Acı Tatlı Aşk

▪16▪

Keyifli okumalar ❤❤

"Hay anasını ama ya!"
Sinirle gözlerini yumup açtıktan sonra arkasına döndü Yağız.

"Ah hiç rahatsız olmayın gençler ben yokmuşum gibi rahat olun."
Pis pis sırıttı.
"Vay be sonunda aklın başına geldi demek abi he. Valla bir ara göz göre göre kaçıracaksın Hazanı diye korkmadım değil ha."

"Hay ben senin zamanlaması si- Ah! kızım ne vuruyorsun be?"

Dirseğimle vurduğu yeri tutarken şaşkınca bana döndü.

"Küfür etmesene çocuğa."

Dalga geçer gibi güldü.
"Bunun neresi çocuk Hazan Allah aşkına."

"Hazancığım ayıp ediyorsun. Ne çocuğu canım, genç bir delikanlıyım ben."
Bir yandan konuşurken bir yandan da havalı bir şekilde saçlarını geri yatırmaya çalışıyordu.

"Hazancığım ne lan? Ne biçim konuşuyorsun sen saygısız herif."

  Yağız ona doğru tehditkar bir adım atınca Cahit panikle geriledi hemen.
"Tamam tamam Hazan abla. Yenge mi deseydim ya da?"

  Bir süre duraksadı, aklına bir şey gelmiş gibi düşündü, düşündü, düşündü ve heyecanla konuştu.
"Bir dakika bir dakikaa. Siz ne zaman, hangi ara böyle oldunuz?"

  Yağız burnundan sert bir nefes verdi.
"Cahit, hadi kardeşim hadi uza. Tam gelecek zamanı budun zaten. Daha fazla sıkma canımı. Hadi kaybol."

  Lavaboya doğru yaklaşırken söyleniyordu.
"Aman iyi be, su içip gideceğim zaten. Hem sen de biraz dikkatli olsana. Benim yerime Ali abi gelseydi ya? Kırardı ağzını burnunu ha."

  Kırar mıydı gerçekten. Korkuyla Yağıza bakınca göz göze geldik. Ne demek istediğimi gözlerimden anlamış olcak gözlerini benden ayırmadan konuştu.

"Boş yapma Cahit. Çık artık şuradan."

"Aman iyi be gidiyorum. Siz de dikkatli olun başkalarına da basılmayın sonra."
Konuşa konuşa mutfaktan çıkıp kapıyı kapattı arkasından.

"Amcam öyle bir şey yapar mı gerçekten Yağız?"

  Beni rahatlatmak ister gibi gülümseyip çenemi baş ve işaret parmaklarının arasına alarak hafif hafif okşadı.
"Sen ne bakıyorsun bu boş boğaza güzelim. Bir şey yapmaz Ali. Merak etme takma bunları kafana sen."

  Çenemdeki baş parmağı ağır ağır dudağına doğru çıkarken mırıldandı.
"Nerede kalmıştık biz en son?"

  Yapabildiğim kadarıyla nazlı nazlı gülümsedim.
"Imm bilmem ki. Nerede kalmıştık?"

O da keyifli bir kıkırtı sundu kulaklarıma.
"Ben biliyorum."

  Yüzü yine yüzüme doğru yaklaşıp burnunun ucu burnumun ucuna değince gözlerimiz eş zamanlı olarak kapandı. Heyecanla aralanmış dudaklarımızın arasından çıkan nefesler birbirimizin dudaklarına çarparken soluk alıp verişlerimiz de eşzamanlı olarak hızlanıyordu.

"Ali bana da su getirir mısın gelirken hayatım?"
Canan ablanın haddinden yüksek çıkan sesi kulaklarımıza dolunca panikle uzaklaştık birbirimizden.

"Hay ama ben böyle işin..."

"Tamam güzelim de niye o kadar bağırıyorsun?"

  Canan abla hayatımızı kurtarmıştı resmen. Yağız hemen kendi için musluktan su doldururken ben de hazırladığım kahveyi ocağın üzerine koyup altını yakmıştım.