31.bölüm

3K 197 86
                                    

Canerin ağrı abi bakışlarını takmayarak yanından geçtim. İki adım atmışken kolumdan sıkıca tuttu ve beni kendine çevirdi.

"Bu kadar çabuk gideceğini sanmıyorum." Dedi sırıtırken.
"Bak bakalım nasıl gidiyorum." Dedim ve kolumu ondan kurtararak yoluma devam ettim.
Yüzüme düşen ıslak saçlarımı elimle iterek sıkıntıyla ofladım.

Arkamdan geldiğini biliyordum ve hiç oralı bile olmadım.
Olanlar yetmezmiş gibi birde onunla uğraşamazdım.
Etraf insan doluyken ne olucaktı yani bi bağırsam derken etrafta bizim dışımızda kimsenin olmadığını farketmemle hiç gerilmedim.

Ne olmuş yani..
İyi tamam be Allah Allah
Gördüğüm ilk yerden sola döndüm ve dönmez olaydım.
Yol yoktu. İşte şimdi olucaklardan korkma vaktiydi.

Arkamı döndüğümde kötü gülüşüyle bana doğru gelen Caneri görmeyi planlıyordum.

Hızla hareket ederek sağından kaçmaya çalıştım ama anında beni yakalayıp durdurdu.

"Nereye böyle yer şeytanı?" Dedi ve ellerini yana açarak kaçmamı engelledi.
"Bak bu gün yaptığın doğru değildi bunu sende biliyorsun yani kim olsa aynısını yapardı."
Dedim paçayı kurtarmaya çalışarak.
"O kızla sorununun olduğunu duydum. Buna ne diyeceksin?"
"Ne yani sorunum var diye yardım edemez miyim?" Dedim kaşımın tekini kaldırmaya çalışarak.

Sohbet çok güzel gidiyor vallaha çay börek olsaydı daha iyi giderdi.

"Ama sonuç olarak bana bulaştın kim olduğumu bilmiyorsun galiba. Tanıtayım Manyak Caner ben." Dedi ve yine sırıttı ne sırıtıyon olum.
"Yok ya tanıyorum hani şu sabah Ufuğa yenilen sonra da kız gibi giden çocuksun işte."

Evet ok yaydan çıkmıştı bir kere buna şey deniliyo sıçtım sıvadım. Şimdi de gülleri dikiyorum hayırlı olsun.

"Lan sen.." dedi elini havaya kaldırarak refleks olarak elimle yüzümü kapattığımda cümlesini yarım bırakarak havada kalan elini yavaşça aşağı indirdi.

"Dua et senle daha işim var yoksa burdan çıkman mümkün değildi" dedi üstünü silkerek.
Anlamazca bakarak 'ne işi?' Bakışı attım.

•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•

Ayaklarımı sehbaya uzatarak arkama yaslandım ve kenarda duran mısır kasesini kucağıma koydum.

"Evet işte böyle kızlar kendisi kıç lalesinden hoşlanıyomuş ve işbirliği yapmak istiyo. Sözde Ufuk bana Kıç şeysi de ona gitçekmiş." Dedim bir avuç mısır alıp ağzıma tıkıştırarak.

"E sen ne dedin peki kızım?" Dedi Başak meraklı bakışlarla.
"Bi git dedim kızım ne uğraşçam sonra da şansıma biri geçiyodu hemen aradan kaçtım." Dedim sırıtarak.

"Geçmeseydi işin yaşdı valla." Diyen Öyküyü taklit ederek televizyonu açtım.

Sanırım hasta olucaktım. E tabi yağmurda ıslanıp o şekilde bi malla uğraşırsanız kesinlikle hasta olursunuz.

Şansıma regular show başlıyçaktı.
Eski çizgifilmlerin gece vakti verilmesine de anlam veremiyorum.

Herkesin severek izlediği CN çizgifilmlerinin yerini saçma sapan şeyler almıştı.

Başaklarda olduğum için az önce arayıp anneme haber vermiştim.

Bu gün burda kalmayı düşünüyordum. Kızlarda burdaydı akşam dedikodu yapar kafamı dağıtırdım.
Zaten çok dağınık ama her neyse.

Bizim ünlü ve bitmeyen mısır kasesini sehpanın üzerine koyarak ayaklandım.
"Nereye lan ?" Diye soran Gizeme döndüm.
"İzin verirseniz tuvalete gitçem. Olur mu gidebilir miyim?" Diye sordum alayla.
"Bilemiyorum önce düşünmemiz lazım." Diyip elini yüzüne götürerek düşünür gibi yaptı Başak.

İlle De GıcıkWhere stories live. Discover now