Bu bölümü dunyafree'ye ithaf ediyorum. İyi okumalar.
Hızla Dostun yanına gidip tasmasını turum.
"Yaklaşma Kıvanç vallaha üzerine salarım!" Kıvanç sinsice gülümseyip
"Yeni telefon aldım." Gözlerim iri iri açıldı. Bir dakika mantıklı düşün.
"İstemiyorum telefon falan!" Kıvanç bir adım daha yaklaştı. Bu sefer Dost Kıvanç'a sinirlenip hırlamaya başladı.
Kıvanç göreceksin der gibi bakıp arkasını döndü
"Neredesin lan Arda!?" Kıvanç ağacın üstünde oturan Arda'yı görünce sırıttı.
"İn oradan sadece seni seveceğim!" Arda kafasını olumsuz anlamda sallayınca Kıvanç hızla Ardanın ayağından tutup aşağı çekti. Arda hemen toparlamaya çalıştı ama olmadı. Kıvanç hızla Ardanın ensesinde tutup yukarı kaldırdı.
"Hadi Arda bey gidiyoruz." İşaret parmağın bana doğrulttu. "Senle sonra görüşeceğiz Selen ilk şunu bir halledeyim." Kıvanç yanımdan uzaklaşırken köpeği sahibine teşekkür edip motorumun yanına geldim çantamı alıp otobüse bindim ilk işim barınağa gitmekti. Pet shoplarda satılanları sevmiyorum.
Barınağa geldiğimde bir adam beni karşıladı.
"Buyurun hanımefendi ne için gelmiştiniz?"
"Köpek alacağım fakat birini bekliyorum." Adam yanımdan hızla uzaklaşıp gitti. Yolda aldığım Samsung S4 ü alıp Nehire konum atıp hemen gelmesini söyledim. Birkaç dakika sonra Nehir minicooper ile gelip park etti.
"Niye buradayız?"
"Köpek alacağız." Nehir sıkıca boynuma sardı.
"Nehir boğuluyorum!" Nehir hemen çekilip barınağa girdi bende arkasından.
İlk kafese bakmaya başladık benim aradığım bir Sivas Kangalıydı.
"Nehir senin aradığın köpek nasıl olmalı?" Nehir biraz düşünüp.
"Fark etmez yeter ki köpek olsun." Kafamı olumlu anlamda sallayıp barınağa girdim.
İlk kafeste Alman kurdu vardı. Birkaç kafes gittikten sonra beyaz Çin aslanı gördüm. Abi o tip ne ben senin o mor dilini yerim tamam iğrençleşmek yok.
"Nehir gelsene şu ponçiğe bak" Nehir elini kaldırıp beklememi söyledi. Kafesin içine girip eline aldığı tasmayla bir alman kurdu çıkardı. Bende durmayıp cesaretimi topladım ve kafesin kilidini açtım.
"Bayan bekleyin o saldırgan!" Adama omuz silkip kafese girdim. Ama ben şimdi korkuyorum köpeğe yaklaşıp başını okşadım hani bu saldırgandı kulubesinin üstündeki tasmayı alıp boynuna sardım ve kafesten çıktım.
Nehirle birbirimize bakıp sırıttık.
Köpekleri aldıktan sonra Ateşi aradım neden çünkü Nehir alman kurdunu alıp gitti. Kıvanç'ı arıyamam Arda köpekten korkuyor Keremin telefon numarası yok Deniz zaten telefona cevap vermiyor. Tek çare Ateş.
"Alo Ateş"
"He?"
"Öküz insan efendim der!"
"Uzatma söyle hadi şu an bizim grupla pes atıyoruz." Gözlerimi devirdim.
"Oyunu falan bırak şu an mesaj atacağım yere gel." Ateş biraz homurdandıktan sonra telefonu kapattım ve Ateşe konum attım.
Yarım saat sonra önümde siyah bir spor araba durdu. Ateş arabadan inip bana sarıldı.
"Ne oldu lan beni çağırdın." Başımı iki yana salladım .
"Az sonra arabanın içine sıçılacak!" Ateş bana anlamayan gözlerle bakmaya devam etti bende elimdeki tasmayı gösterince köpeği gördü.
"Ciddi misin?" Kafamı olumlu anlamada sallayıp arka kapıyı açıp köpeğin geçmesini bekledim.
"Merak etme değerli arabanı temizletirim." Ateş sırıtıp arabaya bindi.
"Lan köpek dursana bi kirlisin bide silkeleniyorsun vurucam bir tane!" Ateş kahka atmaya başladı. Şu anda nerde miyiz? Benim evin ön bahçesinde köpeğimi yıkıyoruz ve rahat durmuyor, kafayı yiyeceğim.
"Ne gülüyorsun lan!" Ateş bana bakıp gözlerini devirdi. Hadi ama bunu sadece kızlar yapmıyor muydu?
Köpeği yıkamak bittiğinde köpeği içeri alıp saç kurutma makinesi ile kuruttuk ama bu fazla pofuduk.
"Ateş sence ismi ne olsun?" Ateş omuz silkip geçenki maçın özetini izlemeye devam etti. Sıkıntıyla nefes verip oturduğum yerden kalkıp telefonumu aldım. Köpek isimleri yazıp arattım.
Ne kadar çok var lan. Delgado, Max, Cokki o nasıl bir isim. Vegas, Çakıl.
"Ateş?"
"Hı?"
"Vegas mı Çakıl mı?"
"Vegas."
Sevinçle ayağa kalktım.
"Buldum da buldum buldum da buldum." Sevinç dansımı bitirip pet shoptan aldığım tasmayı Vegas'a taktım.
"Ateş ben parka gidiyorum sen götünü yaymaya devam et."
"Çok konuşma." Kafamı solan kapısından uzattım. Tehditkar bakışlarımı Ateşin üzerinde gezdirdim. Merak etmeyin ayakları yok.
"Seni döverim çocuk." Ateş elini 'siktir git 'dermişçesine salladı. Vallaha bu çevrede tek akıllı ben ve Nehir vallaha!
Evden çıkıp yürümeye başladım. Yoldan geçen bir kaç kız Vegas'ı sevmeye çalışırken Vegas havlayıp kızları kaçırdı. Yalnız bu köpek eğitimli. Acaba neden barınaktaydı.
Telefonumu cebimden çıkarıp Nehir'i aradım.
"Efendim Selen?"
"Nehir gelsene bizim evin yakınındaki parka."
"Tamam beş dakikaya oradayım." Telefonu cebime atıp Vegas'ın tasmasını çözdüm Vegas koşmaya başlayınca gülerek onu seyretmeye başladım.
"Selen." Arkamı dönüp Nehire baktım.
"Nehir seninkinin ismi ne?"
"Açıkçası ben Arda diye düşünmüştüm sonra köpeğe üzüldüm yani daha isim bulamadım." Alman kurdu diyince aklıma Arka Sokaklar dizisindeki Garip geliyor.
"Max olur mu?" Omuz silktim.
"Bence güzel isim." Nehir benim gibi sırıtıp ıslık çaldı Max koşarak yanımıza geldi. Acaba Vegas gelir mi şimdi rezil olmaktan korkuyorum. Hayde bismillah.
Islık çalmaya başladım. Ve evet geliyor sırıtıp Vegas'a baktı .
"İsmi ne ?"
"Vegas"
"Bir şeyler içelim mi?" Kafamı olumlu anlamda sallayıp Vegas'ın tasmasını bağladım.
Yolda yürümeye başladık Nehirle beni görenler hayranlıkla bakıyordu. Ne sandınız ezik mi? (evet)
Yakındaki bir kafeye gidip oturduk köpeklerin tasmalarını da oturduğumuz sandalyeye bağladık.
"Nehir Ardayı arasana." Nehir kafasını olumlu anlamda sallayıp telefonundan Ardayı aradı. NİAHAHHAHAHAHAHAHAA.
Yaşasın kötülük.
"Geliyor." Kafamı tamam anlamında sallayıp Arda'yı beklemeye başladık.
"K-kızlar." Gelen Arda.
"Ne oldu bir tanem?" dedi Nehir Arda'ya bakarak ben de pis pis sırıtıyordum.
"Onlar köpek mi?" Lafa daldım biliyorum burada deniz yok.
"Yok kedi ama sen köpek diye görüyorsun, Allah'ım ya evet köpek."
"Arda köpekten mi korkuyorsun?" Arda kafasını hayır dercesine salladı. Ulan ibne bide yalan söylüyor. Piçimsi gülümsememi suratıma takıp
"Arda köpekten korkmuyorsan otursana sevgilinin yanına." Arda yutkundu yavaş hareketlerle Nehire yaklaştı. O sırada Max Ardaya doğru havlamaya başladı bende gülmeye başladım.
Arda korkuyla köpeğe baktı. Arda benim yanımdaki sandalyeye gelip oturdu. Kıyamam nasıl korkuyor lan.
"Arda." Arda bana baktı.
"Hı?" Olum bunlarda arkadaş geni hı hı efendim demek yok.
"Ayı hı denmez efendim denir." Nehir araya girdi.
"Şşş ağır ol o benim cevgilim." Omuz silktim.
"Baaa Keremin numarasını versene." Nehirle Arda 'oooo' diye bağırmaya başladı. Lan bunlar yanlış anladı.
"Lan tamam yanlış anladınız siz. Offf susun lan!" Nehir
"İyi tamam ağlama." Arda gülmeye başladı. Ama sinirleniyorum ben! Sinirle masadan kalkıp Vegasın tasmasını aldım.
"Arda sen bir tek gez bu sefer Vegas senin ecdadını sikecek." Arda bana bakıp sandalyeden kalktı.
"Ben gitsem iyi olur." Arda koşarak kafeden ayrıldı bende Vegasın tasmasını açıp takip etmesini söyleyip beşinden gönderdim. Masadaki telefonu alıp bende çıktım ilerdeki parkta havlama sesi geliyordu. Oraya doğru yürüyümeye başladı.
"Seleeen!" Aha Arda bu. Sesin geldiği tarafa yürdüm. Arda bir ağaca çıkmış Vegasta Ardaya ulaşmaya çalışıyor.
Islık çalıp Vegası çağırdım ve tasmasını bağladım.
"Hadi in bir şey yapmaz." Arda yavaşça ağaçtan indi.
YB geldi ilk vote yapana 11. Bölümü itaf edicem.