Gümüş Kaşık (TAMAMLANDI)

By fusyaleopar

599K 42.7K 1.4K

Hayat herkese adil davranmaz . Bazıları hayatlarını yaşayabilmek için çalışmak zorundayken Bazıları... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13.Bölüm
14 . Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37 .Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
FİNAL

22.Bölüm

11.5K 745 21
By fusyaleopar

        Gönen ' in  büyükbabasının  çiftlik  evinden  o gün  karanlık  çökerken  evime  dönebilmiştim . Birbirimizden  ayrılmamız  bir hayli  zor  olmuştu . Aşık  olmak  bu  olsa  gerekti . Her anı  birlikte  geçirmek  istemek . Bu  benzetme  biraz  Şıpsevdi  sakızlarından  çıkan  kağıtlarda  yazan  aşk  benzetmeleri  gibi  olmuştu  ama  demek ki  insan  aşka  düşünce  duygularına  tercüman  olabilecek  her türlü   tarifi   hayatında  kullanıma  sokabiliyordu .

Her ne kadar annem Gönen ' in varlığından haberdar ve onunla buluşacağımı biliyor olsa da yine de eve belirli bir saatte dönmeliydim . Nihal sultan kanunları diye hayatın ve benim gerçeklerim vardı . Bu kanunların en önemlisi ve çocukluğumdan beri beynime kazınmış olanı " Akşam ezanını duyduğun zaman evde olacaksın , beni seni aratmak zorunda bırakma " idi . Şimdi bunu bile bile geç kalamazdım . Hele ki  ilk  buluşmamızdan  dönüşte ....

        Eve  girdiğimde  korktuğum  ve  hatta  beklediğim  sahne  yaşanmadı . Neydi  o  beklediğim  sahne .

         "  Şebnem  saatten  haberin  var mı ?  Bu  saate  kadar  nerelerdeydin ? "

  Hayır  !  Annemle  benim  aramda  böyle  bir  konuşma  geçmedi  . İnanmayacaksınız  biliyorum  çünkü  ben bile  yaşadığım  halde inanamadım . Eve  girince  annemin  beni  karşılaması  şöyle  oldu

     " Hoşgeldin  kızım .  Aç mısın ? Eğer  yemek  yemediysen  beraber  yiyelim . Ben  seni bekledim . Hem  yerken  günün  nasıl  geçti  onu  anlatırsın "

   İnanamadınız  değil mi ?  Bende  duyduklarıma  ve  yaşadıklarıma  inanamadım  ama  tamı tamına  böyle  oldu .  Böyle  davrandığına  göre  ya  annem  Nirvana ' ya  ulaşmıştı  ya  da  içine  avrupalı  bir  entellektüel  kadın  girmişti .  Belki de  ben  yirmi  yıldır  annemi  yanlış  tanımıştım .

     Birlikte  yemek  yerken  annemin  sordukları  ve  sormadıkları  ne  varsa  onun bana  verdiği  cesarete  dayanarak  anlattım .  Vurucu  darbeyi de  sona  koydum .

     "  Anne  biliyor musun ?  Gönen  anne  ve  babasıyla  tanışmamı  istiyor "

      "  Ne  güzel  işte , seni  ve  aranızda kileri  ciddiye  alıyor  demek ki . Bende  onunla  tanışmak  isterdim . Kızımın  aklını  başından  alan  delikanlı  kimmiş  tanımak isterim "

   Annem  hakikaten  böyle  bir  kadın mıydı ? Olgun , anlayışlı , romantik ... Tamam  , tamam  romantik  olduğunu  biliyordum da  ya  diğer özellikler .  İyi de  dedim  kendi  kendime  daha  önce  kadını  böyle  bir  durumla  karşı  karşıya  hiç  bırakmadım ki  nasıl  tepki  verdiğini  bilebileyim . Demek ki  Nihal  sultan ' ın  orjinali  buymuş .

      Gece  geç  vakte  kadar  oturup  annemle  sohbet  ettim , içimde  yaşadığım  endişeleri  şefkatiyle  alıp  götürmesine  izin verdim . Mutlu  ve  huzurlu  bir uykuya  teslim  olduğum da  yarının  bana  ne  getireceğini  bilmiyordum .

         Yaz  tatili  artık  benim  içinde  başlamıştı . Gönen ile  konuşmamıştık  ama  içimden  bir  ses  fırsat  bulduğumuz  her anı  birlikte  geçireceğimizi  söylüyordu .

