Kızdan Mafya!

Oleh ucan_kedi

486K 15.6K 1.1K

Lebih Banyak

Kızdan Mafyada Olurmuş! -DÜZENLENECEK-
1. Bölüm -DÜZENLENECEK-
2.Bölüm -DÜZENLENECEK-
3. Bölüm -DÜZENLENECEK-
4. Bölüm
5.Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
Üzgünüm :(
Açıklama
32. BÖLÜM
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
Uyan Ey TÜRK!
36. Bölüm
37. Bölüm
Özürlerimi İleteceğim Maalesef

31. Bölüm

3.1K 114 7
Oleh ucan_kedi

Sabah uyanıp spor yaptıktan sonra yukarı çıkıp üstümüzü giyindik, aşağı inip kahvaltı yaptıktan sonra gerekli kişileri arayıp gerekli ilgileri verip otele doğru yola çıktık. Otele geçerek kızları alıp şirketin teftiş edilecek olan mekanlarından birine gelip kızlara kahvaltı söyledik kendimize de şekerli Türk kahvesi söyledik, siparişler gelene kadar konuşma ortamı yaratmak için söze başladım.

* Rahat uyudunuz mu?

(Efsa)- Evet, teşekkür ederiz.

* Önemli değil, ee teklifimize ne diyorsunuz?

(Ada)- Kabul ediyoruz.

+ Güzel, bugün sizi Gizem'e teslim edeceğiz o ne derse yaparsınız.

(Efsa)- Gizem kim?

+ Güvenlik başkanı gibi bir şey, o size gerekli bilgileri verir.

(Ada)- İşimiz tam olarak ne?

* İki küçük kız var bu yıl sekiz yaşına giriyorlar onlara dövüş eğitimi vereceksiniz, şirket yüzünden rakip firmalar, şirketler tarafından tehdit altında oluyoruz hiç yoktan kısa süreli zaman kazanmak için kendilerini korumalarını istiyoruz. Birde okula başlıyorlar korumlar gelene kadar kendini savunmalılıar.

+ Aslında özel hoca tutardık ama onlara güven olmuyor ayrıca sizin dövüşme şeklinizi sevdik, onların tarzına tam uyacak çocuklar ikizler ve uyumlular sizin gibi.

(Ada)- Ya bizim güvenliğimiz?

+ Bizimle çalıştığınız sürece ikinizin de özel koruması var rahat olabilirsiniz.

* Bu arada bu yıl eksik kalmış derslerinizi tamamlamak için ders alıyorsunuz ve eksikleriniz tamamlandığı anda üniye alınacaksınız. Eviniz ise bize yakın olması gerektiği için bir kaç mahalle aşağı da olacak.

+ Bunlar kartlarınız ilk şifresi 1111 siz isteğinize göre değiştirirsiniz, aylık olarak içine ücretiniz yatacak ve avansları şimdiden yattı bile. Sorularınız?

(Efsa)- İsminiz ne?

* Ben Berna KURT

+ Bende Almila KESER.

(Ada)- A- ama siz?

+ Evet biz onlarız.

*PARDON BAKAR MISINIZ?

(Garson)- Bir şey mi istemiştiniz?

* Bana müdürünüzü çağırır mısınız?

(Garson)- Bir kusurumuz mu var efendim?

* Siz çağırın.

(Garson)- Elbette.

Garson gittikten sonra az önce uyuşturucu satan adamı göz hapsinde tutmaya devam ettim Almila da olayı anlamıştı ama kızlarla ilgileniyordu daha çok, garson müdürle beraber buraya gelirken bende etrafı tarayıp yeniden eksikleri aklımda sıraladım: 1- Uyuşturucu satılıyor, 2-Temizlik tam değil, 3- Kameralar çalışmıyor, 4- Müşteri ile ilgilenmiyor, 5- Yeni düzene geçilmemiş.

(Müdür)- Beni istemişsiniz?

* Burası düzensiz bir iç mimara ihtiyacınız var mı acaba?

(Müdür)- İş arıyorsanız başka kapıya, biz bile kendimize zor yetiyoruz.

+ Yeterince kazanmıyor mu?

(Müdür)- Burası bir şirkete bağlı, şirket parayı alıyor birde patronu var çok cimri dedikodu yapmak gibi olmasın ama.

* Hadi ya, hangi şirketmiş o? Birde burada uyuşturucu satılıyor fark ettiniz mi?

(Müdür)- İşte eksikleri tamamlamak için yapılan küçük iki üç yöntem.

* Parasız yani burası?

(Müdür)- Paraya ihtiyacınız varsa sizin gibi güzel bayanlara kazandıracak bir iş buluruz elbet.

+ O pis imalarınızı kendinize saklayın ve gidin.

(Müdür)- Sanki yapmadığınız şey.

+ Biraz bekler misiniz?

Telefonumu çıkarıp buraya gelmeden önce aradığım son numara olan şirkete bağlı olan yerlerin kontrol eden Ayşen hanımı aradım.

(Ayşen)- Buyurun Berna hanım.

* Yaptığımız görüşme olumsuz geçti gerekli işlemleri yapın.

(Ayşen)- Hemen efendim.

Ben telefonumu kapattıktan sonra bize bakıp iğrenç sırıtması ile süzen adamın telefonu beş dakika sonra çalmaya başladı. Adam telefonu eline alınca biraz panik yaptı, üstünü başını düzeltti sanki karşı taraf görecekmiş gibi. Bu durum ikimizinde göz devirmesine sebep oldu.

(Müdür)- Buyurun efendim?

...

(Müdür)- Ne? Nasıl kovulurum?

...

(Müdür)- Sizi dava edeceğim, bu şekilde işten çıkaramazsınız beni.

...

(Müdür)- Sizi de müdürünüzü de şirketinizdeki herkesi ayrı ayrı sikeyim. İflas edersiniz umarım.

Adam telefonu kapatıp bize bir bakış attıktan sonra sinirle odasına doğru giderken kafamla adamlara işaret verdim onlar da adamı paket yapıp gizlice arka kapıdan çıkaracaklardı. Uyuşturucu satanları polis baskını gibi gösterip alacaklardı biz çıktıktan sonra. Gerisini Ayşen'in yönlendirdiği kişiler hallederdi. Bu olaylar olurken sessiz kalan kızlar adam gittikten sonra konuşmaya başladılar.

(Efsa)- Adam az önce size küfretti, neler söyledi bir şey yapmayacak mısınız?

+ Elbette yaptık, işten kovduk.

(Ada)- İşten kovma ile bu iş biter mi?

(Efsa)- Ben olsam o lafları söylerken çenesini kırardım, hayır yani yapamayacak kadar güçsüz de değilsiniz.

+ Güç sadece kuvvet değildir, yeri vardır her şeyin. Asıl onun karşısında susarak gösterdik kendimizi.

* Sizde öğreneceksiniz işte bunları.

(Efsa)- Bu iş gibi değilde bize acıyıp yardım etmek gibi bir şey.

+ Bunu nereden çıkardınız?

(Ada)- Eğitim, para, ev.

* Eee bunların karşılığında iki kıza ders vereceksiniz.

(Efsa)- Bu karşılık fazla değil mi?

* O kızlar için değer, ayrıca çıkardığınız işten memnun kalırsak sadece kızlarla yetinmeyiz.

+ Neyse bizim şirkete gitmemiz gerekiyor, Bu kişi de Gizem siz halledersiniz işleri.

* Aynen konuştuğumuz gibi yapıyorsun Gizem.

Yanımıza gelen Gizem ile biz hemen ayaklandık, o da kafası ile onayladı, mekandan çıktıktan sonra park yerinde fazlasıyla ilgi çeken bugatti'ye binerek hızlıca şirkete geçtik.

Şirkete geçtikten sonrası fazlası ile yoğun geçmiş bir çok toplantıya girmiş şimdi de son toplantı öncesi orta büyüklükte ki toplantı salonunda son dakika bizimle görüşmek isteyenleri bekliyorduk. Adamlara toplantıdan önce az zamanımız olduğunu söylememize rağmen geç kalmışlardı. En sonunda içeri giren adamlara ne kadar kızgın olsak da iş alanında ki saygınlığımız yüzünden ayağa kalkmış ve selamlayıp yerimize oturduk.

Gelenler Çağrı inşaat şirketinden iki müdür ve bizi korkutmak amacı ile getirilmiş olan beş korumaydı. Daha göstermelerine gerek kalmadan bellerinde silah olduklarını anlamıştık. Yine de sakinliğimizi koruyarak yerimize oturduk, bugün üzerimizde dar pantolonlar vardı ve silahlarımız belimizdeydi ama üstünü örten salaş tişörtler sayesinde belli olmuyorlardı. Gelen adamların niyeti büyük ihtimalle bugün girecek olduğumuz ihalede uyarmaya gelmişlerdi.

(Mustafa)- Ben Mustafa ve kardeşim Harun. Buraya Çağrı beyin ufak iletisini iletmeye geldik.

+ Dinliyoruz.

(Mustafa)- Bugün ki ihalenin bizim için önemli olduğunu kazanamazsak büyük bir kayba yol açacağını bildirmek üzere geldik.

* Sizin kaybınızın bizi ilgilendirdiğini sanmıyorum.

(Harun)- Bence bizim kaybımız demeyelim de sizin kaybınız desek daha iyi olur.

Adamın soğuk sesinin ardından odadaki korumalar bellerinde ki silahları gösterdiler. Sanki ilk defa görüyormuş gibi hepsini tek tek inceledikten sonra birbirimize kısa bakış attık Almi saatine kısa bir bakış attıktan sonra onaylamaz kısa bakışı gönderdi.

* Bizi tehdit etmenizi dikkate alarak işlem yapacağımıza emin olabilirsiniz beyler.

(Harun)- Tehdit demeyelim de uyarı diyelim bence.

+ Biz anlayacağımızı anladık beyler müsaadeniz olursa şimdi bir toplantıya katılmamız gerekiyor.

(Mustafa)- Kolay gelsin hanımlar.

Adamlar zafere ulaşmış edası ile keyifle çıkarlarken arkalarından bizde zafer nidası ile bakıyorduk şuan başımızdan savmanın en iyi yolu bu olduğunu biliyorduk. Zaman kaybetmeden toplantı olan odaya geçerken ben kısa süreliğine Fatma'nın yanına uğramış ve Çağrı şirketi ile bilgileri istemiştik bir de Hakan'a ulaşıp ondanda bir kaç detaylı bilgi almasını istemiştik. Bu durumda kızlar şirket üzerine araştırma yaparken Hakan adamların neye güvenerek geldiklerinin yolunu bulacaklardı. Bende Almi'nin arkasından toplantı odasına geçmiştim.

Bu toplantı ihale ile ilgili olduğu için az önceki olayı kısaca anlatmış kesinlikle geri çekilmeyeceğimizi bildirmiş uygun fiyat biçmiş ve toplantıya bizzat kendimizin katılacağını, eğer tehdit gibi bir uyarı alan olursa direk bize bildirilmesini istemiştik.

Odama geçtiğimizde istediğimiz iki dosya da arkamızdan gelmişti. Almi sosyal hesapları kontrol ederken bende elimde ki dosyaları incelemiştim. Adamların şirketti gerçekten kötü durumdaydı gelir kaynakları batmış durumdaydı ayrıca istenilen alan için yaptıkları proje bok gibiydi yani alsalarda kazanamazlardı o mekandan ama almazlarsa kesinlikle batarlardı. Yeni büyümeye başlayan mafyalardandı ve arkalarında bizin eskiden ufak bir işini yaptığımız Adem amca vardı. Adem Unutkan,önceden büyük bir mafya babası idi ama sonra karısı düşmanları tarafından öldürülünce bu işlerden elini ayağını çekmişti ama tanık kişiler yeni yeni mafyalığa başlarken onlara yol gösteriyor gibi birisi. Almi de dikkatle mesajlarını okuyordu, benim aklımda ise onlarla nasıl uzlaşacağımız vardı. Bugün gelen adamlar zaten acemi olduğu belli oluyordu, ama şirketleri için yaptıklarını biliyorduk yine de bu cezasız kalacaklar anlamına gelmiyor.

İhaleye yarım saaat kaldığını anlayınca ayaklandık, bugün ihalaye ikimiz ve bir kaç avukat gidecektik şirkettekileri tehlikeye atmaya gerek yoktu daha sonra işe gelecek ihale durumunu anlatacak daha sonra ise dünki olayı çözecektik. Hızlıca ihale mekanına geldikten sonra bir adamımızı onlara bize sabotaj yapacaklar emin olmak için bırakıyoruz falan diyerek bıraktıktan sonra miktarımızın yazılı olduğu zarfı da onlara bıraktık. Şirkette çok düşük bir fiyat demiştik ama o tutarı yazmıyordu kağıtta çünkü eğer o tutarla girersek kesinlikle kaybederdik, keyfimiz yerinde sonuçları açıklanacak olan salonda arkaya geçtik. Avukatlardan bizi duymacakları kadar uzağa oturduk bu arada Almi arasına bana bakıp ibnece sırıtıp mesaj yazıyordu sonunda işi bitince telefonu yanına koydu bende ona gözlerimi diktim ki ötsün. En son başladık fısır fısır konuşmaya.

