Gece

By zamanmakinesi5991

4.4K 85 2

Süper kahraman değilim. Aşk adamı hiç değilim. İşin kötüsü normal olmayı asla beceremiyorum.. Belki sebebi be... More

Günaydın
Kahverengi
Hormonlar
Neden ben?
Şansımdan bahsetmiş miydim?
İçki sağlığa cidden zararlı mı?
Kötü şakalar...
Tango
Kahve içmekten hoşlanırım.
Korku
Kim yağmurda ıslanmak ister?
Parçalanmak. Çok fazla parçalanmak..
Sana zarar veremem
Tek gecelik mutluluk
Hayaller ve Aile
Hamburger
Benimle gel
Huzur
Sessizlik
Sen bu aile için hiç bir şeysin..
Give me love
Sonsuza kadar
2 ay
Mc Donald's
Siyah

Mısır Gevreği

72 2 0
By zamanmakinesi5991


Sabah her zaman ki saatimde uyanmıştım. Dün akşam hazırlanma telaşına düştüğüm için  yemek yiyememiştim.Gurulduyan karnımın hemen çaresine bakmalıydım.Koltukta doğrulup  ayaklarımı aşağıya sarkıtıp sarsak bir biçimde mutfağa ilerlemeye başladım. Umarım yiyicek birşeyler bulabilirdim. Dolapları karıştırmaya başladığımda sanırım ilk andan aradığım şeyi bulmuştum. Mısır gevreğini elimde tutup, kaselerin yerine bakmaya başladım. 3. denemede kaseleride bulduğumda mısır gevreğimi sütle buluşturup yemeğe koyuldum. 

Tanrım ne ara bu kadar acıkmıştım.. 

Camdan bahçeyi izlemeye koyuldum. Huzurlu gözüküyordu. Hayat hiç bir zaman hayallerinizi gerçekleştirmenize izin vermiyordu. Onunla birlikte yaşadığımızı hayal ettim. Belki sonsuza kadar olmazdı, ama mutlu olabilirdik. O bahçede bizi hayal ettim. Kendime acıyordum. Bu kadar aptal olamazdım.

Böyle şeyler düşünmemelisin Jess

"-Günaydın" dediğindeyerimde sıçradım. 

Üzerimde ki tişörtün kısalığından ötürü ve izinsiz bir şekilde mutfağında mısır gevreği yediğim için utanmıştım. Üzerinde tişörtü yoktu. 

Ölmek için mükemmel bir gün..

"-Günaydın, şey ben özür dilerim. İzinsiz mutfağına daldım" dedim elimde ki kaseyi tezgaha bıraktığımda. Onda anlayamadığım birşey vardı. Telaşlı hareket ediyordu. Bana bakmamaya özen gösteriyordu.

"-Problem değil. Birşeyler atıştırıp çıkalım olur mu?" dediğinde gözlerime bakmamıştı. Kasemi alıp lavaboya doğru ilerlerken karşı karşıya kalmıştık. Ben sağa çekildiğimde oda sağa çekildi, sonra ben sola çekildiğimde oda aynı anda sola çekildi. Kollarımdan beni kavradığında içine çektiği derin nefesi duyabilmiştim, bu sefer gözleri gözlerimin içindeydi. Dudaklarını yalayıp kafasını sağa çevirdi. Neden böyle davrandığını anlıyamıyordum.

"-Jess" dedi zor çıkan sesiyle. Tutuşunu değiştirmemişti. 

Öp beni..

"-Michael" derken sesim fısıltıya dönüşmüştü. 

"-Giyinsen iyi olucak. Çıkalım" dedi boğazını temizlerken. Hayal kırıklığını kucaklarken bedenim hiçte sakin değildi.

"-Benim eve uğramam lazım ilk önce bu kıyafetle Costa'ya gelemem"

"-Tamamdır. Ben seni eve bırakırım. Sonra ordan birlikte Costa'ya geçeriz" dediğinde ses tonu buz gibiydi. Kafamı sallamakla yetindim. Beni mutfakta bırakıp gitmişti. 

Sen tam bir bok beyinsin.. 

Arkasından köpekler gibi baka kalmıştım..

^^^^^^

Costa'ya geldiğimizde işlerimizin başına dönmüştük. Şu sıralar bir şeylerle meşgul olmak bana iyi hissettiriyordu. Arada sırada ona kaçamak bakışlar yolluyordum. Bazen göz göze geliyorduk. Öyle anlarla süratli bir şekilde kafamı tam ters yöne çeviriyordum. Kendimi daha ne kadar işime verdiğimi hatırlayamazken Rachel'ın sesi kulaklarıma doldu.

"-Selam" dedi neşeyle. Gerçekten hiç enerjim yoktu.

"-Selam hoşgeldin" derken sesimin zoraki neşesini anlıycağını biliyordum. Tezgahın arkasına geçip yanıma ulaştı.

"-Noldu" 

"-Birşey yok" dediğimde gözlerini kısmıştı bile.

"-Seni yeterince iyi tanıdığımı biliyorsun dimi?" 

"-Dün birlikte kaldık" dediğimde fısıldamıştım. Michael uzaktaydı ama yine de tedbirli olmalıydık.

"-Şaka yapıyorsun? Nasıl? Nasıl olabilir? Birlikte kaldınız dimi yanlış duymadım?" dediğinde o kadar heycanlıydı ki beni gülümsemişti.

"-Evet. Ama biraz zoraki oldu. Zaten hiç bir şey olmadı. Ben koltukta uyudum." 

"-Erkekleri cidden anlıyamıyorum"

"-Al benden de o kadar" dediğimde gelen müşterinin siparişini almaya koyuldum. Michael Rachel'ın yanına gelmişti. Ona işle ilgili bir şeyler söylediğini duydum. Kahveyi hazırlarken oldukça dalgın olduğumun farkındaydım. Aklımdan yüz tane şey geçiyordum. Bu yüzden Rachel'ın yanıma yaklaştığını fark edememiştim.

"-Seni aşağıya çağırıyor" dedi Rachel imalı imalı. Ona gözlerimi devirip merdivenlere doğru yöneldim.Hızlı adımlarla aşağıya indiğimde önlüğünü giyiyordu. 

"-Bugün sipaşirimiz var. İşe koyulsak iyi olur. Bana un ve şekeri uzatır mısın?" dediğinde yüzüme bakmamıştı bile.

 Dediklerini yerine getirip, tezgahın altındaki dolaplardan un ve şekere uzandım. Ayağa kalkıp arkamı döndüğümüzde çarpışmıştık.

"-Dikkat etsene " dediğimde yüzlerimizin arasında milimler vardı.

"-Jess dikkat etmesi gereken biri varsa oda sensin" dedi ellerini saçlarından geçirirken. Sanırım yine konumuz ona çarpmam değildi. 

O zaman konumuz neydi?

^^^^^^

Costa'yı kapattığımıza oldukça sevinmiştim. Biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. Rachel'la kızların yanına gidiyorduk. Kafam biraz dolu olduğu için Rachel evde düzenlenen bir partiye gitmemizi teklif etmişti. Üniversite partilerini her zaman sevmişimdir bu sebeple teklifine balıklama atladım. Rachel kafamı dağıtmak için sürekli beni güldürüyordu.

"-Rachel artık kes şunu altıma işiycem" dedim en sonunda.

"-İşemeni istemeyiz gollum" 

"-İsteyebilirsin emin değilim. Artık sus. Öğlenden beri çalışıyorsun hiç mi enerjın bitmedi"

"-Asla enerjimin bitmiyceğini bilirsin. Bitse bile bu konuşmama engel değil" dediğinde onu boğmak üzereydim. Neyse ki Adriana ve Emily'i görmüştük. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına ulaştığımızda hepimiz kocaman kucaklaşmıştık. 

"-Görüşmeyeli baya oldu Rachel sonunda" dedi Emily

"-Beni özlediniz mi? Hadi söyleyin" dedi Rachel

"-Seni özlememek mümkün mü? Enerjin her zaman ki gibi yerinde" dedi Adriana. 

Hepimiz bu lafına gülmüştük. Çünkü asla susmuyordu.

"-Hadi nereye gidiyoruz?" dediğimde Rachel'la doğru dönmüştüm.

"-Kemerlerinizi bağlasanız iyi olur. Çünkü bu akşam çok çılgın bir partiye gidiyoruz" dedi Rachel.

Ne kadar çılgın olabilirdi ki..

^^^^^^

Kocaman evin önünde durduğumuzda seslerin dışarıya kadar net gelmesi kıyak bir partiye işaretti. Taş merdivenlerden çıkarken sol tarafta öpüşen çiftleri gördüm.

  Üniversite okusaydın kim bilir neler olucaktı göt kafalı.. 

İçeriye girmemizle etrafımızı sıcak hava ve gürültü sardı. Herkes mutlu ve sarhoş gözüküyordu. Rachel tanımadığım birkaç kişiyle selamlaştı.

  Kendimize hemen içki almalıydık.. 

Emily hislerime tercüman olmuştu.

"-Derhal içki istiyorum. Lakabımın sünger kız olduğunu bilirsiniz" dedi bağırarak.

"-Beni takip edin" dedi Rachel otoriter sesiyle. 

Peşine düştüğümüzde koridorda takılan insanları geçmemiz gerekti. Mutfağa ulaştığımızda kırmızı plastik bardaklardan kendime bir tane almıştım. Kasenin içindeki biradan bardağıma doldurduğumda mutluydum. Düzeltiyorum oldukça mutluyum. Kızlarda benim yaptıklarımı tekrarladığında, salona doğru harekete geçmiştik. Kendimize koltuklarda yer bulduktan sonra Adriana konuşmaya başlamıştı.

"-Christian'la çıkmaya başladık"

"-Sen tam bir orospusun. Ne zamandır? Bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun" dedim bağırarak. 

Tükürük saçmaktan vazgeç..

"-Herşey çok ani gelişmiş olabilir. Güzel olduğu kesin. Heycanlanmak çok güzel. Bir şeyler hissetmek çok güzel. Yeniden yaşadığımı hissediyorum sanırım" dediğinde birasını havaya kaldırdı.

 Plastik bardaklarımızı birbirine çarptığımızda mutlu hissediyordum onun için. Mesele dokunmak değil. Mesele dokunurken bir şeyler hissetmekti. O bunu hayatında çok fazla aramıştı. Kızlarla olmak beni her zaman mutlu ediyordu. Hatta bazen kimseye gerek olmadığını düşünüyordum. Erkeklere ihtiyacımız yoktu. 

Tamam arada ihtiyacımız vardı..

Bardağımı kafama dikip mutfağa yöneldim. Biraya ihtiyacım vardı. Mutfağa gittiğimde hemen bardağımı doldurdum. Kızların yanına ilerlediğimde beer pong için genç çocukların toplandığını gördüm. Bu beni heycanlandırmıştı çünkü Emily'le bu oyunda çok iyiydik. Kızların yanına koştum. Koşarken biramın yarısını dökmüştüm.

"-Çabuk benimle gelin" diye bağırdığımda hepsinin kalktığını görmüştüm. 

Çocukların yanına döndüğümüzde Emily'nin donup kaldığını gördüm.

"-Noldu?" dediğimde hala karşıya bakıyordu.

"-Dennis burda" dediğinde ağzımdan ufak bir küfür savurmuş olabilirim. Tamam çokta ufak değildi.

"-Bu oyunu oynamak için bir neden daha. Kaybedicek hiçbirşeyin yok. " dediğimde gözlerinin en derinine baktım. 

Bu lafım ona gaz vericekti. En yakın arkadaşımı tanıyordum. Çocukların yanına gittim. Dennis 3lü grubun ortasında duruyordu. Yanlarına gidince hepsi kafasını kaldırmıştı. 

Orospu çocuğu..

"-Bizimle bu oyunu oynamak ister misiniz?" dediğimde hepsinin kaşları havaya kalkmıştı. 

Kibirli piçler ağzınıza sıçalım da görün..

"-Kendinize güveniyorsunuzdur umarım. Sarhoş olup her yere kusmanızı istemeyiz" dediğinde Dennis, sanırım onu öldürücektim.

"-Oynayıp görelim" dediğimde arkamı dönmüştüm. Emily'yi kollarından sürükleyip masaya getirdiğimde Dennis bir an duraksadı. Bu hamlemi beklemiyordu sanırım.

"-İyi olan kazansın" dediğimde çoktan etrafımıza koca bir kalabalık toplanmıştı. Adriana ve Rachel'la döndüğümde sessizce onların ağzına sıçın dediklerini görebilmiştim. Bardaklarımız masaya geldiğinde Dennis konuşmaya başladı.

"-İlk siz başlayın lütfen" dediğinde arkadaşlarına dönüp gülmüştü. Topu Emily'ye uzattım. Atmadan önce nefesini topladı. Ve attı. Bingo. Top bardağın içindeydi. Dennis'e el hareketi çekip samimiyetsizce gülümsemişti. Dennis'in gülümsediğini görebiliyordum. Ona meydan okuyordu sanırım. Sıra onlara geçtiğinde Dennis topu aldı ve attı. Bardağımızın içine girdiğinde kafasını eğip Emily'ye öpücük gönderdi. 

Kibirli piç..

Emily bardağını ona kaldırıp kafasına dikmişti. Bu savaşı kazanamıycaklardı. Topları birer birer bardaklarının içine atıyorduk. Emily'le açık ara öndeydik. Topları attıkça daha da keyifleniyorduk. Onların 1 bardağı bizimse 3 bardağımız kalmıştı. Son atışı atmamla top bardağa girdi. Emily'le çıldırmış durumdaydık. Rachel ve Adriana yanımıza ulaştığında zıplıyorduk. 

Tamam çok normal değildi.. 

Hepimiz birer holigan gibi bağırıyorduk.. Emily kalan bardaklardan birini alıp 3 saniyede kafasına dikmişti. Kafasının güzel olduğunu anlamıştım çünkü gözleri kayıyordu. Diğer bardağı da eline aldığında kusmaması için tanrıya dua ettim..

Emily

Kafam tam anlamıyla taşşak gibiydi. Kızlarla galibiyetimizi kutlarken oldukça mutlu hissediyordum.Kesinlikle hak etmişlerdi.Piçler. Dennise kaçamak bir bakış attım. Göz göze geldik. Bana neden bakıyordu orospu çocuğu. Karşılaştığımız her yerde bana bakıyordu. Ama o yaptığını asla unutmıycaktım. Benim onun için diğer kızlardan bir farkım olmadığını biliyordum. O zaman bana bakmamalıydı bunu yapmamalıydı. Midemden yukarıya çıkan sıvıyı tutmak için elimi ağzıma götürdüm. Tuvalete doğru hızlı adımlarla ilerlediğimde kuvette 2 kişinin seviştiğini gördüm. Klozetin kapağını açmaya yeltendiğimde yine gözleriyle karşılaşmıştım. Zaferini kutlamaya gelmişti sanırım. Orospu çocuğu. Küfrümü içimden ettikten sonra kusmaya başladım...

Continue Reading

You'll Also Like

321K 1.4K 13
Her bölümde farklı bir seks hikayesi olacaktır. ona göre okuyunuz
1.6M 36.4K 44
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...
422K 22.8K 47
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...
1.1M 36.5K 40
Bir öğretmen ve bir mafya ? Bir kuralsız kaç kuralı birden yıkabilir ? Aşkın, acının ve heyecan kol gezdiği bir hikaye... Rüzgar&Mehir aşkına birlikt...