22.BÖLÜM ▲ GÜNEŞ

50.4K 1.2K 283
                                    

100.000 olmamızın şerefine özel bir bölüm! Gerek yorumlarınız, gerekse attığınız mesajlar ve grupta paylaştıklarınızla bu noktaya kadar gelmemizde en büyük destekçilerimiz olan siz Seksi Serserilere çok ama çok teşekkür ederiz,bu bizim için gerçekten büyük bir mutluluk ^^ Sizleri çok ama çok seviyoruz ♥ Keyifli bir bölüm dileğiyle :)

Bölüm Parçası: Leonard Cohen - Dance Me To the End Of Love

Karanlık tarafın serin rüzgarı, ateşle yanan vücuduma etki etmekten ziyade beni okşayan bir el gibiydi. Sanki Tanrı’nın sakinleştirici bir etkisiydi saçlarıma hafifçe çarpan bu rüzgar.

Orta şiddetli dalgaların sesi uyuşturucu misali kulaklarımda tekrarlanırken, gözlerimi denizin en uzak yerlerine dikmiştim.

Şuan karşımdaki denizin derinliklerine dalmak gibiydi, kendi ruhumda yapmakta olduğum şey. Düşünceler arasında kulaç atıyor, nefessiz kaldıkça kendimi suyun yüzeyine çıkarıyor ve nefes almaya çalışıyordum. Derine daldıkça dalasım geliyordu, bitmek bilmeyen karanlık bir okyanusa dönüşmüştü, küçük bir gol sandığım düşüncelerim.

Serin'in "Ne düşünüyorsun?" diyen sesi cankurtaran misali beni denizin derinliklerinden çekti ve kıyıya doğru sürükledi.

Son yaşadığımız olaydan sonra birkaç içki şişesiyle birlikte uzun zamandır gelmediğimiz sahilimize gitmiştik. Hiç konuşmamıştık o olaydan sonra. Ne konuşabilirdik ki?

Ben hayatımda ilk defa o karanlık sokakta konuşmuştum. Öyle cümleler kurmuştum ki, onlar benim konuşmak adı altındaki ilk deneyimlerimdi.

Duygularını saklayan bir kızın ne haddineydi öyle sevgi dolu sözcükler kullanmak?

Ayağa kalktım ve taşların üzerinden denize doğru yürürken kollarımı göğsümde kavuşturdum. Kıyıya geldiğimde duraksadım ve ayaklarıma çarpan dalgaları izlemeye başladım.

Gecenin karanlığına bulaşmış sular ayakkabımın üzerine kadar gelip, ayakkabımda daha koyu ıslak bir iz bırakırken derin bir nefes daha aldım.

Kıyıya çarpan suyun sesi...

Ben o cümlelerin altından kalkabilecek miydim? Ürkekçe kafamı arkama çevirip, bankta oturan ama kederli gözlerini benden ayırmayan Serin’e baktığımda yutkundum. Bira şişesini elinde tutarken üstü başı biraz dağınık gözüküyordu.

Tıpkı ruhu gibi.

Ama gözlerini benden bir saniye bile ayırmadı. Korkaklık edip gözlerini kaçırmak zorunda olan en sonunda ben olmuştum. Tekrar gözlerimi denize diktim ve kendi içimdeki denizde kulaç atmaya devam ettim.

Kıyıya çarpan suyun sesi...

Bir adam neden beni severdi?

Serin söylediklerinde ciddi gözüküyordu, bu gece o sözleri sarfederken gözlerinde parlayan o anlık yaşları asla unutamayacaktım. O yaslar, ruhuma saplanan asit damlalarıymışçasına bana acı vermişti.

Ani bir hareketle eğilip ayakkabılarımı çıkardım ve suyun içine doğru birkaç adım daha attım.

İçimde yanan alevi bastıracak kadar üşüyemiyordum. Soğuğu içimde hissedemiyordum!

Bir adam beni neden severdi? Bunun cevabını bulamıyordum, kahretsin ki bunun cevabiıyoktu!

Serin’i benden daha mutlu edecek kızlar varken, onun seçtiği kişinin ben olmam soru işaretlerine soru işareti katıyordu. Aşk neydi? Neden yapılmıştı ve neden onca kişinin arasında beni buluyordu.

SOĞUKWhere stories live. Discover now