+ Ne?

* Söyle artık planını.

+ Hani Aras olayı olmadan önceden Barlasla aranızda bazı olaylar olmuştu ya onun ve bizim mekanda yatağa kız atmasının hesabını ona sormaya hazırlanıyorum.

* Nasıl?

+ Salim'i çağırdım ve planı anlattım, yani artık sana çakma ilgi duyuyor sende karşılık veriyorsun.

* Ama o gay.

+ Zaten o yüzden onu çağırdım şekerim.

* Hadi bakalım hayırlısı, bu planı sadece üçümüz bileceğiz?

+ Bilmem belki bizim kızlar bilebilir.

* Tamam.

Bir kadının kürsüye çıkması ile sustuk, kadın gerekli bir kaç konuşma filan yaptı bizde dinledik en sonunda kazananı açıklamadan önce biraz sustu salonda büyük sessizlik oldu.

(Kadın)-...Ve kazana Kurt Holding.

Çağrı beye üstten bir bakış attıktan sonra avukatları gerekli işlemleri yapması için gönderdik. Bu sırada gelen tebrikleri kabul ettikten sonra salon yavaş yavaş boşalmaya başladı. Bizde en son gerekli belgeleri imzaladıktan sonra o arsayı üzerimize almış olduk avukatlardan belgelri kapının önünde aldıktan sonra onları önden gönderdik şirkete çünkü şu an takip ediliyorduk. Ben arabayı beklerken Almi de telefonda gerekli adamlarla konuşuyordu. Şirkete giderken ıssız olan bir yol vardı orada pusu atacaklarını tahmin etmemek aptallık olurdu bizim adamları önceden oraya aldıktan sonra arkamızdaki kişileri de uyardık. Son olaylardan sonra ben onları değiştirmiş seçmiştim, işlerini yapan insanlardandı. Arabalara binip o alana gelene kadar arabanın içinde ben silahları ayarladım Almi de arabayı sürdü daha sonra silahı beline yerleştirdi üstünü örttü bu arada arkamızda bizi takip eden araba sayısı üçe çıkmıştı bizimkilerden hariç. Tahmin ettiğimiz alana gelince arkadaki araba hızlıca önümüze gelip yolu kestiler, arabalar durduktan sonra bu sabah ki Mustafa ve Hakan ellerinde silahla gelip kolumuzdan tuttukları gibi arabadan indirdiler. Bizse daha sakince bekliyorduk kolumuzu bıraktıktan sonra bir kaç adım arkaya çıktılar bu sırada onların adamları etrafımızda çember yaptılar ayrıca bizim adamlarda onların çevresinde yaptılar sayıca biz çoktuk ama saklı oldukları için onlar öremiyordu.

Önümüzü kesen arabadan Çağrı bey indi, yavaş adımlarla karşımıza geldi.

(Çağrı)- Merhaba, hanımlar.

+ Merhaba Çağrı bey.

* Bu ziyaretinizi neye borçluyuz.

Ortalarında oldukça dik duruyorduk, kız olduğumuz için üstümüze bakmamışlardı zaten. Birde bu sözlerimizden sonra şaşırmışlardı çünkü bizim korkacağımızı düşünmüşlerdi büyük ihtimalle.

(Çağrı)- İhaleden önce sizi uyardık biz değil mi?

+ Evet.

* Bizde dikkate alacağımızı söyledik, dediğimizi de yaptık.

(Çağrı)- Demek kayıp vermeye karar verdiniz. Size bir şans daha veriyorum ya o belgeleri bana verirsiniz ya da ölürsünüz.

Bu sırada bütün adamlar bize silah çekmişti silah çekmeyen sadece biz, elleri ceplerinde bize dik dik bakan Çağrı bey bir de bize dosyayı uzatan Harun kalmıştı. Harun'un elinde ki dosyayı aldıktan sonra ortadan ikiye yırttım bu sırada Almi de silahını Çağrı beye uzatmıştı. Herkes bir süre sessizce kaldıktan sonra şaşkınlığını atan Çağrı bey konuştu.

(Çağrı)- Sizce bizde ki üstünlükle tek başına çıkabileceğini mi düşünüyorsun Almina hanım.

+ Siz teklifinizi sundunuz sıra bizim teklifimiz de.

* Bu belgeyi sz imzalayacaksınız.

