"Bilmem ki? Hiç görmedim daha önce."-H
...
"Günaydın kelebek!" Marinette sokakta zıplaya zıplaya okuluna yürüyordu. Hava gereğinden fazla güzeldi, güneş de parıldıyordu. "Günaydın sokak köpeği, günaydın elektrik direği, günaydın Luka... Luka?" Aniden karşısına çıkan genç çocukla gülümsedi. Luka ile neredeyse aynı giyinmişlerdi. Beyaz tişört ve siyah pantolon. Gerçi Marinette Luka'dan farklı olarak sarı converse giymişti ama yine de çift kıyafeti gibi duruyordu. "Sana da günaydın Mari!"
Sokakta yan yana yürürken okula giden diğer öğrencilerin dikkatini çekiyorlardı. Özellikle okula girdiklerinde fısıldaşmalar artmıştı. Luka'nın sınıf arkadaşı olan kızlardan biri -kızıl saçları neredeyse dizlerine kadar uzanıyordu, beyzbol takımının kaptanıydı- karşılarına geçerek sırıttı. Marinette bu sırıtışı biliyordu. "Şimdi yanındaki kızla alay edeceğim" sırıtışıydı bu. Kaşlarını çattı.
"Hey Luka, bu yanındaki kız da kim? Fanın filan mı yoksa?" Marinette küçük bir kıkırdama kaçırdı dudaklarının arasından, daha büyük bir darbe bekliyordu açıkçası. Luka ise kolunu genç kızın omzuna attı ve onu yanına çekti. "Yoo, karıştırmışsın. Sevgilim o benim." Koridordakilerden yüksek sesli bir 'Oha' çıkarken Marinette yüzünden kırmızı boya yapılacak kadar kızarmıştı. "Lanet ya, nefret ediyorum bundan." Luka genç kızın neyden bahsettiğini anlayarak gülümsedi. "Dondurma yiyelim mi?"
"Geç gelen ısmarlar!"