Bölüm 5

120K 5.9K 425
                                    

Aslında her şey büyük bir sorun ile başlamıştı.Aysu o sabah geç kalmış ve akşam kafede bir parti olduğunu öğrenmişti.Tamamen aksilikler zinciri vardı bugün.Kesinlikle her şeyin başlangıcı kafedeki partiydi.

Genç kız düşüncelerini bıraktı. Masalara süsleri yerleştirip etrafa baktı.Kafe doğum günü kutlaması için kapatılmıştı.Aysu gece kalmamak için dua ediyor patronun izin vermesi için gözlerinin içine bakıp yavru köpek bakışları atıyordu.Yazgı gibi kendi işi olsaydı bu kadar zorluk çekmezdi.Hava iyice kararmış dışarısı kış soğuğuna bürünmüşken kafenin kapısı açıldı. İçeriye büyük bir kalabalık girdi. Aysu kenarda beklerken içerideki sesten rahatsız oldu. Patronunun el hareketi ile içeri girdi.

"Kızım al pastayı götür"diyen patronuna baktı Aysu. Demek ki bu gece ona izin yoktu. İç çekerek pastayı aldı Aysu. Kapıdan çıkıp kafenin insanlar bulunan kısmına gitti. Karanlıktı sadece mumların ışığı vardı. Aysu sakar biriydi. Düşebilir her şeyi mahvedebilirdi. Genç kız dikkatli adımlarla ve 'İyi ki doğdun'  şarkısı eşliğinde doğum günü kızının olduğu yere pastayı götürdü. Kazasız bir şekilde pastayı koyduğunda ışıklar açıldı. Aysu gülümseyerek bıçağı verdi kıza. Doğum günü kızı mumu üfleyip pastayı keserken Aysu patronuna gidip izin istemek için geldiği yolu gitmeye başladı.

Genç kız neredeyse çıkıp diğer odaya geçecekken ayağının takılmasıyla yere düştü. Aysu acıyla inleyip oturur pozisyona geçerken herkes gülüyordu. Kendini kötü hissetti genç kız.Ona doğru uzanan el ile acısını bir kenara bıraktı. Başını kaldırıp elin sahibine baktığında şaşırdı. Evet bu her zaman başına gelmezdi. Birden etrafı bir sessizlik kaplarken ayağı kalktı genç kadın.

Alpay keskin bakışlarla etraftakilere bakarken Aysu'nun çalışırken giydiği önlüğü çıkarıp diğer odaya geçti genç adam. Aysu'nun montu olduğunu bildiği montu alıp genç kızın yanına geri döndü. Aysu'nun kolundan tutup kafeden çıktı.Aysu topallar gibi yürüyerek arabaya yürüdü. Alpay kapıyı açıp Aysu'yu bindirdi.Sonra kendisi bindi. Arabayı çalıştırdı ve hızla oradan uzaklaştı. Arabada sessizlik hakimdi.

Genç adam kahvesini yudumlayıp iki ahşabı birleştirdi. Uygar sıkıldığı zamanlarda hobiler bularak onları yapmaya çalışıyordu. Minyatür evler yapmak, bir şehir oluşturmak genç adamın sevdiği bir uğraştı. Yaptığı minyatürleri okullara veriyordu. Bazen de çocuklara dağıtıyordu. Yaptığı minyatür evden sonra yuvarlak kalın ahşaba ipleri bir araya getirip oluşturduğu ip yumağını yapıştırdı. Bazen kafasını dağıtmak içinde yapıyordu bu işi.

Basketbolcu olması sadece basketbol oynaması demek değildi. Çalan telefonu ile genç adamın konsantrasyonu bozuldu ve telefonu açtı Uygar.

Annesi her gün aynı saatte Uygar'ı arayarak gününü soruyor, ona olan özlemini dindiriyordu. Bir anne için yavrusundan ayrı kalmak dünyadaki en kötü şeydi belkide. Ama Uygar ailesinin rahat bir yaşam sürmesini istiyordu. Onları sıkan gazeteciler,kameralar olmadan rahatça yaşamalıydılar. "Yeni biri yok mu?"dedi genç adamın annesi. Uygar gülümsedi.

Elindeki ahşabı bıraktı."Sorduğun yeni bir sevgili ise...sanırım var"dedi genç adam.Annesinin heyecanlı konuşması ve çığlıklarından sonra "Ünlü biri mi?"dedi genç adamın annesi. "Hayır.Hiç ama hiç ünlü değil."dedi kahvesini içerek. Annesi sevincini dile getirirken Uygar Yazgı ile sevgili olmanın eğlenceli olabileceğini biliyordu.

Emindi ki çok tutkulu bir çift olurlardı.Bir dansçı ve bir basketbolcu. Bazen birbirleri için yaratıldığını düşünmeden edemiyordu genç adam. Hayatında bu kadar tesadüf bir arada olmamıştı. Belki de bu onun yazgısıydı. Bunu görecekti. Görmeyi istiyordu.

Genç kız sessizliği bozarak illk cümlelerini söyledi."Teşekkür ederim"dedi Aysu mahçupca.Hep onu kurtarıyordu. Ona takip cihazı mı takmıştı? Her zaman nerede olacağını biliyordu.FBI ajanı olabilir miydi?Belki de Aysu bulup öldürmesi gereken bir kiralık katildi. Genç kadın kendine kızdı birden.

Koca AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin