𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎�...

Galing kay Armysmiler

137K 12.2K 14K

"Bu böyle devam edemez. Seni o insanlardan kurtarmam gerek." Bir eliyle göz yaşlarını silerken şaşkın bakışl... Higit pa

𝑻𝑨𝑵𝑰𝑻𝑰𝑴
①⓪
①①
①②
①③
①④
①⑤
①⑥
①⑦
①⑧
①⑨
②⓪
②①
②②
②③
②④
②⑤
②⑥
②⑦
②⑧
②⑨
③⓪
③①
③②
③③
③④
③⑤
③⑥
③⑦
③⑧
③⑨
④⓪
④①
④②
④③
④④
④⑤
④⑥
④⑦
④⑧
④⑨
⑤⓪
⑤①
⑤②
⑤③
⑤④
⑤⑤
⑤⑥
⑤⑦
⑤⑧
⑤⑨
⑥⓪
𝑭𝒊𝒏𝒂𝒍
The real me

2.6K 215 299
Galing kay Armysmiler


Bir risk alarak kitabı bu hesabıma taşıdım artık yapacak bir şey yok. Şu an her şey birbirine girmiş gibi hissediyorum ama zamanla düzeleceğine ve kitabın yükseleceğine inancım son.

Medya=Jungkook'un bu bölümde söylediği şarkı.

Umarım beğenirsiniz hepinize keyifli okumalar
💜

"Gitmek istediğinden emin misin?"

Jinsoul karşımda durmuş tedirgin bir şekilde bana bakıyordu. Başımı sallayarak onu onayladım. Bu akşam Jungkook'un bir barda sahne alacağını söylemişti ve bunu kaçıramazdık. Yani, daha doğrusu Jinsoul'ün bunu kaçırmasına izin veremezdim çünkü ona karşı bir şeyler hissediyordu. Biliyordum.

"Eminim. Biraz kafa dağıtırız hem Jungkook'a destek oluruz. Sonuçta arkadaşımız."

Jinsoul gülümsemeye çalışıp başını salladığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Daha sonra bakışlarım elinde tuttuğu siyah pantolona kaydı.

"O ne?"

Sorduğum sorunun ardından yüzünü garip bir şekle sokup pantolonu iki eliyle havaya kaldırdı. "Sence neye benziyor?"

"Onu demek istemiyorum. Bunu mu giyeceksin?"

Jinsoul çok güzel bir kızdı ve kesinlikle özenmese bile harika görünüyordu ama bu akşam biraz daha özenmesini istiyordum. Jungkook ne kaçırdığını görmeliydi.

"Süslenme havamda değilim."

Dolabıma doğru ilerleyip içinden siyah mini deri bir etek ve siyah büstiyer çıkardım. "Bunlar sana çok yakışır."

Jinsoul elimdekileri görünce başını hızla olumsuz anlamda salladı. Gözlerimi devirip derin bir nefes verdim. Çok yakışacaktı işte giyse ne olurdu ki?

"Bak bunları giyersen bizimki sana fena düsecek."

"Kim o? Kimden bahsediyorsun?"

Kendimi tutamayarak güldüm. Ardından elimdeki kıyafetleri yatağımın üzerine bıraktım.

"Hoşlandığın kişi işte."

Jinsoul'ün bakışları şaşkın bir hal aldı ve gözlerini hızla benden kaçırıp uzun sarı saçlarını eliyle savurdu. "O kim ya!" Diyerek şaşkın bir şekilde konuştu. "Kim yani o? Yok öyle biri."

Alayla güldüm ve başımı onaylamazca iki yana salladım. "O zaman ben sana yardımcı olayım, Adı ve soyadı j harfi ile başlıyor. Gülümsediği zaman tavşana benziyor ama iri bir tavşan ve sesi çok güzel."

Kollarımı göğsümün üzerinde birleştirip meydan okurcasına ona baktım. Jinsoul bu söylediklerimin ardından sessizleşmişti ve asla bana bakmıyordu.

"Bak ben senin en yakın arkadaşınım bana her şeyi anlatabilirsin. Sana yardımcı olurum Jinsoul."

Bu zamana kadar benimle bunu neden paylaşmamıştı bilmiyordum ama ona kızmıyordum da. Sonuçta her şeyini bana söylemek zorunda değildi. Aynı şekilde bende Jimmy'den hoşlandığımı ona söylememiştim.

"Nasıl anladın?" Derken dudaklarını büzüp yatağa oturdu ve başını yere doğru eğdi.

"Çok belli oluyor." Yanına doğru ilerleyip bende yatağa oturdum. "Ama sana bir şey söyleyim mi? Bence o da senden hoşlanıyor."

Jinsoul yere eğdiği başını bu dediğim şeyin ardından ani bir şekilde kaldırıp bana doğru çevirdi.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

Çocuk gibi heyecanla konuşmasının üzerine kendimi tutamayarak gülümsemiştim. Sanırım arkadaşım Jungkook'tan gerçekten çok hoşlanıyordu.

"Evet." Dedim oldukça net bir ses tonu ile. Elimden geldiğince ciddi olamaya çalışıyordum. "Ga Yoon haklı olabilir. Seninle uğraşarak dikkatini çekmeye çalışıyor bence."

Jinsoul'ün yüzü bu söylediğim şeyin ardından düştü ve başını olumsuz anlamda salladı. "Bu bir şey demek değil ki. Jungkook ciddiyetsiz bir tip, o herkesle uğraşıyor." Dedikten sonra sıkıntıyla bir nefes verdi.

"Hem beni ciddiye bile almıyor. Sanki küçük erkek kardeşiyim. Beni kadın olarak gördüğünden bile şüpheliyim."

Bunu demesinin ardından şaşkınlıkla ona baktım. "Aman kadın nasıl olunuyormuş acaba?" Sinirle soluyup bir süre sessiz kaldım. Jungkook kendince kızı sinir etmeye çalışıyordu.

"O salak senden çok etkileniyor. Kendine yediremeği içinde böyle bir bahene uydurmuş işte."

Yani, çok kendimden emin konuşuyordum ama bence söylediklerimin hepsi doğruydu. Jungkook'un da ondan hoşlandığını anlayabiliyordum.

"Sen kendini üzme eğer senden gerçekten hoşlanıyorsa eninde sonunda açılır."

Jinsoul gülümsemeye çalışıp başını olumlu anlamda salladığında bende gülümsedim ve oturduğum yerden kalktım.

"Hadi hazırlan geç kalmayalım."

Jinsoul kalkıp yatağın üzerine bıraktığım kıyafetleri alınca sinsice gülümsemiştim. Ardından rahat giyinsin diye odadan çıktım. Ben çoktan hazırlandığım için yapmam gereken tek şey onu beklemekti. Koridordan geçerek salona girdim ve girer girmez koltukta oturmuş Taehyung ile karşılaştım. Babamda hemen yanında duruyordu.

"Baba biz birazdan çıkacağız."

Babam elinde tuttuğu telefondan bakışlarını çekip bana çevirdi. "Taehyung'da sizinle gelsin kızım. Yoksa içim rahat etmeyecek."

Sıkıntıyla bir nefes verip bakışlarımı Taehtung'a çevirdim. Açıkçası onun gelmesini hiç istemiyordum çünkü Jimmy'de gelecekti.

"Onun gelmesine gerek yok." Taehyung'a ters bir bakış attığımda kaşları çatıldı.

"Sana ne oluyor kızım? En yakın arkadaşım sahne olacak istesende istemesende geleceğim."

Gözlerimi devirdim. Ne yaparsam yapayım bizimle geleceği biliyordum. Jungkook olmasada gelecekti çünkü kendisi beni sinir etmeyi çok seviyordu. Ayrıca Jimmy'ninde orada olacağını tahmin ettiğini düşünüyordum. Belkide sırf bu yüzden geliyordu.

"Tartışmayın sakın." Dedi babam uyarı dolu bir sesle. "Kardeşsiniz siz birbirinize sahip çıkın."

Babam tartışmamızdan nefret ediyordu ve uzun bir konuşmaya başlamadan evden çıksak çok iyi olurdu. Bir kaç dakika sonra Jinsoul'de solana girdiğinde Taehyung oturduğu yerden kalktı.
Babamda ayağa kalkıp Taehyung'a arabanın anahtarını verdi.

"Dikkatli kullan."

Taehyung başını olumlu anlamda sallayıp arabanın anahtarını aldı. Ardından hep birlikte evden çıktık. Arabaya doğru yürürken gece sorunsuz geçsin diye dua ediyordum.

"Jimmy denen çocukta gelecek mi?" Taehyung arabaya binmeden önce gergin bir ses tonu ile konuştu. Ardından alaylı bakışlarını bana cevirdi. "O yüzden mi bu kadar süslendin?"

Bakışlarım istemsizce kıyafetime kaydı. ilk defa böyle giyinmiyordum. Taehyung yalnızca laf söylemek için konuşuyordu.

"Evet, Jimmy de gelecek. Çocuk seni şikayet etmedi, bence kaşınma Taehyung."

Bu dediğimin ardından sinirle bir küfür savurduğunu duydum. "Sen akıllanmayacaksın değil mi?" Diye sordu. "Çok sevdiğin Jimmy'nin yeniden dayak yemesini mi istiyorsun?"

Arabaya binerken kapıyı bilerek sert bir şekilde kapattım. Jinsoul'de arka tarafa oturmuştu. Taehyung'un hala nasıl böyle konuşmaya cesareti olduğunu bilmiyordum.

"Senin bu çocukla ne derdin var?" Jinsoul dayanamamış olacak ki öne doğru yaklaşıp konuşmuştu. Taehyung'un direksiyondaki tutuşu sertleşti.

"Sevmiyorum işte. Kardeşiminde sevmediğim bir insana bu kadar yakın olması beni sinir ediyor." Dedikten sonra başını bana doğru çevirdi. "Ayrıca o çocuğa çok güvenme. Bir şeyler saklıyor."

Gözlerim şaşkınlıkla hafif irileşti. "O ne demek ya? Ne saklıyor olabilir?"

"Bilmiyorum ama bir terslik var. Bu değişim falan bana hiç mantıklı gelmiyor." Taehyung sanki kendi kendine konuşuyor gibi duruyordu.

"O ite çok güvenmeyin." Dedikten sonra vitesi değiştirerek gaza yüklendi. "Bir şeyler var ve yakında kokusu çıkacak."

Yutkunup başımı cama çevirdim ve geçtiğimiz yolları izlemeye koyuldum. Taehyung'un dediği şeylerin ardından Jinsoul'de bende sessiz kalmıştık.

*

Barın önünde Jimmy'i görünce yüzüme istemsizce bir tebessüm yerleşti. "Siz geçin ben geliyorum."

Jinsoul başını olumlu anlamda sallarken Jimmy'e selam verip bara doğru ilerledi fakat Taehyung gitmek yerine sert bir şekilde kolumu tuttu. "içerde şununla çok muhattap olma. Yanlış bir hareketini görürsem babama söylerim."

Kaşlarımı çatıp kolumu hırsla kendime doğru çektim. "Koşarak babama mı şikayet edeceksin beni?"

Taehyung umursamaz bir şekilde omuzlarını silkti. Bu arada Jimmy'in barın duvarına yaslanmış çatık kaşlarıyla bizi izlediğini fark etmiştim.

"Ben uyarımı yaptım. Biliyorsun babam bu konularda hassas. Ona göre davran."

Bana ters bir bakış atıp hızlı adımlarla barın içine girdi. Gözlerimi yumarak sıkıntıyla iç çektim. Babam Jimmy ile tanışmamıştı yalnızca isim olarak biliyordu ve Taehyung'da dediği gibi konu ben olunca hassaslaşıyordu.

Savcıydı ve her gün karşılaştığı onlarca vaka üzerime daha çok düşmesine sebep oluyordu.

"Selam."

Sinirlerim o kadar gerilmişti ki Jimmy'nin bile yanıma geldiğini yeni fark etmiştim. Onu görünce gülümsemeye çalıştım. "Selam."

Bana doğru yaklaşıp sağ elime uzandı ve nazik bir şekilde tutarak kendine doğru çekti." Elin nasıl oldu?"

"Daha iyi."

Baskı uygulanınca ağrıyordu fakat ilk haline göre daha az acıyordu. "Sevindim."

Gülümsedim ve başımla önümüzde duran barı işaret ettim. "Hadi gel."

Ben yürümeye başlayınca Jimmy de bir şey demeden beni takip etmeye başladı. "Kardeşin sana sorun mu çıkarıyor?"

Jimmy'nin birden sorduğu sorunun üzerine olduğum yerde durdum. Bar kapısının tam önünde duruyorduk ve çalan şarkı kulaklarıma doluyordu.

"Seninle görüşmemi istemiyor." Açık bir şekilde konuşmuştum. Jimmy alaylı bir şekilde gülüp bana doğru yaklaştı.

"Sen reşit bir insansın ve seni bu şekilde kısıtlamaya hakkı yok."

Başımı olumlu anlamda salladım. "Biliyorum, ben sadece." Derken bir süre sessiz kalıp başımı kaşıdım.

"Sadece ne?"

Derin bir nefes aldım ve cesaretlenip gözlerimi onunkilerle buluşturdum. "Sadece sana zarar gelsin istemiyorum. Taehyung seni hiç sevmiyor."

Jimmy gözlerini benden çekmeden sesli bir şekilde güldü. "O bir daha bana zarar veremez. Hem biz yanlış bir şey yapmıyoruz. Sadece arkadaşız işte."

Umursamaz bir şekilde konuşmasının ardından yutkundum ve bozulduğumu belli etmemeye çalışarak başımı olumlu anlamda salladım. "Evet, haklısın."

Jimmy tebessüm edip eliyle önce geçmem için içeriyi işaret etti. Bir şey demeden içeriye girdim. Barın içerisinde hareketli bir şarkı çalıyordu. Çok büyük bir yer değildi ama daha samimi bir ortam olduğu için mutluydum Ve gördüğüm kadarıyla bizim okuldan çok kişi vardı.

Karşı tarafta Ga Yoon, Jinsoul ve Jungkook üçlüsünü görünce onların yanına doğru ilerledik.

"Sonunda gelebildiniz." Ga Yoon bize kınayan bakışlar atıyordu. Ardından başını Jimmy'e çevirdi. "Selam Jimmy."

Flörtöz bir ses tonu ile konuşunca gözlerimi devirdim. Jimmy'de bunun farkında olacak ki alaylı bir şekilde güldü ve Ga Yoon'a her hangi bir cevap vermedi. Ga Yoon bunun üzerine baya bir bozuldu ama belli etmemeye çalışarak başını başka yöne çevirdi.

"Size ne oldu böyle?" Jungkook şaşkın bir şekilde konuşunca Ga Yoon'unda bakışları bizi bulmuştu. Jinsoul olayı bildiği için hiç oralı değildi.

"Jimmy dayak yemiş gibi duruyor. Lena'da birilerini yumruklamış gibi." Dedikten sonra sesli bir şekilde güldü. "Yoksa sen yine Jimmy'nin korumacılığını mı yaptın?"

Jungkook'un alayla sorduğu soru üzerine yüzümü buruşturdum. Jinsoul onu uyarıp omuzuna vurdu. "Ne ya?" Dedi Jungkook omuzunu tutarken. "Şaka yaptım be, hemende ciddiye alıyorsunuz."

"Şu boyacı çocuk bunların önünü kesmiş. Jimmy de üç kişiyi birden dövmüş. Lena'da biraz destek sağlamış işte."

Ga Yoon ve Jungkook bize şaşkınlıkla bakıyordu. Ardından Jinsoul konuşmaya devam etti. "Çok havalı değil mi?"

"Bunu mu havalı buldun?" Jungkook'un yüzünde duyduklarına inanamıyormuş gibi bir ifade vardı. "Bende döverim ne var ki? Hem benim vücudum daha müsait."

Jinsoul alaylı bir şekilde güldü. "Aman sevsinler senin vücudunu."

"Sev sev." Jungkook sırıtarak Jinsoul'e biraz yaklaşınca Jinsoul yüzünü buruşturup onu geriye doğru itti. Daha doğrusu itmeye çalıştı çünkü Jungkook hiç kıpırdamamıştı.

"Terbiyesiz." Jinsoul arkasını dönüp masaların olduğu yere doğru ilerlemeye koyuldu.

"Neyse, sana iyi şanslar Jungkook."

Jimmy, ben ve Ga Yoon Jinsoul'ün arkasından giderek arka taraftaki boş koltuklu bölmeye doğru ilerdik. Ga Yoon Jinsoul'ün yanına oturmuştu. Jimmy'de hemen benim yanıma oturunca gülümsedim ve biz oturur oturmaz okuldan çocuklar yanımıza geldi.

"Selam gençler oturabilir miyiz?"

Jimmy ile aynı sınıfta olduğunu bildiğim Seok Jin yanında duran Yoongi, Namjoon ve Hoseok ile gülümseyerek bize bakıyordu. Hoseok bizim sınıftaydı fakat diğerleri Jimmy ile aynı sınıfta diye biliyordum. Bir kaç kere konuştuklarını görmüştüm.

"Tabi." Ga Yoon hepimizden önce davranarak çocukların yanımıza oturmasına izin verdi. Benim içinde bir sorun yoktu çünkü iyi insanlar olduklarını biliyordum. En başından beri Jimmy ile dalga geçmeyen kesimin içerisindeydiler. Bu da onları sevmem için yeterli bir sebepti.

"Senin kaşına ne oldu lan?"

Yoongi Jimmy'e bakarak şaşkın bir şekilde konuşunca herkesin bakışı bize doğru dönmüştü. "Yine biri mi bulaştı? Bize niye haber vermiyorsun ki yardıma gelirdik?"

Aşırı rahat konuşmasının üzerine gülmüştüm. Yoongi'yi aşırı tanımıyordum fakat hakkında bildiğim tek şey fazla rahat bir tip olduğuydu.

"Ben hallettim. Hem her şey çok ani gelişti."

Jimmy net bir şekilde konuşup masada duran içki bardaklarından birine uzandı ve kafasına dikti. Bardağı hiç zorlanmadan bir anda bitirmesi üzerine şaşlınlıkla ona baktım fakat bir şey demedim.

"Nasıl hallettin?" Bu kez konuşan Hoseok olmuştu.

"Hallettim derken üç kişiyi birden dövdüm demek istiyor arkadaşlar." Sanırım Jinsoul Jimmy'nin üç kişiyi dövmesinden çok memnundu çünkü her fırsatını bulduğunda bunu söyleyecekmiş gibi bir hali vardı.

"Hadi lan!" Diye bağırdı Yoongi. "Ciddi mi bu?"

Masadaki herkes fazlasıyla şaşkındı Jimmy ise sıkılmış duruyordu. "Neyse boş verin." Diye araya girerek konuyu kapatmaya çalıştım. Jimmy tüm ilginin üzerinde olmasından pek memnun değil gibiydi.

Bir süre daha geçti. Masada derin bir muhabbet kurulmuştu. Okuldan ve daha bir çok şey hakkından konuştular. Bende arada bir sohbete katılıyordum ama aklım çoğunlukla hem Taehyung'da hemde Jimmy'de olduğu için bir şeylere odaklanmakta oldukça zorluk çekiyordum.

Bir kaç dakikanın ardından Jungkook sonunda sahneye çıktı ve kalabalıktan gürültülü bir alkış koptu. Ga Yoon oturduğu yerde heyecanla kıpırdarken Jinsoul de gözlerini kırpmadan Jungkook'a bakıyordu.

Jungkook kısa bir ön konuşma yaptıktan sonra eline gitarını alarak lauv'dan never not şarkısını söylemeye başladı.

We were so beautiful
We were so tragic
No other magic could ever compare

Vücudumu şarkının sakin ritmine uygun hareket ettirmeye başladım. Bu şarkıyı çok seviyordum ve dürüst olmak gerekirse Jungkook çok güzel söylüyordu.

Lost myself, seventeen
Then you came, found me
No other magic could ever compare

Bakışlarımı Jungkook'a çevirdiğimde bizim tarafa doğru sabit bir şekilde baktığını fark ettim.

There's a room
In my heart with the memories we made
Took 'em down but they're still in their frames
There's no way I could ever forget

Jungkook bakışlarını hiç çekmeden Jinsoul'e bakıyordu. Heyecanla yerimde kıpırdanıp gülümsedim ve Jinsoul'e baktım. Oldukça şaşkın görünüyordu.

For as long as I live and as long as I love
I will never not think about you
You, mmm
I will never not think about you

Bu satırlardan sonra Jinsoul'ün yüzüne bir gülümseme yerleşti ve ondan sonra Jungkook'ta gülümseyip şarkıya devam etti.

From the moment I loved, I knew you were the one
And no matter what I-I do, ooh, mmm
I will never not think about you

Böyle romantik bir şarkıyı Jinsoul'e bakarak söylemesi çok hoştu. Artık beni bu saatten sonra kimse tutamazdı çünkü her şey kabak gibi ortadaydı.

Bir süre sonra şarkı bitti ve hep birlikte Jungkook'u alkışladık. Ardından daha hareketli bir şarkı söylemeye başladığında bakışlarım Jimmy'i buldu. Onunda sabit bir şekilde bir noktaya baktığını fark edince kaşlarımı çattım.

Bakışlarım meraklı bir hal aldı ve bende onun baktığı yere doğru döndüm. Gözlerim Taehyung'un gözleriyle buluşunca ise derin bir nefes almıştım.

Birbirlerine meydan okurcasına bakıyorlardı. Bir süre sonra Jimmy'nin dudaklarının kenarı yukarı kıvrıldı ve kolunu arkaya attıp bana doğru yaklaştı. Vücutlarımız birbirine değdiğinde oturduğum yerde kıpırdandım.

"Ne yapıyorsun?" Kulağına doğru eğilerek konuşmuştum.

"Hiç." Derken son harfleri uzatmıştı. Sesinde çok eğlenen bir tını vardı.

"Jimmy, Taehyung çok sinirlendi."

Yeniden bir olay çıkacak gibiydi ve okuldan bu kadar çok insan varken bu gecenin olaylı bitmesini hiç istemiyordum.

"Sinirlensin. Çekinme şu çocuktan sinirlerim bozuluyor." Beni tersleyerek konuşmasının ardından kaşlarımı çattım.

"Çekinmiyorum, sadece olay çıksın istemiyorum."

"Olay çıkarırsa gününü görür merak etme."

Odağını hala Taehyung'un üzerinden çekmemişti. Sıkıntıyla bir nefes verip kendimi şarkıya vermeye çalıştım ama pek mümkün değil gibiydi. Jimmy'nin elini birden kendiminkinin üzerinde hissedince hafif irkilerek ona baktım. Sıcak teni tenime değdiği an her şeyi bir anda unutuvermiştim sanki.

"Hadi kalk dans edelim. Oturmaktan sıkıldım."

Ve ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi Jimmy ile birlikte dans eden insanların arasında buldum. Jungkook'un söylediği hafif hareketli şarkıya herkes kendince eşlik ediyordu. Jimmy belime sarılıp beni kendine doğru çekince öylece kala kaldım.

"Böyle bir dans hareketinin olduğunu hiç sanmıyorum."

Öylece durduğum için alayla konuştu. Yutkundum ve kendimi toparlamaya çalışarak ona tutundum. Beni ne kadar çok etkilediğinin farkında mıydı acaba? O bana bu kadar yakınken mantıklı düşünemiyorum ki.

"Sen dans etmeyi sevmezsin." Dediğimde gülmüştü.

"Evet,sevmem." Derken bedenlerimiz yetmiyormuş gibi birde yüzünü bana yaklaştırmıştı. "Ama seninle ederim."

Bu söylediğinin ardından zar zor tuttuğum nefesi verdim. Jimmy bu donup kalmamın farkında olacak ki bir kere daha güldü. Kendimi toparlamaya çalışıp ona ayak uydurmak için çabaladım.

"Bu arada elbise yakışmış."

Gözleri bir süre vücudumda dolaşınca ilk defa utanmış hissederek başımı eğdim. "Teşekkür ederim."

Jungkook narin sesi ile şarkıya devam ederken Jimmy'e biraz daha yaklaştım. Bende dans etmeyi pek sevmezdim ama onunla dans etmek çok güzeldi. Sanki etrafta bizden başka kimse yokmuş gibi hissediyordum.

"Sana bir şey sorabilir miyim?"

Başını olumlu anlamda salladı. "Sor, izin mi istiyorsun?"

"Hani iki hafta sonunda kampüste ilk defa konuştuğumuzda, bana seni bundan sonra olacaklardan uzak tutacağım demiştin ya. Tam olarak ne demek istedin, bir şey mi planlıyorsun?"

Bu konuyu açmamdan pek memnun olmayacak ki yüzü gergin bir ifadeye büründü. "Bana her şeyi anlatabilirsin, Jimmy. Sana yardım ederim."

Jimmy bir süre sessiz kaldı. Ardından belimdeki tutuşunu biraz daha sıkılaştırdı ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Bir şey planlamıyorum. Zaten benim yaptığım bir şeyde yok onlar bana bulaşıyor bende karşılığı veriyorum."

Konuyu daha fazla uzatmak istemediğim için bir şey demedim ama nedense Jimmy'nin söylediklerine ilk kez inanmıyordum.

"Benim içinde bulunduğum olaylara çok burnunu sokuyorsun." Kaşları çatık bir şekilde konuştu. Sanki beni azarlıyor gibi bir hali vardı.

"Elimde değil kendimi tutamıyorum." Diyerek açıklama yaptım. Söz konusu Jimmy olunca tüm mantığımı kaybediyordum. Ona yardım etmek, yanında olmak görevim gibi bir şey olmuştu.

"Elinde olsun." Dedi sert bir sesle.
"O çocuklar ikimizin değil sadece senin yolunu kesebilirlerdi. O zaman ne yapacaktın?" Diye sordu. Ardından herhangi bir cevap vermemi beklemeden devam etti. "O yüzden olaylara karışma."

Derin bir nefes aldım fakat bir şey diyemedim çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Şu an tamam desem bile yine ve yine onun bulaştığı bir olaya burnumu sokacağımı biliyordum. O varsa bende vardım. Bu kadar basitti.

"Tamam mı?" ısrar edercesine konuştu.

"Tamam." Diyerek kestirip attım. Bir süre daha dans ettik. Ardından Jungkook daha yavaş bir şarkıya geçti. Kendimi Jimmy'e biraz daha yaklaşmış buldum. Kollarımı boynuna sarıp başımıda omzuna yasladığımda içim tamamen huzurla doldu fakat bu huzur bir kaç saniye falan sürmüştü çünkü Jimmy'nin arkasında gördüğüm bedenle irkilerek geri çekilmiştim.

"Taehyung?" Soru sorarcasına konuşmamın üzerine Jimmy ani bir şekilde arkasına döndü ve o döner dönmez Taehyung Jimmy'nin suratına sert bir yumruk geçirdi.

Tam o an Jungkook şarkıyı söylemeyi kesti ve tüm bar şaşkınlık dolu nidalar çıkarmaya başladı. Jimmy zaman geçmeden kendini toparlayınca bu kez yumruk savuran taraf o olmuştu. Aralarına girmeye çalıştım ama Jimmy beni geriye doğru itti. Ardından burnundaki kani elinin tersiyle silen Taehyung'a döndü.

"Sen artık fazla oluyorsun piç."

Ve Jimmy yeniden Taehyung'un üzerine doğru atıldı. Bu sefer ikiside çok fazla sinirliydi. Bu gece bu bardan sağ çıkamayabilirdik.


Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

2.1K 195 8
Jennie üvey abisi Taehyung'un döndürdüğü tüm pis işleri biliyordu. Dealer by beacheas
46.4K 3.2K 44
Genç kadının gözlerindeki hayal kırıklığı ve elindeki silah sonun başlangıcıydı, kimse bilmiyordu.
6.9K 554 8
"Evet , belki de ben hoşlandığım adamın katil olduğunu ilk başta fark edemeyecek kadar aptalım" İLK BÖLÜM TARİHİ : 16 HAZİRAN 2023
127K 5.1K 33
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!