İlle De Gıcık

25. bölüm

Multimedya bir adet lolipop yiyen yazar sdjxndkd.

Bu bölümü gamze_asd armağan ediyorum.
Senin için >_<

Kaç gündür ağız tadıyla çay içemez olmuştum. Bu da yere dökülmüştü.
Ama şu anda konumuz bu değildi tabi.
Salondaki görüntü gerilmeme ve korkmama sebep olurken kızların bakışı bir anda bana döndü.

"Kız noldu iyi misin ?" Diğe yanıma koşan Gizem ve arkasından gelen Başak.
"İyiyim iyiyim. Ne konuşuyordunuz siz ?" Dedim yere eğilip çay bardağını alırken.
Evet tuhat olan şu ki bardak kırılmamıştı.

"Kumsal sen görmüşsündür belki antika bir vazo şöyle büyük biraz şu sehpanın üzerinde duruyordu hani" diğince korktuğum başıma geldi ANTİKA vazo.
"Şey kanka.........önemli bir vazo mu ki ?" Sonuçta Antika bile olsa değerini bilmem gerekirdi.
"Önemli de laf mı Kızım anneannemin annesinin anaannesinden anneme kalmış" diğince kendimi şuracıkta gebertmek istedim.

Boku yedin Kumsal. Sıçtın kızım sen sıçtığn.

"Kızım noldu iyi misin ? Betin benzim attı. Gizemin yardımıyla koltuğa oturdum.
Sanırım itiraf vakti gelmişti.
"Başak.....ben çok üzg-"

"Kuzen vazoyu mu arıyosun , boşuna arama çünki" dedi yanımıza gelen bir adet Ufuk.
Birden söylemesini istemiyordum hem ben söyleyecektim.
Ayağına basınca sözü yarım kaldı bana bakıp sırıttı ve tekrar konuştu.
"Çünki ben aldım onu. Bizimkiler istiyormuş resmini mi ne çekiceklermiş" dedi yine sırıtarak.

Kırılan antika bir vazoya neden öyle söylemiştiki . Sonuçta antikaydı ve oldukca pahalı olmalıydı.

"Yah cidden mi ? Bir an çok korktum kuzen. He bana bakın dikkatli olun ha biliyorsun italiya da üretilen tek vazo dünyada sadece bir tane var biliyon"

Başak'ın kelimeleri kafamda yankılanırken yanımdaki koltuktan destek alarak ayakta durmaya çalıştım.
Dünyada tek olan vazoyu bok bulurdum.
Yani kısa ve öz. sıçtım.
Ve sıçmakla kalmadım sıvadım
ortalığı bok götürüyo.

Ufuk hazırlanmıştı. Bana kaş göz işareti yaparak dışarı çıktı.
"Kızlar siz kahvaltı edin ben biraz hava alıp gelicem" dedikten sonra hızla ceketimi alarak dışarı çıktım.

Ufuk Motorunun yanında elinde kırmızı kaskla duruyordu.

Hayır anlamadığım şey şu. Hem havalı olup hem bu kadar tatlı olmanın sırrı ne acaba ?

Elindeki kaskı bana uzattı.
"Arkama geç"
Önce kaskı taktım ama küçük , ufak hatta minik bir sorun vardı.
Ben motorlardan korkuyordum.
Ama şu an bunu belli edemezdim.
Arka tarafa geçtim motor haraketlendiğin Ufuka sıkıca sarıldım.

Ufuktan..

Motor korkusunun olduğunu öğrenince araba yerine motorumu getirmiştim.
Hayır niyetim onu kalpten götürmek değil.
Azıcık eğlenmek.

Bana Motordan korktuğunu söylemeyerek binmeyi tercih etmişti.
İnatçı Sakar.

Şu an beni öyle bir sıkıyordu ki dengemi kaybetmemek için dikkatli davranıyordum.

"İyi misin" dedim kafamı hafif yana kaydırarak.
Ses gelmeyince biraz daha hızlandım.
Ama yine ses yoktu.
Korktuğu çok belliydi kesinlikle.

Geldiğimde motoru durdurdum ve Kumsalın ellerindem tutarak gevşettim.
Yavaşça arkamı döndüğümde gözlerini sıkıca kapatmıştı gözünden düşün damlayı görünce o an bunu yaptığım için kendime küfürler savurdum.
Ellerinden tutarak yavaşca aşağı indim ve önünde durdum.