Erkek Lisesi

Por MoonsBlooDrip

713K 34K 4.8K

♧Başlangıç Tarihi= 06.09.2016 Más

1. Bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
Sorular
Karakterler
6. Bölüm
7.Bölüm
8. Bölüm
9.Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13.Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23. Bölüm
24.Bölüm
25. Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29.Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39.Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46.Bölüm
47. Bölüm
...3

34. Bölüm

9.2K 583 49
Por MoonsBlooDrip

Kendimi yatağa atıp olacakları düşünmeye başladım:

İlk olarak yarın Arda'yı evde yakalayacaktık, bu kolaydı ama olayda Mert'te olunca işler zorlaştı. Sonra yapmam gereken Kerem'e bir özür bocuydu ne 2 gündür konuşmuyorduk ve benim aklıma şimdi geldi. Off. Telefonumu çıkarıp Kerem'i aradım. Çalıyor çalıyor açmıyor, ah hadi ama ya! İki kez aradıktan sonra telefonu açtı.

"Ne var!" Evet sesinden olduğu gibi bana hala kızgın,

"Kerem bak ben sen beni yanlış anladın -" Sözümü kesip lafa atladı,

"Yanlış anlamışsam ne olmuş, o çocuğun peşinden ayrılmadın!"

"Kerem ben seni seviyorum, lütfen beni affet." Konuşurken sesimin titremesine mani olamadım. Ağlamam gerekiyor, neden sulu gözüm ben!

"Selen beni sevseydin peşimden gelirdin özür dilerdin ama sen gelmedin ve aklına yeni geldiğim için şimdi arıyordun iki gündür neredeydin!" Oww bu fazla ağır oldu ama, tamam sen bana bağırıyorsun bende sana bağırırım. Biliyorum bu işleri fazla çıkmaza sokacak ama yapacağım bir şey yok.

"Ne yaptığımı sana söyleyeyim mi! Ben iki gündür Arda'yı yakalamaya çalışıyorum, ve buldum da, yarın elimizde olacak bu arada seni unuttuğum için üzgünüm!" Sesim o kadar iğneleyici çıkmıştı ki konuşamadı. Galiba . Bende konuşmaya devam ettim, "Ve aslı suçlu olan sensin benden bir özür bekleme ben burada mahvolurken yanımda olman gerekirdi!" Derin bir nefes aldım sinirlenmiştim ve benim özür dilememi bekliyordu. Oldu paşam başka.

"Selen ben bilmiyordum... Özür dilerim." Hah kazanan benim ve her zaman kazanırım. Ego tavan. :>

"Tamam Kerem, seni affediyorum bende özür dilerim seninle olmam gerekirdi."

"Dışarı çıkalım mı?" Oley be!

"Tamam." Biraz daha konuştuktan sonra buluşacağımız yeri bana mesaj atıp 1 saate orada olacağını söyledi. Ama bir saat çok az.

Giysi dolabımın önüne gelip kıyafetlere baktım. (Media'da)

Kıyafete karar kılıp giydim, saçlarımı tarayıp hafif bir makyaj yaptım. Nehir'e çıktığımı söyleyip ayakkabılarımı giydim. ( ayakkabı bulamadım kafanızdan hayal edin gari :P) Evden çıkıp taksi söyledim ve Kerem ile buluşacağımız mekana sürmesini istedim.

Oraya varınca taksiciye parayı verip arabadan indim ve geldiğim yere baktım. Hiç sakin bir yer değildi fazla çocuk vardı. Ön tarafında bahçe ve masalar vardı. İçeri girip etrafa baktım ileride Kerem vardı beni kapıda görünce gülümsedi, ayağa kalkıp yanına gelmemi bekledi. Hızlıca yanına varıp sıkı bir şekilde sarıldım.

Çikolata kokuyordu, yeni duş aldığı belliydi. Başımı kaldırıp gözlerine baktım. Ah o güzel gözler, ben ne ara böyle romantik oldum ya! Derin bir nefes alıp parmak ucuna kalkıp dudaklarına küçük bir buse kondurdum.

Kerem'le biraz konuştuktan sonra sipariş ettiğimiz yemekler geldi. Ben nedense tost spariş etmiştim. Neden diye sormayın canım çekti. Ama canımın elleri yok, Kendimden iğrendim tamam ben devam edem.

Tosttan bir ısırık aldıktan sonra Kerem baktım. O da bana bakıyordu sonra göz kırptı, sonra ben bir utanç kapladı deerrmişim tabiki de utanmadım mutlu oldum. Ne bekliyonuz kızarıp bozarmamı mı?

Tostumu bitirdikten sonra Kerem'e baktım o daha dokunmamıştı.

"Kerem ne oldu yememişsin?" Kerem bana bakıp gülümsedi.

"Durmaksızın sana baktığım için olabilir mi?"

"Beni mi kesiyorsun? Ama kesemezsin ki bıçak yok elinde." Kerem tek kaşını kaldırdı,

"İlla elimde olacak değil ya cebimde de olabilir." Gözlerimi kocaman açtım, vay be Kerem de de varmış ben niye unutuyorsam.

"Bakabilir miyim?" Kerem kafasını hayır anlamında salladı.

"Burada o çakıyı çıkarırsam ve senin elinde olursa iyice psikopata benzersin."

"Ayıpsın ben ve psikopatlık hiç öyle bir şey yapar mıyım ben?"

"Yani sen hiç yapar mısın?" Kerem'le dediğimize gülmeye başladık. Bende çaktırmadan Kerem'in tostunu koparıp ağzıma atıyordum.

"Sen doymadın mı?" Kerem bana 'seni hayvan' dermişçesine bakıyoru.

"Malesef doymadım." Kerem bana gülümseyip tabağını bana uzattı, tabi bende hayır demem ayıpsınız yani. Tost diyince aklıma Tostçu Erol geliyor. Bir ar onun atom tostunu denemem lazım.

Tostu ağzıma tıkıp etrafıma bakmaya başladım. Kafenin bahçesine insanlar toplanmıştı ve bir şey yapıyorlardı. Keremi dürtüklemeye başladım.

"Kerem baksana şurada ne var ben göremiyom." Kerem bana ciddi misin diye bakmaya başladı.

"Bitanem yanında oturuyorum sen göremezsen bende göremem." Gözlerimi devirip yerimden kalktım ve kalabalığa doğru ilerledim. Kalabalığa yaklaşıp tam ortay baktım.

Bir çocuk vardı 5 6 yaşlarında ağlıyordu, dudağıda kanıyordu. Biraz daha yaklaşınca çocuğun annesi galiba, küçük bir çocuğa bağırıyordu. Eh be gerizekalılar çocuğu alsanıza mal mal bakıyorsunuz. Ben mi alsam çocuğu, ama bu çocuğun annesi babası nerede? Off herneyse...

Kalabalığa dalıp küçük çocuğun yanına gittim. Ona bağıran kadının önünde korkudan başını eğmişti. Ay yerim seni. (Normal de yazar çocukları sevmez :D ) Şu anda çok kararsız kalmıştım yardım mı etsem, bön bön baksam mı? Çelişki ne kadar kötü lan.

Kadının yanına yaklaşıp elimi omzuna koydu, kadın çocuğa bağırmayı kesip bana baktı.
"Ablam bak çocuk korkuyor hâla niye bağırıyorsun?" Kadın omzuna koyduğum elimi ittirip bana pis pis bakmaya başladı, aman ne korktum mk.

"Kızım sen işine bak, çocuğuma nasıl bakılması bilen benim."

"O zaman az insan gibi davran." Omzumda bir el hissetsemde umursamayıp kadına bakmaya devam ettim.

Kadın sabır diledmiş gibi havaya bakıp iki çocuğuda alıp kafeden çıktı. Milleti gömmek ne kadar eğlenceli. Arkamı dönüp omzumdaki elin sahibine baktìm, tabiki de Kerem'di. Ne bekliyonuz ki? Kafedeki taş çocuklardan biri elini omzuma koyucak, bende abaza kızlar gibi çocuğa bakıcam sonra Kerem gelecek çocuğu dövecek beni tehtit edip kafeden çıkaracak ardından da sahile gidip tekrar ilanı aşk. Oha acaba yapsam mı?

Kerem'le oturduğumuz masaya geri gidip oturduk ve birbirimize baktık. Kerem sıkıldığını belli edercesine nefes alıp dışarı üfledi.
"Ne yapmak istersin?" Kerem'in sorusunu biraz düşünmeye başladım, ne desem lan.

"Uyumak istiyorum." Eveeet kalbim yerine mantığım konuşunca olmuyor ama kalp konuşuncada insan bir zaman zonra gümlüyor onun için, yaşa mantığım. Kerem başını olumlu anlamda salladı. Hesabı ödedikten sonra kafeden çıkıp Kerem'in arabasına bindim.

Kerem arabayı sürmeye başlayınca bende radyodan müzik arıyordum, en son Lucas Graham-7 Year şarkısında karar kılıp sesi açtım. Arabayla biraz daha gittikten sonra bir uçurumun önüne geldik (ne kadar romantik 😏) Kerem arabadan inip kaputa oturdu, bende hiç beklermiyim bende inip yanına oturdum.

Etrafıma bakınca uçurumun atında kayalık vardı ve ölme riski yüzde yüzdü, iyi intihar yeriymiş unutmıyayım burayı. Geldiğimiz yol da dardı, hadi diyelim toprak kaydı ne bok yiyeceğiz lan biz. Kaputun üstüne yatıp gökyüzüne bakmaya başladım.

Kerem de yanıma uzanınca ona yaklaşıp dudaklarına küçük bir buse bıraktım. (Benim anlamadığım küçük buse yerine büyü buse koysak. WTF!)
Kerem gùlùmseyip bana sarıldı.

"Kerem... sana sorular sorabilir miyim?" Kerem kafasını sallayıp bana baktı.

"Hmmm ilk sorum, kaç sene okulda kaldın?" Kerem bana ciddi misin diye bakmaya başladı. Eee ne yapayım çocuğu enine boyuna bilmem lazım değil mi?

"1 sene kaldım."

"Peki her zaman şu kitaplarda okuduğum kadarıyla okuldaki en güçlü kişinin belalıları olur, senin niye yok?" Kerem dediğime gülmeye başladı, hey komik değil ben ciddiyim.

"Sorduğun sorunun komikliğinin farkında mısın?"

"Tamam biraz komik olabilir ama benn ciddiyim."

"Hmm şu an yok. Ama istersen düşman edinip seni kaçırmasını ister sonra seni bulurum aynı döngü tekrar eder. Nasıl sence?" Gülmeye başladım,

"Demin kafamdan geçen şeyleri dile getirdin, ama mantıklı düşünürsem beni mükemmel yakışıklı ve fevkâlade birnin kurtarması mükemmel olur." Kerem gurula gulümsedi.

"Aslında şu an şu elbiseyi giydiğin için seni dövebilirdim, ama seni sevdiğim için bir şey yapamıyorum." Elimi Kerem'in yanağına koyup sıkmaya başladım.

"Ay benim yakışıklı, iyi kalpli küçük kumral bebeğim." Kerem elime hafifçe vurup şu itici kız konuşmalarını yapmaya başladı.

"Ayol kız şimartma beni." Kerem'in yaptığı taklite gülüp ona sarıldım.

"Senin yanındayken kendimi güvende hissediyorum." Kerem kollarını bana sarıp saçlarımı okşamaya başladı.

"Ben varken sana kimse bir şey yapamaz."

Eveeeeeet +50 vote gelirse yeni bölüm geliyor. 😘😘😘 Seviyom gari sizi.

Seguir leyendo

También te gustarán

Peyda Por Herkes Yalan

Novela Juvenil

937K 65.2K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
1.7M 68.8K 55
"0549******: Umarım iş telefonumu meşgul etmen için geçerli bir sebebin vardır. (20.13) Afra: OHA! OHA! OHA! (20.13) Afra: Koskoca Kuzey Taşoğlu bana...
567K 20.9K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
2M 75.2K 60
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...