25- Affan'ın Sığnağı

29.4K 2K 708
                                    

Selamü aleyküm arkadaşlar ben Ekim bu da benim kitabım Ziko. Konusu: ünlü bir iş adamı olan Affan Saktan'ın işinin düşmesiyle bir çete liderine git- tamam tamam şakaydı ortamı biraz yumuşatmak istemiştim.

Her bölüm girişine tırsarak giriyorum, mekkeli müşrikler gibi elinizde taşla bekliyorsunuz sanki...

Neyse uzun bir bölüm oldu yavrular, keyifle okuyun...

"Bardağı mı sikicen oğlum o bakış ne?"

"Az daha konuşursan seni sikicem Güngör." Ona bakma tenezzülünde dahi bulunmadan avucuma hapsettiğim bardağın dibinde kalan tek yudumluk viskiyi kafama diktim. Geldiğimden beri boş boş konuşuyordu.

"Affan'ın üstünde sinirini atmışsındır diye düşünüyordum ben de." Eğlenerek konuştuşunda ters bir şekilde yüzüne baktım. İmalı bir şekilde boynuma bakıp tekrar yüzüme baktı. "Gerçi daha çok o sinirini almışa benziyor."

Elimle boynumu kapatmamak için direndim, garip geliyordu hala az önceki dakikalar.

Ne o sinirle buraya gelirken ne de Affan'ı o odaya sürüklerken hiçbir şey düşünmemiştim, daha doğrusu düşünememiştim. Sadece o fotoğrafı gördükten sonra kendimi hakim olamamıştım hiçbir türlü.

Tamam belki yüzüne geçirdiğim yumruğu atmayı uzun zamandır hayal ediyor olabilirdim ama o yumruktan sonra ne sikim olmuştu öyle.

Daha yarım saat önce yaşadığım o rahatlama anı zihnime dolarken vücudumun karıncalandığını hissettim. Bu nasıl bir etkiydi amına koyayım!

Sinirle kaşlarımı çattım tekrardan. "Şu elimdeki bardağı götüne sokmamam için bana hemen bir şey söyle Güngör?"

"Ne bu gerginlik amıma koyayım ya!" Bana küfür edemediği için sitemkar bir şekilde kendine küfür edip, geldiğimden beri elinde uğraştığı telefona döndü.

"Kimle mesajlaşıyorsun sen?" Anında tekrar bana döndü. "Özgür'le mi lan yoksa?"

Anında telefonu arkasına sakladı. "Haşa."

Elimi uzattım ve sert bir şekilde "Ver." Dedim.

"Saçmalıyorsun şu an Ziko." Tek kaşımı kaldırdım tehditkar bir şekilde. "Ama Ziko ya." Elimi salladım sinirle bu sefer. "Hay sikiyim kendimi." Derken arkasına sakladığı telefonu bana uzattı, elinden aldığımda küçük bir çocuk gibi başını başka bir tarafa çevirdi.

Umursamadan zaten açık olan mesajlaşma sayfasına baktım.

Sarı Gülüm...

"Kardeşimi Sarı Gül diye mi kaydettin vizyonsuz pezevenk?" Arkası bana dönük olduğu için sadece omuzlarını silkti. Tekrar ekrana döndüm.

Sarı Gülüm: Güngör gel diyorum sana, abim yok diyorum.

Güngör: Gülüm abin orda yok çünkü yanımda şu an.

Sarı Gülüm: Hay şansımıza sıçıyım ya.

Sarı Gülüm: Senide anlamıyorum neyinden korkuyorsun abimin?

Güngör: beni 30 santimlik şişeye oturtmasından sen hiç korkmuyorsun anladığım kadarıyla?

Sarı Gülüm: Yapamaz öyle bir şey mahvederim onu.

Güngör: Tam olarak nasıl mahvedersin hayatım anlatır mısın bana azıcık.

Sarı Gülüm: Yani teorik olarak ona zarar veremem ama adamlarından bir tanesinin bacağına sıkarım.

ZİKO (bxb)Where stories live. Discover now