"Ne saçmalıyorsun sen Hazan? Duyuyor mu söylediklerini senin kulakların? Kardeşim gibisin
sen benim... Kardeş gibi büyüdük biz seninle. Belki öz değil ama kuzenimsin nasıl düşünürsün, nasıl yaparsın böyle bir şeyi? Unut tamam mı... Bu yaptığın şeyi...
Keyifli okumalar. Yorum ve oylarınızla destek olursanız sevinirim ❤
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Yaa şuna baksana çok hoş görünmüyor mu?"
Burcunun askılıktan eline alıp önüne tuttuğu pudra pembesi, ince askılı, aşırı olmasada kabarık duran etekli mini elbiseye alıcı gözüyle baktım şöyle bir.
"Denesene, bide üzerinde bakalım. Nasıl duracak."
O elbiseyi denemek için kabine giderken ben başka elbiselere bakıyordum. Kaç saattir dolaşıyorduk içime sinen bir elbise bulamamıştım.
Evet kaç saattir nişan için alışveriş yapıyorduk. Daha doğrusu yapmaya çalışıyorduk. Elbise denemekten yorulmuştum.
Kabinden çıkan Burcuyu görünce bir ıslık öttürmeden duramadım. "Vaay çok güzel olmuşsun ama sen." Burcu eteğinin iki kenarında tutup yanlara doğru çekerken gülümsedi kocaman. "Yaa bende çok beğendim. Alayım demi ben bunu?"
"Evet rengi falan tam senin rengin almalısın bence de."
"Sen daha bulamadın mı bir şey." Umutsuzca dudak büktüm. "Yok ya neredeee. Acıktım ben çok yoruldum da biraz ara verip bir şeyler yiyelim. Sonra devan ederiz."
O üzerini değiştirip kasada ödemesini yaparken kapının önüne çıktım ben de.
Yemek katına çıkmak için yürüyen merdivene bindiğimizde Burcu telefonunu çıkarıp yanağını yanağıma yapıştırarak bir selfie çekti. Eminim onu instagram storysine atacaktı benim sosyal medya bağımlısı canım arkadaşım.
Sonunda yemek katına geldiğimizde birer tane Hamburger menü siparişi verip boş bir masaya oturduk. Sanırım biraz uzun sürecekti hazırlanması kalabalıktı çünkü baya.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle çantamdan çıkarıp baktım. İnstagramdan Burcunun beni etiketleyerek attığı storynin bildirimiydi. Fotoğrafı inceledim kısa bir süre. Gerçekten tatlı çıkmıştık. Biraz efekt yapıp konum bildirmiş bir de kendi kalbinin üzerine beni etiketlemişti. Şapşaldı bu kız yahu.
"Şşt Kaan kıskanacak bak sonra demedi deme." "Ahaha yok be benim kalbim ikinize de yeter yavrum merak etme sen."
10 dakika olacaktı neredeyse halâ bekliyorduk. Keşke başka bir yerde yeseydik canım bu neydi böyle. Ben kafamı uzatmış siparişimizin hâlâ hazır olup olmadığına bakarken karşıdan gelenleri görmemle kaşlarım çatıldı.
"Bunların ne işi var burada ya." Burcu telefondaki bakışlarını bana çevirdi. "Hı ne dedin? Kimin ne işi var?" Kaşlarımla gittikçe bize yaklaşan çifti gösterdim. Gözleri onları bulunca şaşkınca soludu. "Yok artık tesadüfe bak."
Tam onlar kasaya sipariş vermeye gelmişlerdi ki hazır olan siparişimiz için bize seslendi çalışan kız.
Yağız adımızı duyunca önce çalışan kıza sonra oraya doğru yürüyen bize baktı. "Ah siz de mi buradaydınız kızlar?" Yapmacıkça gülümsedim. "Hıı evet biz de buradaydık daa siz?"
