29. Bölüm

20.4K 896 56
                                    

Instagram:dolunaayyz

Annemin öleceğini hiç düşünmezdim. Küçükken anneler ölmez, anneler hep yaşar derlerdi.
Şimdi annemin ölüm haberini alıyordum. Kocası için beni döven, beni parayla satan annem, kocası tarafından öldürülmüştü. Canından çok sevdiği kocası onu öldürmüştü.

Annemin cenazesi için abim, damla ve ben ilk uçakla istanbula gelmiştik. Abim donmuştu sanki, ağzını bıçak açmadan öylece oturuyordu. Ben...benim de ondan farkım yoktu aslın da.
Yine bir adalet sarayı, bu sefer de üvey babamı içeriye tıkıyorlardı.
Bahçe de onun çıkmasını beklerken askerler kollarından tutmuş bir şekil de çıkmıştı. Hırsımı alamadan kimseyi umursamayarak yakasına yapışıp bağırmaya başladım.

"Ne istedin ondan! Öldürecek kadar ne istedin!Annem senin için kul köle oldu! Ne istedin o kadından, allah belanı versin! Ne yaptı o kadın sana ne yaptı! Kaç kadını daha öldüreceksiniz allahın cezaları, kaç kadını daha saçma sebeplerden öldüreceksiniz!
Eve para getirmedi diye annemin canına nasıl kıyarsın! Şerefsiz herif! Ulan bıktım sizin gibilerden bıktım! Girişin olsun da çıkışın olmasın allahın belası herif!"

Askerler beni çekmek için uğraşırken boğazını kurtarmak için karşım da çırpınıyordu.
Abim kollarımdan tutup beni çektiğin de öksürerek nefes almaya çalışmasını izledim.
"Kadınlığını bilip içki paramı getirseydi!"
Üzerine tekrardan saldırmak için hamlede bulunup bağırmaya başladım.
"Ulan şerefsiz herif! Karaktersiz! Bir de utanmadan övünüyormuş gibi konuşuyor musun sen!"

Askerler üvey babamı arabaya bindirip kapılarını kapatarak yola çıktıkların da abim sımsıkı sarılarak saçlarımı okşadı.
"Cezasını çekecek abim...çekecek. Şimdi güçlü durmamız lazım, annemin cenazesine gitmeliyiz."
Annemin cenazesi...

🤎🤎🤎

Hiç bir kadın haketmezdi saçma sebeplerden öldürülmeyi. Annemin üzerine atılan toprakları sessizce izlerken onu son gördüğüm de dediklerim aklıma gelmişti.
Neden anne neden. Bu adam da ne vardı böyle, seni köle gibi kullanmasına neden izin verdin.

Herkes teker teker mezarlıktan çıkarken damla,abim ve ben kalmıştık.
Mezar taşından gözlerimi ayıramıyordum.

Hülya araz
D.t. 23.05.1966
Ö.t. 08.05.2021

"Asel,hadi gidelim."
Abim elini omzuma koyduğun da kendimi toparlayarak abime döndüm.
"Siz gidin abi. Geleceğim."
Anlayışla karşılayarak başını sallayıp damlayı alarak mezarlıktan çıktı. Yere oturarak annemin toprağını sevdim.
"Anne."
Hıçkırarak ağlamaya başladığım da toprağının kokusunu içime çektim.
"Sonun böyle mi olacaktı anne. O pislik yüzünden mi olacaktı. Neden ona muhtaç oldun anne. Neden, niye bırakmadın onu. Sana dedim! Defalarca dedim!
Eğer bu adama köle olmaya devam edersen sonun ölüm olacak dedim! Neden dayak yemeye göz yumdun!"

"Sen bile olsan böyle ölmeyi haketmiyorsun hülya araz! Bir kere bile olsa sana sarılmak isterdim. Annem diye sarılıp saçlarını okşamak isterdim. Senin bana göstermediğin şefkati ben sana göstermek isterdim.
Abimi severdin, saçlarını okşardın, ama...ama beni hiç sevmedin. Beni neden sevmedin anne"

Arkamdan sarılan güçlü kollarla arkama döndüğüm de gördüğüm yüzle gözlerim kocaman açılmıştı. Ama..ama o görevdeydi. Buraya nasıl gelmişti? Bunları sonraya atarak kollarımı boynuna dolayarak ona sarıldım.
"Öldürdü onu...en sonun da öldürdü."
Hıçkırarak ağlarken usulca saçlarımı sevip fısıldadı.
"Ağla aselim ağla, dök içini, yanındayım. İstersen saatlerce burada duralım, ağla sakinleş."

FırtınaWhere stories live. Discover now