Avukatlardan aslında başka bir belge almıştık, onlar önden arsayı şirketin üstüne göstermeye gitmişti. Bizim elimizde ki belge de Çağrı şirketinin yüzde yirmilik kısmını bizim olması dahilinde onları batmaktan kurtardığımız gibi bir şeyler yazıyordu. Kağıdı okuduktan sonra kahkaha atmaya başladı ve benim yaptığı gibi ortadan ikiye yırttı bize silah doğrulttu. Almi silahını havaya kaldırınca bizimkiler ortaya çıktı adamlar şaşkınlık içinde bakarlarken hepsi ayaklarına vurulduktan sonra silahlarını aldıklar ve bu sefer bizim yaptığımız çember de Çağrı ve biz kaldık. Bende yavaş adımlarla gidip Çağrı beyin silahını aldım, Almi bu sırada telefonunu çıkarmış Adem amcayı arıyordu.

* Biz teklifimizi sunmuştuk yırttınız.

+ Yeni teklif şirketin yüzde otuzu bizim.... Hah Adem amca nasılsın?

...

+ Bizde iyiyiz, şu an karşım da senin son öğrencin var.

...

+ Evet o, bizi öğrenmemiş sana geri gönderiyoruz.

...

+ Tamam Adem amca sonra konuşuruz.

(Çağrı)- Ne oluyor? Siz kimsiniz? Adem baba ile alakanız ne?

* Çağrı bey şirketinizin yüzde otuzluk kısmını biz alıyoruz sorularınızı Adem amca açıklar yarın saat 09.30 da toplantımız var gerekli belgleri hazırlayın şirketimize bekliyoruz.

Son sözlerimden sonra arkasındaki adama işaret ettim Çağrı bey ağzını açamadan bayılttı, adamlara sağlam şekilde Çağrı beyin Adem amcaya gönderilmesini istedik. Yaralı adamları bizim hastahaneye sevkettikten sonra arabaya binerek şirkete geçtik. Odama geçtikten kısa bir süre sonra telefon çaldı.

(Fatma)- Efendim, personel müdürü Rafet bey ve İkra hanım sizinile konuşmak istiyormuş.

* Tamam, içeri alabilirsin.

Almina'ya gözlerimle "işte geldi sonunda" bakışı attım o da olayı anladım. Dün gece gelmişti mesaj, İkra ve Azra'nın mesajları okuduktan sonra şaşırmış detaylı araştırınca sonuca ulaşmıştık. Azra ve İkra dün toplantı da farklı iki profil çizmişti Azra kendinden eminken ajan olma ihitmali doğurmuştu, İkra ise utangıç kız modellerinde bizimle direk iletişime geçmemişti. Azra'nın bakışlarından anlamıştık zaten onun ajan olmadığını ama ne olursa olsun araştırtmıştık. O bu yaz ki stajerimiz di doğru ama İkra değildi. İkra Baştuğ şirketinin stajeriydi, okulunda öyle gözüküyordu. Meğersem hem Rafet hem de İkra tehtid edilmiş. Rafet'in eşi kalp hastası ve onların eline geçmiş nasıl odlu bilmiyorum ama onların elindeymiş ve yanınd da İkra'nın annesi varmış ikisini de öldürmekle tehtid etmişler. İkisini de dün oralardan almış otellere yerleştirilmiştik ama daha ikisinin de haberi yoktu daha sonra İkra'nın stajerliğini bizim şirkete almıştık okuldan daha okul İkra'ya söylememişti bizim ricamız ile. Biz bugün onlara son şans vermiştik ya söyleyecekleridi ya da atılacaklardı bu sayede hem işsiz kalmış olacaklardı hem de satjı yanmış olacaktı.

...Tak.Tak.Tak...

* Gir!

(Rafet Bey)- Müsaitsiniz değil mi?

+ Evet gelin oturun.

(Rafet Bey)- Şey nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama size söylemek istediğim bir şey var.

(İkra)- Alında ikimizin de var, Müsadeniz olursa ben başlamak istiyorum.

* Elbette ki dinliyoruz.

(İkra)- Ben.. ben bu şirkete stajerlik için gelmedim.. ben ben buraya ajanlık yapmak için geldim.. ve .. ve yaptım da..

Kız ağlamaya başlamıştı çekmecem de olan peçeteyi ona uzattım, gülümsedim. Bu sırada Rafte beyin kafası yerden kalkmamıştı.

(İkra)- Ama yemin ederim.. pişman oldum.. yemin ederim... mecbur olmasam yapmazdım.

(Rafet Bey)- Yapmazdık.

+ Neden mecburdunuz?

(Rafet Bey)- Benim eşim ve onun annesi onların elinde, eğer yapmazsak öldüreceklerini söylediler. Karım sağlıklı olsa bir dk bile düşünmeden polise giderdim ama karım kalp hastası onunla tahtid ettiler beni.

* Anlıyoruz.

(İkra)- Beni de stajımı yakmak ile tehtid ettiler. Stajımı yakamazdım yoksa babam beni evlendirecekti. Annemle ondan kurtulmak için tek şans benim.

+ Seni de anlıyoruz.

(İkra)- Şimdi... şimdi ne olacak?

* Şu an toplanıtımız var bu süre içinde Rafet beyin odasına bekleyin.

Hepimiz ayağa kalktıktan sonra onları kapıdan gönderdik. Ben kızların yanına gittim Almi ise odaya geçip telefon açtı o kadınların buraya gelmesini sağlayacaktı. Bende bizim üniversiteden tanıdığımız birinin telefon numarasını Fatma'ya vermek için rehberden bakıyordum. Bilal bizden büyük birisiydi okulda kavga sırasında tanışmıştık, dürüst birisiydi ayrıca çalışkandı üniversiteyi üçündülükle bitirmişti. Dün ki olaylardan sonra onu yeni personel müdürü olmasına karar kılmıştık. Aslında o da çalışıyordu ama çalıştığı şirket Haziranın başında batmıştı şu an Haziranın 24 ama bu zamana kadar iş bulamamıştı batan şirket biraz kötü nama sahip olduğu için başvurduğu bir iki yerden ret cevabı almış ve bizim yeni müdürümüz olmasına karar vermiştik.

* Fatma yaz 05********* bu numara Bilal DERİCİ diye birine ait çağır yarım saateşirkette olsun 3 numaralı toplantı odasına alırın biz gelene kadar beklesin bu arada iki tane de hanım efendi gelecek bizim şoför ile onları benim odama al. Yarın saat 09.30 da Çağrı şirketi ile toplantımız var ona göre yeniden ayarla programı.

(Fatma)- Pekala.

* Bu gelen kişiden kimsenin haberi olmayacak şirkettekiler sorarsa bizim bir arkadaşımız o sorarsa bizim açıklayacağımızı söyle. Birde avukat Rüstem'i hemen odama çağır.

(Fatma)- Tamam, Berna Hanım.

Odama girdiğimde Almi de masanın önünde ki koltukta oturuyordu bende karşısında ki koltuğa kendimi attım.

+ Bizimkiler diğer maskelileri almışlar mekandalarmış.

* Tama buradan çıkışta gideriz oraya, bu arada yarın Arda'nın son sınavı var korumları okula göre mi ayarlayalım Arda'nın peşine mi koyalım.

+ Okula giremezler herhalde sonuçta polis içeri girenleri kontrol ediyor kapının önünde beklesinler. Okulun etrafını sarsınlar.

* Tamam ben ayarlarım bugün.

+ Tamam... Tak.Tak.Tak... Gir!

(Rüstem Bey)- Beni çağırmışsınız Berna hanım?

* Evet, evet geçin oturun böyle.

+ Rüstem bey bugün yaptığınız belgenden yeniden isityoruz ama bu sefer şirketin yüzde otuzu bizim üzerimize olacak şekilde.

(Rüstem Bey)- Elbette hazırlarım ama şirket kabul edecek mi?

+ Ettiler bile Rüstem bey.

(Rüstem Bey)- Müsadenizle.

+ İyi günler.

Rüstem bey de çıktıktan sonra toplantı saaati geldiğini görerek bizde çıktık odadan ve toplantı salonuna geçtik, ihaleyi aldığımızı son onayladığımız projeyi bu arasaya yapmaya karar verdikten sonra para, işçi, gün, tören gibi detayları da ayarladıktan osnra toplantıyı bitirdik. Almi toplantı salonu 3'e geçerken ben yanıma Ayşe'yi çağırdım.

(Ayşe)- Buyrun Berna hanım?

* Geldiler mi?

(Ayşe)- Evet hepsi istediğiniz gibi yerlerindeler.

* Güzel, şimdi sen bize Rafet ile İkra'yı çağır zaten yan yanalar onları toplantı salonu üçe gönder birde seni arayınca hanımları toplantı salonu üçe gönder.

(Ayşe)- Tamam, efendim.

Ayşe yerine geçerken bende toplantı salonu üçe geçtim Bilal ile el sıkıştıktan sonra Alminin yanına oturdum.

* Nasılsın Bilal?

(Bilal)- İyiyim ben sen nasılsın?

* Bende iyiyim bira yorgunum sadece.

(Bilal)- Eh kocaman şirket tabi öyle olur.

+ Biraz, neyse seninle bir konu hakkında konuşmak istedik.

(Bilal)- Dinliyorum.

+ Bizim şirkettin perdonel müdürüyle ufak bir sorunumuz oldu, onun yerine seni almak istiyoruz kabul edersen tabi?

(Bilal)- Adamı ekmeğinden mi edeceğim?

* Yok hayır sadece bu şirkette kalmayacak başka şirkete geçecek. Burası ana şirket olduğu için müdürlerin tam güvenilir olmasını istiyoruz. Seni de az çok tanıyoruz bu iş için çok uygunsun.

(Bilal)- Ben bilmiyorum, bunu hiç düşünmemiştim son olanlardan sonra.

+ Olanları duyduk senin adına üzüldük sen gerçekten iyi birisiydin ama kurunun yanında yaşta yanar hesabıyla olanlar olmuş.

* Yine de yeniden başlamak isteyeceğini düşündük.

(Bilal)- Ben bu kadar büyük şirkette yapabilir miyim bilmiyorum.

+ Biz seni biliyoruz yaparsın sen.

* Hem senden önce ki müdür gitmeden önce sana gerekli şeyleri anlatır bir süre sonra alışırsın zaten.

+ Bugün gez şirketi filan, işi dinle yarın kesin kararını bildir olur mu?

(Bilal)- Elbette....Tak.Tak.Tak..

*Gir!

(Rafet Bey)- Bizi istemişsiniz?

* Evet, geçin oturun.

+ Rafet bu bey Bilal DERİCİ umarım yeni personel müdürümüz olacak.

(Rafet Bey)- Şey evet ben anladım.

+ Bugün ona şirketi gezdirip işi anlatır mısınız?

(Rafet Bey)- Elbette.

* Bilal yanlış anlamazsan bizi biraz Almina'nın odasında bekler misin? Fatma hanıma söyle o seninle ilgilenir.

(Bilal)- Tabi ki, kolay gelsin.

*... Rafet bey yaptığınız hata sonucu kusura bakmayın sii şirketimizde tutamayız.

(Rafet Bey)- Elbette anlıyorum, bende böyle çalışan istemezdim.

+ Yok yanlış anladınız sizi kovmuyoruz sadece mekan değişikliği yapacağız, bu arada İkra hanım szin de stajınız artık bu şirkette görünüyor kötü hiç bir şey yazılmayacak staj dosyanıza ama bu şirkette sizi de tutamayız bu diğerlerine istediğinizi yapabilirsiniz imajı vermiş olur.

* Size bir haftalık tatil veriyoruz bu süre içinde hatanızı biraz düşünmenizi öneririm. Bir hafta sonra Çağrı şirkettinden hise sahibi oluyoruz sizi oraya yerleştireceğiz.

(İkra)- Ben. ben teşekkür ederim, beni affedin lütfen büyük hata yaptım.

(Rafet Bey)- Bende pişmanım, gerçketen teşekkür ederim, beni bizi bu şartlar altında işsiz bırakmadığınız için.

+ Sizi anlıyoruz mecbur bırakılmışsınız ama sizde bizi anlayın lütfen biraz bekler misiniz?

*....Ayşe buraya çapırabilirsin.... Lütfen bundan sonra bize dürüst olun, bizim de bir kaç tanıdığımız var elimizden geldiğince yardımcı olurum size.

(İkra)- Elbette ki undan sonra size dürüst olacağız, buradan çıktıktan sonra polise gideceğiz zaten.

+ Polise gerek yok.

(Rafet Bey)- Nasıl?....Tık.Tık.Tık...

+ Gel!

(İkra)- Anneee!

Onlar sarılır ağlarken biraz uzaktan izledik daha sonra bizi hatırlayınca yeniden masaya oturdular hep beraber.

+ Nasıl olduğu bizim aramızda sır olsun değil mi hanımlar.

Hanımlara göz kırpmıştım onlarda kafa sallayarak onaylamışlardı. Dün onları almaya gittiğimizde biraz korkmuşlardı ama konuşarak olayları öğrenmiştik, ayrıca İkra'ya şirkete döşeli olan evlerden tekini üstüne geçirmiştik anahtarı annesine vermiştik. İlk baş kabul etmese bile konuşa konuşa kabul ettirmiştik. İkra'nın annesinin adı Aysun, Rafet'in karısının adı da Serpildi. Serpil ile de konuşmuş hastahanesini değiştirmiş bizim hastahaneye almıştık. Dün aldıktan sonra ilk kontrollerini yaptırmış ilaçlarını değiştirmiştik.

(Aysun)- Evet ufak sırrımız.

(Rafet Bey)- Serpilim iyisin değil mi? Sana bir şey yapmadılar. Kalbin nasıl?

(Serpil)- İyi Rafet bunları daha sonra konuşuruz.

+ Hanımlar iyi olmanıza sevindik, şimdi şoför evlerinize bırakacak sizi. İkra sende annenle git, Rafet de İşi anlattıktan sonra evine gidebilirsin.

Onları orada bıraktıktan sonra Alminanın odasına geçtik Bilal ile işle alakalı bir kaç konuyu da konuştuktan sonra Rafet gelince onunla beraber çıktı. Bizde arkalarında şirketten çıktık önce gidip karnımızı doyurduktan sonra depoya geçtik adamların mallarını bizim yöneteceğimize dair belgeleri imzalattıktan sonra geekli bir kaç bilgileri öğrendiktan sona başladık işkenceye. Zaten sadece dört maskeli alınmış son maskeli Semih Baştuğ alınmamış, o it zaten bizim için özel olarak ağırlanacaktı şirkete ajan sokmaya çalışmaktan.

Elimize 1 numaralı bıçakları aldıktan sonra adamların dersiniz yüzmeye başladık daha sonra elimize muşta ayaklarımıza özel yapım demir ayakkabı giyindik. üzerimize tuz attıktan sonra adamlara vurmaya başladık özellikle yüzdüğümüz yerlere vuruyorduk acıdan bayıldıkça tekrar ayıltıyoruz daha sonra beyinlerinde yuvarlak şekilde boşluk açtık oradan beyin suyunu akıttık en sonda bağırsaklarını çıkararak etraflarına sardık. Alınlarına A.K. ve B.K. Yazdıktan sonra bir kağıda sıra sende yazarak üstlerine tutuşturup Semihe kargoladık. Kısa duş aldıktan sonra arabaya atlayarak yola çıktık Almi arabayı sürerken bende korumalara yarın ki ayarlamaları anlattım. Sadece Semih kaldığı için eve hapsetmeye gerek yoktu ama tüm önlemleri de bırakmaya da gerek yoktu. Gerekli korumaları ayarladım, Arda'nın okulunun ç.evresini filan da ayarladıktan sonra mesajları kontrol ettim. Yarım saatlik yol vardı daha.

Bu adamlar sadece bize kötü değil ayrıca kendi çocuklarına karılarına da kötü davranırlarmış, hatta şerefsiz Hakkı karısını pazarlarmış. Neyse işte bunların çocukları ve aileleri onlardan nefret ediyorlarmış ama zorla duruyorlarmış. Bizde onların hakkı olan arsaları onların üstüne bırkmaya gidiyorduk tüm aileleri bir kaç avukat ve notherden bir kaç kişi ile gideceğimiz mekanda bekliyorlar. Bu şerefisz adamlar mafya oluyoruz diye en güvendikleri adamlara bırakmışlar mirası diğerlerine bir kuruş bile bırakmamışlar. Bunu öğrenince sorun çıkmasın diye en sevdikleri adamları da öldürmüştük, zaten yönetme hakkı bizde olduğu için sorunsuz halledecektik. Mekana gelince hızlıca arabadan indik. Odaya girince ayağa kalkan herkes ile tokalaşıp miraasların yönetim hakkının bizde olduğu imzalı kağıdı gösterdik daha sonra mirası adam akıllı gerekli kişilere dağıttık. Miras hakkında bir şey bilmeyenlere onlara öğretecek kişileri ayarladık tanıştırdık, on sekiz yaşından küçük odukları için yönetemeyen kişinin haklarını on sekizine kadar bizde kalacağına karar verdik daha sonra onların adamlarını ayarladık. Çocuk ve ailelerin mafya işlerinden uzak duracaklarını bulaşanlar olursa bize bildireceklerini söyledik. Bir süre daha konuştuktan sonra saat bir buçukta yatağa kendimiz zor attıp uyuduk.

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

1M 55.2K 42
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
2.2M 207K 42
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da...
345K 27.5K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
1M 57.1K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...