Fırtına

By dolunaayy_

1.4M 56.3K 4.5K

"ASEL!!" Hırsla arkamı dönüp karan'a bağırmaya başladım. "Buyur fırtına komutan!!" Yanıma gelip bedenimi duv... More

Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
SÜRPRİİZ!!!
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43.bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
~Final~
Sarmaşık
Delikanlı

11. Bölüm

32.6K 1.2K 194
By dolunaayy_

Instagram:dolunaayyz

Bir çocuk için kelimesi ne kadar özel bir kelimeydi değil mi?
Ama benim için sıradan bir kelimeden ötesi olamazdı.

Hülya araz..yıllar sonra tekrardan karşımdaydı.
Değişmeyen kömür rengin de gözleri, ama ona aksi bembeyaz saçları, ne kadar yaşlanmıştı. O dik duruşu, nefret dolu bakışları hiç değişmemişti.

Ayaklarımın bağı çözülmüştü. karan'ın elleri belimi sıkıca tutarken kulaklarım uğulduyordu.

"Doktor. kendine gel. Bana bak doktor, ben de kal."
Çeneme konulan el ile gözlerim karan'ın gözleriyle kesişti.
"Ne annesi?"
Zorlukla yutkunarak gözlerimi kapattım.
"Annem burada fırtına."
Dans müziği bittiğin de ayrılırken abime döndüm. donuk bir ifadeyle anneme ve yanında ki üvey babamıza bakıyordu.

Abim onların üzerine yürüdüğün de peşinden koştum. Annemin koluna yapışıp kimseyi umursamadan arka bahçeye sürüklemeye başlamıştı.

"Demek artık birbirinizi buldunuz."
Üvey babamın pis iğrenç sesini duyduğum da yüzümü buruşturarak ona baktım.
"Ne oldu? Zorunuza mı gitti?"
Tiksinerek ikisine bakarken annemin konuşmasıyla oraya döndüm.
"Evleniyorsun demek? Anneni ve babanı çağırmak aklına bile gelmedi?"

Abim sert ifadesini koruyup buz gibi olan sesiyle konuştu.
"Benim bir annem, babam yok! Anladın mı? Ne bok yemeye buraya geldiniz bilmiyorum ama, şimdi  buradan defolup gidiyorsunuz. Tekrardan huzurumuzu kaçırmanıza izin vermeyeceğiz."
Beni kolunun altına alarak bunları söylediğin de başım dik bir şekil de onlara baktım.

Üvey babamız olacak herif bize bakıp kahkaha attı.
"Ne huzuru ulan. Biz buraya asel için geldik. Sevgili kızımıza talip çıktı, baya zengin bir herif beşinci karısı olacaksın, ama para bankası. Ye, iç, yat, mis gibi hayat sana."

"Baban doğru söylüyor. Ne güzel yaşar gidersin. Biz de payımız olanı alırız tabi."

Annem olacak kadına bakıp abim saldıracakken kolundan tuttum. Yavaşça annem'e doğru yaklaşıp yüzüne dik dik baktım.

"Hülya araz..hiç değişmemişsin. Sadece para peşinde olan bir yollusun. Kızını satabilecek kadar aşağılık bir kadınsın. Senden nefret ediyorum. Senden tiksiniyorum. Ben kimseyle evlenmeyeceğim! Sizin karşınız da on bel yaşında ki asel yok! Doktor asel araz var. Ben kimseye kendimi satmayacağım!!"
Yüzüne iğrenircesine bakarak bunları söylemiştim. Eli hırsla bana tokat atmak için kalkarken sıkıca tutup buna engel oldum.

"Sakın! Sakın deneme bile, hülya araz. Sana bunu çok fena ödetirim!"

"Sen iyice terbiyesiz birisine dönüşmüşsün. Ne bu afra, tafra, evlen işte, bulmuşsun zengin kocayı kaçırma! Hayatın da birisi mi var yoksa?"
Gözlerine acıyarak bakıp arkasında ki adama döndü bakışlarım.
Hâlâ aynı adam. Annemi kaç kere gözümün önün de dövmüştü, kaç kere annemin kazandığı paraları karı kızla yemişti.
Gözlerim tekrardan annemi buldu. Acıyordum ona.

"hiç değişmeyeceksin değil mi? Aç gözlerini hülya araz, aç!
şu adam'a sığınmaktan bıkmadın mı! Paranı ona verip, onun karı kızla paranı harcamasından bıkmadın mı! Her gece eve gelip seni dövmesinden bıkmadın mı! Bunları ikinci defa kendine neden yapıyorsun. Kendi ayakların üzerin de durabilirsin. Birisine sığınmaktan kurtul artık! Eğer bu adamın kölesi olmaya devam edersen sonun ölüm olacak! Bu adam seni öldürecek! Anla bunu, anla!"

Gözleri öfkeyle dolu bir şekilde bana bakarken başını onaylamazca salladı.
"O beni seviyor. Ne öldürmesinden bahsediyorsun. Kocam değil mi, sever de, döver de! Ben sana iyilik yapıp zengin koca buluyorum senin yaptığına bak. Terbiyesiz!"
Burnuma dolan keskin nane kokusu daha sonra da elimi tutan güçlü bir el olaya dahil olmuştu.
"Yeter artık, rahat bırakın asel'i. Buradan defolup gidin. Yoksa kendinizi parmaklıklar arasın da bulacaksınız."

Şaşkınlıkla ellerimize bakarken sessiz kalıyordum.
Beni korumuştu, yanım da olmuştu. Peki bu benim neden hoşuma gidiyordu.
"Sen kimsin! Karışmasana aile meselesine."

"Karan özer. Komutanım, ayrıca asel'in nişanlısıyım. Ve hâlâ nişanlımı rahatsız etmeye devam ederseniz emin olun sakin kalamayacağım. Benim nişanlım satılık bir mal değil hülya hanım. Bunu aklınıza iyice kazıyın!"
Ne demişti o öyle? Gözlerim şokla büyürken annemin de benden farksız olmadığını fark etmiştim.

"Sen delirdin mi? O bir asker, nasıl onunla nişanlanırsın! Geberip giderse orta da kalırsın, kendine gel!"
Karanın bedeni kasılırken elini sıkıp sakin olmasını diledim.
"Lafını bil hülya hanım. Evet o bir asker, ve ben onunla gurur duyuyorum. İyi ki benim askerim! Sen benim kararlarıma karışacak son kişi bile değilsin! Şimdi buradan defolup gidin!"

Annemin afallamış suratından gözlerimi çekip karan'ın kahve gözlerine çıkardığım da gözlerinde ki pırıltılarla bana baktığını fark etmiştim.

🤍🤍🤍

"Lan ne demek nişanlı! Herkes duydu nişanlı olduğunuzu. Ne bok yiyorsunuz siz!"
Durumu size şöyle açıklıyım, gelin odasın da abim, ben, karan ve damla olacak şekil de  oturmuş durum değerlendirmesi yapıyorduk. Daha doğrusu abim bizi haşlıyordu. Annem olacak kadınla üvey babam defolup gitmişti.

"Oğlum bir sakin ol. Ben orada şeyden öyle dedim, annenleri başımızdan salmak için. Nerden bileyim bütün salonun bizi dinlediğini?"
Karan'ın açıklamasına göz devirerek ona döndüm.
"Sen niye karışıyorsun acaba komutan. Niye?"
Gözlerini kısarak üzerime eğilip fısıldadı.
"Keyfim ve kahyası öyle istedi doktor."

"Öyle mi komutan?"

"Öyle doktor."

"Lan bir susun!"
Geri çekilerek abime baktım. Valla çocuğun gözlerinden birazdan ateş çıkacaktı.

"Hayatım, acaba biraz sakin mi olsan. Hem bak, aslın da ikisini nişanlı bilmeleri güzel bir şey. Ne de olsa asel güzel kız. İti var, kopuğu var, karandan dolayı yaklaşamazlar."
Damlaya şokla baktım. Ne diyordu bu kız allah aşkına!

"Sana yazıklar olsun. Yengem dedim ben sana be!
Ben kendimi korurum abi. Herkese rol olduğunu söyleyelim bence."

"Gördük nasıl koruduğunu."
Kolumu karın boşluğuna geçirip konuşmasını engelledim.

"Bundan sonra nişanlı gibi davranacaksınız. Bunu da sadece bu odadakiler bilecek. Anlaşıldı mı?
Bir süre sonra zaten nişan iptal, ayrıldık dersiniz."

"Ne!! Abi ne diyorsun sen ya. Ben kendimi korurum dedim. Ne nişanı!"
Parmağını bana doğru sallayarak tehlike kokan sesiyle konuştu.
"Sen sus asel. Bu elbiseleri burada giyecek cesareti nerden buluyorsun sen. Ne bu yırtmaç! Zaten damlanın elbisesinde de her yeri meydandaydı.
Onun intikamını alıyorum. Yemin ederim evine gider bütün elbiselerini zevkle yırtarım."

Damlaya yavaşça sokulup abime kedi bakışları attım.
"Ama abisii."
"Sus, abi felan yok. Nişanlısınız dedim bitti."
Karan sırıtarak arkasına yaslanıp bana baktı.
"Benim için sıkıntı yok kardeşim."

Bu adamı en sonun da gebertecektim!
Sinir herif!

🐣🐣🐣

Düğün bittiğin de herkesi uğurlamış daha sonra da biz de dağılmıştık. Karanla eve geri dönmüştüm. Kapılarımızın önüne geldiğimiz de sesizliğimi bozup ona döndüm.
"Neden kabul ettin komutan? Böyle bir şey yapmaya ne gerek var yani?"

Gözleri uzun süre üstüm de dururken bana doğru adımladı.
"Fazla takmıyor musun doktor? Hem bu sayede nişanlı olduğumuzu zannettikleri için o it yanına yaklaşamaz."

Mertten bahsettiğini anladığım da gülerek göz devirdim.
"Ben söylemekten bıktım, siz anlamamaktan bıkmadınız. Ben kendimi korurum fırtına komutan. Anladın mı?"
Gülerek daha çok bana yaklaşarak aramızda ki mesafeyi kapattı.
"Anlamadım doktor..anlatsana?"
Gözlerine uzunca bakarken kapı açılma sesi duyduğumuz da geri çekildik.

"Komutanım bir sorun mu var?"
Tanımadığım bir asker bunu sorarken gözleri bizim üzerimizdeydi. Daha çok elbisem de?
Karan elini belime atıp beni kendine çekti.
"Yok asker, içeriye geçebilirisin."
Asker başını olumlu anlam da sallayarak gülümsedi.
"Hayırlı olsun komutanım."
"Sağol."

Kapısını kapattığın da derin nefes alarak geri çekildim.
"Ne o öyle elini belime atmalar felan. Kırarım o elini komutan!"
Kaşlarını çatıp yırtmacımı kapatmaya çalıştı.
"Ulan herif sana yiyecekmiş gibi baktı görmedin mi?"
Omuz silkip evime doğru geçecekken aklıma gelen şeyle keyifle sırıtarak tekrardan karan'ın dibine girip kulağına eğildim.

"Bu arada..iddiayı kaybettin komutan."
Geri çekilerek yüzüne baktığım da gözlerini kısarak bana bakmıştı.
"ne istiyorsun doktor?"

"Hmm, daha karar vermedim komutan. Ben isteyince sana söylerim."
Şah damarının üzerine dudaklarımı bastırıp geri çekildim.

"Sana iyi geceler nişanlım!"

Vallahi çatı da öyle bir kar oynadım ki bölüm düzenlemeye zaman bulamadım karı bulmuşken kaçıramazdım😂
Anca düzelttim atıyorum kusura bakmayın bebişler

Sürpriz kutu gibi kızım yeminle hdncjf
Evett umarım beğenirsiniz
Yazım hatası varsa affola

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın

Sizleri seviyorum
Kendinize iyi bakın
Hoşçakalın🤍🌵

Continue Reading

You'll Also Like

599K 17.7K 25
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
11.4K 987 13
"Doç. Dr. Levi Ackerman'ı arıyordum ben." başlangıç: 25.12.2022 bitiş: 01.04.2023 05.03.2023: #4 leviackerman 07.03.2023: #3 leviackerman 07.03.2023:...
30K 1.7K 16
"Bıraksana yahu elimi! Gittiler işte." Ali elimi bırakıp arkasına yaslandı. Gözlerini kısmış düşünceli bir şekilde bana bakıyordu. "Onlar var diye...
695K 42.9K 47
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*