Derin henüz gördüğü resmin ve okuduğu mesajın şokunu atlatmadan aynı numaranın bu defa araması ile mutfağın kapısını kapatıp telefonu açtı.
"Merhaba Derin. "
"Allah senin belanı versin."
"Aaa Derin yakışmıyor senin ağzına böyle şeyler. Üstelik Zeynep hâlâ elimdeyken. "
"Ne yaptın ona aşağılık herif söyle. Zeynep neden yatağın içinde uyuyor üstelik... Üstünde sadece sütyen ile?"
"Hımm bak güzel bir soru sordun ama bunun cevabını bilmen gerekir Derin sonuçta evlisin."
"Ne diyorsun be? "
"Diyorum ki saat öğleden sonra üç iken bir insan neden uyuyur? Aslında bunun pek çok nedeni var ama benim sana Zeynebin neden uyuduğunu söylememi ister misin?"
"Serkan nolur ona bi şey yapma yalvarırım."
"Artık çok geç Derin saatler önce Zeynep benim kollarımda kendinden geçmiş iken artık çok geç."
Derin Serkan ın söyledikleri ile ağlamaya başlarken bir yandan da kendini suçluyordu.
"Serkan nolur yapmadım de lütfen. "
"Yaptım Derin yaptım. Sana bana dönmen için şans verdiğimde sen beni ciddiye almadığın için yaptım. O şerefsiz beni bütün mahalleye rezil ettiği için yaptım. Ve Derin Zeynebin şu an benim yatağımda olmasının tek nedeni sizsiniz."
"Tamam ne istersen yapacağım yeter ki Zeynebi rahat bırak nolur."
"Artık çok geç Derin sizin yaptıklarınızın bedelini Zeynep ödedi. Ve ben intikamımı aldım. Seninle olan oyunumuz bitti sırada Yiğit var bakalım Yiğit olanları öğrenince ne tepki verecek? Haa bu arada merak etme Zeynep uyanınca gönderirim onu sonuçta onunla işim bitti. "
Derin ağzını açıp bi şey diyemeden yüzüne kapanan telefon ile öylece kalmıştı. Ağlamaktan kızarmış gözlerini silip hızla mutfaktan çıktı. Ve ailesinin ona seslenmesini duymayarak hızla evden çıkarak kendi evlerine doğru koşmaya başladı. Eve geldiğine anahtarla kapıyı açıp içeri girdi ve direk Zeynebin odasına çıktı. Bir umut belki yalandır diye evin içini gezip Zeynebi aradı artık adım atacak hali kalmayınca olduğu yere kendisini bıraktı.
"LANET OLSUN! BENİM YÜZÜMDEN HER ŞEY BENİM YÜZÜMDEN."
Bağırarak ağladıktan bir süre sonra açılan kapı ile bakışlarını o tarafa çevirdiğinde kendisi gibi yıkılmış Zeynebi görünce her ne kadar onun yüzüne bakacak yüzü olmasada yavaşça yerinden kalkıp Zeynebin yanına ilerledi.
Zeynep henüz şoktan çıkmadığı için öylece boş boş bakarken kapattığı kapının arkasında yere çökmüştü. Derin Zeynebin yanına gelince o da yanına oturup sıkıca sarıldı.
"Özür dilerim Zeynep. Özür dilerim, Özür dilerim. "
Zeynep hiç bir tepki vermeden öylece yere bakarken Derin Zeynebin kafasını kaldırıp göz göze gelmelerini sağladı.
"Zeynep yalvarırım bir tepki ver."
"Derin ben..ben bittim."
Zeynep bunu söyledikten sonra bir anda hıçkırarak ağlamaya başladı. Derin bu esnada ne yapacağını şaşırırken tek yapacağı şey ona sarılmak olduğu için ona sarılıp o da ağladı.
"Derin.. bittim ben bittim... Ben artık masum Zeynep değilim Derin... Her şey oyunmuş. "
Zeynep hıçkırıklarının arasında zorla konuştukça Derin duydukları ile daha çok ağlamaya başlamıştı. Zeynep bir süre Derinin kollarında ağlarken Derinde onunla birlikte ağladı. Zeynebin ağlayışları yavaş yavaş iç çekişlere dönüştüğü zaman derin onu oturdukları kapı arkasından kaldırıp zeybebin odasına götürdü. odada yatağın üzerine oturduklarından derin her ne kadar şu an zamanı olmadığını bilmesine rağmen zorda olsa konuşmaya başladı.
"Zeynep neler olduğunu anlatmak ister misin?"
Zeynep sanki bu soruyu bekliyormuşçasına olanları gözyaşları içinde bir bir anlatmaya başladı.
"Ben bugün buluşmak için onun yanına gittim. önce bi kafeye gidip bir şeyler içtik sonra ben sinemaya gidelim dedim yok dedi ben sinemayı sevmiyorum ama daha iyi bir fikrim var bana gidelim orda izleriz film dedi. Ben ilk başta istemedim ama sonra çok ısrar edince kabul ettim ve beraber onun evine gittik. ilk başta her şey güzel iken bana meyvesuyu getirdi ben onu içtikten sonra bi anda içimde bi sıcaklık oluşmaya başladı. sonra... o bana yaklaştı beni öptü ben o an karşı çıkamadım sonra daha da ileriye gitti ve biz... birlikte olduk."
"Nasıl yani sana zorla mı sahip oldu?"
"En çok içimi yakan da bu zaten o bana sordu durmak istiyorsan durabilirim diye ama ben onu durdurmadım."
Zeynep sanki tekrar o anları yaşamışçasına tekrar ağlamaya başladığında Derin ise hala zeynebin nasıl ona engel olmadığını düşünüyordu. Ama şu an bunların sırası olmadığını bildiği için bunu sonra konuşacaktı.
"Zeynep hadi sen gir bir duş al konuşuruz sonra. "
"Derin senden bi şey istiyorum Lütfen kimsenin haberi olmasın ben bakamam ailemin yüzüne. "
"Zeynep ama onun cezasını çekmesi lazım. "
"Derin her şeyi biliyorum Serkan anlattı. Zaten ben bütün bedelleri ödedim. Artık olay çıkmasını istemiyorum. "
"Zeynep ama-"
"Derin daha fazla konuşmak istemiyorum lütfen çıkar mısın yalnız kalmaya ihtiyacım var."
"Tamam ama bi ihtiyacın olursa lütfen çağır beni. "
Derin odadan çıktıktan sonra Zeynep kapıyı kilitleyip üstündekileri çıkardıktan sonra banyoya girmişti. Suyu ayarlayıp altına geçtiğinde hıçkırarak ağlamaya başladı. En çok da ona inanıp onu sevdiğine üzülüyordu. İlk defa birini sevmişti ilk defa güvenmişti ama işte sonu hüsran olmuş kullanılıp bir köşeye atılmıştı. Düşündükçe aklına Serkan ın söyledikleri gelince kulaklarını kapattı duymak istemiyordu.
"Kullandım seni Zeynep kullandım. Anla artık bunu abinin ve Derinin yaptıklarının bedelini sen ödedin."
"Hayır hayır inanmıyorum sana."
"İster inan ister inanma. Bunlar gerçekler. Haa aklımdayken ben sadece Derini sevdim ve bu hep böyle kalacak."
Zeynep düşünceleri içinde bir süre daha öylece suda kaldıktan sonra elleri buruşmaya başlayınca sudan çıkıp kıyafetlerini giydikten sonra yatağa girip gözlerini kapattı uyuyarak tüm bunları unutmak istedi.
Derin mutfağa girdiğinde hâlâ ağlıyordu zeybebin başına gelen şeylerin sorumlusu kendisiydi ve buna sebep olmak çok zoruna gidiyordu. Böyle düşünürken telefonu çalınca gözyaşlarını silip telefonu açtı.
"Efendim anne."
"Kızım aklım çıktı meraktan kaçtır arıyorum cevap yok bi de evden öyle bir an da çıkınca öldüm meraktan kızım."
"Kusura bakma anne sizi de endişelendirdim ama şey ben gelmeden önce yemek yaptım da ocağın altını kapatıp kapatmadığımı tam hatırlamadığım için öyle bi anda çıktım ama neyse ki kapatmışım."
"Ohh iyi bari kızım valla aklım çıkacaktı meraktan."
"Yok annecim merak etme iyiyim ben."
"Tamam kızım öpüyorum seni kendine iyi bak. "
"Sende annecim hadi görüşürüz. "
"Görüşürüz ."
Derin telefonu kapattıktan sonra saate baktığında saatin dört buçuğa geldiğini görünce birazdan Selda hanımların geleceğini biliyordu ve yemek yapması gerekiyordu ama işte hiç yemek yapacak hali yoktu bu yüzden boşverip odasına çıktı. O da Zeynep gibi yatağa uzandı ve tüm bunların rüya olmasını dileyerek gözlerini kapattı.
***
Yiğit eve geldiğinde kapıyı çaldığında kimse açmayınca anahtarıyla kapıyı açıp içeri girdiğinde evde ki sessizlikten kimsenin olmadığını düşünerek odasına çıkmıştı. Yatakta uyuyan Derini gördüğü zaman yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamayarak yatağa doğru ilerleyip Derinin baş ucunda oturarak onu izlemeye başladı. Bir süre öylece onu izlerken evdekilerin nerde olduğunu sormak için onu uyandırdı.
"Derin ... Derin. "
"Hımm. "
"Hadi uyan artık ."
"Hayır. "
"Peki tamam ben seni nasıl uyandıracağımı biliyorum. "
Yiğit Derinin yanağına sulu bir öpücük kondururken Derin hemen açmıştı gözlerini.
"Yaaa ama sevmiyorum ben sulu öpücük. "
"Ama uyanmıyordun. Bak ne güzel kalktın. "
"Saat kaç sen erken mi geldin?"
"Hayır. Saat yedi ."
"Ben o kadar uyudum mu? Off annenlere ayıp oldu şimdi. "
"Evde kimse yok ki ."
"Nasıl yok? Zeynep. Peki Zeynep nerde o zaman? Benim hemen ona bakmam lazım. "
Yiğit daha ne olduğunu anlamadan Derin çoktan Zeynebin odasına gitmişti. Yiğitte bu arada abisini arayıp nerde kaldıklarını sorduktan sonra mutfağa inmişti. Zaten arkasından Derin de gelmişti.
"Evde mi Zeynep ?"
"Evet uyuyordu. "
"Ooo Derin hanım bu ne uykusu böyle gelin görümce uyumuşsunuz. "
"Bilmem ben bu gün biraz temizlik yaptım onun yorgunluğu Zeynepte kitap okurken uyuya kalmış. Eee annenler nerde ?"
"Onlar akşam yemeğine yengemin ailesine gitmişler."
"Oh iyi bari çünkü yemek yapamadım bugün."
"Sorun değil de Derin sen iyi misin çok solgun görünüyorsun. "
"Yok iyiyim ben sadece dedim ya temizlik yaptığım için yoruldum biraz ."
"Aman tek sorun bu olsun . O zaman ben pizza sipariş veriyorum yeriz değil mi? "
"Hıhı ."
Yiğit telefonu yukarıda kaldığı için odaya çıkarken Derin ise bu durumu nasıl saklayacağını düşünüyordu. Ya Serkan gidip de Yiğite her şeyi anlatırsa o zaman olacakları tahmin bile edemiyordu. Ama işte Zeynep söylemesini istemediği için böylece bekliyordu. Bunları düşünürken beline sarılan kollar ile çığlık attı.
"Sakin ol Derin benim. "
"Şey kusura bakma dalmışım. "
"İyi olduğuna emin misin ?"
"Evet. "
Yiğit Derinin boynuna öpücük kondurduktan sonra onu kolunun altına alıp beraber salona geçip oturdular. Yiğit günün yorgunluğunu Derine sarılarak atarken Derin de olanları biraz olsun unutmak için başı Yiğitin göğsünde kalbinin sesini dinlerken gözlerini kapatmış öylece durmuştu.
İkisi de bu durumdan memnun bir şekilde otururken çalan kapı ile Yiğit kapıyı açmış ve pizzaları alarak içeri geçmişti.
"Derin ben bunları hazırlarken sende Zeynebi uyandır da yiyelim bir an önce kurt gibi açım. "
"Tamam. "
Derin zeybebin odasına gelip kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde Zeynep onun geldiğini görünce yorganın altına girmişti.
"Zeynep abin geldi pizza istedik gel sende ye. "
"İstemiyorum Derin çıkar mısın ?"
"Zeynep lütfen yapma böyle "
"Derin çık odamdan. "
Derin şu an zeybebin sinirlerinin gergin olduğunu bildiği için daha fazla üstelemeyerek odadan çıkıp mutfağa gitti.
"Zeynep nerde?"
"O rahatsız biraz o yüzden gelmeyecek. "
"Ben bi bakayım. "
"Gerek yok Yiğit hem kızsal durumlardan dolayı sancısı var. Şimdi sen gidersen utanır. "
"Hiç içime sinmiyor ama madem sen öyle diyorsun tamam gitmiyorum. "
Yiğit ve Derin beraber yemeklerini yedikten sonra berber film izlemişler Yiğit bu gün işte yorulduğu için filmden sonra odalarına çıkmışlardı. Derin Zeynebe bakmayı çok istese de biraz yalnız kalması için gitmemişti. odaya girdiğinde Yiğit yatağa uzanmıştı bile o da işlerini halledip yatağa uzandığı zaman Yiğit hemen kollarının arasına almıştı Derini.
"Çok mu yoruldun bu gün?"
"Evet bir sürü toplantı görüşmeler falan baya yordu beni. Ama sen böyle kollarımın arasına girince bütün hepsini unuttum. "
Yiğit eğilip Derinin dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra ona sarılıp gözlerini kapattı. Derin de bu gün geçirdiği yorucu günün ardından o da gözlerini kapatıp kendisini uykunun kollarına bıraktı.
********
1 Ay Sonra
"Derin hadi ama ağaç oldum burda. "
"Tamam Yiğit geliyorum. "
"En son on dakika önce de aynı şeyi söylemiştin. "
Derin nihayet odadan çıkıp aşağı indiğinde Yiğit bir oh çekmişti.
"Nihayet Derin. Biraz daha geç kalsan sen ilk günden ilk dersine bende işe geç kalacaktım."
"Ne yapayım ya heyecandan bir türlü karar veremiyordum."
"Neyse hadi daha fazla geç kalmadan çıkalım artık evden."
Nihayet evden çıktıklarında Yiğit önce Derini ünversiteye bırakmak için o yöne doğru hareket etmişti. Aradan geçen on beş dakikadan sonra üniversitenin önüne geldiklerinde Yiğit arabayı durdurdu.
"Ya Yiğit ben çok heyecanlıyım."
"Sakin ol Derin. Hayallerin gerçek oldu onu düşün."
"Ama elimde değil ki."
Yiğit Derinin heyecandan titreyen ellerini tutup öpücük kondurdu. Ardından da yüzünü elleri arasına alıp dudaklarına da küçük bir öpücük kondurdu.
"Hadi bakalım Derin hanım heyecanını da aldığımıza göre bence artık gidebilirsin."
"Ya Yiğit çok kötüsün."
"Nasıl yani öpücüklerim senin heyecanın almadı mı? O zaman bir kere daha deneyelim."
"Hayır yetti hatta daha fazla heyecanlanmamı bile sağladı. Neyse ben gidiyorum."
Derin arabadan inip okula doğu ilerlerken Yiğit de arabayı çalıştırıp geç kaldığı iş yerine doğru sürdü arabayı. Derin ise okulun bahçesinde durmuş öylece duruyordu. Sonunda yoluna giren hayatını düşünüyordu. Şu geçen bir ayda aklı sürekli Zeynepte olsa bile onun deyimi ile iyiydi ve Derin buna inanmak istiyordu. Çünkü yaşadıkları kolay şeyler değildi. Ama bir şekilde toparlamıştı ya da toparlamak zorunda kalmıştı.
Zaten olaydan bir hafta sonra Eymen ve Asya yeni eve taşınırken onlardan iki gün sonra da Yiğitin ailesi de İstanbula dönmüştü. Ve şu an her şey yolunda gözüküyordu ama işte Serkan yine bir yerden çıkar diye ödü kopuyordu Derinin fakat bu gün yeni bir başlangıç yapıyordu bu yüzden kafasındaki kötü düşünceleri silip okuldan içeri girdi.
******
Derin son olarak da yaptığı pilavın altını kapattığı zaman zil çalmıştı. Hızla gidip kapıyı açtığında karşısında ona gülümseyen Yiğidi görünce hemen ona sarıldı.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum hemde çok hoş buldum."
"Hadi sen üstünü değiş gel yemek yiyelim."
"Tamam. "
Yiğit odaya çıkıp üstünü değiştikten sonra ellerini de yıkayıp mutfağa geldiğinde Derin sofrayı hazırlamıştı. Beraber yemeklerini yedikten sonra Yiğitin de yardımı ile Derin mutfağı topladıktan sonra çayı da demleyip salona geçtiler.
"Eee Derin nasıldı ilk günün? "
"Yani güzeldi işte alışmaya çalışıyorum. Yani biraz farklı bir ortamı var. "
"Alışırsın ya güzeldir. "
"Neyse şimdi boş ver bunları ben film aldım bu gün izleyelim mi?"
"Olur. "
"Tamam film şurda bak televizyonun yanında sen ayarla bende çaylarımızı alıp geliyorum. "
Derin mutfağa gidip kendisine ve Yiğite iki fincan çayı doldurup içeri geçtiğinde Yiğitte filmi hazırlamış onu bekliyordu. Yiğit yanına gidip önce fincanı verdi ardından da Yiğit açmış olduğu kollarına girdiğinde Yiğit filmi başlatmıştı.
Film bittiğinde Yiğit derin bir oh çekerken Derin ise hâlâ filmin ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu.
"Allahım ya çok güzel bir filmdi değil mi Yiğit ?"
"Hıhı çok. "
Yiğit romantik film sevimiyordu ve sırf Derin üzülmesin diye izlemişti bu yüzden de çok fazla yorum yapmak istemiyordu.
"Ama en güzeli kadın çocuğu doğduğu zaman adamın mutluluğuydu gözlerinin içi gülüyordu değil mi ?"
"Yani sonuçta bir film oyuncu da elinden geleni tabi ki yapacak bence çokta iyi değildi. "
"Ne yani Yiğit bizim bebeğimiz olursa sen mutlu olmayacak mısın? "
"Şu an bu konuya nasıl geldik bilmiyorum ama tabi ki mutlu olacağım."
"Yok yok anladım ben sen. "
Derin Yiğit in kollarından çıkmaya çalışırken Yiğit kolundan tutup kucağına oturmasını sağladı.
"Derin seni bu kadar çok severken ikimizden olan bir parçayı nasıl sevmem nasıl mutlu olmam. Ben o an sevinçten kafayı yemezsem sen dua et."
"Seni o halde düşünemiyorum çok komik olursun. "
"Allah Allah sevincimizi yaşamak da mı yasak?"
"Hayır ama işte bi anda komik geldi bana. "
"Neyse Derin hanım siz bunları boş verin zaten o zamana daha çok var. Hem biz daha ufak öpücüklerden ileri gidemiyorken öyle görünüyor ki o aşamaya daha çok var."
"Yaaa Yiğit deme şöyle şeyler."
Derin başını Yiğitin göğsüne saklarken Yiğitin vazgeçmeye niyeti yoktu. Bu yüzden Derinin başını göğsünden kaldırıp zaten kucağında oturan Derin ile bakışlarını birleştirdi. Bir süre birbirlerinin gözlerinde kayboluduktan sonra Yiğitin gözleri Derin dudağına takılınca dudaklarını birleştirip yavaşça öpmeye başladığı zaman Derin den de aldığı karşılık ile soluksuz bir şekilde öpüşmeye başlamışlardı.
Artık ikisi de nefessiz kalırken Yiğit Derinden ayrılıp nefes almak için başını Derinin boynuna bıraktığında Derin de kollarını Yiğitin boynuna doladı. Yiğit az önce aldığı öpücük ile biraz daha ileri gitmek istediği için Derinin boynuna öpücük kondurmaya başladı.
Yiğit boyuna öpücüklerini sıralarken Derin kendine engel olmayıp ağzında çıkan inleme ile şaşırırken bir yandan da Yiğiti daha çok kendine çekiyordu.
Yiğit başını gömdüğü o güzel yerden çıkarıp tekrar Derinin dudaklarını öpmeye başladığında yine tutkulu bir şekilde öpüşmeye başlamışlardı. Bu defa ayrıldıları zaman alınlarını birleştirip nefeslerini düzene koyduktan sonra Yiğit konuşmuştu.
"Derin seni çok seviyorum ama inan bana daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. "
Derin bir şey söylemeyip Yiğite sarılırken Yiğit onun utandığını anlamıştı bu yüzden daha fazla üstüne gitmeyip Derin kucağında ayağa kalkıp odaya çıktılar. Odaya geldiklerinde Yiğit Derinle beraber yatağa uzanıp onu kollarının arasına aldıktan sonra gözlerini kapatıp kendini huzurlu bir uykunun kollarına bıraktı tabi onunla beraber Derinde aynı şekilde kendini huzurlu bir uykuya bırakmıştı.
******
Zeynep son iki gündür olduğu gibi yine güne gözlerini mide bulantısı ile açtığında hızla kendini banyoya atıp midesini boşalttı. Yorgun bir şekilde odaya geri döndüğünde aynanın karşına geçip ellerini karnına koyduğu zaman gözünden akan yaşlara engel olamamıştı.
"Allahım lütfen düşündüğüm şey olmasın."
Ellerini karnının üstünde hareket ettirip sanki içindeki bebek onu duyacakmış gibi konuşmaya başladı.
"Yalvarırım gelme lütfen ben yapamam ne olur gelme. Bu kadar acının üstüne bir de senin acını Yaşatma bana çünkü eğer şu an ordaysan ben yapamam dünyaya getiremem seni lütfen affet beni."
Zeynep gözyaşlarını silip hızla dolabından üstüne bir kıyafet geçirdikten sonra saat daha erken olduğu için kimseye yakalmadan hızla bir eczaneye gidip bir kaç tane test alıp eve geldi. Hemen banyoya girip testleri yaptığında hepsinde çıkan çift çizgi ile olduğu yere çöküp ağlamaya başladı.
"Ben şimdi ne yapacağım?"
Ve bölüm sonu inşallah beğenirsiniz.😊
Bu arada bölümün erken gelmesi sizin elinizde lütfen bana bununla ilgili yorumlar yapmayın ve ben burda amatör olarak yazıyorum isteyen okur istemeyen okumaz kimseye zorla okutmuyorum. Her türlü yoruma açığım ancak saygı çerçevesi içinde bunu da belirtmek isterim.
Neyse seviyorum sizi inşallah beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Lütfen yorumlarınızı belirtin.
Ve en sevdiğiniz yere bir kalp bırakırsanız sevinirim 😘
Sınır: 160 oy 50 yorum
Sevgiyle kalın 😙 💞