Kızdan Mafya!

Von ucan_kedi

486K 15.6K 1.1K

Mehr

Kızdan Mafyada Olurmuş! -DÜZENLENECEK-
1. Bölüm -DÜZENLENECEK-
2.Bölüm -DÜZENLENECEK-
3. Bölüm -DÜZENLENECEK-
4. Bölüm
5.Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
Üzgünüm :(
Açıklama
31. Bölüm
32. BÖLÜM
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
Uyan Ey TÜRK!
36. Bölüm
Özürlerimi İleteceğim Maalesef

37. Bölüm

2.4K 77 8
Von ucan_kedi

Uzun zamandır yoktum birileri demiş ki öldü ;şimdi de yazsınlar yazar döndü...
Merhaba canlar dediğim gibi döndüm bu bölüm size armağan olsun, bayramda sonra yorumları filan okuyacağım - bu arada ilginiz beni çok mutlu etti sağolun- ondan sonra gelsin bölümler. Şimdi sizi bekletmeden geçelim bölüme.

Karşımız da gördüğüm ikiz olduğu belli olan biri kız biri erkek olan en fazla 7 yaşında fazlası ile morlukları ve yaralara sahip çocukları görünce ne yapacağımızı bilemedik başta, erkek çocuk konuşunca kendimize geldik. Almi herkese kısaca süzdü millet hemen silahlarını sakladı, hızlıca çocukların yanına gittik onlarla eşit olmak için aynı hizaya eğildik.

* Ben Berna, pekala sizz kimsiniz ufaklıklar?

(Asil)- Ben Asil, Ka- kardeşim Gurur.

+ Bende Almina, sizin ne işiniz var burada? Aileniz nerede?

Başından beri susan kız ailesinin lafını duyunca hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, Asil yarı sarılmış kan olan kolunu umursamadan ona sarıldı hemen. Gözleri dolsa da ağlamayan Asil'i görünce bir duygulandım, bu yaşta büyümek zorunda kaldığını gördüm. Kız bayılırken Asil küçük vücudu ile onu tutmaya çalışıyordu, hemen kızı kucağıma aldım. Almi de Asil'i aldı kucağına beraber arabaya bindik. Binmeden önce Simge'ye bakmıştım o da kafası ile onaylamıştı, Almi Asil'i dikkatli biçimde arkaya Banu'nun yanına yerleştirdi. Banu yüz üstü olmasına rağmen ona kayarak yer açtı. Hastahaneye gidene kadar arabada uzun süre sessizlik oldu.

Hastahaneye gelince kapıda bizi bekleyen hemşire ve doktorlar hemen arabaya yaklaştı. Kapıları açtıklarında kucağımda ki titreyen kızı onlara uzattım hemen bir sedyeye alıp uzaklaştırdılar. Ben çıktıktan sonra koltukları uygun konuma getirip Banu'yu da çıkardık, en sona kalan Asil'i çıkarırken kan kaybından sarardığını gördüm hızlıca onu kavrayıp çıkarırken cılız bir ses ile sordu.

(Asil)- Ka-Kardeşim?

+ Güvendesiniz.

* Şimdi hastahaneye geldiniz, uyanınca görürsün.

İtiraz etmek için ağzını açtı ama kan kaybından bayıldı, doktorlar hızlıca sedyeye yatırıp tıbbi terimlerden bahsederek hızlıca içeri aldılar. Korumalar yanımıza gelip poşeti uzatınca alıp burada ki odamıza geçtik, üstümüzü değiştirdikten sonra Almi ailemize haber verirken ben de korumalar ile ilgili durumları kontrol ettim, çocuklar hakkında bilgiyi okuyunca kanımın donduğunu hissettim. Almi de kendi telefonuna bakarken donmuş gibiydi, ikimiz de gözlerimizi kaldırıp birbirimize baktık. Gözlerimizden aynı duygular geçiyordu Üzülme, isyan, korku. Üzgündük çünkü çocuk yaşta kaldıramayacak şeyler görmüş ve yaşamışlardı, isyan vardı gözlerimizde çünkü adaletli bir dünya da yaşamıyorduk en kötüleri ufak cezalar ile yırtarken bu ufak bedenlerin yaşadıklarına isyan ediyorduk ve korku vardı çünkü bunu kaldırabilirler mi emin değildik.

Odadan çıkmadan önce oturduk kenarda, önce adamların durumunundan son kez emin olduk, yeni kişilerin ne yapacağından bahsettik. Yeni ele geçirdiğimiz ganimetlerin dağılışını emrettik, mafya büyüklerinden haber aldık haber verdik, sonra kendi aramızda konuşup çocuklara ne olacağına karara vardık.

Çocukların anne ve babası gözleri önünde öldürülmüştü, anne ve babası pislik adamların teki olmasına rağmen çocukların karşısında annesinin orospu olmasına rağmen tecavüz edilerek, babasının kumarbaz şerefsizin teki olmasına rağmen kurşuna dizilerek öldürülmesi gerekmiyordu. Onlar daha çocuktu bu görüntüleri görmemelilerdi ama adamlar bunu hem izletip hem kayıt altına almışlar ve bunu sürekli çocuklara akşam izletmişler. Yaklaşık bir haftadır onların elindelermiş ve çocukların ikisine de tecavüz etmişler, dayak atmışlar. Bunu da kayıda almışlar şerefsizler küçük çocuklar üzerinde yaptıkların zevk alıyorlardı sanırım. En son tecavüz etmeye gelişlerinde Asil küçük kızın önüne geçince kolundan vurulmuş dayak yemişti yine de ikisi de tecavüzden kaçamamışlar. Gerçekten sağlam bir psikolojik destek almalarına karar vermiş ve bu işte güvendiğimiz bir arkadaşımıza videoların gönderilmesine buna göre çocuklara yaklaşmasına izin vermiştik. Çocukların aileleri yoktu sadece bir abileri vardı on yaşında. Babası pezevnkmiş ve orada çalışan bir kadından hem çocuk yapıp hemde çalıştırırmış. Ne biçim dünyada yaşar olmuştuk yahu, bazen insanlıktan iğreniyordum hatta bazen değil çoğu zaman.

Kafamı sallayıp düşüncelerimden arındım onlara acımam asla yardımı olmaz daha kötü yapardı onları, On yaşındaki abileri pezevenk herif tarafından yurt dışına gönderilmiş sanırım varisi olarak gördüğü için iyi eğitim almasını istemiş. Onu alması için bizim adamlardan bir kaç tanesi yola çıkmıştı iki güne burada olacaklardı. Odadan kesin ve kendimize güvenen adımlar ile çıktık, koridorda olan bir çok kişinin dikkatini çektiğimizin farkında olmamıza rağmen onları umursamadık sadece bize selam veren hastahane personeline bizde selam verdik. Önce Banu'nun yanına gittik, doktor acı çektiği için onu bayıltmış ve kurşunu almıştı yatağında yüz üstü uzanıyordu Emir hemen yanında oturmuş saçlarını okşuyordu ona başımız ile selam verdikten sonra dışarı çıktık. Kısa sürede birlikte olacaklarını biliyorduk elbette çünkü onların ki gerçek aşktı kolay kolay bitmezdi bu sadece önlerinde ki büyük engeldi bizce aşacaklardı. İkizlerin aynı odaya koyulmasını önemle rica etmiştik şimdi ikisi de baygın olduğu için odaya girdiğimizde rahattık, ikisininde yaraları sarılmış bakın yapılmıştı ve Asil'e kan takviyesi yapılıyordu.

Doktor vücutlarında ki kırıkların alçıya alınmış olduğunu söyledi Asil'in sol ayağı, Gurur'un sağ ayağı alçıdaydı, yaraların sarılmış olduğunu, tecavüze uğradıkları için temizlendiklerini ama dava edebilmemiz için gerekli raporların hazırlanmış olduğunu söyledi dava etmeyecektik ama ne olur ne olmaz diye aldık. Asil kolundan kurşunun zaten çıkmış olduğu için yarayı temizleyip diktiklerini ve kan takviyesini başladıklarını belirtip dışarı çıktı. O çıkarken içeri istediğimiz kişi girdi ona sarıldık geri çekilip acıyan gözlerle çocuklara bakınca sinirlendim. Hande ne kadar sevdiğimiz bir arkadaşımız olsa bile bu şekilde bakamazdı. Ben daha uyarımı yapmadan Almi benden daha sert biçimde onu uyardı.

+ Ya o bakışlarını bir daha bu çocuklar üzerinde görmeyim ama göreceksem siktir git.

(Hande)- Ben, üzgünüm.

* Üzgün olabilirsin ama asla bir daha bu çocuklara acıma, acınması gereken kişiler varsa o da bunu yapan kişiler olmalı bundan sonra, keşke öldürmeseydi diyorum baron.

+ Ona çok kolay bir ölüm oldu çünkü. İlk defa pişmanlık çekiyorum resmen.

(Hande)- Şe-şey tamam.

* Her seferinde bu kadar korkma biz iyiyiz.

+ Çocuklara sana güvenebiliriz değil mi?

Bu sefer gözlerinde acıma olmadan döndü çocuklara baktıktan sonra kafası ile onayladı. Hande çok korkak bir insandı, bir keresinde onu bir çocuğun tacizinden kurtarıp eve giderken bize kaçıran adamlar sayesinde öğrenmişti mafya soylu olduğumuzu. Oradan kaçarken en büyük zorluğu zaten onun korkaklığı ile hareket etmek olmuştu. Ne kadar korkak olsa da kalbi o kadar saftı, çocuklara karşı ayrı bir ilgisi olduğu için çocuk psikolojisi okumuştu. Çocukları ile olan iletişimini bildiğimiz için onu çağırmıştık. Çocukların daha ayılmadığını görünce, aslında Asil uyanmış ve kendini kasıyordu, dışarı çıktık önce Almi'nin koluna baktırdık önemli bir sorunu olmadığı için temizleyip sardılar. Yeniden odaya döndük, uyandıklarında aslında bzimle konuşmak istediklerinde buradan gidecektik bu akşam burada kalacaklar yarın ise bizim eve alacaktık.

Odaya girince Asil'in yeniden kasılmasını gördük kısaca bakıştık, Almi ile ikisinin ortasına geçtik. Ben kızın yanına geçtim almi ise oğlanın. Hande yeni evli olduğu için gitmek zorunda kalmıştı. İkisinde başlarını okşamaya başladık Asil'in daha fazla kasılmasını görmezden geldik.

+ Çok cesur ve güçlüler değil mi?

* Ah kesinlikle öyleler, umarım bizi severler. Ben onları çok sevdim.

+ Bende.

* Hem...

(Gurur)- Bırak beni!!!

Gurur elimin altında uyanıp çırpınıp ağlamaya başlayınca bir süre şaşırdım bu sırada Asil hemen gözlerini açıp yanına gelmeye çalıştı ama kolunda serum olduğu için Almi onu tutup sıkıca sarılarak sabitledi bende aynısını Gurur için yaptım. İkisi de bir süre çırpınmaya çalıştılar yapamayınca çırpınmayı bırakıp ağlamaları daha da arttı onları sakinleştirmek adına saçlarını okşadık ikisi de bırakın diye sayıklıyordu.

+ Bize bakın, biz asla size zara vermeyiz. Sakin olun lütfen.

(Asil)- Bı- bırakın Bi- bizi Ys- Yalvarırırm. Kim- kimse- seye bir şey de- deme- yiz.

+ Şiii, tamam sakin ol bitanem, sana zarar gelmeyecek bizimle güvendesiniz. Bitti artık, çıkardık sizi o cehennemden.

(Gurur)- Do- dokun- ma.

* Tamam bebeğim geçti artık yanındayım.

Onları teskin edecek sözler söylüyor saçlarını okşuyor sıkıca sarılıp kafalarına ufak buseler kondurup onları sakinleştirmeye çalışıyorduk. Bir süre sonra yeniden uykuya daldılar ikisi de onlar gittikten sonra doktoru çağırdık sabah biz gelene kadar uyutulmalarını, gerekli olmadıkça içeriye kimsenin girmemesini sıkı sıkı tembihledikten sonra çıktık. Aşırı etkilenmiştik, kim etkilenmezdi ki zaten. Hastahaneden ayrılınca eve geçtik bizi bekleyenlerle konuştuk sonra kızların yanına gidip sıkıca sarılıp onlarla uyuduk. Sabah erkenden kalktık kızları da bizimle beraber uyandırdık, onları Ece abla ve Arda'yı uyandırmaya gönderdikten sonra odamıza geçip üstümüzü değiştirip rahat kıyafetlere geçtik. Aşağıya inip hızlı , eğlenceli ve kızlara karşı öğretici bir spor yaptık. Ardından herkes odalarına dağıldı, duş aldıktan sonra üstümüzü uygun bir biçimde giyinip kahvaltıya indik. İyi bir kahvaltı sonrası hemen hastahaneye geçtik bizim geleceğimizi haber veren korumalar sayesinde odaya geldiğimizde doktor ikisini de uyandırmak için bizi bekliyordu. Onu onayladıktan sonra o uyandıracak ilacı yapıp dışarı çıktı, Çocuklar kendilerine gelene kadar dünkü yerimize geçip ellerini tuttuk. Yavaş yavaş ayılırlarken bizde herkesin tapılası olduğumuzu düşündükleri gülümsememizi yüzümüze yerleştirdik, uyandıklarında korku ile yatakta geri kaydılar neyse ki bugün serumları çıkmıştı. Onları anlayış ile karşıladık, yatakların ortasından çıktıktan sonra iki yatağı da yan yan gelecek şekilde yittik bu sırada onlar bize şaşkın şaşkın bakıyordu. Elbette bakarlardı iki takım elbiseli kadın ikizin ile yatakları birleştirmesi garip duyuyordu.

Yataklar birbirine temas edince itmeyi bıraktık, onları ortaya alacak şekilde oturduk ikiside birbirine sarılmış şekilde korku dolu bakış atıyorlardı. Onları korkutmamak adına yüzümüzde ki gülümsemeyi hiç bırakmadık.

+ Bizden korkmanıza hiç gerek yok.

* Biz size asla zarar vermeyiz.

(Asil)- Nereden bilebilirz ki? O- onlarda öyle demişti.

* Biz çocuklara asla zarar vermeyiz, bizimde çocuklarımız var. Onları düşünmeyin artık bundan sonra unutun geçmişi artık yeni bir dünyanız var.

(Gurur)- Na- nasıl unu-tabiliriz. Bi- bizim ailemiz ö- öldü. Kim- kimse-siz kaldık.

+ Artık biz varız, bizim ailemiz artık sizin aileniz. Her şey geride kaldı bundan sonra yeniden var olacaksınız artık Asil KURT ve Gurur KESER oldunuz. Siz bizim çocuğumuz oldunuz.

* Ve biz kendi çocuklarımıza asla zarar vermeyiz.

(Asil)- Ne- reden sizin çocuğunuz oluyoruz.

+ Asil'im sizi artık yalnız bırakmayız, sizin iyi kalplerinizi bırakmak bize hakaret olur.

(Asil)- BEN SENİN ASİL'İN DEĞİLİM.

Ona anlayış ile gülümseyip yanına yaklaştım kafasını okşayıp ufak bir buse koydum donmuş olan bedenini rahatlatmak amacı ile boynuna ufak masaj yaptım. Aynı şeyleri Almi'nin de Gurur'a yaptığını gördüm.

* Bakın çocuklar sizin yaşadığınız korkuyu bilemeyiz, acınızı bilemeyiz belki ama izin verin sizi anlayalım size yardım edelim.

(Asil)- Bi- biz...

+ Asil'im şimdi bir şey söylemenize gerek yok, şimdi işimize gideceğiz bu sırada size bir abla gelecek yardıma. O size her şeyi anlatır, bu akşam buradan çıkıyoruz. Sizi yeni ailenizle tanıştırmaya.

* Gurur'um sakın korkma tamam mı güzel kızım? Gelen abla bizim arkadaşımız ama onunla korkarsan çıkmasını iste çekinme kimse size zorla bir şey yaptıramaz. Bizim çocuklarımızın sözü burada senet gibidir. Bir şey olursa onunla iletin bize, eğer kapıda ki adamla konuşmak istemezseniz elinizi uzatın o bizi arayıp telefonu size verir. Sakın korkmayın tamam mı güzel kızım?

İkisi de bir birine bakıp kafası ile onaylayınca önce Asil'in kafasına daha sonra da Gurur'run kafasına öpücük bırakarak çıktım dışarı arkamdan da benim gibi yapan Almi geldi. Almi kapıda duran adama ne yapması gerektiğini söylerken bende Hande'ye gerekli mesajı attım.

Hastahaneden çıktıktan sonra hızlıca şirkete geçtik, toplantı için gerekli dosyaları alarak toplantı salonuna geçtik. Gün boyunca bir sürü toplantıya girip çıktık, son toplantımız yeni anlaşmayı düşündüğümüz manken ajansı ile ilgiliydi. Aslında bu konuda en fazla Büşra'nın bilgisi vardı ama dün ki olaylardan sonra öğrenmiştik ki Çağrı ile Büşra'nın ilişkisi vardı ve dün olanlar Büşra'yı etkilediği için Çağrı şirketi arayıp izin almıştı. Manken ajansı ile görüşmek için içeri girdiğimizde Sürtük olduğunu belli eden ve bir tane de adam bizi bekliyordu. Kızın ağzında sakızı görmek sinirimi getirmişti zaten toplantıdan önce hala mesajlar ile talim ateşine tutan Barlas'a sinirliydim bunu görünce daha da sinirlendim.

* Ağzınız da ki sakızı lütfen çıkarın.

(Merve)- Niğyeğğ?

* Kendimize saygısızlık olarak algılıyoruz, ya siz çıkın ya da sakızı.

(Berkecan)- Merve!

(Merve)- İyiğğ beğ.

+ Ya sabır. Neyse mankenlerinizin olduğu albümü alalım lütfen.

* Birde mankenlerinizin çalışma koşullarından bahsedin.

(Merve)- Ayğğ mübareklerin hepsiğ Taş taşş.

(Berkecan)- Kızlarda bi içim su.

* Çalışanlarınızla bu şekilde mi konuşuyorsunuz?

(Berkecan)- Evet, onlar manken alışıklar hatta hoşlarına gidiyor.

Kafamız ile onaylayıp albüme bakmaya devam ettik. Yiğidi öldür hakkını yeme demişler o yüzden açıkça hepsi iyi mankenlerdi ama patronları bunlar oldukça anlaşma imzalamazdık ki. Adamın dediklerine bakınca biraz sürtük olduklarını düşünüyordum açıkcası yine de emin olmak için bir kaç isim söyledik ayrıca işi almadıklarını sadece ön görüşme olduklarını belirttik. Sonunda bu toplantı da bitmişti şirkette gerekli talimleri vererek çıktık.

Bu gün kızların doğum günü olduğu için parti alanını, organizasyon işlerini son kez kontrol ettik her şeyin şimdiden hazır olduğunu görünce gayet memnun olarak ayrıldık. Önce eve gittik eğitimden yeni çıkmış kızların duş almasını hazırlanmasını bekledik, hazır şekilde aşağı inince onları da alarak hastahaneye geçtik. Odaya girmeden önce kızları da sıkıca tembihledik, hepimizin yüzüne dışarıdan bir çok kişinin bakmasını sağlayan gülümsemeler ile içeri girdik.

İçeri girmemiz ile ürken ikizlere baktık, onlar önce bize bakıp az rahatlama görünce almi ile bakışıp mutlu olduğumuzu belli ettik. Bizden sonra yanımızdaki kızlara baktılar hem tedirgin oldular hem de rahatladılar sonuçta onların yaşlarına yakın iki kız çocuğu. Yatakları sabahki gibi birleşik duruyordu ama rahat etsinler diye aradaki kolu kaldırıp yatağı orantılı şekilde çekmişler. Gülümsememizi silmeden yanlarına gidip yatağın ucuna oturduk kızlarda ayak uçlarına oturdu birbirlerine meraklı bakışlar atarlarken biz bakışlarımızı Hande'ye çevirdik. O da ne demek istediğimizi anlayıp konuşmaya başladı.

(Hande)- Bugün onlarla konuştum, çok güçlüler onlara hayran kaldım. Sağlık taraması için testten geçmeye razı oldular temas olmadığı sürece sıkıntı olmadı ama temasa gelemiyorlar.{İngilizce}

Hande onlar için sorun olmasın diye ingilizce konuşmuştu ama onlar daha fazla tedirgin oldular, Mira ve Sima olayı anlayınca onlara gülümseyerek baktılar ürkütmeden ellerinden tutup gözlerine bakarak konuşmaya başladılar. Mina Gurur'a, Sima da Asil'e bakıyordu.

(Mira)- Sizin ne kadar hayran olunası biri olduğunuzu anlattı.

(Sima)- Ayrıca bugün yaptığınız sağlık taramasını anlattı.

Asil ve Gurur da kızlarla aralarında oluşan güven bağı bizi fazlası ile mutlu etmişti. Mira olgunluk göstererek Hande'ye döndü.

(Mira)- Türkçe anlatır mısın abla?

(Hande)- Tabi ki canım. Bugün yaptıklarını hayranlık ile şahit olduğumu zaten söylemiştim, sağlık taramasında da çok kötü sonuçlar çıkmadı yani beklediğimiz bir kaç pürüz var onları da çözmek amaçlı iğneleri, ilaçları aldılar.

* Teşekkür ederiz biz gelene kadar durduğun için.

(Hande)- Önemli değil yarın görüşürüz Asil, Gurur.

Onlara el sallayarak çıktıktan sonra ortamda garip bir hava oluştu Asil ve Gurur hala Mira ile Sima'nın elini bırakmamış aynı zamanda da diğer elleri ile birbirine tutunuyorlardı.

* Sizleri tanıştırayım bugün size bahsettiğim yeni ailenizin iki şahsı onlar yani ablalarınız ile tanışın lütfen Mira KURT ve Sima KESER, Kızlar bunlarda yeni kardeşleriniz Asil KURT ve Gurur KESER. Kimlik üzerinde soyadlarınız farklı olsada hepiniz bizim çocuğumuzsunuz ayrım yok bundan sonra artık harika dört kardeşsiniz.

Hepsi birbirine baktıktan sonra onayladılar bu duruma Almi ile çok sevinip hepsini bir kucaklayıp öpüp durduk. Asil ve Gurur'un o havadan çıkıp az da olsa güldüklerini görünce daha da mutlu olduk. Ayrıldıktan sonra Almi ile göz göze geldik kafam ile onu onayladım.

* Asil ve Gurur, Almina annenizin size anlatacakları varmış siz konuşun bizde yemek alıp gelelim. Duyduklarımıza göre hastahane yemekleri pek bize göre değilmiş.

Onlara göz kırpıp ikisini kafasından öpüp kapıya yöneldim arkamdan aynısını Mira ve Sima da yaptıktan sonra dışarı çıktık MC'e yöneldik.

<<<<<<ALMİNA>>>>>>

Onlar dışarı çıkınca bende tam karşılarına geçip ellerini tuttum hala tedirgin olduklarını anlayabiliyordum. Onlara gülümseyip alınlarından öptüm, kafalarını okşadım. Arkama yaslandım ama ellerini hiç bırakmadım.

+ Yaşadıklarınızı az çok tahmin edebiliyorum.

(Asil)- Edemezsin!

+ Ben de sizin yaşınızdayken kaçırıldım, belki ailem gözümün önünde öldürülmedi ama onun yerine yetecek şeyler yaşattılar. Bana da size dokundukları gibi dokundular.

Ellerini çekmeye çalıştılar izin vermedim.

+ Bende kendimi sizin gibi hissettim ama sizin kadar güçlü değildim bunu itiraf edebilirim. Kendinizi kirlenmiş ve sanki sizin suçunuz gibi hissediyorsunuz. Bu olay bilinirse sizi sevmezler, iğrenirler gibi sanıyorsunuz. Yalan yok bazı kıt kafalılar böyle sanabilir ama öyle değil, siz istemediniz bunu zorla olan bir durum sakın kendinizden nefret etmeyin.

Onların ağlaması ile onları kendime çekip bağrıma bastım.

+ Artık etrafınızda biz varız, kimseden korkmaya çekinmeye gerek yok. Kızlar gelen ablalarınız durumu biliyor mu diye alttan alttan baktığınızı fark ettim ama korkmayın onlar da biliyor yani sizden kaçacakları filan yok, ailemizde kıt kafalı insan yok buna emin olabilirsiniz.

(Gurur)- Bizi kabul ederler mi?

+ Sen kızımsın, Asil de oğlum kabul etmemek gibi yönleri yok hem kabul etmeye dünden razılar. Bundan sonra KESER ve KURT soyundansınız, ikiniz de çok özel ilgi göreceksiniz bu odadan çıktığınız anda insanlar etrafınızda pervane olacak size düşen de geçmişi unutup yeni hayata başlamak olacak.

(Asil)-Biz bunu yapabilir miyiz, bilemiyorum.

+ Korkma biz sizin yanınızdayız tökezlediğinizde elinizden tutar, düştüğünüzde kaldırmak için varız. Artık ne de olsa aileyiz. Zor olacak geçmişin izlerinde kurtulmak ama başaracaksınız bunu sizi ilk gördüğüm anda biliyordum, şimdi göz yaşlarınızı siliyorsunuz ablalarınız gelmek üzeredir onları da üzmeyelim olur mu?

(Asil/Gurur)- Tamam.

Onlar doğrulup gözlerini silerken bu kadar dayanıklı ve zeki oldukları için bir kez daha mutlu oldum. Kabullenmeleri kolay olmayacaktı ama halledilir. Kapı açılıp içeri elleri dolu halde bizimkiler girdi onları masaya yerleştirdikten sonra Berna ile odadan çıktık.

<<<<<<BERNA>>>>>>

Alminin onlar üzerinde etkili bir konuşma yaptığını odaya girer girmez anlamıştım şimdi de kızlar ile kaynaşsınlar diye onları yalnız bıraktık sonuçta kendine yakın biri ile yola çıkmak daha kolay olurdu. Doktorların yanına gidip durumları hakkında bilgi aldık gerçekten güçlü olduklarına bir kez daha şahit olduk. Kırık ve Asil'in kolu dışında vücutları hızlı toparlanmaya başlamıştı. Ayrıca çok şanslıydık galiba çünkü Asil ve Gurur da yüksek IQ ve görsel zekaya sahipmişler. Bu görsel zeka işi çok sık görülmemesinine rağmen bizim dört çocuğumuz da görsel zekaya sahipti.

Bir kaç yere telefon açtıktan sonra gelen resimlere baktık ve beraber karar verdik. Sima ve Mira için beyaz üzeri kalpli bir elbise, Asil ve Gurur için ikiz kıyafetleri seçtik. <sadece kıyafete bakınız çocukların alakası yok>

Kendi elbiselerimiz zaten hazırdı.


Yarım saate de onlar gelmişti, gelene kadar bizim şirket işlerinden telefondan yapabildiğimizi yapmıştık ve kuaföre haber vermiştik. Elbiseler gelince onları da alarak odaya geçtik, elimizdekileri gören çocuklar merakla bakmaya başladılar. Onların yanına giderek poşetleri ortaya koyduk, Almi kapıyı kitledi ve camların perdesini kapattı. Hemşireleri kapıda ki korumalar tutardı zaten. 

* Kızlaar ve Asilcim hadi hazırlanın eğlenmeye gidiyoruz.

(Asil)- Bu halde mi?

* Ne varmış canım halinde?

+ Biz yardım edeceğiz size, hadi kızlar şu poşetler sizin alın ve banyoda giyinin.

* Biz de Asil ve Gurur'a giyindireceğiz.

Asil ve Gurur kasılmıştı, farkındaydık ama alışmayı hızlandırmak için görmezden geliyorduk, kızlar Alminin gösterdiği taraftaki poşetleri alarak odanın içindeki banyoya girdiler. Bizde güven verici gülümseme sergileyerek yatakta ki çocukların yanına oturduk, ben Gurur'un alnına Almi de Asil'in alnına kısa bir öpücük kondurduktan sonra kıyafetlerini çıkararak onların görüş açısına getirdik. İkisi gülen gözler ile kıyafetlere baktılar.

+ Şimdi sizi giyindireceğiz acınız olursa söyleyin.

(Asil)- Ta- tamam.

Hala endişe dolu olmalarını normal karşılıyorduk. seri hareketler ile alçılarına zarar vermeden hasta kıyafetlerini çıkardık. Ben elbiseyi rahatlıkla giydirdim ayak için sorun etmiyordu ama Almi gömleği giyindirdikten sonra elindeki pantolonun paçasını kıvırdı bu sefer de daraldı, elini kafasına attı kaşıyan kaşıya odanın içinde göz gezdirdi bir yerde oyalandı sonra bana baktı gülümsedi ona karşılık verdim. Odanın kenarında duran pansuman için bırakılmış plan tepsi gibi olan şeye yöneldi ordan makas alıp pantolonun paçasını kesti, kısa bir sessizlik arkasından üçümüz de kıkırdadık Almi bize dönüp gülümsedi daha sonra Asil'in yanına gidip giyindirdi. Asil ve Gurur bu ilgiden söylemeseler de gayet memnun oldukları belliydi.

Odanın kenarında duran sandalyeyi çektik birine Asil birine Gurur'u koyduk, bu sırada kızlar banyodan çıkmıştı ikisi de çok güzel olmuşlar. Yavaşça onlara yaklaşıp yanaklarından öptük onlarda kıkırdadı daha sonra Asil be Gurur'un yanına gittiler onlar konuşurken bizde kendi kıyafetlerimizi alıp banyoya geçtik hemen hazırlanıp dışarı çıktık. Gurur ve Asil'in bizi süzmesini görüp onlar için podyumda gibi yürüyüş yaptık.

(Asil) -Şey... Güzel olmuşsunuz.
+ Ah teşekkürler size layık olmaya çalışıyoruz beyefendiciğim.
* Ayrıca bu oda resmen güzeller ve yakışıklı işe dolu biz basit kaldık yanınızda.
(Mira) - Anne nereye gidiyoruz?
+ Önce kuaföre sonra eğlenmeye.

Ben gidip kapıyı açtım, kağıda bekleyen doktor içeri girince şaşkın şaşkın baktı. Tabi ki bakar çıkarken oda da hasta iki çocuk varken şimdi partiye gidecek gibi hazır olan 5 kız ve 1 erkek vardı.

* Son kontrole geldiniz sanırım.
(Doktor) - Evet, hazır görünce şaşırdım pardon.
* Önemli değil, bundan sonra evde bakım yapacağız zaten bilginiz vardı. Zaten sağlık yönünden sadece alçıları kaldı sanıyordum?
(Doktor) - Evet evet, yaralar için krem verdik zaten, alçıları için de haftaya gelin bakalım eğer düzgün kaynadı ise çıkarırız. Yani bizim yapacağımız bir şey kalmadı. Müsaade ederseniz son kez bakalım.
+ Tabi tabi işinize bakın.

Doktor yaralara baktı, merhem sürdü, tansiyona baktı, ciğerleri dinledi vs. işi bitince geri çekilip gülümsedi.

