❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️
...
"Söz verebilir misin, Liya?"
"Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Duygular
Ruhumun acı feryatları kişiliğime yansırken ağlamaktan hıçkırık olmuştum. Yaşadığım suçluluk duygusu duygularımın amına koyarken gözlerim yanıyordu ve akarak bana ihanet ediyorlardı.
Hoş, bu ihanet neydi?
Benim ihanetime karşılık neydi?
Bir bok değildi!
Güzel gülüşlümün gülüşünü acımasızca çalmıştım ve bunun acısı içimdeki neşeli ve mutlu Liya'yı öldürmüştü.
Eve girdiğimde gözyaşlarım akmaya devam ediyordu fakat ağlamam durulmuştu. Alihan gittiğinde Uzay'lardan çıktığım gibi içim dışıma çıkana kadar ağlaya ağlaya eve yürümüştüm.
Ruhsuz bakışlarla odama çıktım ve kapıyı açtım. Kapıyı kapattığımda sümüklü burnumu çektim ve yaşlı yüzümü sildim. Başımı kaldırdığım an görmekten korktuğum şeyi gördüm.
Alihan çantasının içine benim dolabıma yerleştirdiği kiyafetlerini dolduruyordu.
Boş boş ne yaptığını izlerken o ben gelmemişim gibi davranıyordu. Sırtımı duvara yasladım ve kollarımı birbirine sararak ağlamaktan kızarıp şişen yüzümle onu izledim.
"Benimle konuşmak istiyor musun?" diye sordum titreyen sesimle. Ses tonum o kadar ince ve masum çıkmıştı ki neredeyse kendime acıyacaktım.
Ama biliyorum Alihan bana acımayacaktı ve bunu hak etmiyordum zaten.
O haklıydı...
Konuşmadı.
"İstemiyor musun?" diye sordum bu sefer.
Konuşmadı.
"Susma," dedim ağzımdan bir hıçkırık kaçtığı an. "Böyle susma, Alihan. Bağır, çağır, kır, dök ama susma!"
Kafasını kaldırıp bana baktığında irkildim çünkü bana bakacağını düşünmemiştim. Bakışlarından çekinirken başımı eğdim ve tedirginlikle kolumu kaşıdım.
"Özür dilerim, Liya Hanım." dedi Alihan sarkastik bir edayla. "Ne yapmamı istiyorsunuz? Söyleyin, hemen yapayım!"
Bu sefer susan bendim.
"Ben de öyle düşünmüştüm!"
"Lütfen sana olayı anlatmama izin ver..."
"Anlatılacak bir bok yok!" dedi dolabımdan çıkarttığı eşyaları çantanın içine atarken. "Ruhum duymadan yine ve yine arkamdan iş çevirdin ve ben yine ve yine sana kandım!"
"Böyle konuşma," diye fısıldadım. "Ben arkandan iş falan çevirmedim. Lütfen benim hakkımda böyle konuşma..."
"Sadece keyfin bozulmasın diye kestin sesini," dedi Alihan elindeki siyah tişörtünü sıkarken. "Sırf ben senden gitmeyeyim diye sakladın bunu! Sen arkamdan böyle işler çevirirken ben aptal gibi yanındaydım ve çocuk gibi beni sevmeni istedim!"
