77. Bölüm : DÜŞMAN

21.7K 548 287
                                    

Hello, küçük bir uyarı! Bölümdeki tarihlere dikkat etmenizi rica edeceğim yoksa aklınız karışır, iyi okumalar öpüldünüz ve yorum yapmayı unutmayınız :)))

Hello, küçük bir uyarı! Bölümdeki tarihlere dikkat etmenizi rica edeceğim yoksa aklınız karışır, iyi okumalar öpüldünüz ve yorum yapmayı unutmayınız :)))

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Düşman

İnsan ne kadar çok şey kaybetse, o kadar çok kaybeder kendisini. İnsan ne kadar acı çekse, o kadar değişir. İnsan ne kadar sevse, o kadar fedakârlaşırdı. Kaybetmenin acısı hiçbir şey kadar ağır olamazdı, çünkü insan kaybettikçe kaybolurdu ve en büyük acı da bu olurdu. En azından Alihan Karalı için durum buydu.

Kaç saat geçmişti bilmiyordu, kapının ardında kaç saat ağlayıp dişarıdaki karısının yalvarışlarını dinledi bilmiyordu. O kadar çok ağlamıştı ki yaklaşık iki dakikadır hıçkırıyor ve yanan gözlerini kırpıştırıyordu. Çocuk gibi dizlerini kendisine çekip kollarını dizlerine sarmıştı ve beklemişti.

En sonunda Liya gitmişti ve son sözü, "Seni affetmeyeceğim, Alihan. Bizi bıraktığın için seni affetmeyeceğim." olmuştu.

Alihan yerde duran telefonuna baktığında saatin gece üç buçuk olduğunu görmüştü. Yüzünde buruk bir gülümseme olduğunda kapıya tutunarak kalktı ve titreyen bedenini kontrol altında tutmaya çalıştı.

Telefonunu eline aldığı gibi bir köşeye fırlatarak kırılmasını sağladı. Gidecekti buralardan, kimse onun izini bulamayacaktı ve Alihan Karalı diye birisi yok olucaktı. Acımasız katilin gözlerindeki hissizlik aynı zamanda o kadar korkunçtu ki, adam kendi aklından geçen şeylerden bile korktu.

Bir kez olsun arkasına bakmadan evden çıktığında etrafına baktı. Beyaz kapıya bulaşan kırmızı lekeleri gördüğünde yutkundu. Bu kan Liya'ya ait olmalıydı.

Dudaklarında canlanan tebessümün içinde o kadar nefret ve kötülük vardı ki, o iki zehiri akıtmak için sabırsızlanıyordu.

Yollar bomboştu ve ses yoktu.

Alihan Karalı arabasına bindiği gibi torpito gözünü açıp silahını yokladı. Orada olduğunu gördüğünde rahat bir nefes verdi. Arabasını çalıştırdığı gibi sürdü, çok uzaklara sürdü. Yok olmak istedi, tüm izlerini silmek istedi ve bunu yaptı da.

Hiç düşünmeden sevdikleri için kendi mutluluğunu kurban ettiğinde yüzünde güçlü bir gülümseme canlandı.

Bu dünyaya cehennemi getirecekti. Acısını herkesten çıkaracak ve çok fazla kötüleşecekti...

Alihan Karalı geri dönmüştü ama dönüşü insanlık için hiç iyi olmayacaktı.

———

"Liya, elin kırılmış tamam mı? Doktora gitmemiz gerekiyor! Lütfen güzelim, böyle yaparak beni çok korkutuyorsun..."

Leyla...

"Elimin şu an sikimde olduğunu mu sanıyorsun gerçekten?" diye sorguladım ağlamaktan çatallanan sesimle. "Leyla, bundan sonra her şey bitti bunu biliyor musun?"

Mahkumiyet (+18)Where stories live. Discover now