     Kahvaltımı  yaparken  telefonuma  arka , arkaya  mesajlar   gelmeye  başladı . Okumaya  başladığım da  tamamen  aklımdan  çıkan  aktivist  hareketlerle  ilgili   olduğunu  gördüm  . En  yakın  protestonun  nerede   ve  ne  zaman  yapılacağıyla  ilgili  bilgiler  paylaşıyordu  arkadaşlarım  benimle .  Aşk , meşk  işleriyle  o kadar  meşguldüm ki  yapacağımız  herşey tamamen  aklımdan çıkmıştı  .  Hemen  onlara  katılacağımla  ilgili  bir kaç  cümle  yazdıktan  sonra  , unuttuğum  ayrıntıları  öğrendim . Eylemin  nerede  ve  ne  zaman  yapılacağı  gibi ...

     Üç  gün  sonra , yine  şehrin  dışında  bir  inşaat  şirketini  protesto  edecektik. Çünkü  bu  şirket  deniz  suyunun  kirlenmesine  ve  balıkların  toplu  bir  şekilde  ölmesine  sebep  oluyordu  . Bizim ki de  iş  yani  tek  tek  ölünce  yiyorduk , toplu  öldürülünce  protesto  ediyorduk . İşin  şakası  bir  yana  bugün  balıklar  ölüyorsa  yarında  insanlar ölmeye  başlayabilirdi  . Buna  birilerinin  dur  demesi  gerekirdi .  Bu  birileride  biz  oluyorduk  herhalde  üç , beş  tane  kıçı  kırık  üniversite  öğrencisi .  Belki  birşeyleri  tek  başımıza  değiştiremezdik  ama  en  azından  yapılan  yanlışın  farkındayız  ve  bunun  karşısındayızı  gösterebilirdik .

          Bu  önemli  konuda  mesajlaştıktan  sonra  benim  için  en önemli  insandan  telefon geldi . Bilin  bakayım  kimmiş  arayan  ? Tabii ki  Gönen .  Telefonun  ikinci  kez  çalmasına  izin  vermeden  hemen  açtım .

      "  Efendim "

      "  Şebnem  iyi misin ? "

     "  Evet  iyiyim  neden ? "

     "  Telefonu  soluk  soluğa  açınca  bir  telaşın  var  zannettim "

     Bütün  telaşım  sensin  diyemedim . Onun  yerine

    "  Yoo  telefon  biraz  uzaktaydı  bir an  önce  açabilmek  için  acele  edince  soluk  soluğa  kaldım  demek ki "

    " Tamam  o  zaman .  Bak  sana  ne  diyeceğim , bugün  geç  oldu  ama  yarın  erkenden  denize  açılalım mı ? "

   Açılalım  derken ? Ne  demek  istemişti ?

   "  Açılalım da  nasıl ? "

    Gönen ' in  içten  kahkahası  kulaklarım da  yankılandı

   "  Tekneyle  tabii ki "

  "  Aaa  tamam  peki . Yarın  kaç  gibi  hazır  olayım  ve  yanıma  neler  alayım "

    "  Sabah  dokuz  uygun  mu ? "

    " Uygun "

     "  Sahil  için  gerekli  olabilecek  ne  varsa  onları  al  yanına "

   "  Peki  tamam "

   "  Yarın  görüşürüz "

   "  Görüşürüz "

     Gönen de  benim  gibi  telefonda  uzun  uzun  konuşmayı  sevmiyordu . Müzik , kitaplar  ve  telefonda  kısa  konuşmayı  sevme  ortak  noktalarımızdan  bir kaçıydı .
Kitaplar  deyince  aklıma  gelmişti . Uzun  süredir  adam akıllı  bir şeyler  okumamıştım . Fırsat  bu  fırsat  deyip  öğleden  sonra mı  mizah  unsurlu  kitaplar  okuyarak  geçirmeye  karar  verdim .

          Akşamdan  yanıma  neler  alacağımı  ayarlayıp  kocaman  turkuaz  renkli  plaj  çantamın  içine  doldurdum .  Sabah  giyeceğim  kıyafetide  seçip   erkenden  yattım . Malum  sabah  erken  kalkıp  güne  hazırlanmalıydım .

