Mahkumiyet (+18)

Von siredtohopeless

4.3M 97.2K 59.7K

❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️ ... "Söz verebilir misin, Liya?" "Sana söz veriyorum, seni sevmekte... Mehr

1. Bölüm : TUTSAK
2. Bölüm : KURTARICI
3. Bölüm : KAÇIŞ
4. Bölüm : MEKAN
5. Bölüm : KIRIK
6. Bölüm : BANA AİTSİN
7. Bölüm : KORKU
9. Bölüm : SİYAH ŞEHVET
10. Bölüm : TEHDİT
11. Bölüm : DURDURULMAZ
12. Bölüm : YANLIŞ
13. Bölüm : HİSLER
14. Bölüm : ADALET
15. Bölüm : İTİRAF
16. Bölüm : GEÇMİŞTE KALAN
17. Bölüm : KISKANÇLIK
18. Bölüm : KATİL
19. Bölüm : HATA
20. Bölüm : ÇARESİZ
21. Bölüm : KAYIP
22. Bölüm : KÖRDÜĞÜM
23. Bölüm : ONSUZ
24. Bölüm : YENİDEN
25. Bölüm : YARALAR
26. Bölüm : TAKAS
27. Bölüm : ÖZÜR
28. Bölüm : ALEV
29. Bölüm : BEKLENİLMEYEN
30. Bölüm : İHANET
31. Bölüm : DELİK
32. Bölüm : ÇÖKÜŞ
33. Bölüm : ACI
34. Bölüm : GEÇ
35. Bölüm : ZAMANIN SORUSU
36. Bölüm : ÖZGÜRLÜK
37. Bölüm : EKSİK
38. Bölüm : TESLİM
39. Bölüm : KÜVET
40. Bölüm : DEĞİŞİM
41. Bölüm : İKİ BEDEN BİR RUH
42. Bölüm : LANET
43. Bölüm : MAZİNİN BIRAKTIĞI YARA İZİ
44. Bölüm : ALKAN
45. Bölüm : YENİ
46. Bölüm : OYUN
47. Bölüm : ÇOCUK
48. Bölüm : BİTİK
49. Bölüm : RÜVEYDA
50. Bölüm : YÜK
51. Bölüm : KÜÇÜK
52. Bölüm : ANLAYIŞ
53. Bölüm : MASKELİ BALO
54. Bölüm : ÖLÜM TANRISI
55. Bölüm : KİR
56. Bölüm : ŞİKAYET
57. Bölüm : HİSSETMEK
58. Bölüm : BURUK SEVİNÇLER
59. Bölüm : DİŞİ ASLAN
60. Bölüm : GÜCÜN DÖNÜŞÜ
61. Bölüm : SEVDALI RUHLARIN TENLERLE DANSI
62. Bölüm : KARŞI KARŞIYA
63. Bölüm : UNUTULAN GERÇEK
64. Bölüm : DUYGULAR
65. Bölüm : KOYU FANTAZİLER
66. Bölüm : CİVAN
67. Bölüm : İTALYA
68. Bölüm : ANNE
69. Bölüm : DEĞER
70. Bölüm : KARDEŞ
71. Bölüm : EV
29. OCAK 1994
72. Bölüm : YENİ HİSLER
73. Bölüm : SANAT ESERİ
74. Bölüm : YAKIŞ
75. Bölüm : BİLİNMEMEZLİK
76. Bölüm : DÖNÜM NOKTASI
77. Bölüm : DÜŞMAN
78. Bölüm : TEHLİKE
79. Bölüm : KÖTÜ İNSANLAR
80. Bölüm : UZAK
81. Bölüm : ZARAR
82. Bölüm : İKİ YÜZLÜ
21. TEMMUZ 1999
83. Bölüm : SARSILMA
84. Bölüm : YAKLAŞAN SON
85. Bölüm : KAZANIŞ VE MAĞLUBIYET
86. Bölüm : YAŞAM
87. Bölüm : ODAK
88. Bölüm : DÜZEN
89. Bölüm : İMKANSIZ
90. Bölüm : GELİŞME
91. Bölüm : KAYBOLAN BENLIK
92. Bölüm : BARIŞ
93. Bölüm : UMUT
94. Bölüm : HAZIRLIK
95. Bölüm : YARDIM
96. Bölüm : MİNİK
97. Bölüm : DENİZ
98. Bölüm : İHBAR
99. Bölüm : 16. EKİM
100. Bölüm : FINAL
Yeni Kurgu: SESSİZ

8. Bölüm : KARIŞIKLIK

63.8K 1.6K 922
Von siredtohopeless

Karışıklık

Leyla arkasına bile dönüp bakmadan gittiği için bende arkasından gitmeye niyetledim. Burada daha ne işim vardı ki?

Endişe ile arkasından koşmaya başladım. Leyla merdivenlerden inerken onun kolunu tuttum. Bana döndü ağlayan yüzü ile ve iç çekti. Ona kıyamadım ve kendime çekip sarıldım.

Ağlarken çok masum duruyordu ve ben onu kısa süre tanısam da ağlamasına dayanamamıştım. Onu çok iyi anlıyordum. İnsan sevdiğini kaybedince bu acı hemen geçmiyordu. Hatta hiç geçmiyordu belki zamanla hafifliyordu ama gitmiyordu. Ve beş yıl geçmiş, Leyla hala çok kötüydü.

Çok seviyordu demek ki.

„Onu çok özledim." dedi ağlayarak ve bana sıkıca sarıldı.

Onun bu haline dayanamayarak benim de mavilerim dolmaya başlamıştı.

Mesela bende annemi ve babamı çok özlemiştim. Ama annem daha ağır basıyordu. Babam genellikle bizimle uğraşmazdı çünkü. Beni severdi ama bana sevimli davranmazdı...

„O öldüğünden beri doğru düzgün mutlu olamıyorum, Liya." dedi ve hıçkırdı.

Çekilip yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
„Ağlama. O seni böyle görmek istemezdi." dedim ve gülümsedim teselli etmek istercesine.

„Sarılışlarını özledim. Kokusunu, gülüşünü, bakışını herşeyini çok özledim. Ölmeyi hak edecek son kişi bile değildi." dedi ve gözlerini sildi ama hala ağlıyordu.

Kolundan tuttum ve karşımızda ki lavaboya girdim. Suyu açtım ve kafasını tutup musluğa doğru eğdim. Yüzünü yıkadım ve sakinleşmesini sağladım.

„Belki beş sene önce neler olduğunu bilseydim sana yardımcı olurdum. Teselli etmek için ne yapıp ne yapmayacağımı söylerdim. Ama bilmiyorum." dedim.

Leyla boğazını temizledi ve saç tutamlarını kulağının arkasına atıp yutkundu.

„Çok uzun hikayeler. Bunu benden duyman doğru olmaz. Alihan anlatsa daha iyi olur." dedi ve bakışlarını kaçırdı.

Aynen, o öküz yığını bana da anlatırdı zaten.

„Ondan nefret mi ediyorsun?" diye sordum.

Kalçasını musluğa dayadı ve iç çekti.
„Bilmiyorum." dedi ve alt dudağını ısırdı. „Bir yanım onu her şey için suçlarken öbür yanım yapma diyor. Çünkü abisiydi Emre'nin. Onu her şeyden fazla seviyordu. Ölümü en çok ona koydu."

Bu sözleri beni düşündürttü. Madem Alihan kardeşi için bunları yapıyordu intikam almaya çalışıyordu, neden hiç duygular göstermiyordu? Mesela, neden hiç üzgün değildi?

Şimdiye kadar sadece öfkesini gördüm başka bir şey göremedim.

„Madem çok dağınık neden öyle gözükmüyor?"

Leyla uzun süre suratıma baktı ve ardından acı ile gülümsedi. Düşündüğümden de çok fazla biliyordu onun hakkında.

„Çünkü eğer öyle davranırsa kaybeder, ölür. Ve o kaybetmemek için ölür de öldürür de."

„Alihan'dan bahsediyoruz." dedim inanmayan bir tınıda. Ama sözleri ciddiydi.

Az çok anlamıştım hayatının karanlık ve kötülük dolu olduğunu ama bunu etrafına da saçıyordu.

Fazla belalı ve tehlikeliydi ruh hastası...

„Hadi gidelim. Eve geçeceğim ben." dedi. İkimiz de lavabodan çıktığımızda ben durdum. Alihan'ı beklemek zorundaydım.

„Sen git Leyla. Ben onu bekleyeceğim."

„Buradayım."

Arkamı döndüğümde Alihan bana doğru geliyordu. „Bugün akşam bir davete gideceğiz. Eve gidip hazırlanalım."

„Bizde gidiyoruz Leyla." dedi Koray.

Leyla uzun zaman düşündü. „Benim pek halim yok ya Koray." dedi. Ben ise Leyla'ya döndüm ve ellerini tuttum.

„Hadi ama bak bende orada olacağım. Yalnız bırakma beni." dedim yalvarırcasına. Belki o gelirse o kadar sıkılmazdım ve azda olsa eğlenirdim.

Bu boktan hayatıma renk katmam gerekiyordu.

Leyla ise ofladı ve hafifce gülümsedi.

„Tamam seni mi kıracağım? Ama ne giyineceğiz kızım?" dedi anında panikleşerek.

Ah, klasik kız dramı.

„Bana gel bende hazırlanalım." dedi Leyla sevinç ile. Sevinmedim bile çünkü Alihan'a döndüğümde olumsuz halde başını sallıyordu.

„Sadece hazırlanacağız." dedi Leyla.

Başını arkaya attı sabır etmek istercesine. Sinirli gözüküyordu.

„Olmaz." dedi. Yüzüm düştü anında.

„Bana güvenmiyor musun?" diye sordum kendimden emin bi ifade ile.

„Ben yanında ki arkadaşa güvenmiyorum." dedi Leyla'yı ima ederek. Leyla sallamayıp beni arkasına aldı.

„Abartma işte Ali. Kız ile hazırlanacağız. Hep seninle duracak hali yok ya bu kızın. Bi kaç korumanı da gönderirsin biz sadece hazırlanacağız."

Alihan Leyla'yı dinledi ve düşünür gibi yaptı.

„Aynen koruma falan gönder kapıya. Hem biz bittiğinde de beni alırsın oradan." dedim ve ona masum bakışlar attım.

Gözlerini kıstı ve yüzümde bişey arıyormuş gibi bakışları ile gezdi suratımda.

„İyi." dediğinde gülümsedim. Leyla da aynı şekilde.

„Hadi biz bırakalım sizi o zaman." dedi Koray ve dördümüzde çıktık mekandan.

Arabaya bindik. Alihan kullanıyordu her zaman ki gibi. Leyla'nın evi buraya kadar uzak değildi. Araba evin önünde durduğunda Leyla ile emniyet kemerlerimizi çözüp indik. Kapıyı kapatacakken unuttuğum şeyi yerine getirmek adına Alihan'ı görebileceğim bi şekilde eğildim.

„Ne zaman burada olursun?" diye sordum.

„Saat şuan kaç?" diye sordu.

Leyla arkadan saatin dörde doğru geldiğini söyledi.

„Altı gibi gelirim." dedi.

„Tamam. Sonra görüşürüz." dedim ve kapıyı kapattım.

Leyla o sıra kapıyı açmış beni bekliyordu. İçeri girdim. Ev baya güzel ve büyüğe benziyordu. Leyla burada tek başına yaşıyor olmalı. Belki yaşamıyordu da bilmiyorum. Oyalanmadan odasına gittik. Odası çok sade ve güzeldi. Ebeveyn banyosu da vardı.

„Benden bir şeyler giyeceksin. Hatta sana ne giydireceğimi biliyorum bile." demesi ile gülümsedi. Bende gülümsedim.

-

Aynada kendime bakarken gülümsemiştim. Gerçekten güzel olmuştum. Makyajım oldukça sade ve hafifti. Dudaklarıma hafif kırmızı ruj sürmüştüm. Saçlarımı ise düzleyip açık bırakmıştım. Elbisem kırmızı ve dardı. Askılıydı ve dizlerimin üstüne kadar geliyordu. Dekoltesi vardı elbisenin ama fazla değildi ve rahatsız etmiyordu.

Umarım takıntılı psikopat bunu sorun etmezdi.

Davete gitmek için hevesli değildim elbette, ama mecburdum. Ne Alihan'ın elinden kaçabilirdim ne de bu davete gelmeyeceğime dair onu ikna edebilirim.

O zaman bir kadın gibi eğlenecektim orada.

„Allahım bayılacağım! Çok güzel olmuşsun kızım!" dedi Leyla hayranlık içerisinde.

Benim gibi hafif makyaj yapmış siyah dalgalı saçlarını açık bırakmıştı. Üstünde benimkine benzer bi elbise vardı açık mavi renginde. Elbisesini rengi gözlerine çok güzel uyuyordu. İkimiz de yakıyorduk kısaca.

Kalçaları ise her erkeği baştan çıkaracak kadar güzeldi.

„Asıl sen daha güzelsin." dedim Leyla'ya doğru.

Kocaman gülümsedi ve aynada biraz daha baktı kendisine. „O değilde kızım. Bedenin çok güzel... Balık etlisin çok da olmasa, belin de ince ama kalçaların var ya off!" dedi Leyla.

Gözlerimi büyütüp eline vurdum. „Ne diyosun ya." dedim ve güldüm.

„Kalçaların çok güzel diyorum kızım. İnce belin sonra onlar geliyor böyle dolgun dolgun. Seni kapan şanslı olucak." dedi ve güldü.

Gülüşüm solmuştu yavaş yavaş. Alihan beni bırakmayacaktı asla. Yani beni kapan birisi olmayacaktı...

„Siz Alihan ile sevgili misiniz?" Ani sorusu beni afallatmıştı.

Ben ve Alihan? Sevgili?

Haketten gülünecek bir şey.

Alaya vurup güldüm. „Daha neler. Tabii ki değiliz." dedim ve bakışlarımı kaçırdım.

„O zaman neden onunlasın? Onunla yaşıyorsun resmen." dedi Leyla.

„Çünkü Alihan öyle istiyor. Beni bırakmıyor. Bana takmış ve bunu açık açık belli ediyor." dedim. Leyla şoka girmiş gibiydi.

„Alihan'ı bildim bileli o aşka inanmaz. Ne bileyim ilişkileri sadece tek gecelik sürer. Ama seni böylesine sahiplenmesi, bırakmaması... Şaşırdım, Alihan'lık tavırlar değil bunlar." dedi.

Bak şimdi tırsmaya başlamıştım. Madem sadece bende yapmıştı, bu adamın derdi neydi?
„A-Aşık mı oldu diyorsun?" diye sordum korku ile. Leyla dudaklarını büzdü ve kafasını iki yana salladı.

„Sanmam. Alihan ve aşk mı? Hayatta inanmam. Hayatında bi kere aşık olmamış, aşkın ne demek olduğunu bilmeyen birisi o." dedi Leyla beni rahatlamak ister gibi.

Saate baktığımda altıydı bile. Leyla ile üstümüze kabanlarımızı giydik. Leyla sağolsun bana çok yüksek olmayan topuklular da vermişti. Aslında parti alanlarını pek sevmeyen bir kızdım ama ne bileyim yanımda bir arkadaşın olduğunu bilmek rahatlatıyordu.

„Ne daveti ki bu?" diye sordum.

„Bilmem. Kesin bir mekan sahibinin düzenlemesi vardır. Anlaştıkları çok mekanlar var Alihan'ın ve Koray'ın." diye yanıtladı sorumu Leyla.

Kafa salladım ve birlikte evden çıktık. Leyla kapıyı kilitledi. İkimiz de önümüze döndüğümüz de gözlerim ona takıldı. Arabanın önüne yaslanmış, elinde sigarası ile bekliyordu. Siyah bir pantolon ve içine beyaz bir tişört giymişti. Üstüne de siyah bi blazer giymişti. Kahverengi saçlarını yukarı dikmiş az biraz şekillendirmişti.

Tek kelime ile can alıcı duruyordu. Zaten yakışıklıydı ama bu sefer daha da yakışıklı gelmişti gözüme.

Evet, beni kaçıran adamı da mükemmelce anlattığıma göre kesinlikle normal olmadığımı anlıyoruz.

Kendime gelmem gerek!

Sonuna kadar içmiş sigarasını yere atıp ayağı ile ezdiğinde gözleri mavilerim ile buluştu. Ben gözlerimi ondan çekmiş arabaya doğru yürüyordum Leyla ile.

„Seni yiyecek gibi bakıyor ha." dedi ve kıkırdadı.

Çok komik sanki.

„Çok rahatladım. Bu tehlikeden başka nedir?" dedim sessizce.

Arabaya geldiğimiz de önünde durduk. Leyla Koray'ın yanına gitti ve ikisi de dostça sarıldı. Gözlerimi onlardan çekip Alihan'a diktiğimde o hala büyülenmiş gibi bana bakıyordu.

„Şöyle bakmayı kessen, rahatsız oluyorum." dedim normal bi şekilde.

Alihan'da boğazını temizledi ve alnını kaşıdı. „Güzel olmuşsun küçük." dedi ve kurnazca gülümsedi. „Ama o göğüslerin ortadayken ben kesin bugün orada katliam yaparım." dedi ve anında ciddileşti.

„Saçmalama Alihan. O kadar da fazla değil?" dedim. "Hem sana ne be? İstediğimi giyerim, buna karışamazsın? İşine bak." dedim ardından atarlı atarlı kaşlarımı çatarak.

„Ben diyeceğimi dedim. Biri bile baksın, gözlerini söker ona yediririm. İnan bana bunu yaparım." dedi tehlikeli bi şekilde.

„Bakarlarsa bakarlar sana ne? Kendine gel! Bu senin sorunun değil. Ne bu tavırlar?" diye sorguladım sinirle.

„Ben diyeceğimi dedim!" dedi tekrar bastıra bastıra.

Sana daaa diyeceğine dee!

„Ayrıca böyle bir şeyi giydiğin için evde hesabını vereceksin."

Yine başladık.

Ama o ancak konuşurdu.

Ona cevabımı vermek için hazırlandım ama ben konuşmadan beni bölen ses Koray'a aitti.
„Hadi gidiyor muyuz?"

Alihan onayladı ve hepimiz arabaya bindik. Salona varmamız on dakika kadar sürmüştü. Vardığımız da valenin bizi yönlendirmesi ile Alihan park merkezine girdi. Her yer doluydu neredeyse. Sonunda park yeri bulduğumuz da park etti. Arabadan indik ve Leyla Koray'ın koluna girmişti ve onlar önden yürüyordu. Belime konulan el ile yanımda ki adama baktım.

„Gerekli mi bu?" dedim ve ofladım.

„Evet küçük, gerekli. Herkes senin bana ait olduğunu bilmeli." dedi ciddi bi ses tonu ile.

„Eve gidince bu konuyu güzelce tartışırız Alihan." dedim sinir bozucu bir gülümseme ile.

Alihan bunun üzerine sırıttı. Salonda önde duran iki koruma bize selam verdi ve içeri kadar eşlik etti. Teşekkür edip salona girdik. Baya büyüktü ve çok insan vardı. Dans alanı da baya genişti. Müzik sesleri kulaklarımı doldururken, Alihan'ın hafif parfümü ve kendine ait olan erkeksi kokusu burnumu dolduruyordu. Boş masaya geçtik dördümüz. Oturduk. Ben Alihan ile yan yana, Leyla ise Koray ile yan yanaydı karşımızda.

„Şşh." dedi Koray Alihan'a doğru. Alihan ona yaklaştı duymak için çünkü müzik sesi gerçekten çok sesliydi. Koray kısa süreliğine kulağına fısıldarken ikisi de aynı anda çekildi ve keyifle gülmeye başladılar.

Alihan arkasına yaslandı ve bacaklarını iki yana açtı. Ellerini oturduğu sandalyenin arkasına yasladı.

„Gece uzun gibime geliyor." dedi Alihan ve etrafına baktı.

„Yaa çok." dedi Koray ve sırıttı.

„Yine ne yapacaksınız ya?" dedi Leyla.

„Burayı tarayacağız." dedi Alihan ciddiyet ile.
„Şakalaşmaya bile mi karışırsın? Az ötede dur." dedi Alihan.

Leyla ona gıcık bi gülümseme yolladı. „Salak. Neyse, Liya hadi gel dans edelim."

„Ya ben sevmem ki dans etmeyi." dedim Leyla'ya.

„Bak çok güzel danslık parçalar oynuyor. Oyun bozarlık yapma işte."

Leyla elimden tutarak kaldırdı ve beni piste doğru yönlendirdi. İnsanların arasından geçtik ve kendimize uygun boş bir yer bulduk. Leyla dans etmeye başladı. Baya güzel dans ediyordu. Sabah ağlarken şimdi mutlu olması beni de mutlu etmişti. Ona hafif bir şekilde eşlik ettim. Bi ara kalçalarını sallamaya başladı eğlendiği her yanından belli oluyordu.

„Uuu! Bedenini nasıl güzel hareket ediyorsun öyle." dedim gülerek. Kıskanmıştım!

„Ustasından öğren kız." dedi ve saçlarını savurarak dans etmeye devam etti.

İnsanları rahatsız ettiği belliydi ama bundan memnundu. Leyla'ya gülerken bizim masaya doğru baktığımda o dikkatle beni seyrediyordu. Bunu görünce kocaman gülüşüm soldu.

Elindeki içkisini yudumluyordu ve gözlerini ayırmıyordu benden. Büyülenmiş gibi bakıyordu. Gözleri bir ara bacaklarıma indiğinde kısık gözleriyle bardağını dudaklarına götürüp yudum yudum içti.

Bakışları o kadar yoğun ve derindi ki kalbimin atışı hızlanmaya başladı. Göğüslerime bakan gözlerini çabucak çekti ve yutkunarak boynunu kaşımaya başladı.

Boğazımı temizleyip tekrar Leyla'ya döndüm ve bende dans etmeye başladım. Deli hareketleri yüzünden beni sürekli bir gülme tutuyordu. Leyla gerçekten delinin tekiydi. Nasıl eğlenilir çok iyi biliyordu.

Mutlu olmayı çok hak ediyordu.

O sıra hala Alihan'ın bakışları üzerimdeydi bunu hissedebiliyordum. Pop şarkısı anında dururken slow bir parça çaldı. Pisttekilerin hepsi bi partnerle birleşip romantik bi şekilde dans ediyorlardı. İşte iki çift nasıl normal dans eder onlarda öyle ediyordu.

Leyla benimle dans etmek istediğinde kabul etmedim. Koray ile etse daha iyi olurdu. Leyla Koray'ın ismini bağırdı ve gelmesini işaret etti. Ben ise Leyla'ya öpücük gönderip yanlarından ayrıldım.

Kenara bi yere durup dans eden çiftleri izlemeye başladım. Gülümsedim ve Koray ile Leyla'yı izledim. Dost olduklarını bilsem bile ikisi çok tatlıydı. Yüz ifadelerinden belliydi ki şakalaşarak bir şeyler konuşuyorlardı.

Kolumdan tutulmam ile hafif bi çığlık attım. Ödüm kopmuştu. Arkadan ellerini omuzlarıma koydu sonra. Kim olduğunu düşünmek zor değildi. Kokusundan anlamıştım kim olduğunu...

„Alihan!" diye kızdım.

Elleri göğüsümün yakasına gitti ve yukarı çekti.

„Beni deli ettin lan orada. Memelerin ortada, Liya!" diye kızdı bana. "Ben bu durumdan şikayetçi olmadım küçüğüm, aksine çok güzel bir görsel ama burada diğer erkekler var ve o güzel göğüslerine bir baksınlar yeminim olsun onları gebertirim."

Kollarından kurtulmaya çalıştım olmadı. Sonra o benim elimden tuttu ve dans eden çiftlerin arasına girdik. Beni belimden tutup kendine çekti.

"Beni sahiplenmişsin gibi konuşma!" dedim bu sefer ben ona kızarak. "Küçüğün değilim! Ayrıca da istediğim her şeyi giyebilirim anladın mı? Şimdiye kadar sustum ama artık susmuyorum, sabrım kalmadı!"

„Ellerini boynuma sar." diye bir emir verdi. Ellerim havada kalmıştı ve hala öyle duruyorlardı.

„Ben dans etmeyi bilmiyorum." dedim tereddütle.

„Ben de, idare et." dedi.

Hala ellerim havada ne yapacağımı bilmiyordum.

„Kollarını boynuma sar." Bir daha emretti ama bu sefer daha sertti. Tedirgin bi şekilde kollarımı boynuna doladım. Müziğin eşliğinde hareket ettik. Öbür çiftler gibi dans etmeyi başarmıştık.

„Çok da zor değilmiş dimi küçük?" dedi. Nefesi alkol kokuyordu. Ama sarhoş değildi ayıktı. Yani umarım!

„Susacak mısın artık?" dedim ve ona bakmadım. O ise bana bakıyordu.

„Memelerin kafamı bozuyor, Liya. O kadar güzel ve yumuşak görünüyorlar ki... Kendimi zor tutuyorum." dedi alnını alnıma yaslayarak.

Kesik kesik nefes alıp vermeye başladım. Alihan beni her seferinde nasıl sinirlendirir veya heyecanlandırır çok iyi biliyordu.

„Saçmalama artık." dedim kızgın bir ses ile.

Gözlerini gözlerime dikti ve hafifçe sırıttı.
„Öpücüğün tam sırası." dedi Alihan boğuk sesi ile. Yutkundum ve alnımı ondan geri çektim. Ben neden heyecanlanıyordum ki?

„Hayır değil." dedim ve hız ile çekildim. Parça da zaten bitmişti ve çiftler birbirinden ayrılmıştı.

„Eninde sonunda o dudaklar benim olucak, Liya. İstediğin kadar inkar et." dedi etkileyici bi ses tonunda ve elmacık kemiğimi okşadı baş parmağı ile.

„Elleme beni, Alihan." dedim elini yanağımdan çekerek ve masamıza doğru ilerledim.

Hepimiz masada yer aldık. Ben ise kollarımı göğüsümde birleştirmiş etrafıma bakıyordum. Oldukça sıkılmıştım.

Çıplak bacağımda sıcak bi el hissetmem ile irkildim. Bunun Alihan olmasını fark etmem çok sürmedi. Gözlerimi faltaşı gibi açtım ve ona baktım.

„Kollarını çöz." dedi dişlerinin arasından sabır etmek istercesine.

Göğüsüme baktığında iki göğüsümü sıkıştırdığımı gördüm. Bu onu etkilemişti. Ama başkasının bakacak düşüncesi onu sinir küpü etmişti.

"Çözmezsem?" deyip sırtımı dikleştirdim ve memelerimi daha da meydana getirdim. Parlayan mavi gözlerimle ona bakarken Alihan dişlerini sıkarak elini dekolteme koyup memelerimin çıplaklığına dokundu fakat bunu onları saklama amaçlı yaptı.

"Aklının almayacağı şeyler yaparım, Liya. Hemen şimdi burada seni inletebilirim, duydun mu?" demesiyle dudaklarım aralandı. Eli o sıra bacağımdaydı ve daha tehlikeli bir yere yol alıyordu. "Sabrımı zorlama, çöz o kollarını."

"Çözmüyorum!" dedim dişlerimi sıkarak.

Elleriyle kollarıma baskı yaparak onları birbirinden ayırdı ve göğüslerimi elbisenin yakası ile kapattı. Eline sertçe vurarak geri ittirdiğimde yüzünde tatmin olmuş bir ifade vardı.

„Çek elini bacağımdan." dedim sakince.

Alihan ise hala çekmemiş sıcak elini bacağımda gezdiriyordu. Eli tüm vücudumu ürpertti.
„Hoşuna gidiyor değil mi böyle dokunmam?"
dedi kulağıma doğru. Elimi bileğine koydum ve tırnaklarımı geçirdim.

„Alihan!" dedim sinirle.

Koray ve Leyla ise bizi fark etmemiş gülüşüyorlardı.

„Alihan lütfen, burada değil!" dedim yalvarırcasına. O bacağımı sıkarak çekti elini. Derin bir nefes verdim rahatlarcasına. Eli beni rahatsız etmemişti fakat çekmesini gerçekten istemiştim.

„Evde yalnızız nasıl olsa." dedi ve kadehini alıp yudumladı.

„Kalk bir sigara yakalım." dedi ardından Koray'a doğru.

„Hay hay." dedi Koray ve ikisi de kalkıp çıkışa doğru yürüdü.

-

Yorgunlukla yatağa attım kendimi üstümü çıkarmadan. Tavana bakıp uzun süre düşündüm. Alihan'ın tavırları aklımı çok karıştırıyordu. Bana dokunduğu an midemin bulanması gerekiyordu ama hiç bir iğrenti hissetmiyordum ona karşı. Hoşuma da gitmiyordu ama... Of çok karışıktı! Alihan beni darmadağan ediyordu.

Odaya girmesi ile yattığım yerde doğruldum ve ona baktım.

„Dişarıda biraz işim var. Kapının önünde koruma da var. Yat uyu sen ben gelene kadar." dedi ve bir şey dememe izin vermeden odadan çıktı gitti.

Sinir allahım! Sinir!

Üstümde ki elbiseyi çıkardım. Altımda sadece iç çamaşırım vardı. Evde yalnız başımaydım umurumda değildi. Odamdan çıkıp banyoya ilerledim üzerimde bi havlu ile. Girip kapıyı kapattım ve jakuzinin içine girip suyu açtım. Duşumu aldıktan sonra çıplak vücudumu havluya sardım.

Salak kafam!

Makyajımı silmeden duş almıştım ve şuan her yerime bulaşmıştı makyajım! Ofladım ve küçük havlu alıp saçlarımı içine sardım. Odaya gittim ve bavulumdan gecelik seçtim. Üstü askılı tişörtlü, altı şortlu bir takımdı. Saten kumaşında, krem rengi rahat bir gecelikti, çok seviyordum. 

Havluyu vücudumdan çektim ve aynaya baktım. Kendimle son derece de memnundum. Yani fiziğim ile. Eminim o da öyleydi çünki bana dokunmadığı tek saniye bile yoktu.

Lanet olsun ki...

Güzellik başa belaydı.

İç çamaşırımı giydim ve gecelik takımımın şortunu da. Şort kısaydı ama sorun etmedim. Zaten şimdi uyuyacaktım. Sütyen takmaya gerek duymayıp askılı üstünü de giydim. Geceleri zaten asla sütyen ile yatmazdım. Hangi kız yatardı?

Göğüslerimin ucu pek belli değildi ama görünüyordu. Umursamadım ve saçımda ki havluyu çekip ıslak saçlarımın ıslaklığını havlu ile aldım ve öylece bıraktım. Yüzümü makyaj temizlemek için yapılmış yağlı bez ile sildim ve ardından bavulumdan çıkardığım yüz kremini sürdüm yüzüme. Bavulumu kapayıp tekrar köşeye koyduğum da susadığımı fark ettim.

Odadan çıktın ve merdivenleri indim. Mutfağa ilerleyip dolabı açtım ve bardak alıp su doldurdum. Tüm bardağı içtikten sonra yukarı çıktım.

Dalgın bir şekilde odama girdim ve kapıyı kapattım. Yatağıma ilerlemek için arkamı döndüm ve dönmemle birlikte ödümün yerinden kopmasına neden olan şey Alihan'ın yatağımda oturan bedeniydi.

Psikopat ne zaman gelmişti? Neden duymamıştım?

Ani bir refleks ile saçlarımı önüme aldım ve göğüslerimin belirgin uclarını ondan sakladım.

Bakışları... cehennemdi!

Bana ne yapacaktı?


Bölüm sonu

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

5.5K 159 6
Bir şiirdeki en akılda kalıcı dizedir berceste. Uzun bir hikayenin en değerlisi, en önemlisi... Bu hikayede de IlCey'in hikayesinin değerli anlarını...
60.7K 7.2K 12
🏀 Sayın sen, ben Deva. Deva Çetinceviz. Adımdan da anlayacağın üzere ben kolay lokma biri değilim. Evet, babam beni erkek gibi büyüttü ama öyle olma...
KUSURSUZ Von *

Jugendliteratur

16.1K 9.6K 20
Aşk bir görme kusurudur. Bütün suçlar aşk adı altında işlenirler, aşık insan karşısındakinin kusurlarını görmez, bir nevi maskedir aşk. Ve o gid...
9.9K 904 46
Bir silah sesi... Tüm hayatımı alt üst eden o ses. Zihnimden asla çıkmayacaktı bu ses. Ben daha ilk sesin şokunu atlatamadan ikincisi yükseldi. Ateş...