56. Bölüm : ŞİKAYET

34.7K 871 620
                                    

Selaamm!!!

Yazdığım en uzun, dolu dolu bir bölüm oldu. Vahşetten tut, oradan eğlenceye, oradan erotizme, oradan sevince, oradan da tabii ki hüzüne doğru...

Açıkcası sizden bir isteğim var.

Sizden ricam, düşüncelerinizi satırların arasına aktarmanız. Bölüm uzun olduğu için yorum sayısını yüksek bekliyorum. Kitabımı bin kişi okumasına rağmen 50 vote bile gelmiyor ve yorumlar çok az. Emeklerimin karşılığını almak istiyorum sadece <3

Eğer böyle devam ederse vote ve yorum sınırı koymak zorunda kalacağım ve bunu istemiyorum, siz de istemiyorsunuz büyük ihtimalle... :/

Yani sizden ricam, yorum yapıp vote atmanız. Yapanlara çok ama çok teşekkür ediyorum, canımsınız. Haydi lessgooo🙃

Bu arada Multi tam LiyAli değil mi...

Bu arada Multi tam LiyAli değil mi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şikayet

Bir yara kapanmadan önce üzerine eklenen o bir sonraki darbe kadar canınızı hiçbir şey yakamaz. Diğer yaralarımı saramadan üzerine yeniler eklendikçe ben yaralarımı unutuyordum ve unuttukça hiçbir şey çözülmeyecekti ve çözülmedikçe ben çıkmaza giriyordum ve çıkışı bulamamaktan çok korkuyordum.

Arabama bindiğim an gaza bastım ve Rüya'nın evine doğru sürmeye başladım. Alihan kulağıma o kırıcı sözleri söyledikten sonra basıp gitmişti. Nereye gittiğini bilmediğim için peşinden gidememiştim fakat Rüya'nın mesajıyla yerimden fırlamıştım.

Evin önüne park edip arabadan indim ve kapıya vurdum. Rüya pijamaları ile kapıyı açtığında ona sarıldım. "Haber verdiğin için sağ ol."

Sırtımı sıvazladıktan sonra benden ayrıldı ve gülümsedi. "Lafı olmaz. Sen bence git Ali'ye bak. Elini sardırtmadı bana, odasına çıkıp kapıyı kilitledi."

"Kilitlediyse giremem." dedim. "Beni almaz içeriye. Benim yüzümden bu halde..."

"Yedek anahtarım var tabii ki." dedi Rüya ve dış kapıyı kapatıp beni odasına çıkarttı. Cebinden bir anahtar çıkardığında deliğe sokup iki kez çevirdi. "Bol şans." dedikten sonra aşağıya indi.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde ilk odaya baktım. Bir kişi için uygundu ve sadeydi. Çok büyük değildi oda fakat Alihan'a yetiyordu.

Yatağın üzerindeki bedenine baktığımda yutkundum. Sırtının üzerine uzanmıştı ve tavanı izliyordu boş boş. Parçaladığı eli yatağın üzerinde değildi. Kolunu yatağın sonuna kadar uzatmıştı ve eli sallanıyordu. Eli dişarıda olduğu için kanlar yere damlıyordu.

Kıpırdamamıştı. Kimin geldiğine bile bakmıyordu sadece tavanı izliyor ve gerek duydukça gözlerini kırpıyordu.

Çantamı yere bıraktım ve banyoya gittim. Malzemeleri bulmakta çok zorlanmadım ve hepsini küçük bir çantaya koyduktan sonra geri Alihan'ın odasına döndüm. Oda çok sıcak ve havasız kaldığı için camı tümden açıp dayadım ve tekrar onun yanına vardım. Yatağın yanına yere oturdum böylelikle eli hemen önümdeydi.

Mahkumiyet (+18)Where stories live. Discover now