Bölüm 43

46.9K 2.2K 144
                                    

Genç kız bebeğini kucağına alıp karşısındaki bayana gülümsedi. "Thank you for everything"(Her şey için teşekkürler) diyen bayana elini uzatan Yazgı küçük balerin adayına bakıp el salladı.

Sevda annesinin saçıyla oynarken Yazgı bir iş gününün daha bitmesiyle kızının ceketini giydirip okuldan ayrıldı. Amerika'ya geleli dört ay olsa da Yazgı buraya alışmıştı. Kendi okulu olmasa da bale yapmayı öğretebileceği, evine yakın bir okul vardı. Bu durumdan oldukça memnundu. Üstelik Sevda ile oldukça çok vakit geçiriyordu. Minik kızı artık yürüyordu ve daha da yaramaz hale gelmişti. Yazgı kızını arka koltuğa oturtup kemerini bağladı. "Sevda. Babanın maçına gidiyoruz kızım"diyen Yazgı keyifli bir gülümseme taktı yüzüne. Arabaya binerek navigasyona girdiği adres ile yola koyuldu Yazgı.

Aysu gülümseyerek yan tarafına doğru döndü. Alpay'ın uyumak üzere olan hali genç kızı eğlendiriyordu. Parmağını genç adamın alnının ortasına dayayan Aysu "Yaramaz sarışın"diyen kocasına sırıttı.    " Bebeğinin oluşturduğu şişkinliğe dokunan Alpay gözünü yavaşça açarak "Oğlumun hemen gelmesini istiyorum"dedi huzur dolu bir sesle. Aysu elini kocasının elinin üstüne koyup "Az kaldı dev adam"dedi ve gülümsedi. "Bugün Uygar'ın maçı var"diyerek kocasına sinyal yollayan Aysu iç çeken Alpay'ın "Evet biraz uyuduktan sonra izleyeceğim"demesi ve boştaki elini yastığın altına kaydırması ile gülümseyerek kocasının uyumasına izin verdi. Yataktan kalkan Aysu yavaş adımlarla mutfağa geçti. Önceden çıkardığı sütü bardağa dolduran Aysu fotoğraf çekilip Yazgı'ya gönderdi. Yazgı'dan gelen mesajlara bakmayı da es geçmeyen Aysu, Sevda'nın büyüdüğünü görerek mutlu oluyordu.

"Oğlum uslu uslu uyuma vakti"diyen Aysu karnını okşayarak tekrardan yatağına döndü. Üç ay sonra hayaline kavuşacaktı. Mutlu bir aileye sahip olacaktı.

Uygar ısınmak için sahaya çıktığında saha oldukça büyük bir gürültü ile yankılanıyordu. Genç adam takım arkadaşlarına pas vererek çalışmasını devam ettirirken buradaki ortama hemen alıştığını fark etti. Elbette eski takımını özlüyordu. Ancak deneyim kazanıyor olması kariyeri için önemliydi. Yanında Yazgı olduğu sürece Uygar her yere gidebilirdi. O sırada ön sıralarda yerini alan eşi gözüne çarptı. Kızı şapkasını takmış annesinin kucağına yerleşirken Uygar gülümseyerek bu manzarayı izledi. Ne ara bu kadar büyümüştü Sevda'sı? Koçun basketbolcuları yanına çağırması ile Uygar dikkatini koca vermeye başladı. Buradaki yoğun tempoya bir şekilde uyum sağlamıştı.

Genç adam ilk beşte yerini alırken arkadaşlarına başarı dileyip yerine geçti. NBA Avrupa basketbolundan çok farklıydı. Burada herkes ön planda olmak isterdi. Bu yüzden çok çalışıyorlardı. Uygar bazen gösterişsiz Avrupa basketbolunu özlüyordu. Bunu inkar edemezdi. Topun havaya atılması ise oyun başlamıştı.

Yazgı tribünden eşine tezahürat yaparken gürültü şeklindeki yoğun sesten rahatsız olmamak imkansızdı. Takım sayı atarak başladığında tüm tribün ayağa kalkmıştı. Sevda elini çırparak atılan sayıyı kutlarken Yazgı coşkuyu iliklerinde hissediyordu. Bu duygunun eşi benzeri yoktu. Kocası bir şeyler yapmak için çabalarken onu izleyip ona destek vermenin, kalbinin deli gibi atmasının tarifi yoktu. Üstelik kucağında ikisinden bir parça otururken durum çok daha farklı bir boyuta taşınıyordu. Yazgı, Uygar ile her zaman gurur duyacağını biliyordu. Uygar Türkmen. Koca adamı kesinlikle mükemmel biriydi.

Uygar verdiği pas ile atılan üçlük sonrası oyundan çıkarken derin nefes alarak dinlenmek için oturdu. Aralıksız oynadığı iki çeyrek boyunca oldukça yorulmuştu. Ancak taktikleri yerine düzgün bir şekilde getirdiği için çok mutluydu. Koçu keyifli bir gülümseme ile Uygar'a bakarken genç adam arka tribüne doğru bakıp ellerini çırpıp duran kızına yavaşça el salladı.

Koca AdamWhere stories live. Discover now