Amcamla Burcu da beğendiğini söyleyince buraya hazırlamaya karar verdik.

Üzerimizde kocaman şemsiye gibi açılmış ağaç, karşımızda masmavi deniz. Huzur kokuyordu ortam gerçekten. İlk iş olarak amcamın sabah gidip çıkarttırdığı yüze yakın Canan ablanın yalnız, amcamla birlikte olan fotoğraflarını ağacın dallarına astık. Atışa atışa yaptığımızdan oldukça zamanımızı almıştı bu iş.

Elimde kalan son fotoğrafı asmak için boyumun yetişmediği dala zıplaya zıplaya tutmaya çalışırken Yağız gelip hiç zorlanmadan elinde ki fotoğrafı astı. Ben ona ters ters bakarken saçlarımı karıştırıp
"Boyunun yetiştiği yerlere git sen hadi güzelim hadi."
bakışlarla cinayet işlenebilseydi şuan Yağız ölmüş olurdu. Resmen çocuk muamelesi yapıyordu bana.
"Gıcık"

Saçlarımı savurup yanından geçerek daha alçakta olan dala doğru yürüdüm. Arkamdan gülüşünü duydum ama dönüp bakmadım bu sefer.

Bir saati geçmişti ve biz ancak bitirmiştik fotoğraf işini. Saat 5 buçuğa geliyordu. Bu seferde fotoğrafların üzerine küçük led ışıklar takmıştık rengarenk şuan belli olmuyordu ama hava kararmaya başladığında çok güzel görünecekti.

Onları da taktıktan sonra amcam yavaştan Canan ablayı almaya gitti. Biz de sofrayı hazırlayıp çiçekleri gülleri serptik üzerine
balonları şişirdikten sonra tam hayalimdeki gibi olmasada gayet hoş görünen içlerinde yapay mum olan harflerle denize bakan tarafa 'Benimle Evlenir misin?' Yazısını yerleştirip her birinin üzerine üzerleri parıl parıl parlayan balonları bağladık güneşin batmasına yarım saat falan kalmıştı.

İşimizi bitirince üçümüz yan yana durup çıkardığımız işe hayranlıkla bakıyorduk. Burcu kolunu omzuma atıp başını başıma yasladı.

"Vay be birgün bize de böyle hazırlık yapacak biri çıkarmı ki?"

"Bilmem ki var mı o şans bizde acaba?"

Biz kafa kafaya vermiş konuşurken Yağızın bakışlarının bize döndüğünü hissettim.

"Hayırdır kızlar. Öyle bir arayış içinde falan mısınız?"

Sorduğu soruyla ters ters ona baktım.
"Niye Yağız sen öyle bir arayışla mı buldun Sevde yi de bize bunu soruyorsun? Hem oluşabilir yani yaşımız artık sizin bizi gördüğünüz kadar küçük de değil."

Tek kaşımı. Kaldırmış ona bakarken o da gözlerini gözlerime dikti. Bakışları sertleşmişti hem de oldukça. Ne kadar süre öylece birbirimize baktık bilmiyorum ama

"Aşk olsun Yağız abi ya biz öyle kızlar mıyız? İlerisi için dedim ben hem."
demesiyle bakışlarını ilk çeken ben oldum. O andan sonra neden bilmiyorum ama keyfi kaçmıştı Yağızın. Bir süre daha orada boş boş durduktan sonra Yağızın telefonuna gelen bildirimle ona baktık.

"Ali pastayı da hazır edin iki dakikaya oradayız diyor."

Hızlıca üzeri kapalı pastayı açıp üstündeki mumları da yaktık gramafona plağı yerleştirip çalıştırdı Yağız son kez şöyle bir ortama göz gezdirdikten sonra rahatça video çekebileceğimiz ama göz önünde olmayan bir yere geçtik.

Tabii ki bu anı ölümsüzleştirecektik. Aramızda kalsın ama onlar gelmeden Burcuyla ikimiz çılgınca fotoğraflar da çekinmiştik. Mesela birbirimizin önünde diz çöküp poz vermiştik telefonu yerde bir yere sabitleyip. Hatta Bucu benim onun önünde diz çöktüğüm bir fotoğrafı 'Üzgünüm Kaan bu teklife hayır diyemezdim.' Notuyla sevgilisine bile göndermişti. Sanırım alttan alttan mesaj veriyordu.

Biz eğlenirken Yağız uzaktan bizi izleyip dalga geçmişti.

Araba kapısının kapanma sesiyle geldiklerini anladık.burayı görmeyen bir yere park edecekti gözlerini bağlayıp getirmesini söylemiştik çünkü.

Acı Tatlı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin