GlizarDuman3
Kitap kapağını değişiyorum canlarığğm. Ama kararsız kaldım. Siz hangisini seçerseniz bir hafta içinde değişeceğim.
Hepsi çok güzel olduğu için kararsız kaldım. Seçim sizde bal böcüklerim. İyi okumalar ^•^ ^•^
Kafamda oluşan boşlukları doldurmaya çalışırken ardımdan içeri fosforlu Cevriye gibi takıp takıştırmış pembe dizi kötü rol karakterlerine benzeyen Annem geldi.
Ben bir anneme bir salonda oturan 32-35 yaş arası saçları hafiften beyazlamaya başlamış oturunca bile benden uzun görünen şık görünümlü adama bir de beni şaşkına çevirmiş ağzımın yarım açılmasına sebep olmuş yanında oturan Canere baktım.
Onun da en az benim kadar şaşırdığı çok barizdi.
Yarım açık ağzımı elimle kapayıp Bihter Ziyagil tavrıyla ağır hareketlerle anneme döndüm.
"Anne?"
"Kızım?"
"Anne?"
"Selim?" Deyip salonda oturan adama döndü. Ve bu saçma konuşmamızı bozan da Selim dediği şahıs oldu.
"Sen Kumsal olmalısın. Annen senden çok bahsetti. Selim ben bu genç adam da oğlum Caner."
Deyip yanında duran şaşkınlığını üstünden hala atamamış Caneri göstererek.
"Memnun old.. diyecekken Caner lafa atladı.
"Biz zaten tanışıyoruz Baba.hatta çok yakın sayılırız. Değil mi Kumsal?" Göz kırparak arkasına yaslandı.
"Hı aynen."
Annemin buluştuğu kişi Canerin babasıydı Caner onun oğluydu. Babasının adı Selimdi. Caner Göt Lalesinden hoşlanıyordu. Ufukla arası iyi değildi ve beni tehtit etmişti. Heh tamam taşları yerine koyuverdim.
Bi saniye NE?
biz şimdi kardeş mi olacaktık? Yohamna diyen iç sesimi daha da bi içe gömdükten sonra anneme 'senle sonra konuşçaz Sevim başkan' attım.
•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•
Durumun garipliğinden dolayı her ne kadar istemesem de sofraya geçmiş ve annemlerin konuşmalarını dinlemiştik. Aklım hala karışıkken Canerin bana sırıtarak baktığını hissedebiliyordum. Anlaşılan bu durumdan çok memnundu.
Ya ben?
Canerin aksine Selim abi çok cana yakındı. Esprisi hoş ve konuşmasını bilen biriydi. Oğlunun tam zıttı yanü.
"Aynı okula gittiğinizi bilmiyordum. Arkadaş olmanıza sevindim sorun çıkacak diye endişeliydim." Diyen Selim abiye çevirdim bakışlarımı. abi mi diyem amca mi diyem heh buldum cici baba? Bindik bi alamete gidiyoz kıyamete hayırlı uğurlu olsun yiğidolar.
"Öyle olmaya devam etmelisiniz bence. Anlaşabileceğimizi hiç zannetmiyorum." Dedikten sonra ayağa kalktım.
"Hava alacağım afiyet olsun."
Ciddiyetimi takınıp çıkışa yöneldim. Ay bi havalara girmiştim. Sinirim bozuk değil diyemezdim ama.
Ciddi ortamlarda anıra anıra gülsem de bu sefer hiç keyfim yoktu. Hatta baya kaçmıştı yani gidip yakalasam iyi olar. Lazım o bana yaf.
Günlük soğuk espri dozumuz dan sonra nihayet ayakkabılarımı giymeyi başarmış ve kendimi dışïarı atmıştım.
Havalar yavaştan soğumaya başlamıştı. Kollarımı birbirine dolayıp üşüyen bedenimi ısıtmaya çalıştım.
Omzuma atılan siyah deri ceketi düşmesin diye tutarken yanımda duran Canere baktım.
"Hala şaşkın mısın kardeş?"
Ceketi alıp eline tutuşturdum. Kardeş mi? Yoh bacı diyeydin.
"Komik olan ne acep?"
"Bugünden itibaren senle daha fazla uğraşabileceğim için seviniyorum sadece." Dedi ve tekrar sırıttı.
"Sanırım çok fazla dizi izliyorsun kardeş." Dedim ve arkaya dönerek yönümü eve doğru değiştim.
"Geçen seferki gibi kaçacağını mı sanıyorsun? Hadi gidelim cici annemi şimdiden özledim."
Ben bunu boğarım. Ben bunu gebertirim. Ben bunu ben bunu ben bunu YOLARIM.
Ona dil çıkarıp hızla içeri girdim.Selim abi ceketini giymiş çıkmaya hazırlanıyordu.
"Görüşürüz Kumsal. Umarım seni rahatsız etmemişizdir." Dedi ve içten bir şekilde gülümsedi.
"Yok estağfurullah. Dikkat edin." Dedim ve içeri geçtim.
Ay bu adamla konuşurken içimden hanfendi çıkıveriyo. Hiçte yakışmıyo bana len.
Dikkat edinmiş yohamna.
Salona geçip koltuğa yaylandım. Ayaklarımı koltuğun üstüne atıp başımı aşağı sallanacak şekilde ters çevirdim.
Olmayan beynime kan sızsın da şu garip ortamdan kurtulayım be.
Fosforlu Naciye hanım kulağındaki on kiloluk sarkan küpeleri çıkararak karşıma oturdu.
"Kız ne bu havalar? Hele o çocukla bi sorununu duyayım yeminle kendimi pavyona veririm." dedi ve durdu. düşünür gibi yapıp tekrar konuştu. "yok kız tövbe. işte bak anlaşacan süt gibi çocuk maşallah." dedi dizine vurarak. "nüfuzuma mı geçireyim anne? tamam dedik. Allah Allah. sevmiyorum ben o çocuğu. uyuz oluyorum. böyle görünce kaşınma tutuyo, romatizmam azıyo, olmayan şekerim çıkıyo, gizli kıçığım ortaya çıkıyo anlıyon mı acep?" dedim ve normal oturuşuma geri döndüm. böyle de kurtulamadım anamın dırdırından. "beni boş ver sen Savaşı ne yaptın onu söyle. Ay dur ya da söyleme valla kafam çatlıyo gidip yatam zıbaram. yiter be. bi ekşını daha kaldıramam. ayrıca gah yüzünü gözünü yıka be kadın." hızla konuştuğum için nefesim götüme kaçtığından derin bi nefes alıp odama girdim. kapıyı kapatıp telefonumu alarak yatağıma uzandım.
WhatsAppa girip anında gruba yazdım.
Grup adı : PİÇIZLAR
Kızlar koşun bomba var !
Gizdilla - Noldu kız?
Başakarşim- Ouu Kumsal hanım siz telefon nedir bilir miydiniz?
Acil durum diyorum ! Caner diyorum kardeşim oluyo diyorum. Ekşın is coming diyorum aloo.
Öykümsü - nE?
Başakarşim- Noluyor lan? İki saat boş bıraktık gayri meşru çıcık mı yaptın Sevim hanım teyze? °•° °•°
Gizdilla - Yok böyle olmaz yarın adam akıllı konuşuruz okulda. Ne kardeşi lan Kore dizisi gibi yeminle. Kimin eli kimin cebinde belli değil anasını satim.
Öykümsü gruba zillihale kişisini ekledi.
Zillihale - bensiz grup açmalar dedikodular falan ha? Canını seven yarın okula gelmesin ! ▶-◀
Öykümsü - Senin bizim okulda ne işin var kızım?
Zillihale - hasss..
telefonu komodinin üzerine bırakıp yorganı burnuma kadar çektim. Bu hale zillisi karıştırıyordu yine bi boklar. Resmen olaydan olaya koşuyoruz holey. Tam uykuya dalacakken tahmin edin bakalım ne oldu? yok yok çişim gelmedi. bildirim geldi. sessize almak için telefonu açtım. kimden geldiğine bakmadan sildim ve sessize alarak tekrar yerine bıraktım."
•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•
"Kalk diyorum kızım kalk artık lan. ne demek o adam buraya gelmiş. Üstelik oğluyla ha? lan kalk!" kafama fırlatılan yastıkla daha fazla uyuma rolü yapamayacağımı anladım. yeni uyanmış gibi yaparak filmlerde ki çıtır kızlar gibi ellerimi havaya kaldırdım ve yalandan esnedim.
"AĞĞH. noluyo be sabahın köründe. yeni kalkıyoz işte. lan ayda yılda bir kendi evimizde uyuyoruz onda da huzur yok anasını avradını." dedim ve kafama atılan 2.yastığı yatağımın köşesine koydum. "bok oluyo Kumsal Hanım. sanki biz bilmiyoruz senin artistliğini. bak hele bi de kız gibi esneyerek kalkıyor. nerede görülmüş lan Godzillanın kız gibi esneyerek uyanmasını. noldu bizim götünü kaşıyan Kumsala? içine film yıldızı mı kaçtı?" dedi ve hızla ayağa kalktı. "Lan bende ne diye konuşuyorsam. Kalk okula bırakacam seni. hadi çabuk ol aşağıda bekliyorum. 7 dakikan var." dedi ciddi olmaya çalışarak ve kapıyı dana gibi kapatarak aşağı indi.
aşağı inerken saçımı dağınık topuz yaptım ve hızla dışarı çıktım. kapıda bekleyen Savaş telefonla konuşuyordu. ama tuhaf olan yanı 39.5 diş gülümsemesi idi. Allah Allah kimle konuşuyo acepp? Hiç bilmiyorum yanii.
beni fark edince anında telefonu kapattı.
"Ehem hadi düş önüme. Bana haber vermemişin zaten." Dedi ve derin bi iç çekti.
"Annem neden böyle yapıyo be kızım?" Dedi ve elini omzuma atarak beni kendine çekti. Diğer eliyle topuz yaptığım saçı bozup anırdı.
"Heh bak böyle daha iyi oldun."
"Annemi anlamaya çalış Savaş ne yapsın? Babam onu aldattı diye ömür boyu yanlız mı yaşasın? Onun açısından bakman gerek." Dedim ve okulum önünde durduk.
Hiçbir şey demeyip buruk bir gülümseme yerleştirdi suratına.
El sallayıp okulun geniş bahçesine girdim.
Yazarın anlatımından..
Okyanus mavisi gözlü aşkını çok özlemişti Kumsal. Evde yaranan sorunlar yüzünden onu düşünmeye fırsatı bile olmamıştı. bir an önce sevgisinden bihaber olduğunu sanan maviş gözlü sevdiğini görmek istiyordu. Adımlarımı hızlandırarak zıplaya zıplaya okula girdi büyük bir enerjiyle girdi.
İçeri girer girmez Ufuk'u karşıda endişeli bakışlarla oraya buraya yürüdüğünü gördü. bir kere de içten güldüğünü görseydi bütün sıkıntılarını unuturdu belkide.
kumsalı fark eden Ufuk asabi ve sert adımlarla ona doğru yöneldi.
içinden Ay hoşt ulan diyen Kumsal daha sonra telaşa kapıldı.
Ufuk ağzını açmadan Kumsalın bileğinden tutup onu koridorun ortasında bıraktı. Kumsal böyle sürüklenmeyi bile özlese de endişeliydi. Ufuk neden bu kadar sinirliydi?
"neredesin sen? işin olsa bile mesajlarıma cevap verebilirdin değil mi?" dedi sesini gitgide artırarak. "ne mesajı? görmedim ki ben. bir şey mi oldu? Başak iyi mi?" diye sorun Kumsal mesajlardan bihaberdi. "ne Başak'ı Kumsal? aklım çıktı ulan. bu güne kadar sana karışamamak sevgimi saklamak dokunamamak sarılmamak yeterince zordu. beni deli etmek hobin mi senin? hislerimi de söyledim. çıldırıyorum ulan her dakika her saniye her an deli gibi özlüyorum ulan kaç kere daha itiraf etmem gerekiyor. Ben kördüm göremedim sen anla ama Kumsal. Seviyorum be kızım." bağırarak konuşan Ufuk içindeki her şeyi tam anlamıyla dökmüştü söylemişti Kumsala. Sadece Kumsala değil tüm okula. orada olan herkese açmıştı kalbini. yerinde donup kalan Kumsalın kalbi titredi. aklına gelen hayal meyal düşüncelerin rüya olmadığını onun da Ufuk'a hislerini açtığını anladı. gözlerinden akan yaşlara saydırdı içinden. ne demesi gerektiğini seçemiyordu.
Ufuk Kumsala doğru bir adım attı. tam önünde durup gözlerinden akan yaşları baş parmağıyla sildi. onu kendine çekip sıkıca sarıldı. etraftaki öğrenciler özürlü sesleri çıkarıp alkışlamaya başladılar. Ufuk Kumsalın kulağına eğilip konuştu. "Özür dilerim güzelim. bu kadar kör olduğum için seni bu kadar beklettiğim için çok özür dilerim." Kumsalın aklında erik dalı çalarken sevincinden haykırmayı çok istiyordu. ama onun yerine Ufukun yaptığını yapıp ona kocaman sarıldı. Zaman dursun istedi. bu an bu düşünceler bu sevinç hiç bitmesin istedi. ama bu anı bozacak kişi tam da onlara doğru yaklaşıyordu.
"az önce eski sevgilimle oynaşan Ufuk ve saf üvey kardeşim. epey bir duygulandım doğrusu."
Ben geldimdimdimdim. Bundan sonra neler olçakk valla bende sizin kadar merak ediyorum. Attığım kitap kapaklarından en çok yorum hangisine gelirse seççem. Size güveniyorum. Öptüm koçamannnn.