Mahkumiyet (+18)

By siredtohopeless

4.3M 97.1K 59.7K

❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️ ... "Söz verebilir misin, Liya?" "Sana söz veriyorum, seni sevmekte... More

1. Bölüm : TUTSAK
2. Bölüm : KURTARICI
3. Bölüm : KAÇIŞ
4. Bölüm : MEKAN
5. Bölüm : KIRIK
6. Bölüm : BANA AİTSİN
7. Bölüm : KORKU
8. Bölüm : KARIŞIKLIK
9. Bölüm : SİYAH ŞEHVET
10. Bölüm : TEHDİT
11. Bölüm : DURDURULMAZ
12. Bölüm : YANLIŞ
13. Bölüm : HİSLER
14. Bölüm : ADALET
15. Bölüm : İTİRAF
16. Bölüm : GEÇMİŞTE KALAN
17. Bölüm : KISKANÇLIK
18. Bölüm : KATİL
19. Bölüm : HATA
20. Bölüm : ÇARESİZ
21. Bölüm : KAYIP
22. Bölüm : KÖRDÜĞÜM
23. Bölüm : ONSUZ
24. Bölüm : YENİDEN
25. Bölüm : YARALAR
26. Bölüm : TAKAS
27. Bölüm : ÖZÜR
28. Bölüm : ALEV
29. Bölüm : BEKLENİLMEYEN
30. Bölüm : İHANET
31. Bölüm : DELİK
32. Bölüm : ÇÖKÜŞ
33. Bölüm : ACI
34. Bölüm : GEÇ
35. Bölüm : ZAMANIN SORUSU
36. Bölüm : ÖZGÜRLÜK
37. Bölüm : EKSİK
38. Bölüm : TESLİM
39. Bölüm : KÜVET
40. Bölüm : DEĞİŞİM
42. Bölüm : LANET
43. Bölüm : MAZİNİN BIRAKTIĞI YARA İZİ
44. Bölüm : ALKAN
45. Bölüm : YENİ
46. Bölüm : OYUN
47. Bölüm : ÇOCUK
48. Bölüm : BİTİK
49. Bölüm : RÜVEYDA
50. Bölüm : YÜK
51. Bölüm : KÜÇÜK
52. Bölüm : ANLAYIŞ
53. Bölüm : MASKELİ BALO
54. Bölüm : ÖLÜM TANRISI
55. Bölüm : KİR
56. Bölüm : ŞİKAYET
57. Bölüm : HİSSETMEK
58. Bölüm : BURUK SEVİNÇLER
59. Bölüm : DİŞİ ASLAN
60. Bölüm : GÜCÜN DÖNÜŞÜ
61. Bölüm : SEVDALI RUHLARIN TENLERLE DANSI
62. Bölüm : KARŞI KARŞIYA
63. Bölüm : UNUTULAN GERÇEK
64. Bölüm : DUYGULAR
65. Bölüm : KOYU FANTAZİLER
66. Bölüm : CİVAN
67. Bölüm : İTALYA
68. Bölüm : ANNE
69. Bölüm : DEĞER
70. Bölüm : KARDEŞ
71. Bölüm : EV
29. OCAK 1994
72. Bölüm : YENİ HİSLER
73. Bölüm : SANAT ESERİ
74. Bölüm : YAKIŞ
75. Bölüm : BİLİNMEMEZLİK
76. Bölüm : DÖNÜM NOKTASI
77. Bölüm : DÜŞMAN
78. Bölüm : TEHLİKE
79. Bölüm : KÖTÜ İNSANLAR
80. Bölüm : UZAK
81. Bölüm : ZARAR
82. Bölüm : İKİ YÜZLÜ
21. TEMMUZ 1999
83. Bölüm : SARSILMA
84. Bölüm : YAKLAŞAN SON
85. Bölüm : KAZANIŞ VE MAĞLUBIYET
86. Bölüm : YAŞAM
87. Bölüm : ODAK
88. Bölüm : DÜZEN
89. Bölüm : İMKANSIZ
90. Bölüm : GELİŞME
91. Bölüm : KAYBOLAN BENLIK
92. Bölüm : BARIŞ
93. Bölüm : UMUT
94. Bölüm : HAZIRLIK
95. Bölüm : YARDIM
96. Bölüm : MİNİK
97. Bölüm : DENİZ
98. Bölüm : İHBAR
99. Bölüm : 16. EKİM
100. Bölüm : FINAL
Yeni Kurgu: SESSİZ

41. Bölüm : İKİ BEDEN BİR RUH

92.7K 1.1K 586
By siredtohopeless

(Bölümün neredeyse tamamı +18 sahneler içerir. Son sahneyi okumanızı şiddetle tavsiye ederim o yüzden yine işaret koyacağım okumak istemeyenlere. Bu bölüm biraz keyif yapalım diğer bölüm 'biraz' acı çekeceğiz. Neyse çok spoiler verdim iyi okumalar❤️)

İki Beden Bir Ruh

Havuzdan çıkıp elbisemi ıslak bedenimin üzerine giyerek yavaşça ayaklarımın üzerinde yürüdüm. Küçük adımlar atarak eve yöneldim ve merdivenlere doğru gittim. Basamakları sakin bir şekilde çıktım. Sakin değildim... Sakin olduğumu sanıyordum ama cidden değildim.

Bir tarafım cidden korkuyordu. Ali gözümü çok korkutmuştu. Belki bile bile yapmıştı. O şerefsiz bana kıyamıyordu. Bunda kıymaz herhalde değil mi?

Kaldığım odanın kapısına geldiğimde içime derin bir nefes çekip kapıyı araladım. Odamın içinde ebeveyn banyosu vardı ve oradan tıkırtılar geliyordu. Büyük ihtimalle Alihan oradaydı. Kapıyı kapattım ve tereddütlü adımlarla yatağa adımladım. Üstüne oturdum ve Alihan'ı beklemeye başladım.

Çok değil bir kaç dakikanın ardından banyonun kapısı açıldı ve görüş açıma dehşet derecede yakışıklı bir adam girdi. Üzerinde sadece siyah boxeri vardı. Saçları ve bedeni ıslaktı. Duş almış olmalıydı.

Ne kadar mantıksızca?

Saçlarını havlu ile kuruluyordu. Beni gördüğünde gözleri gülümsedi ve havluyu gelişi güzel yere attı. „Olmuyor ama böyle. Sen üzerini yine giyinmişsin?"

„Çıplak mı gezecektim evde, Ali?"

„Leyla mışıl mışıl uyuyor. Bizden başka kimse yok." Leyla... Leyla'da vardı değil mi? Siktir! „Ses çıkarmamamız gerekecek."

Sen benimle sertçe sevişirken nasıl olacak o iş?

Yanıma adımladı ve tam karşımda durdu. Oturduğum için kafam onun karnına geliyordu. Kafamı kaldırdım gözlerine bakabilmek için. Sinsi bir sırıtış vardı yüzünde. „Boxeri sen çıkar diye giydim. İcraat bekliyorum.."

Ulan Alihan... Ulan Alihan!

Ellerimi kaldırıp boxerinin lastiğine götürecekken ellerimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Bedenlerimiz birbirine çarptı. Onu hissettim tenimde. Sadece onu... Onun sıcaklığını...

„Önce sen soyun."

„Aliha-"

„Beni deli gibi istiyorsun, Liya. Arzunla hareket et. Beyninle değil." Arzum ile hareket edersem çok kötü şeyler olabilirdi. Ki zaten olucaktı...

Sustum ve elbiseyi tekrardan üzerimden çıkardım. Alihan belimden tutarak bedenimi dönderdi. Yanağım yatağın yumuşak kumaşına değerken göğüslerim ve çıplak karnımın üzerinde yatıyordum. Alihan bedenini sırtıma yasladı. Dirseklerimi yatağa yasladım ama kafam dik duruyordu. Belime dokunan sertlikle yutkundum.

„Sen-" Kısa bir an sustu. Heyecandan yatağın çarşafını sıkıyordum. „Sen ne zamandan beridir tanga giyiyorsun?"

Uzun zamandır.

O elbiseyi giyebilmek için tanga giymiştim çünkü normal iç çamaşırın kumaşı görünürdü elbiseden ve bu güzel durmazdı. Sessiz kaldım ve kuruyan boğazımı yavaşca yutkunarak ıslattım. „Böyle yat dedin yattım. Şimdi?"

Onu görmediğim halde hareketlendiğini hissettim. Kollarını yatağa yasladı. Yani bedenim onun kolları arasında kaldı. Kolları kafam hizasındaydı. Nefesini boynumda hissettim. Dudaklarını ensemde hissettiğimde kafam öne doğru düştü. Enseme ıslak öpücükler kondurdu. Alt dudağımı dişledim ve çarşafı kaşıdım.

Saçlarımı öbür omuzuma aldı ve ağzını boynuma gömdü. Kafamı yana yatırarak ona yer açtım. Mırıldamalar bahşederek boynumu emiyordu. „Mhmm..."

Gözlerimi yumdum ve öpüşünün büyüsüne kapıldım. Aynı bende onun gibi keyifle mırıldandım.

Dudakları boynumda oyalanmayarak sırtıma doğru indi ve her noktasına ıslak bir öpücük kondurdu. Bir eli omuzlarıma çıktı ve etimi sıktı. Masaj yapmaya başlamıştı. Eli hafifti. „Nasıl hissediyorsun?"

„İyi hissediyorum..." Kısık çekti sesim.

„Bu kadar mı?" Dudakları tekrar sırtımla buluştu. „Sadece iyi mi?" Sırtımda ki eli belime doğru inmeye başladı.

Yutkundum. „Harika hissediyorum..."

Güldü arsızca. „İşte duymak istediğim buydu..." Nefesi de eli ile birlikte aşağıya iniyordu. Alıp verdiğim nefesler bile titrek çıkıyordu artık. Beni etkisi altına almayı başarmıştı.

Nefesini oramda hissettim. Kalçamda. Çok sıcaktı beni yakmaya yeterdi. Parmaklarını belimde hissettim. Tangamın ipinde. Yavaşca kavradı ipi ve çekti belimden. Aşağıya sıyırdı. Siyah kumaş parçasının oramdan nasıl çekildiğini hissettim. Alihan tangamı bacaklarımdan sıyırdı ve çıkardı.

Başımı kaldırdım ve omuzumun üzerinden arkama baktım. Alihan tangamı elinin içine almıştı. Gözlerimin içine bakarak burnuna götürdüğünde bi an kendi tükürüğümde boğalacaktım ki son anda toparlayabilmiştim. Gülümsedi ve tangamı elinden bırakıp yere attı. Çıplak kalan yuvarlak kalçalarıma döndü. İki eli her iki kalça yanağımı avuçladı birden.

Ağzımdan sesli bir soluk döküldü. Parmaklarını kıskaç gibi geçirdi kalçalarıma. Onları avuçladı, sıktı, yoğurdu... Sanki hamur yoğuruyor gibi bakışını kalçalarımdan çekmiyor onlarla oynuyordu.

Birden bir eli havalanıp kalçama sert bir şaplak indirdiğinde kasıldım. „Ah!"

Bu da yetmedi ona. Öbür eli ile de boş kalan kalça yanağıma sert bir şaplak geçirdi. Her vurduğunda bağırıyordum. Siktir! Leyla uyanırsa fena sıçardık.

Tekrar kalçalarımı yoğurmaya başladı ama çok geçmeden tekrar sert darbeler indirdi. Elimi ağzıma koymuş bağırıltımı engellemeye çalışıyordum. Kudurmuştu iyice.

„Canını yakmak hoşuma gidiyor..." diye fısıldadı.

„Nasıl aşk bu?"

Güldüğünü hissettim. „Şiddetli, ateşli bir aşk.." Yataktan indi ve yere oturdu. Bakışlarımı önüme çevirdim ve yatağa baktım. Kalçalarıma kondurulan öpücük ile titredim.

Islak dudakları kalçalarıma küçük öpücükler konduruyordu. Çok yavaştı... Yavaş ve kışkırtıcı. Çarşafı sertçe sıktım. Dudaklarımı yaladım yavaşca.

Kalçama tekrar sertçe vurduğunda bağırdım ama sesim çok fazla çıkmamıştı çünkü kafam yatağa gömülüydü. Beni kol altlarımdan birden tuttu ve sırtımı yatakla buluşturdu. Şaşkınlıkla ona baktım. Ellerimden tuttu ve beni hızlıca oturur pozisyona getirdi.

