ZİKO (bxb)

6- Ev

Selam canlar. Cv final verdiği için artık Ziko'ya bölüm atayım dedim. Nasıl iyi etmişim dimi? evet iyi etmişim👆🏿

•

Kaçıncı defa çaldığını sayamadığım telefonumu tıpkı az öncekiler gibi umursamayıp uykuma devam ettim. Hiçbir şey uykumdan daha önemli değildi.

Ne kadar zaman geçti tam olarak anlayamasamda bu sefer çalan kapıyla uykumdan sıyrıldım. Normalde herhangi bir ses beni rahatsız etmez, uykuma devam edebilirdim ama şu an kapıda olan kişi kapıyı çalmıyor, sikiyordu.

Çarşafı bir hışımla üstümden atıp, sinirle ayağa kalktım. Aynı sinirle odamın kapısını açıp, merdivenlerden inmeye başladım.

Hala durmadan çalıyordu orospu çocuğu.

"Her kimsen o çaldığın zile dayayıp sikicem seni!"

Burnumdan solurken kapıyı hızla açtım.

"Elinin ayarını sike-"

Karşımdan en son dahi beklemeyeceğim kişi durduğu için sövmem yarıda kalmıştı.

"Günaydın Çakır demek isterdim ama... Imm." Kolunu kaldırıp, bileğine taktığı bilmem kaç bin dolarlık saate baktı ve gülümseyerek tekrar yüzüme döndü. "Günaydınlık saati geçeli çok oldu."

Konuşmasıyla tekrardan kendini belli etmeye başladı sinirim. Bir elimi kapının pervazına dayayıp, diğer elimle yüzümü ovaladım ve derin bir nefes aldım.

"Saltan ne sikim saçmalıyorsun?"

"Çakır, gerçekten nezaket kuralları hakkında hiçbir fikrin yok değil mi?" Dedikten sonra ben daha ne olduğunu anlayamadan sol tarafımdaki boşluktan eve girdi. "Mesela kapına gelen bir misafiri dışarıda bekletmemelisin."

Şaşkınlıkla ona döndüğümde, omzunun üstünden bana bakmış ve o sokuk gülümsemesiyle "Ama endişe etme, bu iş sürecimizde seni muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağım." Dedikten sonra rahatça salona doğru yürümeye devam etti.

Şimdiden bu adamla çalışmak tüm sinir kat sayılarımla oynamaya başlamıştı. Uykumu bölüp birde üstüne evime izinsiz girme yakınlığını kendinde nası-

Evim? Benim evim! Bu adam benim evimi nasıl bulmuştu?

Yaşadığım şaşkınlıkla artık tüm bilincim açılmıştı. Hızlı bir şekilde onun girdiği salonuma doğru adımladım.

Çoktan baş köşede olan tekli koltukların birine oturup, bacak bacak üstüne attığını gördüm.

Hiçbir şekilde kibarlığından ödün vermiyordu... Kibarcık.

"Evimi nereden buldun?" Diye sinirle sordum direkt olarak.

Sanki gerçekten misafirliğe oturmaya gelmiş biri gibi rahat bir şekilde etrafı inceliyordu. Sorumu bir süre havada bekletip incemesine devam etti ve en sonunda bana döndü.

"Beni çok hafife aldığını görüyorum Çakır." Başını yana yatırıp gülümsemesini genişletti.

Kendini tatlı falan mı sanıyordu bu göt!

"Ben seni mümkünse hiç görmek istemiyorum Saltan o yüzden kes traşı da ne sikime buradasın onu söyle."

"Bugün saat 12'de imza atılması için yeni mekanda olmamız gerekiyordu. Şu an saat üçü geçiyor, adam bizi bekliyor ve sen bunu unutmuşsun, birisinin hatırlatması gerekiyordu ama adamın olan Güngör ilk çaldırdığında telefonu açmadığın için ikinciye-"