Aşkın Son Damlası! [Tamamland...

By KayipYazarNemo

381K 24.1K 2.1K

#Mizah 1 Sessizliğin Sesi! Adlı hikaye'de bulunan Gürkan ve Güneşin hikayesidir! İki hikaye birbirine bağlant... More

#TANITIM#
"1- Bindik bir alamete!"
"2- Sadece uyuyacağız!"
"3- Manyak mısın sen?"
"4- Sen tam bir adisin!"
"5- Senden nefret ediyorum!"
"6- Geçer mi?"
"7- Zaman!"
"9- Konuşmayacağım!"
"10- Neredeydin Sen? Gerizekalı!"
"11- Eminim!"
"12- Bilmiyorsun!"
"13- 7 Yaşındaydım..."
"14- Ne Münasebet?"
"15- Ne yani, gerçekten istemiyor musun?"
"16- Bu nasıl şaka? Hayvan!"
"17- Sen neler yaşadın böyle?"
"18- Oyun Başlıyor!"
"19- Dokunma bana!"
"20- Sonra birgün..."
"21- Beni özledin mi?"
"22- Bazı kızlar..."
"23- Kızım nerede?"
"24- 4 Gün sonra!"
"25- Hazır mısın?"
"26- Zehra yok!"
"27- Bulacağız!"
"28- Yapma!"
"Karakterler"
"Aşk Kırıntısı!"
"29- Ben yaptım!"
"30- Çünkü seni seviyorum!"
"31- Karar..."
"32- Karım değil misin?"
"33- Yaktım seni!"
"34- Mühür!"
"35- Evet!"
"37- Zehra ve Efken - Özel Bölüm"
"38- Şimdi biz, şey mi yapacağız?"
"39- Babacığını özlemedin mi?"
"40- Final!"
"Zehra ve Efken'cilere Duyuru!"
"Zehra ve Efken yayımlandı!"

"8- Pis Ayyaş!"

10.1K 622 37
By KayipYazarNemo

"Gerizekalısın Gürkan, sadece gerizekalı."

Gürkan kahkaha atarken, aynı anda tükürüklerini orama burama sıçratıyordu. İğrenç yaratık. 

"Senin gerizekalın olayım? Kabul eder misin?"

Ona tuhaf tuhaf baktıktan sonra "Sence bu kafayla edeceğin teklifi kabul eder miyim?" dedim ve devam ettim. 

"Lan biraz yardımcı ol! 50 kiloyum! Senin gibi 80 kiloluk adamı taşıyorum resmen!" 

"İyi tamam be." 

Nihayet biraz yükünü üstümden hafifletmişti. Apartman kapısına geldiğimiz zaman duraksadı. Bakışlarını bana döndürdüğünde "Ne var, ne durdun?" der gibi bakıyordum. Niye durmuştu ve niye bana böyle bakıyordu? İçeri girmeliydik! 

"Girmiyorum içeriye falan."

"Sebep?"

Sabrımı mı ölçmeye çalışıyordu bu herif?? Hıırrr...! Bana bakıp sırıtmaya başlayınca, yine kafasında bin ayrı tilki gezdiğini hissetmiştim. Pis ayyaş!

"Çünkü beni sevdiğini söylemiyorsun."

"Seni sevmediğim için olabilir mi?"

Bi anda başını başımın hizasına getirip, dudaklarımızın arasında mesafe kalmayacak hale getirdi. Ben şaşkınca bakarken, onun konuşan dudakları dudaklarıma çarpıyordu ve kötü bir haberim var, bu hiç iyiye işaret değildi. Çok acayip hissediyordum. Sokak olmasa onun üzerine atlayabilirim bile! Tövbe tövbe ne düşünüyorum ben böyle? 

Kafamı biraz geriye iterek, dişlerimin arasından tısladım. 

"Çekil şurdan, böyle hareketleri yapmaman konusunda seni kaç defa uyarmam gerekiyor?!" 

Yüzüne çarpık gülüşünü yerleştirdikten sonra, tabi o gülüşün içime oturduğundan bahsetmiyorum bile artık bunu öğrendiniz. "Beni seviyorsun." dedi. 

"Hahaytt. Sen öyle san oğlum. Nah seviyorum!" diyerek hareket çektim. 

Sinirlendiği için çatılan kaşlarının ortasında oluşan çizgiye parmağımı bandırmak istesem de, bunu yapmadım. Kendimi frenledim! Evet çok iradeliyim, Aferim kızım! İşte böyle! Kendimi övmemi bitirdiğimde Gürkan'da konuşmaya başlamıştı. 

"Tamam o zaman, bu gece de benimle uyur.."

"Asla!" diye bağırdım. 

Alışmıştı herhalde benimle uyumaya! Bu ne canım! Sürekli yan yana uyuyoruz, olacak iş değil. Hem annem göster ama elletme diyordu! Annemde pek mantıklı konuşmuyormuş zaten. Neyse. Konumuz bu değil, konumuz Sapık Gürkan.

"Girmiyorum ulan o apartmandan içeriye, burada sokakta uyuyacağım! Sokak köpeği gibi!" 

Gürkan bunu der demez, yere boylu boyunca uzandı. İçimdeki şaşkınlık ve gülme isteği ile bir kahkaha patlattım. Bu gerçekten zır deliydi! En iyisi tamam diyerek onu kandırmak ve onu evine atar atmaz kapıyı üstüne kapatmak olacaktı. Of kahretsin! Geçen gün yine zekiyim filan. Neyse.. 

"Gürkan, kalk yerden. Gelen geçen bize bakıyor, lütfen."

"Kalkmayacağım!"

İnatçı oğlu inatçı! Hande teyze ve Kemal amcaya laf atmıştım ama bu şerefsiz hak etmişti!

"Tamam Gürkan. Gece yanında uyuyacağım. Kalk artık."

"Sana inanmıyorum. Ya beni kandırıyorsan?"

Hande teyze acaba Gürkan'a hamileyken ne aşerdi de bu çocuk bu kadar zeki oldu? Ben niye bu kadar gerizeki oldum? Gerizeki denmez, salak. Gerizekalı denir dediğinizi duyuyorum. Bende biliyorum herhalde. Ama bu başka! Hıh!

"Gürkan, şuan tamamen saçmaladığının farkında mısın?"

Ellerinin başının altına yerleştirip "Söz ver." Dedi. Hırrr! Gerçekten pisliğin tekiydi! Hem kalsın yerde, bananesi? Gebersin pislik!

Ayağımı sinirle yerde teperek "İyi o zaman zıbar yat burada!" Dedikten sonra apartman kapısından içeri girmek için hamle yaptım. Ve tam bu sırada elimin üstüne bir el değdi. Gürkan'ın nefes alışverişi tam kulağımın dibindeydi. Ve o muhteşem kokusu.. Benim aklımı başımdan almak için dünyaya gelmediyse, ben de bir şey bilmiyorum.

"Çekil şuradan ya!"

Çemkirmeye çalıştım! Çünkü bu yakınlık midemi ayağa kaldırmıştı. Sanki içine fareler kaçmış ve midemde fareler dans ediyor hissine kapılmıştım. Tövbe tövbe! Sen bana akıl ver yarabbim! Duyacak şimdi kalp atışımı.

Biz bu pozisyonda iken sokakta geçen teyzenin sesi ile hızla oraya döndüm. Ve Gürkan ile surat surata geldim!

"Tüüü reziller.. Utanma arlanma da kalmamış! Bu yeni nesil hepten bozdu!"

Gürkan onu duymuyor gibi sadece bana bakıyordu ve bende teyzenin o lafını duymazdan gelmeye çalıştım. Sadece ona baktım. Gürkan yutkunduğu zaman, bakışlarım adem elmasına indi. O adem elmasından 1 ısırık alsam, ne olurdu ki?

Ben içimde böyle sapık düşüncelerle cebelleşirken, Gürkan hafiften bana dogru eğiliyordu. Yine mi? Bu herif iyice alışmıştı beni öpmeye ve kıstırmaya!

İçimdeki fingirdek Şakire hemen kafasını uzattı ve "Hadi hadi, senin de hoşuna gidiyor. İtiraf et." Dedi. Nedense utanmıştım.

"Defol Şakire!" Dediğim zaman, Gürkan şaşkınca bakıp "Şakire?" Diye sordu!

Rezillik? Kesinlikle! Lütfen birisi bana 2 el ateş edebilir mi?

"Şey. İç sesim." Deyiverdim bir anda. Hayır neden açıklama yapıyorum? Çünkü hala aynı pozisyondaydık! Hemen Gürkan'ın koltuğunun altında kalan boş kısımdan dışarı fırlayıp derin bir nefes aldım! Beni kuytu köşelerde kıstırmayı bırakmalıydı!

"Benimle uyuyacak mısın?"

"Tamam dedik ya oğlum. Yanında uyuyacağım. Sende iyice alıştın!"

Ben homurdanırken, o memnun bir gülümseme ile kapıdan içeri girdi.

###

4. Kata çıkıp, Gürkan'ın dairesinin önüne geldik. Gürkan kaçmamdan korktuğu için, koluma kene gibi yapışmıştı.

"Kolumu bırak! Kaçmayacağım!"

Külliyen yalan! Kaçacaktım! Hem de arkama bakmadan. Gürkan kapıyı açar açmaz onu içeri ittim, anahtarı da arkasından içeri fırlatıp "Sakın dışarı çıkma! Yoksa teyzemleri ararım! Şimdi hemen banyo et ve kendine gel!" Dedikten sonra gülerek ve hızlı bir şekilde kendimi eve attım.

###

Zehra anında bana "Hoş geldin." Dedi ve sıkıca sarıldı. Bu kızın gözleri neden kızarmıştı?

"Hoş bulacaktım ama, son anda vazgeçtim. Bu suratın hali ne? Ağladın mı sen?"

Bana kaçamak bakışlar atarken, sıkıntı ile bir nefes verdi.

Onu elinden tutup koltuğa oturttum. Tam karşısına geçip "Sorun ne? Anlat lütfen. Bak eğer bana güvenmiyorsan.." dedigim sırada,  hemen telaşla "Hayır, güveniyorum." Dedi.

"Anlat o zaman?"

"Eniştem.. bana rahat vermiyor."

Anlamıyordum? Eniştesi ne bakımdan rahat vermiyordu?

"Daha açık anlatsan?"

Zehra derin bir nefes çekip anlatmaya başladı. O konuştukça, benim enişte olacak herifi bulasım ve gebertesim geliyordu! Şerefsiz herif!

"Sana yanında kalabilir miyim diye sordum ya hani? Korkumdan.. O adam ne zaman odama dalacak diye korkuyorum. Geceleri kapıyı üzerime kilitleyerek, acaba odama girebilir mi korkusundan uyuyamamaktan yoruldum. O ablamın eşi... Bu yaptığı çok iğrenç. Bana dokunamadı ama! Lütfen beni kötü biri olarak görme. Ona yüz vermedim yemin ederim."

Ona güç vermek ister gibi elini sıkıca tuttum.

"Öyle bir şeyi aklımdan dahi geçirmedim. Ağlama! Ya da rahatlayacaksan ağla! Dök bütün acılarını gözyaşı ile."

"Güneş. O eve gidip eşyalarımı getirmek istemiyorum. Hepsi onun kirli parası ile alındı. Part time iş bulup bir şeyler yapana kada.."

Lafını bölüp "Bugünden itibaren benim kız kardeşimsin! Ve anamın kızısın. Eşyalarım sana helal, hangisini istersen giyin. Ve kira vermek gibi bir hata yapma." Dediğimde, bana sıkıca sarılıp "Teşekkür ederim." Diye diye ağlamaya başladı.

Aslında, Zehra ile alakalı çok soru işareti birikmişti kafamda. Mesela annesi babası yok muydu? Ablasının bu olandan haberi yok muydu? Başka kimsesi yok muydu? Bu adam ona ilk nerede saldırmıştı. Bunları zamanla öğrenirim diyerek, kendi odamı Zehra'ya verdim. Her ne kadar itiraz etse de, zorla kabul ettirmiştim.

Yarın ilk işim gidip bir baza almak ve kiler gibi olan odayı kendime oda yapmak olacaktı.

###

Koltukta rahatsız hissetsem de, bunu belli etmemeye özen gösterdim. Saat gece 11 olmuştu ve Gürkan'dan ses seda yoktu. Aferim, laf dinliyordu. Zaten en olmadık laflarımı dinle sen! Şerefsiz herif! Bokum sana girsin, Gürkan!

Ben ona sayıdırırken, kapı çaldı. Zehra uyanmasın diye, koşarak kapıyı açtım. Şimdi bu kızın kapısı neden gece yarılarına kadar çalıyor diyebilir ve beni irispi zannedebilirdi. Zannetmezdi ama olsundu!

###

Acaba düşündüğüm kişi mi, diye düşünürken. Bingo! Tam da o kişi!

Elimi kapıya siper edip "Ne var, bu saate ne geliyorsun kapıma?" Diye sordum.

"Söz vermiştin! Hem duş aldım! Yürü!"

Gürkan kolumu tutup çekiştirmeye başlayınca, fısıldayarak "Gürkan bırak. İçeride misafirim var." Dedim.

Gürkan ışık hızı ile içeri daldığı zaman, küfür etmeyi ihmal etmeyerek ben de peşinden gittim.

Bokum sana girsin, Gürkan!

"Kim ulan o misafir!"

Elimle anında ağzını kapatıp, kısık sesle fısıldadım yine.

"Bağırma, gerizekalı! Kız uyanacak!"

Gürkan rahatlamış bir ifade ile bana baktığında, göz renginin koyulaştığını gördüm. Sert bir şekilde yutkununca, yine adem elmasına takıldı gözüm.

Omen tonrem! Elim! Elimi Gürkan'ın ağzında, ay pardon! Ağzının üstünde unutmuştum! Bunu nasıl mı anladım? Gürkan avucumun içini öptü! Ve ben elimden itibaren, her tarafıma kadar karıncalandım.

Elimi hızla ağzından çekerken, Gürkan'a dönüp "Git artık." Dedim.

"Sen de benimle gel! Yoksa burada seninle uyurum."

"Lanet giresice herif! Neden sürekli bana bunu yapıyorsun?"

Gürkan beni kolumdan tutup, kendisine çekince.. Kalbim çoktan "Laned olsun bu hayat, laned olsun bu sevgi.. Ben seni çok sevmiştim, sen bene neden beyle yaptın?" Diyordu. Ve ben heyecandan gebermek üzereydim! Onun her dokunuşu hayatıma izini bırakıyordu!

Yutkunarak "Bırak." Dedim. Beni daha sıkı sarıp "Lütfen Güneş, sana ihtiyacım var." Dedi.

Arada kalmıştım.
Bir yanım yarın Ayık kafayla yine bok yiyecek diyor, diğer yanım olsundu, onun kokusunu içine çekerek uyumak, sana da iyi geliyor diyor.

Ve ben tabikide ikisini dinlemedim! Çünkü içimdeki fingirdek Şakire antenlerini çıkardı ve "Vermeyeceksin aman! Altı üstü uyuyacaksınız! Ne nazlanıyorsun kız? Hem altı üstü lafımı yanlış anlayıp, altlı üstlü uyuma çocukla!" Dedi. Bende hemen Şakire karısına uyup, sessizce Gürkan'ın dairesine doğru yürüdüm.

###

İçeri girdiğimiz zaman, yine düzensiz kalp atışlarım "Heyecann!" Diyordu! Sakin olmalıydım! Ne var ki canım? İlk defa uyumayacağız zaten.

Gürkan elimi tuttuğunda, önce elimize sonra yüzüne baktım. Bu herifin neden göz rengi koyulaşıp duruyordu? Sinirli de gözükmüyor ki ayol!

Gürkan mengene gibi beni sarınca, onun kolları arasında kaybolmuştum. Sanki kaçacaktım da, kaçmayayım diye beni sarmıştı. Bende ona sarıldıktan sonra, uyuyacaktım ama... Gürkan saçlarıma öpücük kondurup "İyi geceler Güneş'im" dediğinde, bütün uykum kaçmıştı. Kalbimi durdurmaya niyetliydi ya, hayırlısı...




Continue Reading

You'll Also Like

442K 4.7K 30
"Bu saatten sonra yer mekan fark etmez yüzbaşım." Yetişkin içerik !
1.6K 201 13
Instagram:azimet340 ( KISA HİKAYE ) Bir vasiyet ile tanışan, biri sıcak biri soğuk iki kalbin hikâyesi. Bütün hakları tarafıma aittir. En ufak çalı...
62.9K 3.1K 23
Hayatımdaki şanslarını hepsini kullanmış olabilirim.Çünkü bunun bir tek böylece açıklması olabilir!. Sıkıntıdan telefonumdan rastgele numara sallarke...
598K 17.2K 16
Aybala'nın mizacı neşeli ve iyimserdi.Güçlü bir anlayış ve sakin bir muhakeme yeteneğine sahipti buna rağmen tek kusuru çabuk kırılan kalbiydi. Aybal...