Sana zarar veremem

142 3 0
                                    


7.30 gibi tren istasyonuna vardığımda kızların gelmesini bekliyordum. Kulağımda çalan müziğe ayağımla ritim tutmaya başladım. Bugün olan şeyleri kafamdan uzaklaştırmaya yardım ettiği kesindi.

 Yine götünden atıyorsun Jess..

Evet tabi ki götümden atıyorum. El ele oldukları sahne gerçekten gözümün önünden gitmiyordu. İçimdekileri kimseye itiraf edememek beni gerçekten zorluyor. Her sabah artık işe giderken giydiğim şeylere özenmeye çalışıyorum. Yada sürekli onu dikizliyorum. Bunları neden yaptığıma dair en ufak bir fikrim yok. Onu ve sevgilisini el ele gördüğümde neden bu kadar parçalandığımı da bilmiyorum..Biliyorum ama kabul edemem. Bu işin sonu yok. 

Savaşamam.. 

Bu savaşa girersem paramparça olurum. 

Şimdi de paramparçasın.. 

Bu savaşa girersem ve bigün giderse dayanamam. 

Şu anda da yanında değil..

Sevgilisi var. 

Pes mi ediceksin?

Pes edicem. Sanırım son düşüncem iç sesimi susturmaya yetmişti. Hayatım boyunca herşeyle savaştım. Önüme çıkan herşey için savaştım. Özgürlüğüm için, yaşayabilmek için. Çalıştım, psikolojik açıdan savaş verdim. Ama şu an pes edicem. Çünkü daha önce kırılmaktan hiç bu kadar korkmamıştım.Çünkü hiç böyle hissetmemiştim. Saçma sapan düşüncelerimi bölen Adriana'nın neşeli sesi oldu

"-Hazır mıyız!" diye bağırdı.

"-Bu kadar enerjim olduğunu sanmıyorum." dedim yarım bir gülüşle. 

"-Seni özledik." dedi Emily

"-Bende sizi özledim kızlar hadi gidip biletlerimizi alalım." dedim yürümeye başalayarak. Bilet gişelerine geldiğimizde makineden biletlerimizi almaya başlamıştık. İşimiz kısa sürmüştü.

"-Sigara içelim mi?" dedim. Bu soruyu Adriana'ya yöneltmiştim. Emily arada sırada içerdi.

"-Harika" dedi enerjik ses tonuyla. 

Bügun neden bu kadar enerji dolu olduğunun sebebini bilmiyordum. Genelde depresif bir ekiptik. Çünkü hayattaki şanssızlığımız artık kanıtlanmıştı. Yürümeye devam ederken onu inceledim. Kısa sarı saçları, yeşil gözleriyle mükemmel bir uyum içersindeydi. Mutlu enerjisi onu daha canlı göstermişti. 

"-Neden bu kadar mutlusun?" dedim gözlerimi kısarak..

"-O kadar belli ettim mi?"

"-Evet resmen mutluluk saçıyorsun beyinsiz"

"-Çocukluk arkadaşım olan Christian'nı hatırlıyor musun?" dedi gözleri parlayarak.

Bütün ekibin aşık olması çok iyi oldu gerçekten...

"-Evet"

"-Birkaç haftadır konuşuyoruz ve neden bu kadar gerildiğimi heycanlandığımı bilmiyorum ama bana gerçekten iyi geliyor" dedi sonlara doğru kısılan ses tonuyla..

"-Buluştunuz mu hiç! Eğer benim haberim olmadıysa gerçekten ağzına sıçıcam haberin olsun." dedim gözlerimden gerçekten ateş çıkararak.

"-Buluşmuş olabiliriz.. Lütfen kızma söyliyemedim çünkü böyle hissetmemi size nasıl açıklıycağımı bilemedim. O kadar önemsememiştim başlarda o yüzden anlatmadım. Ama şu sıralar gerçekten önemli" dedi umut dolu ses tonuyla.

GeceWo Geschichten leben. Entdecke jetzt