       Öyle de  oldu  sabah  yedide  uyandım . Güzel  bir  duş  alıp  saçlarımı  topladım . Denizde  rüzgar  çok  olacağından  saçlarım  açık  olursa  beni  rahatsız  eder  diye  düşündüm  . İnce  askılı , çiçekli  yerlere  kadar  uzanan , pembe , tam  plaj  elbisesi  denebilecek  elbisemi  giydim . Annem  benim  bugün  Gönen  ile  buluşup  denize  açılacağımızı  biliyordu  o yüzden  oda  erkenden  kalkıp  kahvaltımızı  hazırlamıştı . Zaten  o  her  zaman  erken  kalkardı . Yine  burada  belirtmek  istiyorum  Nihal  hatun  yapacağımız  gezi  konusunda  oldukça  anlayışlı  davranmıştı . Kahvaltımızı  yaptıktan  sonra  ben  son kez  aynada  kendime  çeki düzen  verdim  hafif  makyaj  yapmıştım  ama  kahvaltı  yaparken  rujumuda  bir  güzel  yemiştim . O  yüzden  rujumu  tazeledim  ve  elbisemi  düzeltip  , parmak  arası  terliklerimi  giydim . Bu  sırada  telefonum  çaldı . Arayan  Gönen di  neşeli  olduğu  açıkça  belli  olan  sesiyle

     "  Hazır mısın ? " dedi

    "  Evet  "

     "  Aşağıdayım , o zaman  insene "

    " Saat  dokuz  oldu mu ? "

   " Olmadı  ama  madem  sen  hazırsın  , bende  burdayım . Neyi  bekleyelim ki "

   "  Tamam  iniyorum  o zaman "

   Anneme  çıkıyorum  dedikten  sonra  merdivenleri  çabucak  indim . Tabi elbisem  bana  bir  hayli  muhalif  davrandı  ayaklarıma  dolanıp  hızımı  kesmeye  çalıştı  ama  ben  onun  eteklerini  toplayıp  yukarı  kaldırarak  karşıt  çabasına  dur  diyebildim .

     Dışarı  çıktığımda  Gönen ' in  arabasını  evin  tam  önünde  park  etmiş  buldum . O  ise  arabasının  benim  oturacağım  tarafına  yaslanmış  , kollarını  göğsünde  kavuşturmuş  beni  bekliyordu . Üzerinde  diz  kapağına  kadar  uzanan  beyaz  kaliteli  keten  kumaştan  bir  şort   ve  polo  yaka  mavi  renk  tişört  giymişti . Ayaklarında  beyaz  bez  ayakkabılar  vardı . Espadril  ayakkabı  diyebileceğimiz  tarzda  bir  ayakkabıydı .  Gözünde ki  ona  acayip  yakışıklılık  katan  güneş  gözlüğünü  saymıyorum bile . Beni  görünce  yaslandığı  yerden  ayrılıp  bana  doğru  bir  adım  attı  ve  elimde ki  çantama  uzandı .

     " Sabah  telefon da  diyemedim  . Günaydın "

    "  Günaydın , erkencisin . "

    " Evet  . Bir  an  önce  seninle  buluşmak  istedim . Zaten  dün de  görüşememiştik  dokuza  kadar  bekleyemedim . Çantanı  ver  bagaja  koyalım "

     Çantamı  ona  uzatırken

    "  Erken  gelmene  sevindim  çünkü  bende  çoktan  hazırlanmış  seni  bekliyordum "

    Yüzünde  duyduklarından  memnun  olmuş  bir  gülümseme  belirdi . Çantamı  bagaja  koyup  binebilmem  için  arabanın  kapısını  açtı .

        Yerime  geçtiğimde  geçen  sefer  olduğundan  daha  rahat  bir  şekilde  nereden  denize  açılacağımızı  sormuştum . Çünkü  bu  buluşmamızda  sürpriz  yoktu  yapılacak  aktivite  belliydi . Oturduğum  yerde  rahat  bir  pozisyon  alarak  yüzümü  ona  döndüm ve cevabını bekledim . Bana kısa bir süreliğine bakıp tekrar önüne dönerek araba kullanmaya devam etti bu esnada da istediğim bilgiyi verdi .

" Ataköy Marina ' ya "

Demek yatların , kotraların olduğu yere gidecektik . Denize açılmanın yolu Gönen için marinadan , benim gibi sıradan bir ölümlü için ise boğazda karşıdan karşıya geçen vapurlardan geçiyordu. Hadi ölümsüzlüğün olabileceğini düşünme ihtimali olan bir insansan , o zamanda bolca Arap turistin bulunduğu , hınca hınç dolu , insan kalabalığında , kakafoninin hakim olduğu , halka açık bir teknede boğaz turu yapma ihtimalin vardı . Hayatın bu kadar ayrı uçlarındayken bizi bir araya getiren hangi güçtü bunu şu an gerçekten çok merak ediyordum . Bu suçu AŞK ' ın üstüne atabilirdim kolaylıkla , o derece şuursuz ve bulutların üstündeydim . Bütün korkum paraşütü açılmamış bir havacı gibi yere çakılmaktı .

Korktuğum ihtimali düşünürken tekrar Gönen ' in yüzüne baktım , onun yakışıklı yüzünde korkudan ve endişeden eser yoktu . Hatta tersine huzurlu bir görüntü sergiliyordu . Onun varlığı ve huzurlu duruşu bana da bulaşsın diye uzunca bir süre yüzünü seyrettim . Bu izleyişte ki gizli amacım ise yüz hatlarını ezberleyebilmekti aslında . Onu  izlediğimin  başından  beri  farkında  olan  Gönen  gülümseyerek  bana  döndü

      "  O kadar  uzun  süredir  yüzüme  bakıyorsun ki  , ne  aradığını  ya da  ne  bulduğunu  merak  ettim  doğrusu "

        O  böyle  söyleyince  utançla  karışık  şokla  kendime  geldim .

    "  Şey  hi.. hiç  bir şey  öylece  dalmışım "  Yalan , vallahi  yalan .

   Tabi ki de  yalan  söyleyecektim . Ne  deseydim  yüzünü  hafızama  kazımaya  çalışıyorum  çünkü  ben  deli  gibi  aramızda  sorun  çıkmasından , kötü  bir şeyler  olmasından  ve  rüya  gibi  geçen  şu  son  haftaların  sona  ermesinden  korkuyorum  mu  deseydim .  Gerçi  verdiğim  cevap  onu  tatmin  etmemiş  olacak ki  inanmaz  bir  yüz  ifadesiyle  kaşlarını  kaldırarak

    "  Ben seni  bugün  neşeli  ve  hareketli  görmek  istiyorum , dalgın  ve  sessiz  değil "  dedi .

    Bende  gereksiz  hüsnü  kuruntularımdan  kurtulup  beraber  geçireceğimiz  zamanların  keyfini  çıkarmaya  karar  verdim . Daha  olmadan , olma  ihtimali  var diye  gelecek  için  şimdiden  endişelenmemeliydim . Yüzüme  kocaman  bir  gülümseme  yerleştirip

     "  Daha  çok  var mı  ?  Gerçekten  denize  açılmak  için  sabırsızlanıyorum "

     "  Az  kaldı , bir kaç  dakika  sonra  oradayız "

   Hava  gerçekten  çok  güzeldi . Güneşin  berrak  sarısı , gök yüzünün  bulanık  mavisine  karışmış  bulutsuz  bir  gün  vaadediyordu  bize .  Gönen ' in  dediği  gibi  bir kaç  dakika  sonra  marinaya  ulaşmıştık .

       Marina  boyunca  yan yana  dizilmiş , birbirinden  lüks  ve  pahalı  yatların  görüntüsü  kendimi  bir  kez  daha  kötü  hissetmeme  sebep  oldu . İçimden  gelen  bir  ses  sürekli

      "  Şebnem  sen  buralara  ait  değilsin ,  ne  işin  var  burada  "  diyordu .

    Yine  son  bir  gayretle  içimdeki  o  sesi  susturup , Gönen ' e  baktım  , bakışlarıma  gülümseyerek  cevap  verdi . İşte  bu  güzel  adam  günümüzün  iyi  geçmesi  adına çabalamam  için  bilmeden  bana  yine  cesaret  vermişti .

      Arabayı  pek  çok  arabanın  yan yana  park  ettiği  alana  park  ederek  içinden  indi . Benim de elimden  tutarak  inmeme  yardımcı  oldu . Dışarda  güneş  fazlasıyla  parlak  olduğundan  bagaja  yönelip  çantamı  almak  için  hamle  yaptım .  Gönen  benden  erken  davranıp  çantamı  arabadan  çıkarıp  bana  verdi .  Bende  kısa  bir  araştırmadan  sonra  gözlüğümü  bulup , taktım . Bu  kadarcık  kısa  bir  sürede  bile  güneş  beni  rahatsız  etmiş  olcak ki  gözlüğümü  takınca  gözlerim  rahatladı  ve  bakışlarım  berraklaştı .

      Teknelerin  olduğu  tarafa  doğru  ilerlerken , çok  doğal  bir  hareketle   Gönen  elimi  avuçlarının  içine  aldı . Birbirine  kenetlenmiş  ellerimize  bakarken  onun  uzun  , ince  parmaklarının  , yine  benim  ince  zarif  parmaklarım  üzerine  korumacı  bir  şekilde  kapandığını  görmek  benim  ona  olan  güven  duygumu  perçinledi .

        Büyük  ve  oldukça  lüks  bir  yata  yaklaştığımızda  bineceğimiz  yatın  o  olduğunu  üzerinde ki   italik  kocaman  harflerle  "  Turhanlı  II "  yazısından  anladım .  Anladığım  başka  bir şeyse  bu  iki  ise  bunun  bir de  birincisi  ve  belki de  üçüncüsü  vardı .

       Biz  yatın  merdivenlerine  adım  atarken  yukardan  şortlu  ve  kolsuz  tişörtlü , orta  yaşlı  bir  adam  inmeye  başladı . Bizi  görünce  samimi  bir  gülümseme  ile

      " Hoş geldiniz  Gönen  bey " dedi

      "  Hoş bulduk   Serdar  bey "

      Karşılıklı  bey  dediklerine  göre  aralarında ki  ilişki  iş  ilişkisinden  ibaretti  anlaşılan . Çiftlik  evindeki  Nusret  amca  kadar  yakın  değillerdi  gördüğüm  kadarıyla

    "  Bütün  hazırlıklar  tamam , istediğiniz  zaman  hareket  edebiliriz "

    "  Tamam  teşekkür  ederim  Serdar  bey "

    Aralarında  geçen  bu  konuşmadan  sonra  Gönen  benim  merdivenlerden  çıkmama  yardım  etti  ve  yatın  güverte  kısmına  çıktık . Çıktığımız  yer  güverteydi  herhalde  , şimdi  emin de  olamadım ki  ne de  olsa  bu  benim  ilk  defa  bir  yata  binişimdi . Her neyse  yatın  üstündeydik  sonuçta . Son  dönem  Türk  dizilerinde  sıkça  gösterildiği  için  biliyor  olsanız  gerek  , o  yüzden  ince  ince  ayrıntıya  girmeme  hiç  gerek  yok  siz  gözünüzde  canlandırın  işte  çok  lüks  bir  yat  görüntüsünü .

       Gönen  yine  elimi  tutarak  beni  uç  kısma  doğru  götürdü  buradan  deniz  daha  hoş  görünüyordu . Bu  sırada  yatın  motorları  çalışmaya  başladı  ve  biz  yerimizde  ister  istemez  dengemizi  kaybettik  . Gönen  kendini  çabucak toparlayıp  dimdik  ayakta  durabiliyorken  bense  ancak  ona  sımsıkı  sarılarak  dengemi  sağlayabilmiştim .

            Yat  yavaş  yavaş  marinadan  çıkıp  denize  doğru  açılırken  bizde  arkamızda  kalan  koltuğa  doğru  yönlendik  Gönen  oturup  beni de  kendi  yanına  çekti  , elini  belimden  geçirip  sarıldığında  bende  başımı  onun  omzuna  yasladım .  Bu  pozisyon  o kadar  doğal  ve  akışkan  bir  şekilde  gelişmişti ki  hiç  yadırgamadım  ve  her  soluk  alışta  hızlanan  Gönen ' in  kalp  atışlarının  bana  müzikmiş  gibi  gelen  ritmini  dinledim .




NOT : Bu  bölüm  uzun  olduğu  için  bölmek  zorunda  kaldım . En kısa  zamanda  devamını  yazmayı  umuyorum . Her zaman  olduğu  gibi  şimdiden  okuduğunuz  ve  oy  verdiğiniz  için  çok  teşekkür  ederim . Yorumlarınızla da  bana  katkıda  bulunursanız  çok  mutlu  olurum .  Sevgiyle  ve  huzurla  kalın ....

           

    

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 66.8K 63
KURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!! Yepyeni bir hayattı benimkisi. Acılarımın üstüne bir çizgi çekip yeni bir hayata ilk adımımı atmıştım ama ne var ki...
14.2K 872 51
Savaşmak Lazım Kaçmak Değil.
52K 5.5K 32
Züleyha bir sabah köyden yabancı biriyle ayrıldığında başlamıştı Ferhan'ın hikayesi. Doğduğunda yüklenmişti sırtına tüm günahların bedeli. İlk kez k...
1.9M 31.2K 52
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...