DÜELLØ°JJK

By astereacy

276K 19K 9.7K

+13 Titrek bir nefes verdim dudaklarımın arasından o da kaydı gitti bulutların kasvetli dumanı arasından... "... More

🥀Prologue
🥀Une
🥀Deux
🥀Trois
🥀Quatre
🥀Cinq
🥀Six
🥀Sept
🥀Huit
🥀Neuf
🥀Dix
🥀Onze
🥀Douze
🥀Treize
🥀Quatorze
🥀Quinze
🥀Seize
🥀Dix-Sept
🥀Dix-Huit
🥀Dix-Neuf
🥀Vingt
🥀Ving-et-eun
🥀Vingt-deux
🥀Vingt-trois
🥀Vingt-quatre
🥀Vingt-cinq
🥀Vingt-six
🥀Vingt-sept
🥀Vingt-huit
🥀Vingt-neuf
🥀Trente
🥀Trentre-et-un
🥀Trente-deux
🥀Trente-trois
🥀Trente-cinq
🥀Trente-six
🥀Trente-sept
🥀 Trente-huit
Trente-neuf 🍁
🥀Quarante
🥀Quarante et-eun
🥀Quarante deux
🥀Quarante-trois
🥀Quarante-quatre
🥀Quarante-cinq
la Finale 🥀

🥀Trente-quatre

4.7K 398 225
By astereacy

Ω Cygne Rosabel Ω


🥀

Bu gece gökyüzü gözlerim oldu.
Ay ise ayakta kalmaya çalışan bilincim.
Kadehteki son yudum kadar doyumsuz ve karşıkonulmaz anlar yaşamıştım.
Bizi, bizden kıskanacak kadar çok kıskanılacak bir gece.
Dudaklarımız her buluştuğunda bir sonrakini isteyecek kadar da açgözlüydüm biraz.
Fakat gece bitti, ışığımız söndü.

Gözlerimin üzerine imparatorluk kuran yüzsüz ışığa karşı ellerimi yüzüme kapadım. Başımı yastığıma daha çok gömerek bacaklarımı kendime doğru çektim. Hayasız güneş yine izinsiz giriyordu rüyalarıma.

Biraz daha, biraz daha uyumaya çalıştım fakat bölünen uykuma güneşlikleri çektikten sonra devam etmeye karar verdiğimde yavaşça araladım gözlerimi. Odamdaydım ellerimin aklıma gelen sahnelerle birlikte yan tarafımı kontrol etti fakat boştu. Kimse yoktu.

Hemen yatakta doğrulup etrafıma bakındım. Yatağın öbür tarafı boştu. Ne yani dün yaşandı sandığım olayların hiçbiri aslında olmamış mıydı? Her şey bir rüya mıydı? Tanrı'm dün gece ne kadar çok içtim ben?

Fark etmeden dudaklarımı yoklayan parmaklarım titremeye başladığında diğer elim de boynuma yönelmişti. Baskısını dün gece vücudumda hissettiğim dudakları sadece silik bir buluttan ibaret miydi şimdi? Dün gece bana açılmıştı. Neden her şey rüya olmak zorundaydı ki!

Ağlayacak kıvama geldiğimi hissettiğimde ellerimi yüzüme kapatmak üzereydim ki kapıdan içeri belindeki bana ait olan havluyla birlikte giren Jungkook'u görmem üzerine neredeyse küçük dilimi yutmak üzereydim. Nemli saçlarını sağa sola sallayarak bana doğru bir adım daha attığında bu kadar rahat hareket ediyor olmasına karşın şaşırmıştım.

Karşımda yarı çıplak bu kadar rahat dolaşabiliyor muydu?
Aval aval bakan yüzümün hizasına eğilerek dudaklarımdan kısa bir öpücük aldığında ise beynim kısa devre yapmak üzereydi. Şu an tam olarak ne oluyordu? Ben dün gece rüya görmemiştim?

Dokunuşu gözlerimin üzerinden bir film şeridinin geçmesine sebep olmuştu. Birbirimiz üzerindeki dokunuşlarımız, hala boynumda hissedebildiğim ılık nefesi bir rüyadan daha fazlasıydı. Aklıma gelen şeyle birlikte vücuduma sandığım çarşafın altından bedenimi kontrol ettim. Kıyafetlerim yerindeydi fakat o neden çıplaktı?

"Günaydın cadı surat."

Elime aldığım yastığımı yüzüne fırlattığımda tek hamlede yüzüyle buluşmadan önce yastığımı tutmuş gülümseyerek bana bakmaya devam etmişti.

"Hiç günaymadın at patisi!" Üzerimdeki çarşafı diğer tarafa atarak vücudumu basan sıcaklıktan kurtulmaya çalıştım.

"Yaa, benim cadım bugün neden bu kadar huysuz bakalım?"

Bana doğru gelmeye başladığında kollarımı göğsümde birleştirdim. Biz dün gece gerçekten de birbirimize açılmıştık, birlikte uyumuştuk fakat o ilk gecemizin sabahında benle aynı yatakta değildi. Bir dakika ben neden bu kadar küçük şeylere takılmıştım? Tanrı'm günüm yaklaşıyordu. Jungkook'un huysuz hallerimle başa çıkmak zorunda oluşuna acımıştım. Dudaklarım benden habersizce aralandı.

"Çünkü, uyandığımda sen yanımda yoktun. Aklıma kötü şeyler geldi."

Küçük bir kahkaha patlattığında elindeki yastıkla beraber yatağın üzerine oturdu. Yarı çıplak bir şekilde karşımda hareket etmesini görmezden gelmeye çalışıyordum sadece.

"Kötü şeyler mi? Nasıl kötü şeyler?"

Bir eliyle gözümün önüne gelen dağılmış saçlarımı kulağımın arkasına iterken gözleri parlıyordu. Vücudundaki su damlacıklarına takılan gözbebeklerim aç kurt misali avını süzdüğünde kendime gelmeye çalıştım. Cidden bu dengesiz tavırlarımın tek bir nedeni olabilirdi. En sonunda gözlerimi kapatmaya karar verdiğimde ellerinin yumuşak baskısını kulağımla çenemin bittiği noktada hissetmiştim. Masaj misali rahatlamamı sağlıyordu.

"Rüya gördüğümü sandım. Dün geceye dair her şeyin sadece bir rüya olduğunu sandım."

Yüz ifadesini görebilmek için tek gözümü açtığımda beni kendisine çekerek sarılmıştı. Yanağım çıplak omzuna değdiğinde iki eliyle belimden kavrayarak beni sıkıca sarmıştı. Kucağımda duran ellerim çıplak sırtına dokunmamak için kucağımda kalmaya devam ederken saçlarımı tüm şefkatiyle okşadı.

"Dün gece bir rüya olamayacak kadar gerçek ve kusursuzdu."

Diğer eli sırtımı sıvazlarken başını saçlarım üzerinde birkaç kere hareket ettirdi.

"Dokunuşlarımız..." Kucağımdaki ellerimi alıp beline götürerek ona sarılmamı sağladı.

"Kalplerimizin düzensiz ritimleri..."

Başımı omzundan alıp göğsüne, tam kalbinin üzerine yasladığında ona bakmak için başımı yukarı doğru kaldırdım. Kusursuz çene hatları buradan daha kusursuz görünüyordu. Bir meleğin dokunuşu kadar kusursuz...

Nemli saçlarından bir damla su tam gözümün içine damladığında irkilerek gözlerimi kapadım. Kıkırdaması kulaklarıma ulaştığı anda elleri yanaklarımı buldu. Suyun damladığı gözüme bir buse kondurup çekildiğinde etkisinde kalan ben gözlerimi açmakta zorlanmıştım. Hareketleri o kadar şevkat doluydu ki kendimi kolları arasında gerçek evimdeymişim gibi hissediyordum. Mum ışığıyla, siyah ağaçlar boyunca aradığım o evimi sonunda bulabilmiştim. Işığım sönmek üzereyken, çıplak ayaklarım yara bere içinde kalmışken sonunda evime gelebilmiştim. Şimdi karanlıkta kalsam da, vücudum yaralar alsa da bir önemi yoktu.

Güneş ışıkları parlayan gözleri içerinde gökkuşağına dönüşüyordu siyah uzayan saçları öylesine güzeldi ki onlara sahip olduğum için saatlerce saçlarını sevebilirdim.

Dudağının sağ tarafı yukarı kıvrıldığında gamzeleri ortaya çıkmıştı. İşaret parmağımla gamzesinin üzerine dokunduğumda ise kocaman gülümseyerek yüzüme daha çok yaklaştı.

Gözlerini yavaşça kapattığında ben de kendi gözlerimi kapadım ve gelecek olan hamleyi bekledim.

"Öpüşmelerimiz..."

Dudaklarının yumuşak baskısı üst dudağımı esir aldığında düşmemek adına kollarımı boynuna doladım. İkimiz de yatağımda oturuyorduk fakat bana hissettirdikleri bir bulutun üstünde baş aşağı sallanmak gibi hissettiriyordu. Bu yüzden daha sıkı doladım kolumu boynuna. Ellerim nemli saçlarına uzandığında belimden tutarak beni kendisine biraz daha yaklaştırdı.

Dudaklarımız yavaş bir melodiyle birbirleri üzerinden kayarken dudaklarını çeneme bastırıp yavaşça benden ayrıldı.

"O kadar kusursuz ki..." Güçlü bir nefes çekti içine.

"Bir rüyanın aldatıcı yalanına kanılmayacak kadar gerçek."

Gülümseyip burnunun ucunu öptüm. Şirin ve biçimli bir burnu vardı.

"Jungkook-ah...?"

"Hmm?"

Boynuna yaklaşıp başımı oraya gömdüğümde gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Benim duş jelimden kokuyorsun ve bu çok tatlı!"

Dayanamayıp güldüğümde benden ayrılıp alt dudağını büzdü.

"En yakın zamanda kendi duş jelimden almalıyım bu eve."

Kalkmak için hareketlendiğinde onu tutmak istemiştim fakat ayağa kalkıp odanın içerisindeki dolabıma yöneldi. Yatağımın içinde oturup öylece onu izlemeye başladım.

"Ha bu arada söylemeyi unuttum, elemeler Noel gecesine ertelenmiş. Sanırım özel bir program şeklinde olacak."

Başımı yavaşça salladım. Bugün olmaması iyi olmuştu aslında. Noel gecesi daha iyi bir tarihti.

Kıyafet dolabımın kapağını açtığında dikkatli bir şekilde tişörtlerimin olduğu bölmeyi incelemeye başladı.

En sonunda aradığını bulabilmiş gibi kendisine siyah bir tişört çıkardığında memnuniyetle gülümsedi. Ben ise sadece önümde yarı çıplak bir şekilde kendisine kıyafet seçen Jungkook'un hareketlerini izliyordum. Elindeki tişörtle beraber bana döndüğünde gözleriyle iki eliyle açmış olduğu tişörtü işaret etti.

Anlamaz bakışlarımı gözlerinden tişörte çevirdiğimde yakalanmışlığın verdiği hisle alt dudağımı dişledim.

"Bunun sende olduğunu biliyordum benim hırsız cadım."

İki elimle yüzümü örtüp kendimi yüz üstü yatağa attığımda çarşafı da başıma çektim. O tişörtü isteyerek çalmamıştım. Sadece üzerimde unutmuştum ve ona bir daha geri vermeyi de unutmuş olabilirdim.

Başımdaki çarşafı açıp beni yataktan kaldırdığında kıkırtısını hala duyabiliyordum.

"Utandın mı sen bakayım?"

Alt dudağımı büzüp başımı yere eğdiğimde ufak çaplı bir kahkaha attı ve iki eliyle yanağımdan tutarak başımı kaldırdı.

"İsteyerek çalmadım."

Dişleri görünene kadar gülümsemesi bu sabahı özel kılan en önemli etkenlerden birisiydi. Onu seviyorum.

"Sorun değil güzelim. Aksine bana ait olan bir şeyi dolabında görmek güzel hissettirdi."

Kulağıma yaklaştı.

"Tıpkı sevgiliymişiz gibi hissettirdi. Bunu sevdim."

🥀

Sizi seviyorum ♥️
Kendinize iyi bakın 💜

Düellø

'astereacy

🥀

Continue Reading

You'll Also Like

513K 59.1K 40
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir
730K 46.7K 51
"Bertha," dedi nefesini dışarıya vererek. "Aklım fikrim sende, senin bana ne zaman geleceğin de, seni ne zaman göreceğim de, beni görür görmez ne diy...
131K 11K 23
•tamamlandı•Yanlış bir adamla, yanlış bir zamanda yaşadıklarına; onu doğru adamla, doğru zamanda karşılaştırdığı için minnettardı.
11.7M 573K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...