Medyadaki Ece
Sabah suratıma buz gibi su dökülmesi ile sıçrayarak uyandım. Gülerek beni izleyen abim ile göz devirdim.
"Hangi amaçla su döktüğünü merak ediyorum. İşsiz misin sen Emirhan!" dedim sinirle. Sinirlendirdiğinde abime ismiyle seslenirdim.
"Ağabey deyeceksin ufaklık. Hadi kahvaltı hazır gel" diyerek odamdan çıkan abim ile arkasından onun taklidini yaptım.
"Oğoboy doyocokson ofoklok" dedim sinirle ve yataktan kalktım. Her tarafım su olmuştu ya. Sinirle üstümü değiştirdim ve aşağı indim.
Mutfağa girdiğimde yemek masasında oturan annem ve babam ile ufak bir çığlık attım. "Anne, baba siz ne zaman geldiniz?" diye sordum onlara sarılırken.
Annem ve babam yoğun çalıştıkları için ayda birkaç kez iş gezisine çıkarlardı. Ve bir hafta önce yine iş gezisine çıkmışlardı.
"Sabah sen uyurken geldik kızım." diyen annem ile gülerek kahvaltı masasına oturdum. Annemin yolculuktan gelmelerine rağmen muhteşem bir kahvaltı hazırlamıştı.
"Anne senin yemeklerini özlemişim. Elçin yumurtanın içine ne koyuyor belli olmuyordu." diyen abim ile göz devirdim ve kahvaltıya yumuldum.
"Kızıma laf etme." diyerek beni koruyan babama uzaktan öpücük yolladım. O esnada içeri giren hizmetçi kız "Emirhan Bey arkadaşınız geldi. Kapının önünde bekliyor." dedi abime.
"O zaman biz kalkalım. Okula geç kalmak istemeyiz." diyen abim ile göz devirdim. Okulu asan da zaten dedemdi.
Bu arada söylemeyi unuttum. Abim ile aynı kolejde okuyorduk. Abim on ikinci sınıf bende on birinci sınıfım.
"Hadi ufaklık sende bizimle gel." diyen abim ile istemeyerek kalktım. Umarım gelen Anıl'dır. Çünkü abimin diğer egoist arkadaşına katlanamıyorum.
Abim ile evden çıktığımızda arabasına yaslanmış bekleyen Oğuzhan ile göz devirdim. Size bahsettiğim abimin egoist arkadaşı buydu.
Abim ile Oğuzhan erkekçe tokalaşırken geri de durdum. "Elçin de mi bizimle gelecek?" diye soran Oğuzhan ile "İstemiyorsan almadan git." diye mırıldandım.
"Evet o da gelecek" derken sokağın köşesinden Ece'nin görünmesi ile "Hayır ben sizinle gelmeyeceğim." diyerek Ece'ye doğru yürümeye başladım.
"Yürüyerek gidecekseniz geç kalırsınız." diyen Oğuzhan ile orta parmağımı çekip ona gösterdim. "Seninle gelmekten iyidir." diye bağırırken Ece ile ortada buluşmuştuk.