Bölüm 24

63.6K 3.3K 146
                                    

Arka koltukta oturan Yazgı ve Umay birbirleriyle sohbet ediyor arada Uygar da sohbete katılıyordu. Güneşten dolayı öğlen yola çıkan aile güneş batmadan istedikleri yere varacaklardı. Umay telefonundaki birkaç fotoğrafı Yazgı'ya göstermiş beğendiği elbiseleri yengesine de beğendirmeye çalışıyordu.

Yazgı Umay'ın gösterdiği elbiseleri beğenmiş genç kız ile kahkahalar eşliğinde konuşmaya devam ediyordu. Uygar yan aynadan hemen arkalarındaki annesinin ve babasının bulunduğu arabasına arada bakış atıyor, sonrasında gözleri sürekli Yazgı'ya kayıyordu. "İşte bu çok güzel değil mi Yazgı?"diye soran Umay'ın gösterdiği fotoğraf Yazgı'yı büyülemişti. Açık mavi uzun elbise prenseslere özel gibi duruyordu. "Gerçekten güzel"diyen Yazgı ile Uygar direksiyonu tutan sol elini arka koltuğa doğru uzatıp kardeşinden telefonu istedi.

Umay abisini ikiletmeden telefonu Uygara verdiğinde genç adam güneş gözlüğünü hafifçe indirip fotoğraftaki elbiseye baktı. Genç adam gülümseyerek telefonunu kardeşine tekrar verip önüne baktı.

"İl sınırına girdik"diyen Uygar'ın taktığı güneş gözlüğü Yazgı'ya göre genç adamı mükemmel gösteriyordu. Yazgı'nın bakışları Uygar'ın gözlüklerinden genç adamın kaslı kollarına doğru indiğinde gözlerini birkaç saniye kapatıp Umay'a döndü Yazgı.

"Bu arada Yazgı'ya yüzük almadın mı abi?"diye soran Umay'a bakıyordu Yazgı. Uygar kardeşine aynadan bakıp derin bir iç çekti. Umay tüm süprizi bozacaktı. Sessiz kalmayı seçen Uygar içten içe gülümsüyordu.

Alpay arka bahçesindeki basketbol sahasında kendi kendine atışlar yapıyor, terlemeyi aldırış etmiyordu. Kuş seslerinin eşliğinde bahar havasında en sevdiği hobiyi gerçekleştiriyordu. Evin içinde miyavlayarak gezinen kedisine arada sesleniyor yalnızlığını paylaşıyordu. Alpay sabahtan beri gelen tebrik mesajlarını okumuş, Aysu'dan bir mesaj gelmemesinden dolayı kendini kötü hissetmişti.

Bugün Alpay'ın doğum günüydü. "Aysu şu sıralar çok meşgul. Hatırlamaması normal Alpay"diyerek kendi kendine konuşup basket atışı yapan genç adam basketi girmeyince sinirlenip pes etti. Alpay bugün berbat hissediyordu. Hiçbir zaman böyle şeyleri önemsemeyen genç adam şimdi bunu oldukça umursuyordu. Alpay içeriye girip telefonunu eline aldı. Gelen mesajlara bakıp Aysudan mesaj görmeyince baskete devam etmeye karar verdi. Genç adam sadece baskette rahatlıyordu. 

Aysu güzel bir duş almış, sarı saçlarını at kuyruğu yapıp poşetten giyeceği tişörtü çıkarıp üstüne geçirmişti. Aysu giydiği beyaz tişörte bayılıp kendi kendine mutlu oldu. Alpay'ın doğum günü için özel yaptırdığı tişörte Alpay'ın fotoğrafı basılmış, fotoğrafın üstüne  'My basketballer man' yazısı yazılmıştı.

Aysu bir tanede Alpay'a özel yaptırdığı tişörte bakıp hediye paketini düzeltti. Yazgı'dan gelen mesaja cevap verip mutfağa geçti genç kız. Sevgilisine kendi elleriyle pasta yapmayı deneyecek, yapamazsa hazır pasta almaya razı olacaktı Aysu. İnternetten bulduğu tarife uyarak adım adım pasta yapmaya başlayan Aysu mutluydu.

Yazgı dar sokaklardan geçerken Umay'a memleketiyle ilgili birkaç şey anlatıyor mutlu bir şekilde gülümsüyordu. Uygar ise babasının onu takip ettiğini görüp biraz daha hızlanıyor, hafızasında yer alan yolu doğru bir şekilde gidip sevgilisinin evine önüne geldi. Oğlunun arabasının hemen arkasına gelen Seyfi Bey ustalıkla arabayı park edip arabadan indi. Yazgı ve Umay indiğinde Uygar da onlara eşlik etti. Yazgı evlerinin ziline bastığında kayınvalidesi ve kayınbabası onun hemen yanındaydı. Birkaç saniye sonra açılan kapıyı Selma Hanım açmış güler yüzle herkesi içeriye buyur etmişti.

"Buyrun. Hoş geldiniz"diyen Selma Hanım misafirleri girdikten sonra onları takip etti. Yazgı salona girdiğinde sadece babasını gördüğünde mutlu oldu. Uygar'ın ailesini tüm sülalenin karşılaması garip kaçabilirdi.

Koca AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin