"ASEL!!"
Hırsla arkamı dönüp karan'a bağırmaya başladım.
"Buyur fırtına komutan!!"
Yanıma gelip bedenimi duvarla arasına sıkıştırdı.
"o it herifin bir daha yarasına pansuman yapmayacaksın. Anladın mı?"
Çıldıracağım!
"Bu benim görevim karan. Tabiki...
Hülya araz. Söz de annem olan, ama sadece zengin bir herifle beni evlendirmek için yeniden peşime düşen kadın. Abim yarın evleniyordu. Ama hala peşimi bırakmamıştı. Lanet kadın! Neyse ki yerimi bilmiyordu.
Elbisemi kılıfından çıkartıp yatağımın üzerine koydum. Kızlar kuaföre gelmemi çok istemişti, ama öyle ortamları pek sevmediğimi ve ev de kendimin hazırlanacağımı söylemiştim.
Saçlarımı sıkı bir şekilde at kuyruğu yapıp köprücük kemiklerimi ortaraya çıkardım. Şeftali tonunda bir makyaj yapıp, yeşil saten kumaşta olan dizimin üstün de biten elbiseyi giydim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aselin elbisesi
Siyah stilettolarımı ve deri ceketimi de üzerime geçirip evden çıkıyorken telefonum çaldı.
"Efendim alya?" Kapımı kilitlerken bir yandan alya ya laf yetiştirmeye çalışıyordum. "Kızım sen ne biçim görümcesin ya! Şuan benim yol da, senin de kınanın yapılacağı mekan da olman gerekirdi. Hadi çabuk seni bekliyoruz."
"Bir sus motorun soğusun be kızım. Evden çıktım geliyorum işte, allah allah. Kapat, asabımı bozma benim."
Telefonu yüzüne kapatıp arkamı döndüğüm de bir çift kahve gözle karşılaşmıştım. Kuzgun bakışları üzerim de dolaşırken benim de gözlerim giydiği spor kıyafete takılmıştı. Siyah deri ceketi ve onun içinde ki siyah dar tişörtü geniş omuzlarını iyice ortaya çıkartmıştı. Siyahı gerçekten çok seviyordu.
"Doktor, sen...yani güzel olmuşsun." Yüzüm de küçük bir tebessüm olurken aklıma gelenle ciddi halime büründüm. "Teşekkürler komutan. Sen de fena değilsin. İzninle gitmem lazım."
Kolumu yakalayıp kendine çekerken kokusunu hissetmeme neden oldu. "Aslın da aynı yere gidiyoruz, bu halde taksiye binme." Teklifini her ne kadar reddetmek istesem de haklıydı. Bir de taksicilerle uğraşamazdım.
Teklifini kabul ettiğim de arabaya binip salona doğru yola çıktık.
🥳🥳🥳
Kınayı getir aneey. Bu ne ya, allah aşkına, alyanın bağırmasıyla yerimden sıçradım. "Kııız görümcesiii, gelin elini açmıyor." Elimi anlıma koyarak yerin dibine girebilmeyi diledim. Ne diyordu bu ya. Yukarıdan bizi izleyen abim, karan ve kaana takıldı gözlerim. Abime dudak büzerek baktığım da gülerek ellerini havaya kaldırdı.
Yavaş adımlarla ayağa kalkıp çantamda ki altını çıkardım. Alya ya gözlerimi kısmış bakarken o bana bakıp kıs kıs gülüyordu. Damlanın elini açmasıyla altını koyup kınayı sürdüm. "Hıh yaptım. Rahatladınız mı yani?" Damla gülerek başını salladığın da tekrardan yerime geçecektim ki oyun havasının çalmasıyla teyze koluma yapışmıştı.
"Kız oyna azıcık. Maşallah güzel kızsın, görsün herkes. Hem sen erkek tarafından tek kişisin gelinle bir karşılıklı oyna." Teyzeden kolumu kurtarmaya çalışırken o beni takmıyordu bile. "Yok teyze, ben bilmem oyun havası felan. Vallahi bak, sen beni bırak ben gideyim."