„Bacaklarını arala." dedi karanlık bir tını ile. „Aralayabildiğin kadar.."

Yanaklarımın içini ısırdım ve bacaklarımı kendime çekip iyice araladım. Alihan gözlerime bakarak dizlerinin üstünde durarak bana yaklaştı yatakta. Eli ensemi kavradı ve beni birden dudaklarına çekti. Ama öpmedi. Fazla yakındık sadece. O kadar yakındık ki karnımız birbirine değiyordu. Kafamı kaldırmış bakıyordum ona.

„Tekrar aynı hatayı yapıyorsun..." dedi yavaşca. „Benimle sevişiyorsun yine."

Sustum. Susmak istiyordum sadece. Onu hissetmek istiyordum. Beni hissetsin istiyordum. Bedenlerimizin nemi birbirine karışsın istiyordum. Hisler umurumda değildi..

Sesi şeytaniydi. Yüzündeki muzip ifade şeytaniydi. Bu onu daha seksi yapıyordu ve onu daha çok istememe neden oluyordu.

Elimi kaldırdım ve onun yanağını avuçladım. Öbür elim çıplak gövdesine yaslıydı. „Sen yapmaktan zevk aldığım bir hatasın, Alihan Karalı."

Ensemi sertçe kavrayarak beni kendisine çekti ve dudaklarımızı birbirine kenetlendirdi. Alihan öbür elini belime sardı ve mümkünmüş gibi beni kendisine daha çok yasladı. Dili dilim ile tutku savaşına girmişti sanki. Öpüşümüz ateşliydi ve bundan zerre şikayetçi değildim. Böylesi daha iyiydi...

İki elimi de yanağına yasladım ve mümkünmüş gibi onu daha da dudaklarıma bastırdım. Sanki onu içime sokmak istermiş gibi... Çok daha fazlasını istiyordum. Ona ait olan herşeyi istiyordum bedenimde. Ona ait olan herşeyi hissetmek istiyordum...

Çekilen o oldu. Dudakları kızarmıştı. „Uzan." dedi. Onun tadının bulaştığı dudaklarımı yaladım ve sırtımı yatakla buluşturdum. Alihan eğildi göğüslerime öpücükler kondurdu. Kafamı iyice arkaya yatırdım ve ağzımı aralayıp içimde tuttuğum nefesi gürültülü bir şekilde dişarı verdim. Kasıklarımdan ince bir sızı geçti. Tatlı bir sızıydı ve bu kadınlığıma doğru yol alıyordu. Kısa bir an sırıttım ve bacaklarımı iyice araladım Alihan'ı çağırır gibi.

Çağırımı duymuş olmalı ki geldi ve aletini tam orama bastırdı. Boğazımdan yükselen hafif iniltiyi serbest bıraktım. Ali'nin gözleri gözlerimi buldu. Elimi onun beline koydum sabit tutmak istermiş gibi. Kalçamı hareket ettirerek kadınlığımı erkekliğine sürttüm. Kapalı duran ağzımız aynı anda açıldı ve gözlerimizden arzu dalgası geçti. Kendimi hala orasına sürtüyordum ve kadınlığımdaki ıslaklık onun siyah boxerine bulaşmıştı. „Siktir..." diye sızlandı.

„Hazırım." dedim sessizce. „Sen benim için hazır değil misin?"

„Dokun ve gör..." dedi sinsice. Sırıttım. Tam ona dokunacaktım ki birden erkekliğini oramdan çekti. Varlığı yatağı terk etti dizlerini yere yasladı. Beni baldırımlarımdan tutarak yatağın sonuna kadar çekti. Bir bacağımı alıp kaldırdı ve yatağın kenarına yasladı. Diğer bacağımı kendi omuzuna atarak topuğumun onun beline gelmesini sağladı. Ben ise kafamı kaldırmış ona bakıyordum.

Şehvetten geçilmeyen gözleri benimle iletişimi kesti ve ıslaklığıma baktı.

Sabrımın tükendiğini hissediyorum. Son kez bana bir bakış attı ve olayı hiç yavaş başlatmayarak ağzını ıslaklığıma gömdü.

Ağzımı araladım ve hafif bir nida döküldü dudaklarımdan. Bu his... Çok başkaydı. Dudaklarını o noktamda hissetmek bedenimi bir zevk ateşinin içine attı. Sevdiğim adamın dudaklarını en özel noktamda hissetmeyi hiç bir şeye değişmeyecektim...

Kalçalarımı hareket ettirdim ve bunu yapmamla Alihan'ın bakışları beni buldu. Ellerini kasıklarıma koydu ve beni sakin tuttu.

Ağzını kadınlığıma gömmüş başını bir sağa bi sola yatırması ile ağzımdan yüksek bir inilti yükseldi. Yatakta duran yastıklardan birisini aldım ellerime ve kumaşını ağzıma aldım. Alihan bu hareketi devam ettiriyordu çünkü bu bana inanılmaz bir zevk veriyordu. Boğazımdan yükselen erotik inlemeler son bulmuyor aksine daha da yükseliyordu çünkü Ali'nın ağzı her seferinde daha da hızlanıyor ve sertleşiyordu.

Bana baktığını hissettiğim için gözlerimi ona çevirdim. Haketten öyleydi. Üstelik sırıtıyordu.

Gülme şöyle! Daha da ateşleniyorum aptal!

Elimde olmadan sertçe saçından tuttum ve mümkünmüş gibi kafasını kadınlığıma daha da gömdüm. Bu hareketim karşısında daha da bir açlıkla emmeye ve yalamaya başladı. Ağzımda ısırdığım yastığı bırakıp yere fırlattım ve çıldırmış gibi iki elimle Alihan'ın kafasını avuçlamıştım ve orama sürtüyordum. Hissettiğim hazdan dolayı gözlerim arkaya doğru kayıyordu.

Onun dudakları benim cennetimdi ama ben cennette cayır cayır yanıyordum. Yanarken çok iyi hissediyordum.

Yüzümde arsız bir gülümseme vardı. Zevkten çıldıracaktım... Alihan sertçe parmaklarını karnıma bastırdığında saçından tutarak ağzını oramdan çektim. Yüz ifadesine baktım.

Ağzının etrafı ıslaktı. Gözleri istekle bakıyordu ve göğüsü hızla inip kalkıyordu.

Çok seksiydi aklım almıyordu nasıl insandı bu adam?

Ağzı oramı keşfederken ağzından hırlamalar ve mırıldanmalar çıkıyordu. Sesinin tınısı o kadar baştan çıkarmıştı ki beni kadınlığımdan bir zevk sıvısı aktı. Hatta bu Alihan'ın dudaklarına bulaştı ve sıvı ağzından aşağıya aktı. Sona yaklaşıyordum ve bu hiç iyi değildi... İçime girmeden gelmek istemiyordum ama ağzını oramda hissetmek bana fazla iyi hissettiriyordu.

Son bir kez içli bir şekilde inledikten sonra istemeyerek saçlarından tutarak kafasını oramdan çektim. Kadınlığımın sıvısı çenesine doğru akıyordu. Ali sıvı damlasını parmağı ile yakaladı ve ağzına alıp yaladı. Nefes nefese kalmıştı ve dudakları öylesine kızarıktı ki...

„Aklımı başımdan alıyorsun..." diye fısıldadım şehvetten yarım aralı gözlerle. Oturur hale geldim ve onu kollarından tutarak yatağa ittim. Hiç beklemeyip dizlerimin üstüne yükseldim ve kafamı onun boynuna gömdüm.

Sakalları bana batıyordu ama bu zerre umurumda değildi. Dilimi kullanarak boynuna ıslak öpücükler bırakıyordum. Bu onu daha da delirtsin diye kışkırtıcı mırıldanmalar bahşediyordum.

Erkeksi bir şekilde soluklandı ve solukları fazlası ile sesliydi. Öpme aşamasından emme aşamasına geçtim ve deli gibi boynunun her bir yanını emdim. Keyifli inlemelerim tabii ki eksik olmuyordu.

„Liya..." diye inledi sessizce. Eli saçlarıma çıktı ve diplerini karıştırdı. Boynundan ayrıldım ve kafamı kaldırıp onunla göz göze geldim. Ela gözleri arzu ile karıştığından dolayı koyulaşmıştı.

Elimi çenesine yerleştirdim ve baş parmağımı alt dudağına bastırıp aşağıya doğru sürterek çektim.

„Tadına bakmak istiyor musun?" diye sordu eli baldırımımda gezerken. Onu öpecek miyim diye soruyordu. Gülümsedim hafifçe ve ikinci kez bile düşünmeden ağzımı dudaklarına gömdüm.

Onun ağzından benim ağzıma yayılan tadımı oldukça duyumsadım. Tuzlu bir tattı.. „Tadının müptelasıyım." dedi.

Dilimi dudaklarından geçirdim ve hiç beklemeden elimi bedenine dokundurtarak kasıklarına doğru indim. Elimin altında titremesi hoşuma gidiyordu.

Elim kasıklarına vardığında parmağımı boxerinin lastiğine koydum ve parmağımı içine soktum azıcık. Yüzüne baktığımda sırıtma sırası bendeydi. „Ona dokunmamı istiyor musun?"

„Hıhım.." diye mırıldandı. Gözleri bir bana bide kasıklarında olan elime gidip gidip geliyordu. Çok heyecanlıydı. Yüzünde ki istekli ifade ile dehşet derecede yakışıklı duruyordu.

Biraz ona doğru eğildim ve fısıldadım. „Ne kadar çok?"

Büyük eli aniden çenemi avuçladığında afalladım. Tutuşu sertti ama canımı acıtmıyordu. „Benimle oynama, Liya. Bu daha zevkli geçen saniyelerin güzelim..."

Dişlerimi sıktım ve elimi orasına yasladım. Ani temasımla kasıldı ama yüz ifadesini hala sert tutuyordu. Bir dokunuşum bile onu alt ediyordu...

„Bir dokunuşum ile yerle bir oluyorsun, Alihan.." dedim eğlenir bi halimle. Elimi boxerinin kumaşının üzerinden erkekliğine sürtüyordum. O noktası o kadar sıcaktı ki..

Yutkundu. „Çıkar şu bez parçasını artık! Çıplakken dokun ona..." Tebessüm etti. „Çıplakken daha da çekicidir."

Elimi sinsice boxerinin içine sızdırmamı beklemediği için tebessümü aniden silindi yüzünden. Parmaklarımı sertliğine sürttüm. Baldırımımdaki elinin parmakları baskı uyguladı tenime.

Eğildim ve kasıklarına uzun bir öpücük kondurdum. Nefesimi bile bile orasına doğru üfledim. Hızlanan soluklarını duyabiliyordum..

Fazla uzatmadan parmaklarımı boxerinin lastiğine taktım ve yavaşca aşağıya sıyırdım. Özgürlüğüne kavuşan iri aleti karnına doğru uzanıyordu. Tüm çıplaklığı ile karşımda duran erkekliğine baktım. Utanmadım veya rahatsız olmadım. Aksine, keyiflendim.

„Öyle bakacak mısın?" diye sordu çatallı bir ses ile. Yutkundum ve onun gözlerine bakarak elimi aletine götürüp kavradım. Sert görünüşü yerle bir olurken gülümsedim.

„Ne yapmamı istiyorsun?" diye sordum imalı bir şekilde.

Ulan Liya nasıl da bu herife dönüşüyorsun gün geçtikce...

Dudaklarını yaladı. „İsteklerim seni aşar bebeğim." Eli kadınlığıma doğru yol aldı. „Tavsiye etmem."

Aleti elimin altında nabız gibi atıyordu. Eğildim ve ıslanması için aletinin başına tükürüğümü bıraktım. Ali başını arkaya atarak hırladı.

„Şaşırtıyorum seni değil mi?" Islanmış olan aletine hala elim ile dokunuyordum. Gülümsedim. „Senin bildiğin o eski Liya değilim.. Bu olduğum kadını çok seviyorsun."

Elini kaldırmış saçlarına doğru götürmüştü. Temaslarım onu çıldırtıyordu ama bunu belli etmiyordu. Elimi aşağı yukarı bir şekilde aletinde hareket ettirdiğimde ağzından erkeksi bir inilti çıktı.

„Ben senin her haline vurgunum." dedi dürüstçe. „Ama bu kadın... Bu kadın inanılmaz."

„Değil mi?" dedim ona katılarak.

Oturur pozisyona geldi ve yüzlerimizi birbirine yaklaştırdı. Elim hala orasındaydı ama hareketlerime bir son vermiştim. „Sadece elini değil ağzını da orda hissetmek istiyorum.." Bunu istediğini oldum olası biliyordum zaten. „Hazır değilsin. Beklemem gerekiyor.."

„Sana o zevki yaşattıracağım. Ama önce hak etmen gerek..." dedim sinir bozucu bir ifade ile.

Güldü ve dudağıma kısa bir öpücük kondurdu. „Benim sinirim hala geçmedi. Dediğim gibi, bunlar iyi saniyelerindi. Kabusuna yönelmek ister misin?"

Meydan okudum. „Zevkle."

Eli boynuma doğru gitti ve kavradı. Dişlerini çeneme geçirdi. Aletinde duran elimi çekti ve beni altına alıp elimi yatağa yasladı. Kafasını biraz eğip göğüs çatalıma gömdü. Öpücükler ve dil darbeleri bıraktı. Eli hala boynumu terk etmedi.

Dudağımı ısırdım ve elimi saçlarına gömüp okşamaya başladım. Sağ göğüsüme doğru yöneldi ve başını ağzına alıp emmeye başladı. İçimde tutamadığım inlememi dişarıya verdim.

Leyla umarım uyanmazsın canım arkadaşım...

Boynumda olan eli göğüsüme indi ve sağ göğüsümü esaretine aldı. Sertçe sıktı ve yoğurdu. Öbürüsünü emerken bu göğüsümü hiç de nazik olmayan bir şekilde yoğuruyordu. Elini kaldırıp sertçe vurduğunda çığlık attım ama zamanında elimi ağzıma götürmüştüm.

„Acıdı mı?" Yapmacık bir ses ile konuştu. „Kıyamam." Durmadı bitane şaplak daha indirdi göğüsüme. Kasıldım aniden ve ağzımdan şaşkınlık nidası döküldü. „Çok mu yakıyorum canını?"

Sanırım alışmıştım şimdiden. Sanki sevdiği ile değil düşmanıyla sevişiyordu!

Vurduğu göğüsümü avuçladı ve başını ağzına çekti. Sertçe emmesi ile birlikte kalçalarımı havalandırdım ve kendimi onun kasıklarına sürttüm.

Alihan kafasını kaldırdı ve gözlerimin içine bakarak iki eli ile aynı anda göğüslerime şaplak indirdi. Olduğum yerde sıçradım ve elimi zamanında ağzıma götürmüş ve bağırmıştım.

„Sert sevişme kısmına geçiyoruz artık..." Dilini boynumdan geçirdi. „Hazır mısın?"

Ona az biraz olan korkumu göstermeden cevap vermedim. „Başla."

„Emir verme bana." diye karşılık verdi. Susmayı tercih ettim ve ne yapacağını bekledim. Bacaklarımı tuttu ve aralayıp beni kendisine çekti. Ben uzanırken o dizlerinin üzerinde duruyordu. Aralıklı duran ıslak kadınlığıma dokunan bir şey hissettiğimde bakışlarımı oraya çevirdim.

Baş parmağı kadınlığımın başını ovalıyordu. İki parmağını kadınlığıma boylu boyunca sürttüğünde kulağıma ilişen ıslak ses ile yutkundum.

„Siktir kızım..." Alt dudağını ısırdı kısaca. „Fazlası ile ıslaksın. Beni deli gibi istiyorsun. Çıldırmışsın bana..." Sırıttı ama bana bakmadı. Bakışları hala oramdaydı. Kısa süre içinde parmakları içime girdi. Ağzımı araladım ve içimi döktüm. „Ahh."

„Çok hazırsın." diye fısıldadı. Bir bacağımı boylu boyunca kaldırdı ve omuzuna yasladı. Öbürüsünü ise iyice yana doğru yatırdı ve dizlerinin üstünde durarak bacaklarımın arasına girdi. Erkekliğini ıslaklığıma sürttüğünde nefesimi sesli bir şekilde dişarı gönderdim.

Gözlerim sabırsızlıkla aşağıya bakıyordu. İçime girse artık! Bile bile yapıyordu şerefsiz herif!

„Alihan!" dedim nefes nefese. „Neyi bekliyorsun? Onu istiyorum!" İtirafım ile seslice güldü.

„Demek öyle..." diye fısıldadı tahrik eden bir ses ile. „Peki içine girmemi hakedecek kadar ne yaptın?"

Duyduklarımı idrak edemedim bi an. Ne dedi o?

Şaşkınca ona bakmayı sürdürdüm. „Ne diyorsun?" diye konuştum nefes nefese. Kadınlığımın ihtiyaçla sızlıyordu. Onu içimde hissetmeye ihtiyaç duyuyordum.

„Sana demiştim." Sırıttı. „İçine girmem için yalvarırsın demiştim."

Ona yalvarmamı mı bekliyordu? Cidden mi?

„Sana yalvarmayacağım." dedim kesin bir dille. „Fazla konuşma ve kendini bana ittir." diye emrettim ona sertçe. Biraz da ben oynayacaktım onunla.

İçimde hissettiğim ani bir doluluk hissi ile gözlerimi irileştirdim. Hemen ardından hissettiğim sertlikle başımı arkaya atarak inledim. Haber vermeden nasıl çat diye giriyor içime!

„Pislik!" dedim nefes nefese. „İnsan haber verir!"

Gülüşünü duydum. „Ben insan değilim."

Doğru...

İçimde hareket etmeye başladı. Boylu boyunca yukarıya doğru uzanan bacağımı iyice yasladı omuzuna ve bırakmadı. Diğer eli ise kendime çekip yana doğru açtığım bacağımdaydı. Kalçalarını hareket ettirerek içime gel gitler yapıyordu.

Tuhaf bir şekilde az acı hissediyordum. Neredeyse hissetmiyordum hatta.

„Sert dediğin bu muydu?" diye kışkırttım onu.

Kendisini bana hızla ittirdiğinde hissettiğim sertlikle bir an acı ile inledim. Tırnaklarımı onun koluna geçirdim. Dudaklarımı sertçe birbirine bastırdım.

Kes sesini Liya!

Ama durmadı Alihan. Daha demin içime vurduğu sertlikle devam etti. Kendisini bana şiddetle çarptı ve böylelikle acı hissi büyüyordu. Bağıracaktım ki iri eli birden ağzımı kapattı. Bağırışım eline çarptı. Boğdu çıkan yüksek sesimi...

Onun yüzünde acıya dair bir kırıntı bile yoktu. Öpülmekten ve öpmekten şişen ve kızaran dudakları aralıklıydı ve gözleri ikimizin de vücudumuzun arasında alttaydı. Seyrediyordu kendisi bana nasıl ittirdiğini. Ben ise iyice açtığım gözlerimle onu izliyordum. Kaşlarını çattı ve gözlerini yumdu hissettiği zevkle.

İçime her gömüldüğünde daha da sertleşiyordu ve bu benim canımı yakıyordu. Elimi kaldırdım ve Alihan'ın ağzımı tutan eline yasladım. O bu temasla gözlerini açmıştı ve şeytani bi ifade ile gözlerime bakarak gülüyordu.

„Ali!" diye inledim duyduğum zevk ve acıdan ama sesim boğuk çıkıyordu. Bunu duydu ama tepki vermedi. İçimdeki gel gitlere devam etti ama sertliğini biraz olsun indirdi.

Eli ağzımdayken nefes alman bile zorlaşıyordu o yüzden bileğini kavradım ve elini ağzımdan çekmeye çalıştım. Bu uyarımı anlamış olacaktı ki elini ağzımdan çektiğinde derin bir nefes çektim içime.

Eğilip çenemi avuçlarının içine aldı. Edepsiz dili ile dudaklarımı yaladıktan sonra sinsice gözlerime baktı. İçimdeki doluluk hissi daha da artıyor, onun oramdaki varlığı beni bu hisse alıştırıyordu. Eli çenemi terk etti ve göğüsümü avuçladı. Avuçlaması ile üst vücudum havalandı. Belim kavislendi, böylelikle kafamı arkaya iyice bastırdım. İçime gel git yaparken kulağıma bizden gelen ıslak sesler doldu. Alt dudağımı kanatırcasına ısırdım.

„Çok ıslaksın." diye mırıldandı. Gözlerimi araladım ve sırtımı tekrar yatak ile buluşturdum.

Hissettiğim o keskin acı saniyeler içerisinde yok oluyordu git gide. İşime gelirdi aslında çünkü onu içimde hissetmek bana fazlası ile zevk veriyordu. Göğüsümü avuçlayan eli belime indi ve iki elini de belime koyarak beni kendisine iyice çekti. Artık uzunluğunu içimde daha net bi şekilde hissedince ağzımdan bir inleme firar etti.

Aniden beni havaya kaldırdı ve saniyeler sonra yüzüm yatağın yüzeyi ile çarpıştı. Neye uğradığıma şaşırmaya bile fırsatım olmadan saçlarıma dolanan bir el hissettim.

Beni yüz üstü yatırmıştı. Refleks olarak dizlerimi yatağa dayamıştım ve şuan sadece dizlerimin üzerinde duruyordum kollarım ve yüzüm yatağa yaslıydı. Arkamdaydı ve ben bu pozisyonumla ona görsel şölen sunmuştum...

„Kalçalarını bana doğru ayır." Yutkundum ve belimi daha da arkaya ittirdim ona doğru. Kalçalarımı ayırdım onun da dediği gibi. Kısa süre sonra orama yaslanılan sıcak ve sert bişeyle gözlerimi yumdum.

„Aferin küçüğüme." dedi keyifle. Konuşmadım. Elini kadınlığıma sürdü ve hemen ardından erkekliğini kadınlığıma sürttü. Kafamı iyice yatağa gömdüm ve zevkle mırıldandım. Ali uzatmadan tekrar içimdeki boşluğu doldurdu ve doldurduğu an derin bir nefes aldım. Ellerini belime koydu ve kalçalarımı kendisine doğru çekiyordu gel git yaparak. Bu hareketi ile bi öne bi arkaya doğru çekiliyordum ve bu sebepten dolayı kafamı yatağın üzerinden kaldırdım.

Yutkundum. „Sert sevişme kısmına geçtiğimizi sanıyordum."

„Geçelim mi?" Sesi oldukça kısık ve baştan çıkarıcı çıkmıştı. Karşı koymadım ve onayladığıma dair bir mırıldanma bahşettim.

Belimin her iki yanına koyduğu elleri birden sertleşti ve beni sertçe kendisine doğru çekti ve aynı zamanda kendisini bana itti. Sonuç: sertçe içime gömülmüştü ve benim ağzımdan bi çığlık kopmuştu.

Leyla uyanırsa fena sıçmıştık!

Arkamda duran acımasız ama dehşet derecede yakışıklı adamın gülümsediğini hissettim. „İşte böyle.."

Susmaya karar verdim ama Alihan beni kendisine doğru çekip çekip duruyor ve içime gömülüyordu. Acı hissediyordum ama hissettiğim istek ve arzu herşeyden daha baskındı.

Aniden durdu ve beni belimden tutarak kendisine iyice bastırdı. Kalçalarım kasıklarına değdiğinde artık erkekliğinin tamamının içimde olduğunu anladım. Uzunluğunu içimde net bir şekilde hissediyordum.

Kulağımın hemen yanında hissettiğim nefesi tenimi ürpertti. Dudaklarımı yaladım ve derin bir nefes çektim.

„Hepsini içine kabul ettin." Mayıştırıcı ses tonu beni daha da ateşlendirirken iri elini birden boğazıma sardı. Dokunuşu oldukça hafifti beni çileden çıkarmak istiyomuş gibi. Eli boynumu iyice kavradı ama sıkmadı yanan dudaklarını çeneme bastırdı. Hala arkamda duruyordu ve içimde hareket etmiyordu ama erkekliğinin tamamı içimdeydi.

Kalçalarımı oynatarak kendimi ona iyice sürttüğümde ikimizinde ağzından kısık sesli bir çığlık koptu. Durmadım, devam ettim. Kalçalarımı oynatarak içimdeki uzunluğu daha da kışkırtıyordum. Birden içimden çıkıp hiç beklemeden sertçe içime gömüldüğünde ağzımdan zevk nidası döküldü.

„Benimle oynama!" dedi dişlerinin arasından. Tekrar içime gömüldü. „Bu gece benim gecem demiştim." Kendisini geri çekti. „Oyun oynayacak kişi benim!" dedi ve tekrar içime gömüldü.

„Oynarsam ne olur?" dedim meydan okuyarak. Kısa tırnaklarımı belime batırdı ve beni bi öne bi arkaya doğru hızlıca ittirdi aynı zamanda dehşet bir hız ile içime çarpıyordu. Hızı ve sertliği canımı yakınca dudaklarımı birbirine bastırdım ve ağzımın içinde inledim. Bedenim olağanüstü bi hızla bi öne bi arkaya çekildiğinden terlemişti.

Birden durdu ve tekrar aletinin tamamını içime sokarak kalçalarımı iyice kasıklarına bastırdı. Kafamı yorgunca yastığa gömdüm ve soluklandım. „Alihan..."

Nefes alışverişleri öylesine sesli ve hırıltılıydı ki ürküyordum açıkcası. „Liya..."

„Devam et.." diye fısıldadım. Duygularım bile birbirine girdi. Ne isteyip istemediğimi bile bilmiyordum? Akıl makıl bırakmadı bu adam bende. „Durma."

Kalçalarımı avuçladı ve kendisini içimden çekti. Napıyordu bu adam? Kafamı kaldırıp ona çevirecekken kolları belimi sarıp beni sırtüstü yatağa attı. Üzerime eğildi ve kollarını başımın iki yanına sabitledi. Ona öfkeyle bakarken o pis pis sırıtıyordu. Elim göğüsüne çıktı ve tırnaklarımı derisine saplayarak canını yaktım. Kısa bir an acı ile kaşlarını çattı ama sonradan toparladı.

„Hayvan herif! Durma demiştim!" Kadınlığım ihtiyaçla sızlıyordu. Elimi indirip sızlamayı dindirmek için orama doğru yönlendirmek isterken Alihan elimi anında yakaladı ve başımın üzerine sabitledi.

„Şımarıklık yapma." diye fısıldadı muzipçe. „Kadınlığın benim için sızlayacak."

Dişlerimi sıktım. „Şerefsizlik yapma." diye sertçe karşı çıktım. „Seni istiyorum diyorum! Yetmiyor mu?"

Kendisini bana bastırdığı anda benim ıslaklığımı taşıyan erkekliği tam o noktama baskı yaptığında dudaklarımı araladım ve derin bir nefes çektim içime. „Ali..."

„İçine girmem için yalvarmanı istiyorum." diye konuştu çatallı bir ses ile. „Sevdiğin adama bunu çok görmezsin değil mi?"

Fantazisine sıçtığımın adamı!

„Bunu bana yaptıramayacaksın." diye fısıldadım. Sinsice erkekliğini kadınlığımın girişine dayadı. Kafamı eğmiş ikimizinde mahrem bölgesine bakıyordum.

Çenemden tuttu ve gözlerimizi buluşturdu. „İtiraf et bana deliriyorsun!"

Sertçe yutkundum. Aklım ve fikrim aşağıdaydı. İri erkekliği içimde hissetmek istiyordum delicesine bir istekle. Bedenim onu istiyordu ve beynime komutlar veriyordu. Beynim bana "Yalvar!" diye emretse de kişiliğim buna şiddetle karşı çıkıyordu.

„Sikeceğim artık Alihan!" diye sesimi yükselttim. „İçime gömül artık! Dayanamıyorum.." Yutkundum. „Dayanamıyorum."

Kaşları ettiğim küfür ile havalandı ve dudakları kıvrıldı. „Sikeceksin?" Sırıttı. „Beni mi sikeceksin?" Evet demek istedim ama yapmadım. „Sikme sırası bende.. Dediğim gibi bu benim gecem sana söz hakkı sunmuyorum."

Ağzını burnunu kırmak ne güzel olurdu şimdi senin...

Cevap vermedim ve ellerimi onun beline koyup onu iyice orama bastırdım. „Ahh.." diye mırıldandım. „Ali çok sızlıyor. Onu istiyorum."

Eli çenemi sertçe avuçladığında şaşkınlıkla ona baktım. „İstediğim cevabı duymadım!"

„Lütfen!" diye bağırdım bir anda. „Allahın belası pislik! İçime gir artık.." Sesim sonlara doğru kısıldı.

Ali eğilip dudaklarımı ağzının içine hapsettikten sonra tekrar içime gömüldü.

(Devam edebilirsiniz.)

Gece boyunca terlerimiz birbirine karıştı. Nefes alamadım ama sevdiğim adamın dudaklarında soluklandım. Ona sımsıkı sarıldım, bedenini hissettim. Ruhunu hissettim, doyamadım ruhuna dokunmaya ve gece boyunca çok edepsizleştim. Bu çok farklıydı. Bu gece çok farklıydı. İçimden bir ses herşeyin bu gece sonra farklı olacağını hissettiriyordu.

Alihan'ın sertliğinden bir kırıntı kalmamıştı. Birleştiğimiz saatler boyu bana beni ne kadar sevdiğini itiraf etmişti. Bana sıkıca sarılmıştı, saçlarımı okşayıp öpmüştü. Sevgisini, aşkını hissettirdi bende aynı şekilde ona olan sevgimi tüm çıplaklığı ile ona göstermiştim.

Biz bu gece birbirimize olan sevgimizi tüm çıplaklığı ile sunmuştuk.

Gece saat dört falan olmalıydı. Sevdiğim adamın nemli göğüsüne başımı yaslamıştım ve saçlarımı okşayışının huzurunu tüm iliklerime kadar hissetmiştim. Kollarımı sıkı sıkı karnına sarmıştım ve gözlerimi kapatmıştım.

Burası huzurumdu işte.

"Az önce sevişirken tam tamına beş kere 'Seni seviyorum' dedin." diye mırıldandım. "İçimde değişik bir his var. Her şey yolunda mı?"

Gülümsediğini hissettim. "Sevişirken söyledim çünkü o zaman daha da kazınır aklına. Ayrıca bir şey olduğu yok."

"Bir şeyler garip gibi. Sanki bundan böyle hayatımız değişecekmiş gibi."

"Hmm... Belki bundan sonra her şey başlıyordur sevgilim? Süprizlerle dolu olur her şey. Çok değişir hayatımız..."

