Give me love

85 3 0
                                    


Yolda giderken benimle hiçbirşey konuşmamıştı. Ağzını açıp tek kelime etmemişti. Arada ona gergin bakışlar atıyordum. Bana dönüp bir kere bile bakmamıştı. Ne düşündüğünü her zaman merak ediyordum. Özelliklede dakikalarca gözlerimin içine baktığında ancak benimle iletişime geçicek tek harekette bulunmamıştı. Tek eli direksiyonda kaşları çatılmış bir şekilde yola bakıyordu. Üzerine giydiği siyah tişörtü kızgın bakışlarıyla korkutucu gözüküyordu. Bu yüzden bende sessizliğimi bozmamaya karar vermiştim. Ona karşı hissettiğim şeyleri neden daha önce hiç hissetmemiştim. Her şey oldukça farklıydı. Yanındayken yalnız hissedemiyordum. Sanki aramızda adını koyamadığım bir bağ oluşmuştu. 

"-Nereye gidiceksin?" dediğinde soruyu anlamaya çalıştım.

"-Eve döndüğümüzde mi?"

"-Evet"

"-Yanlış bir şey mi yaptım?"

"-Sinirliyim" demekle yetindi.

"-Neden?" derken vücudumu ona döndürmüştüm. Arabayı hızlı bir şekilde sağa çekti.

"-Sana kim vurdu?" dediğinde gözlerimi uzağa diktim.

"-Sana soru sordum" dediğinde elini koltuğumun yanına koymuştu.

 Ondan korkuyordum. Bakışları, söyledikleri. Bana tamamen tehlikeyi çağrıştırıyordu. 

"-Babam" dediğimde elimin tersiyle gözümden akan yaşı yakaladım.

"-O an onu gidip öldürebilirdim. Bir kadına vurulması düşüncesine dayanamıyorum. Zavallı" dedi. 

Sesi o kadar öldürücüydü ki yerimde huzursuzca kıpırdandım. Müzik sistemini açtı. Naptığını anlamaz bir şekilde ona bakıyordum.

"-Bu şarkıyı seviceğini düşündüm" dediğinde benim ne sevdiğimi nerden biliyor diye düşündüm.Şarkıyı merakla bekliyordum. Bir anda arabayı dolduran müziğe kulak kesildim.

  Give me love.. 

Neden bu şarkı? 

 Give me love like her,

Tıpkı onun gibi aşkını ver bana

Cause lately I've been waking up alone.

Çünkü son zamanlarda yalnız uyanıyorum  

Gözlerimi ondan ayırmıyordum. Sanki dünya durdu. Arabanın içinde değildik. Deniz kenarındaydık, yeşil çimlerin arasındaydık, koca bir uçurumun kıyısındaydık.

 Paint spotted tear drops on my shirt,
Lekeli gözyaşlarım t-shirtime damlıyor
Told you I'd let them go.
Sana onların gitmesine izin vereceğimi söylemiştim   

Birbirmize yürürken ona ulaşamıyordum. Aslında ona yaklaştığım her adımda biraz daha ondan ayrılıyordum.  Attığımız her adımda birbirimizin karşısındaydık. Gözleri sadece nefes alabilmem için vardı.

 And i'll fight my corner,
Kendi köşemde dövüşeceğim
maybe tonight I'll call ya,
Belki bu gece seni ararım
after my blood turns into alcohol,
Kanım alkole döndükten sonra
no i just wanna hold ya,
Hayır,sadece seni tutmak istiyorum
  

Burdaydı belki. Çok uzağımdaydı belki. Kanımdaydı, bedenimdeydi.

 Give a little time to me, we'll burn this out,
Bana biraz zaman ver, yakıp kül edeceğiz
We'll play hide and seek, to turn this around,
Saklambaç oynayacağız ve buraya geri döneceğiz
all i want is the taste that your lips allow,
Tek isteğim dudaklarını tatmama izin vermen
 

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin