❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️
...
"Söz verebilir misin, Liya?"
"Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Geçmişte Kalan
Kafamı arabanın camına yaslamış dalgın bir halde yolu izliyordum. Dün ki olanlar beynimi iyice kurcalıyordu.
Alihan Karalı beni öpmüştü. Ve ben ciddi ciddi ona karşılık vermiştim. Ona izin vermiştim.
Öpücüğü bana adını koyamadığım birçok duygu hissettirdi ve evet, iyi hissetmiştim. Nasıl oluyordu bilmiyorum ama gerçekten güzeldi. Ve böyle hissettiğim için kendimi çok garipsiyordum.
Ha dünden sonra ne mi oldu? Akşam saatleri Alihan ile eve geri dönmüş bir çift laf bile etmemiştim. O bazen bana sorular sormuş ve beni çok kez bakışları ile yemişti. Sonra da uyumuştuk zaten ve başka bir şey olmamıştı.
Şimdi ise arabadaydık ve o her zaman ki gibi sigarasını ciğerlerine çekiyordu. Alihan mekana gideceğini söyledi, ben de bunun üzerine Leyla'ya gitmek istediğimi söyledim. Alihan zorluk çıkarmayıp tuhaf bir şekilde kabul etmişti bunu. Bugün zaten dalgın ve moralsiz bir hali vardı.
Gerçi ne bekliyordum ki? Ölmüş kardeşinin doğum günüydü bugün. Tabii ki moralsiz olucaktı.
Kafamda sebepsizce Emrehan'ın Alihan'ın kollarında ölüşünü hayal ettim... Bu hayatta kardeşim olmamıştı hiç, tek çocuktum. İnsanın bir kardeşinin olması nasıl bir duyguydu pek bilmiyordum. Leyla'nın anlattıklarına göre Alihan'ın ve Emrehan'ın arasındaki bağ oldukça kuvvetliymiş.
Kim bilir Emrehan öldüğünde Alihan içten içe nasıl acı çekmiştir. Kaç defa ölmüştür?
Arabanın durması ile düşüncelerimden ancak kurtuldum. Leyla'nın evinin önünde durmuştu araba. Emniyet kemerimi çözüp ona son bir bakış atıp inecekken bileğimi tuttu. Gözlerimi yumdum bi süreliğine kapalı tutup açtım ve bedenimi ona çevirdim.
Bugün oldukça bitik gözüküyordu. Kahverengi saçları dağılmış alnına birkaç tutamı düşmüş yüzüne güzel bir görünüş yaratmıştı. Ela gözleri bugün daha da kısık ve kızarmış gibiydi. Dolgun dudakları ise her zaman ki gibi değildi, kuruydu ama güzelliğini koruyordu. Gözlerim yüzünde bir tur atmış gözlerini bulmuştu.
Ardından hafifçe yutkunuşuna şahit oldum ve ifadesizce bakışmaya devam ettik. Düne bakarak bugün çok yorgun ve tükenmiş gözüküyordu.
Ama hala çok yakışıklıydı? Nasıl oluyordu?
„Bugün çok dalgınım." diye girdi söze ve ardından dudaklarını yaladı. Gözlerim dudaklarına inip aynı hız ile gözlerini buldu. „Dudaklarını öpmeye ihtiyacım var. Sanki dudaklarını öpünce her şey daha iyi olacakmış gibi..."