"Seni affettim." dedim konuyla alakasız. "İlk seviştiğimiz de pişman olmadım. Gerçekten olmadım."

"Biliyorum." dedi ve saçımı öptü. "Pişman olman söz konusu bile değil! Hele ki seviştiğin adam ben isem..."

Güldüm. "Yürüyen ego olduğunu söylemiş miydim?"

"Çok seksi bir ego ama."

"Orası doğru." dedim ve göğüsüne bir öpücük kondurdum. O da aynı şekilde saçıma uzun bir öpücük kondurdu ve kahküllerimi sevdi bu sefer.

"Çok yakışmış." dedi ve kahküllerimi parmakları ile sevmeye devam ederken. Eğildi ve onları öptü. "Çok güzel olmuş."

"Bende çok beğendim." dedim gülümseyerek. "Rengini beğendin mi?"

"Sana her şey yakışır bebeğim fakat sarı saçlarını daha çok seviyordum sanki. Ama bu da fena olmamış. Açık mavi gözlerini ön plana sürüyor. Sen her şeyinle çok güzelsin."

Gülümsedim ve kafamı kaldırıp çenesine uzun bir öpücük kondurdum. "Senin kadar güzel olamam."

"Bak orası olabilir işte." dedi. Güldüm ve başını tekrar göğüsüne koydum. Derin bir nefes çektim içime ve elimi karnına koydum.

"Uyuyalım." dedim.

"Uyuyalım." dedi.

Yanan abajura uzandı ve şalterini tutup kapattığında oda karanlığa kavuştu. Derin bir nefes alıp verdim. "İyi geceler sevgilim."

"İyi geceler küçüğüm."

İyice göğüsüne sindim ve yorgun olan bilincimin kapanmasına izin verdim.

Ertesi sabah uyandığımda başımın yastığının üzerinde olduğunu algılayabildim. Kuruyan boğazımı yutkunarak ıslattığımda kafamı kaldırdım. Alihan'ı aradı gözlerim ama bulamadım. Nereye gitmişti ki sabah sabah?

Çıplak göğüslerimi kapatan pikeyi tutarak yatakta oturur hale geldim ve komodinin üzerinde duran telefonu elime aldım. Ekranını açtığımda saatin iki olduğunu gördüm.

Asıl sorun Efekan'ın beni on iki kere aramış olmasıydı. Geri arayacaktım ki çağrısı düştü ekrana. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Efe? Günaydın." dedim ve esnedim.

"Liya! Nerdesin?" Sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki yüzümü buruşturdum.

"Leyla'nın yazlığındayım. Sesin niye bu kadar kötü geliyor? İyi misin sen?"

Sesi gelmedi bir süre. İçimi sıkıntı kapladığında tekrar etrafıma baktım Alihan'ı görecekmişim gibi. Neredeydi? Neler oluyordu?

"Ali..."

İrkildim. Ürperdim Efekan'ın bu ses tonu karşısında. Hiddetli ve korku doluydu sesi.

Kulağımdaki telefonu ne çekebiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Mavi gözlerim yatağın örtüsüne takılı kaldığında dudaklarımın açık kaldığını hissedebildim. İçimde fırtınalar koptu, fırtınaların damlaları gözlerimde birikti. Elimi göğüsüme götürüp derin bir nefes aldım.

"N-Ne oldu? İyi mi o?"

"Değil." dedi Efekan panikle. "Liya nerdesin? Seni almaya geleceğim nerdesin?"

"Ne oldu?" diye sordum tekrardan gözyaşlarım firar ederken. "Bak korkutma beni..."

"Herşeyi anlatacağım hatta göstereceğim sadece konumunu at-"

"Ne oldu, Efekan?" diye bağırmıştım elimde olmadan. "O iyi değil mi? Zarar görmedi değil mi?"

Efekan'ın alıp verdiği nefeslerden ağladığını anlayabilmiştim. "Görmedi ama ç-çok zarar veriyor, Liya. Alihan çok kötü şeyler yapıyor. Koray..." Efekan'ın acıyla iç çektiğinde şahit oldum. "Koray'ı vurdu, Liya. Ölücek..."

"Liya..."

Odaya giren Leyla ile birlikte kafamı kaldırıp ona baktım. Yeni uykudan kalktığı çok belliydi. Şaşkınca odanın haline ve ardından benim halime baktı. Tepki vermiyordum. Yine mi sevdiği birisini kaybedecekti? Ve bu benim sevdiğim adam yüzünden mi olacaktı? Gözlerimden yaşlar akıyordu ve öğrendiklerim beni şoka boğuyordu.

Hissetmiştim ve hissim de yanılmamıştım. Herşey değişmişti ve bu değişiklik en çok bana zarar verecekti.

Onun sesi doldu kulaklarıma. Bana hastanedeyken dediği cümleler yankı yaptı kafamda.

„Asıl herşey daha yeni başlıyor. Asıl bundan sonra bir canavar olacağım. Bundan önceki kişiliğim daha bir hiçti belki de."

Daha sonra ise birkaç saat önce yataktayken dediği o zehirli sözü hatırladığımda tüm dünyam başıma yıkıldı.

"Hmm... Belki bundan sonra herşey başlıyordur sevgilim? Süprizlerle dolu olur herşey. Çok değişir hayatımız..."






• Bölüm sonu •

Continue Reading

You'll Also Like

6.4K 221 27
Bana yalan söyle, benimle birlikte yalan söyle, şu kahrolasi bağımlılığıni tatmin et , Şimdi butun içkilerim ve hislerim karışık , özlememen gereken...
9.9K 904 46
Bir silah sesi... Tüm hayatımı alt üst eden o ses. Zihnimden asla çıkmayacaktı bu ses. Ben daha ilk sesin şokunu atlatamadan ikincisi yükseldi. Ateş...
24.2K 1.1K 20
Fırtına gibi bir kadın. Rüzgar gibi bir adam. Kadın, cinayet kadar gürültülü. Adam, ölüm kadar sessiz. Peki fırtına gibi esen gözünü intikam bürümüş...
522K 28K 34
Yaş farkı vardır, dikkate alarak okuyun. Karakterlerime gelen en ufak hakarette engellenirsiniz. Siz: adınız lütfen bayım :) 0535*: Karşılığında bana...