düşüncelerden, eve çok yaklaştığımızı farkedince sıyrıldım. Eve yakınlaştıkça heyecanım birkaç kat daha artıyordu.

Araba kapalı olan dış kapının önünde durunca taksinin ücretini ödeyip indim. Heyecandan ellerim titremeye başlamıştı. Şoför bagajdan bavulumu çıkarıp yanıma bıraktıktan sonra taksiye binerek tekrar uzaklaştı.

Hâlâ kimse farketmemişti geldiğimi. Birkaç dakika dışarıda durup deli gibi özlediğim evime baktım. Daha fazla dayanamayarak biran önce anne babama sarılmak için bavulumu arkamdan çekeleyerek kapıyı açıp içeri girdim. Hâlâ kimse farketmemişti.

Ne yapıyordu yahu bunlar kimseler görünmüyordu ortalarda. Kendi kendime konuşarak yürüken ileride kamelyada oturan iki kafa gördüm. Nasıl duymuyorlardı bunlar beni. Kimdi onlar?

Şu kumral sarıya çalan saçlar canım kardeşim Melih'ten başkası değildi ve yanındaki siyah kıvırcık saçları, Cahit de burada diye bağırıyordu resmen. Bavulumu yolun ortasına bırakıp diplerine kadar girdim ama hâlâ farkıma varmamışlardı.

Acı Tatlı AşkDonde viven las historias. Descúbrelo ahora