37- Artı Bir

23.3K 1.8K 1.3K
                                    

Tatlım inan hiç beklemediğin anda oluyor.

Direksiyonu sağa doğru kıvırırken diğer elimle ağrıyan boynumu ovdum.

Yaklaşık 5 gündür tam tabiriyle ecdadım sikilmişti. Büyük işlerin hepsi bu haftaya toplanmıştı. Normalde küçük sayabileceğim işlerin hepsinle Güngör ilgilenirdi, ben boşa zaman kaybetmezdim. Ama hatayı geçtim, kısa bir gecikmenin bile olmaması gereken işler vardı ve onları her ne kadar Güngör'ün halledebileceğini bilsem bile bizzat kendim ilgilenirdim.

Boynumu ovdukça ağrısı artıyordu sanki. "Amına koyayım." Diye mırıldandım. Uykusuzluk beni olduğumdan daha da huysuz yapıyordu.

Şu son 5 günün sadece iki gecesinde eve uğrayıp rahat yatağımda yatabilmiştim. Diğer günler işler o kadar geç bitmişti ki eve gideceğim zamanı ofiste uyuyarak geçirmek daha cazip geldiği için orada yatmıştım. O siktiğiminin koltuğuda boynumu mahvetmişti.

Evin önüne geldiğimde Güngör'ün arabasını görmek şaşırtmamıştı. Benim yoğun olmamdan faydalanıp Özgür'le daha çok vakit geçirmek için devamlı buradaydı. Özgür'de ben de kalıyordu sırf bulaşabilmek için, çünkü o burda olmadığında, gözetimimden çıktıkları için Güngör'ü yanımdan salmıyordum.

Tabi bu hareketimi küçük cadı zevkle kabul etmiyordu. Katlanmaya çalışıyordu sadece.

Arabayı park ettim, tam kapıyı açacakken telefonun çalmasıyla durup ekrana baktım.

Affan...

Gelen arama anlık olarak gülümsememi sağladı. Cevaplayıp kulağıma tuttuğumda, gülmem sesime yansısın istemediğim gülmeyi kesip düz bir sesle "Evet?" Dedim.

Erkeksi gülüşü kulağıma ilişti önce."Sana da merhaba Çakır. İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?"

İmasını görmezden geldim ama "İyi olduğunu tahmin etmek zor değil." Derken sesimdeki imaya engel olamadım.

"Nasıl yani?" Sesi keyifli geliyordu.

"Öyle yani." Derken onun aksine benim sesim keyifli değil, hafiften aksiydi.

"Hala anlamadım, bence anlamam için benimle konuşmalısın Çakır."

"Benceni fazla siklemiyorum şu an Salta-"

"Saltan yok." Diye hızlıca kesti sözümü.

Sanki karşımda o varmış gibi tek kaşımı kaldırıp "Evet yok." Derken sesim düzdü.

"Bir şey yapmadığıma çok eminim ama belli ki bana Saltan diyecek kadar bir şey olmuş. Bana açar mısın şunu." Ve ekledi. "Bebeğim?" Al işte! Bu kelimeye karşı olan tepkilerimi gördükten sonra her fırsatta kulanıyordu piç.

"Aklına saçma tripler yaptığım falan gelmesin sakın." Uyarı barındıran sesime karşılık. "Seni dinliyorum." Dedi gayet yumuşak bir sesle.

"O geceden sonra iş dışında hiç bir araya gelmedik. Onlara da zorla geldiğin, işin biter bitmez koşarak çıkıp gitmenden belli oluyordu." Farkında olmadan parmaklarım direksiyonun üstünde ritim tutmaya başladılar. "Acaba o geceden sonra senin götünü kaldırmış olabilir miyim? Hayır öyleyse öğrenmem gerek ki, kaldırdığım gibi indireyim. Çünkü böyle bilmediğimde bana hafiften, seni ters yatırıp düz sikme istediği geliyor."

Hafifçe öksürdüğünde bunu gülmesini saklamak, bana belli etmemek için yaptığını anlamıştım.

"Öncelikle zorla geldiğim değil, zar zor geldiğim belli oluyordur." Sessiz kaldığımda devam etti. "Çok yorucu ve acil bitmesi gerek bir iş üstündeyim uzun zamandır, son haftasına girdiğim için başımı kaldıracak vaktim olmadı."

ZİKO (bxb)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum