"Beni mi övdün kendini mi övdün merak ediyorum şu an." -H
...
"Hayır Marinette, sakinleşene kadar aradan çıkmaya niyetim yok." Adrien ve Lila da bu sırada film izler gibi kıkırdayarak kenardan gözetliyorlardı. Genç kız sinirli bakışlarını Luka'ya çevirdi, ardından adımlarını bahçeye açılan kapıya yöneltti. "Beni yalnız bırak." Peşinden gelmek üzere adım atan Luka'ya doğru korkutucu bir ifadeyle söyledikten sonra bahçeye çıktı.
Luka elindeki tostlara baktıktan sonra iç çekti. Marinette'in peşinden giderse bu kadar saçma bir konu için kavga edeceklerinden haberdardı, ayrıca genç kızın nereye gittiğini de biliyordu zaten. Şu an umursaması gereken daha önemli bir konu vardı.
Arkasını dönüp Adrien'a yaklaştı, sonrasında yan bir gülüşle mavi gözlerini ona dikti. "Acınasısın. Babası sekreteriyle yatan bir çocuk olmak seni böyle yapmış, ne zavallıca ama." Adrien'ın yüzü aniden bembeyaz olmuş, havada boş bir yumruk sallasa da ıskalamıştı. "İnsanlar sinirlenince şiddete başvururlar Adrien, bunu annen ve baban arasındaki ilişkiden öğrenmişsindir diye düşünmüştüm."
Sonrasında merdivenlere yönelerek yukarı çıkmaya başladı. Adrien ise yüzünde sinirli bir ifadeyle kalakalmıştı, Lila bile ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Eh, böyle biriyle zengin de olsa çıkması imkansızdı, tabii ki en uygun zamanda ayrılacaktı.
...