(Doktor) - Herşey çok güzel, genç oldukları için vücut kendini hızlı topluyor. Yaralar iki ya da üç güne geçer, iz kalmasın diyorsanız haftaya geldiğinizde özel tedaviye alırız.
* Tamam hazırlayın, haftaya bu çocuklarda hiç bir sorun kalmayacak haberiniz olsun.

Biraz tehdit vari konuştuğumu anlayabiliyorum doktor onay verip dışarı çıktı, onlar çıkınca ben Gurur'u önüme çektim Almi de Asil'i. Ta gözlerinin en içine bakarak oradaki korkuyu, endişeyi yok etmek adına konuştuk.

*Ben Berna Keser ömrümün sonuna kadar Asil KURT ve Gurur KESER'e annelik edeceğime bu odada bulunan herkes ve Allah'ın huzurunda yemin ederim.
+ Ben Almina Yağmur KURT, bende Berna'nın sözüne katılır ve yeminine eşlik ederim.
* Bu odadan çıktıktan sonra Gurur KESER ve Asil KURT olmaya söz verir misiniz?
+ Olan her sıkıntınız da bize ulaşmaya, ailemizin bir parçası olmaya, ve eski hayatınızı zihninizin en karanlık köşesinde kilitli bir sandığın içine saklamaya ve ait olduğunuz yerde
* Yanımızda mutlu olmaya söz verir misiniz?

Asil ve Gurur bakıştı, duygulanmışlardı ayrıca kendilerinde de emin değillerdi ama yine de eş ele tutuşarak aynı anda "SÖZ!"dediler.
Çok mutlu olmuştuk şimdi geldi diğer konuya, bu biraz sıkıntı olabilirdi.

* Çıkmadan önce size açıklamak istediğimiz bir iki şey var. İlk olarak bizim mafya olduğumuzu biliyorsunuz demi?

(Gurur)- Şey... evet bizi kurtarmaya geldiniz. Biz ne kadar melek desek de , melekler dünya da yaşamaz değil mi?

Safça sorulana ve bize yakıştırılan sıfat karşısında şok olduk denebilir aslına çünkü elimiz kanlıydı ne meleği yahu bizden olsa olsa Azrail olurdu.

* Evet melekler dünya da yaşamaz ve bizde melek olmak için nasıl desek hah pek temiz insanlar değiliz.
+ Neyse bu konuyu daha sonra tekrar konuşabiliriz, sizden şu an için istediğimiz bizim mafya olduğumuzu belirtmeyin olur mu? Zaten mafya olan birinin yanımıza geldiği zaman yüzümüzde ki o ifadeden anlarsınız, o zaman ablalarınızın yanına gidin ya da bizden uzaklaşın olur mu?

(Asil)- Ta- tamam.

Asil ve Gurur korkmuştu farkındaydık ama yapacağımız bir şey yoktu. Odadan çıkmak için hazırlanmıştık ki Almi kapı önünde durdu.

+ Ha bu arada benim tek ismim Almi, diğerini kullanmak yok yalnız kalmadığımız sürece.

Herkesten onay sesi çıkınca odadan dışarı çıktık çocukların kasıldığını görmüştük, kısaca kızlara göz attık onlar hemen dediğimizi anlayarak onların yanına gidip ellerinden tutup gülümsediler. Kasılmalarının sebebi neredeyse herkesin bize bakıyor oluşu, aslında bakmakta gayet haklılar bu görüntü ne zaman karşılarına çıkardı.

Süslü kıyafetler giyinmiş iki sandalye de çocuk ve birer ayakları alçıda, onların ellerinden tutan süslü kıyafet giyinmiş iki küçük kız ve yine süslü biçimde arabayı süren iki kadın. Bende görsem bende bakardım açıkçası, Sima'nın sesini duymam ile gözümü etraftan çektim.

(Sima)- Ne kadar güzel ve yakışıklı iseniz millet gözünü sizden alamıyor, alışsanız iyi olur bu gidişle hiç çekilmeyecek gibi.

(Mira)- Ayy bir de manken filan oluryormuşsunuz, biz de ünlü mankenlerin ablaları. Ne güzel.

(Sima)- Bence de çok güzel.

Mira ve Sima'nın hayal dünyasına şaşkın şaşkın bakan çocuklara bakınca bizimkilerin amacına ulaştıklarını anladım. Almi ile göz göze gelerek ayrı bir gurur yaşadık. Aslında şarkıcı filan tamamen hikaye kendilerini kasmalarını engellemek için konuşmuşlardı. Gayette başarılıydılar.

Hastahaneden çıkar çıkmaz kapıda arabamız belirdi, fazla kişi olduğumuz ve bugünün özel olması sebebi ile önümüzde limuzin vardı. Bu araba etraftan bakışı daha çok çekerken arabaya yerleştik, çocukları zaten korumalar araba durur durmaz yerleştirmişti. Çocukların kasılıp sık sık nefes aldığını fark eden korumalar durumu fark edip hemen çekilmiş çocuklara doğru.

(Koruma)- Rahat mısınız bay KURT ve bayan KESER? 

Demişti, çocuklar kısa bi süre sonra kekeleye kekeleye olmadığını söylemişti. Koruma geri çekildiğinde bize bakmışlar ardından el ele tutuşup gülümsemişlerdi. Onların bu haline hepimiz gülümsemiştik çünkü kendileri ile savaşarak korkularını yenmeye çalışıyorlardı.

Yol boyunca kızlar onlara solistlik yapmış çalan her şarkıya eşlik ederek onları güldürmeyi başarmışlardı. Bizse kulağımız onlarda kendi işimize bakıyorduk, Almi elindeki tableti indirerek yanında olan tuşlardan müziğin çalmasını durdurunca hepimiz ona baktık.

+ Habere çıkmışız hem de son dk magazine. Okuyorum şimdi.öhöm öhm.

 Başarıları ile ünlü olan Kurt holdingin müdirelerinin gayri meşru çocukları mı var? Elimize ulaşan görüntülere göre biri oğlan biri kız olmak üzere iki çocuk holdingin müdireleri olan Berna ve Almina hanımın kucaklarında apar topar hastahaneye kaldırılmış. Çalışanlarımızın ulaştığı bilgilere göre Oğlan çocuk Almina hanımın kız çocuk ise Berna hanımın kütüğüne kayıtlı çıktı. Buda akıllara gayrimeşru çocuk sonuçlarını getirdi, henüz açıklama yapılmamasına rağmen bu çocukların bugüne kadar gizli tutulması dikkatleri üzerine çekti. Kendilerinden bir açıklama bekliyoruz bir de gayri meşru çocuklar geçmiş olsun.

Haberde ki suçlamaya karşı kısaca güldüm sonda ki dalga geçmeye aşırı sinir olmuştum. Haberi okumayı bitirince Alminin telefonu çaldı arayan Fatmaydı. Açıp hoparlöre verdi.

(Fatma)- Efendim ben çok özür dilerim, haberden biraz geç haberimiz oldu basımı durduramadık. 

+ Sorun değil Fatma biz düzeltiriz.

(Fatma)- Basın toplantısı ayarlayım mı efendim?

+ Şu an için gerekli değil Fatma sadece haberi kimin çıkardığını bul yeter. Sonra konuşuruz.

Almi telefonu kapattıktan sonra gözlerimiz ile anlaştık, elimize telefonu aldık. Bu arada çocukların sesi yeni çıkmıştı, telefon ile ilgili yerlere mesaj atarken onlara gerekli olarak dinliyorduk.

(Gurur)- Gayli meşru ne demek?

(Mira)- Gayri meşru onun doğrusu, anlamı da evlilik dışı çocuk sahibi olmak demek.

(Sima)- Habere göre anneniz belli ama babanız kim olduğunu bilmiyorlar.

(Asil)- O kadının ismini annemiz olarak mı yazmışlar?

* Hayır hayır anneniz olarak biz gözüküyoruz, haberde Gurur'un annesi benim sinin ki ise Almi.

(Gurur)- Şey bu kötü bir şey değil mi? Sinirlendiğinize göre.

+ Kötü olan size yakışmayan bir sıfatla yaklaşmış olmaları.

* Yoksa çocuğumuz olmanız doğru bir şey zaten.

+ Neyse siz bunu takmayın, size kötü bir sıfat yaklaştıranlar cezasını çeker. Siz eğlenmenize devam edin hadi.

Almi müziği yeniden başlattığında kızlar işareti almış onların kafasını dağıtıp eğlendirmeye başlamışlardı, onlar çok takmıyordu çünkü alışkındılar bu gibi saçma haberlere sonuçta ne olduğuna. Tablet, telefon ikilisinde işimizi halletmiştik zaten. Benim telefonum çalmaya başladığında araba kenara yaklaşmış iniyorduk çokta takmadım o da susmadı. Çocukların düzgünce indiğine emin olunca arabalarını itmeye başladık, ünlü bir yere gelmiştik sokaktan geçenler elit insanlardı ve bir çoğu bizi tanıyordu ismen yani demem o i bakan çoktu.

Arabadan inerken yine kasılmış olan çocuklar gevşememiş hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlamışlardı. Biz de yanlarında olduğumuzu belirtircesine bir elimizi omuzlarına koyduk, onlarda bunu bekliyor gibi hemen elimizi tuttular. Bize güvenmelerine mutlu olarak kuaföre girdik. Hızlıca geçen zamanda hepimiz harika olmuştuk, öne geçip bi selfie çektim bence mükemmel olmuştu.

Oradan çıktıktan sonra limuzine yeniden bindik bu sırada saat 19.13 olmuştu yani parti başlamıştı. Bizim karnımız toktu ama çocuklardan emin olmak için sorduk.

* Aç mısınız?

Hepsi kafasını olumsuz anlamda sallayınca gülümsedik, Almi işe göz göze gelip düşünüyormuş gibi yaptık.

* Hmm nereye gitsek acaba?
+ Ben biliyorum bir yer ama sürpriz olacak.

Eğildi kulağıma söyler gibi yarı geri çekildi.

* Güzel fikir, ama kabul etmemiz için sizin gözlerinizi kapatmamız lazım, kabul mu?

Hepsi hevesle kafalarını salladı, önceden hazırlanan bantları yerinden alıp gözlerine bağladık. Kendilerini iyi hisetsinler diye ellerini bir birlerine verdik, başlarsa Sima ve Mira orta da ise Asil ve Gurur vardı. Gideceğimiz yer çok uzak değildir zaten beş dk sonra ulaşmıştık, arabadan inmeden gözlerini açıp sürpriz diye bağırdık hepsi haşa şaşkındı. Etrafta bissürü gazeteci arabaya doğru hazırda bekliyordu, kızlar ne olduğunu anlamış gibi bakındılar. Burası onların ilk mekanlarıydı anlamalarının kısa sürmesi bundandı. Hepimiz arabadan indik korumalar sandalyeye çocukları yerleştirdikten sonra onlarla beraber gitmeye başladık, neyse ki merdivenin yanında düz engelli çıkışı da vardı. Oraya giderken gazeteciler bissürü saçma soru soruyordu ama bir tanesini cevaplamak istedim.

X- Berna Hanım, Almina hanım bu çocuklar hakkında gayrimeşru deniliyor açıklama yapacak mısınız? Çocuklar bu hale nasıl geldi? Ailenizin haberi var mı?
* Arkadaşlar bugün burada olmamızın bir sebebi var ayrıca bir daha çocuklarımız halkında saçma sapan konuşursanız olacaklardan biz sorumlu değiliz, gerekli açıklamayı yapacağız ama bugün değil.
+Bugün bu konudan ekmek çıkmaz, bugünün önemi farklı ona göre davranırsanız seviniriz.

Onları geride bıraktıktan sonra içeri girdik girme izle berbat ışıklar yandı ve iyi ki doğdun şarkısını söylemeye başladılar. Kızlar mutlulukla kucağımıza atlayınca diğer ufaklıklar da konuyu çözmüş oldu kısa süren şarkı falında sonra herkes masasına gitti bizde bize ayrılan yere geçince ufaklıklar çekingen şekilde kutladılar, ayrıca bu kadar kalabalık ortamda olmaları nedeni ile ayrıca bir kendilerini sıkıyorlardı.
  Arda arkadan gelerek önce kızlara sarıldı yanaklarından şap şup öptü, ondan sonra ufaklıklara sarılıp onları da öptü. Gördüğü ilgiden şaşıran ve korkan ufaklıkların yine elleri birleşti.

(Arda) - Bendeniz yakışıklı, harika, müthiş Arda dayınız.
(Asil) - Ne?
(Arda) - Çok şaşırdın demi, dayı olmak için çok yakışıklıyım demi? Olsun ben dayı olmaktan çok memnunum banu dayı demeyini gıdıklarım haberiniz olsun.

Arda'nın şarkıya sesi, şebekliği herkesi güldürdü ufaklıkların da ortama alışmasında baya etkisi oldu çünkü şu an şaşkın şaşkın gülüyorlardı. Onlara kızları alırken tüm olayı anlatmıştım ve tabi ki seve seve kabullendiler.

(Gurur) - Bizi tanıyor musun ki?
(Arda) - Biricik dayınız nasıl tanımaz sizi Gururcuğum, aileye hoşgeldiniz. Ve siz fındık kurtları iyi ki doğdunuz haydi eğlence bizi bekler.

Onlar çocukları alıp gittiler tabi ki Asil ve Gurur'u da aldılar. Onlar gittikten sonra masayı gelen giden ailemiz derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık, saat ona gelirken çocukların yanına gidip pasta kesmek için almaya gitmiştik ki iki erkek çocuğunun sandalyeler başında dikildiğini gördük sanırım dalga geçiyorlardı çünkü Asil ve Gurur'u başı eğik be bir kaç çocuk dalga geçiyordu. Onların yanına doğru gidecekken Almi önüme elini koydu ona bakınca gelen kızları işaret etti. Olayı anlamak için biraz daha yakına fark ettirmeden geçtik, şimdi onları duyuyorduk.

X- Neden kalkıp oynamıyor sunuz ? Yoksa altınıza mı ettiniz? HA HA HA
Y- Anneniz yok temizleyen de yoktur şimdi sizi öğk HA HA HA
X- YAZI...
(Sima) - Ne oluyor burda?
X- Bu çocuklar çiş yapmışlar Ha Ha Ha, yazık kalkamıyorlar.
(Mira) - Kardeşim hakkında düzgün konuş.
(Sima) - Ayrıca altlarına filan da yapmadılar hem yapsalar bile emin ol sizden daha temiz olurlar.
X- Kardeşin mi? Bu kalkamayan çocuk mu? Dalga mı geçiyorsun?

Çocuk gidip Gurur'u kaldırmaya çalıştı, Gurur geri çekilirken  çocuk inatla geri çekiyordu. En sonunda Sima çocuğa yaklaşarak Gurur'u onun elinden kurtardı ve çocuğun elini sıkarak arkasına çevirdi. Çocuk acısı ile hareket edemezken ağlamaya başladı, Mira hemen koşup Gurur'a baktı.

(Mira) - İyi misin? Ayağın acıdı mı?
(Gurur) - Ha-hayır, iyiyim.
(Mira) - Tamam canım sen sakin ol şimdi.

Korkudan hızlı nefes alıyordu ayrıca Asil'in elini hiç bırakmamıştı, onun iyi olduğunu anlayan Mira arkasını dönüp çocuğa çok sert bi tokat attı bu sesten sonra tüm çocuklar durmuş onlara bakıyordu. Sima çocuğu iterek öne doğru attı ve Mira'nın yanına yani sandalyelerin yanına geçti.

(Sima) - Bir daha kardeşimizle dalga geçeni, canını acıtan biri olursa çok kötü olur.
(Mira) - Unutmayın tamam mı?

Diyerek sandalyeyi çekemeye yöneldiler onlara yardım için gittiğimiz de yüzümüze sert bir çehre ekledik onlara dönerek baktık.

* Kesinlikle haklılar, çocuklarımıza dokunulmayacak anladınız mı?

Hepsi korku ile kafalarını sallarken yüzümüz yumuşatıp gülümseyerek ufaklıkların döndük kafalarına birer öpücük koyduktan sonra onlar alarak masaya geçtik.
Gelen pasta kesimi vs bittikten sonra masamıza yeniden geçtik, gelen pastayı yerken Asil sürekli masa da gözlerini gezdiriyor bir şey söyleyecek gibi olup vazgeçiyordu. En sonunda gözleri Arda da durdu azını açıp kapayınca çekindiğini, haşa alışamadığını anladım. Arda'ya alttan tekme atarak bakmasını sağladım ona Asil'i gösterdim k da anlayınca arkama yaslandım.

(Arda) - Hmm sanki yakışıklı yiğenimin bana ihtiyacı var?
(Asil) - Nasıl?Ne?
(Arda) - Bunda şaşıracak be var canım dayı tarafım kabardı dedi ki senin yakışıklı yeğeninle bir ilgilen sıkıntısı var.
(Asil) - Aslında bir şey isteyecektim ama boş ver.
(Arda) - Olamaz bu, yiğenim beni geri çevirdi. Önce bana dayı demekle başlıyoruz sonra da isteği söylüyoruz anlaştık mı?
(Asil) - Şey.
(Arda) - Şey değil, dayı hadi bakalım bekliyorum.
(Asil) - Dayı beni tuvalete götürür müsün?
(Arda) - Aslan yeğenim istemiş ki geri çevirir miyim? Tabiki götürürüm. Açılın yoldan geliyor kaptan.

Arda menden dayı dedir emin mutluluğu ile şakıya şakıya sandalyeyi sürüyordu. Bu sırada Gurur rahatsızca yerinde kıpırdandı durumu anlayan Almi kızı hiç sıkıntıya sokmadan kalkıp sandalyeyi tuvalete sürdü. Açıkcası onlara bunu sormadığımız için kendimi suçlu hissediyorumdum neredeyse on saattir falan tutuyor olmalılar.
Kısa süre içinde hepsi mutlu mesut içeri geldi masaya kuruldu, onlar oynarken içeri girmek mafya babası Resul bizi görünce yanımıza doğru gelmeye başladı.
Biz yüzümüzü hemen sert hale getirdik, masaj yaklaşıp hediye bırakıp kısa bir kutlama sonrası beraber kapıya çıktık diyecekleri olmasa gelmezdi biliyoruz çünkü.
Resul bize dönüp bir şey söyleyince resmen şok geçirdik, beklediğimiz bir şeydi ama bu kadar erken değil....

Allah'ım bu bayramı hepimize hayırlı geçmesini nasip eyle, sen yazarcığımızın sınavı hayırlı sonuçlandır.
AMİN.

-DUANIZ İÇİN EYVALLAH CANLARIM 😇😙-

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

1M 54.6K 41
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
5.2M 242K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...
279K 17.9K 47
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
340K 27.2K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...