Kızdan Mafya!

By ucan_kedi

486K 15.6K 1.1K

More

Kızdan Mafyada Olurmuş! -DÜZENLENECEK-
1. Bölüm -DÜZENLENECEK-
2.Bölüm -DÜZENLENECEK-
3. Bölüm -DÜZENLENECEK-
4. Bölüm
5.Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
Üzgünüm :(
Açıklama
31. Bölüm
32. BÖLÜM
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
Uyan Ey TÜRK!
36. Bölüm
37. Bölüm
Özürlerimi İleteceğim Maalesef

24. Bölüm

8.6K 304 22
By ucan_kedi

Şirkete geldiğimiz de kendimi toparlamıştım aslında sadece yüzümü her zaman ki gibi göstermiştim ama ruhum hala Aras'ın yanında acı çekiyordu ayrıca bu olanlar bizim yüzümüzden olduğu için kendimi suçluyordum. Belki onlarla hiç konuşmamalıydık içimde ki kıpırtıları hiçe saymalı ve onların sağlığı için uzak kalmalıydık diğer çoğunluk gibi iş için konuşup postalasaydık ama olmuyordu o benim gözlerimin içine baktığında onu sadece iş için göremiyordum kalbimin ritmi hafif artıyordu ama onu hemen kontrole alıyordum bunu anlamaması için de sert ve soğuk tavırlar sergiliyordum anlaşılmasından başlarına böyle bir şey gelmesinden korkuyordum, yaklaşamıyordum. Şimdi anladım ki korku yersizdi ne kadar korksam da o başıma gelebilir bundan sonra korkmadan tavırlarımı sergileyecek eğer sevdiklerime de zarar gelme tehlikesi ile karşılaşırsam zarar verenleri ya da vermek isteyenleri ortadan kaldıracaktım aynı aldığımız iki maskeli gibi onları yaklaşık 12 saat sonra filan ortadan kaldıracaktım hala kimliklerini öğrenme fırsatım olmamıştı ama benim için kimlik önemli değil. Bundan sonra davranışlarımı gayet açık bir şekilde dile getireceğim kararını aldıktan sonra asansörden inmiş ve odama doğru yönelmiştim içeri girdikten kısa bir süre sonra arkamdan Ayşe geldi. 

(Ayşe)- Bugün ****** şirketi ile toplantınız var saat 10.45 de ayrıca saat 9.00 da hangi projeyi seçtiğinizi açıkladığınız toplantı var birde saat 1.30 da basın toplantısı var.
+ Tamam.

(Ayşe)- İçeceğinizi ve dosyalarınızı hemen getiriyorum.

+ Bugün içeceklerimizi sert acı bir kahve ile değiştir ayılalım.

(Ayşe)- Hemen.

Ayşe odadan çıktıktan 5 dk sonra dosyalar 10 dk sonra da kahvem gelmişti yine her zaman ki gibi dosyaların arasına gömülmüştüm ama telefonum çalınca arasından çıktım.

+ Efendim?

(Ayşe)- Çalışanlardan birisi sizinle konuşmak istiyormuş.

+ Tamam içeri al.

Oturuşumu dik bir hale getirdikten sonra kapı çaldı gir komutunu verdikten sonra içeri 20/21 yaşların da bir kız girdi üzerinde kot pantolon ve siyah şifon gömlek vardı, yüzünde sadece rimel vardı makyaj olarak ama yine de güzel duruyordu ayrıca yemyeşil gözleri aşırı ilgi çekiyordu sonsuz bir orman misali yeşildi ben onu incelerken hala ayakta durduğunu fark edince oturması için masanın önünde ki koltuğu gösterdim gelip oturduktan sonra gözlerini ellerine dikti bir sorunu olduğu ve bunu dile getiremediği belli oluyordu bende biraz alışması için gülümseyerek konuşmaya başladım.

+ İçecek ne alırsın?

(Kız)- Şey.. yok, teşekkür ederim.

+ O zaman ikimize de nescafe söylüyorum.

(Kız)- Peki.

+ Ayşe bize iki nescafe.... İsmin neydi?

(Kız)- Büşra.

+ Hangi bölümde çalışıyorsun Büşra?

(Büşra)- Reklam departmanından.

+ Hmm anladım nasıl gidiyor işler sorun çıkaranlar var mı?
(Büşra)- Hayır yok herkes kendi halinde düzeninde çalışıyor.

....TAK.TAK.TAK.....

+ Gel.

(Ayşe)- Başka bir şey istiyor musunuz?

+ Hayır, bir dk hani kişiler değişecekti ya.

(Ayşe)- Evet, ilgileniyorum o konu üzerinde.

+ Reklam departmanından Büşra'yı yap.

(Ayşe)- Anlaşıldı.

(Büşra)- Ne yapacağım?

+ Daha sonra Ayşe anlatır şimdi bizim konuşmamız gerekenler var galiba?

(Ayşe)- Başka bir isteğiniz?

+ Şu anlık yok.

.....

(Büşra)- Ben... Imm.. şey..

+ Büşra rahat ol sana bir şey yapmam babam nasıl bir yönetim kurdu bilmiyorum ama ben sizinle gerçekten iyi anlaşmak istiyorum.

(Büşra)- Tamam, ben sadece bu ay geri ödemek şartı ile biraz fazla maaş alabilir miyim acaba?

+ Tabi ki alabilirsin ama sorun ne?

(Büşra)- Şey, biz yeni bir yere taşındık ev sahibi sıkıntı çıkardı da.

+ Biz? Kiminle beraber kalıyorsun?

(Büşra)- Annem ve erkek kardeşimle beraber.

+ Kardeşin kaç yaşında?

(Büşra)- 10 yaşına girecek bu ay.

+ Ah ne güzel, baban nerede?

(Büşra)- Şey, öldü.

+ Öldü mü?

(Büşra)- Bizim için öldü desek doğru olur.

+ Tamam bakalım neler yapabileceğiz senin için, nerede oturuyorsunuz?

(Büşra)- ........ semti ...... mahallesi..... {Tehlikeli bir yer adı bulamadım da.}

+ Orası sizin için pek uygun değil sanki?

(Büşra)- Ev kirası en ucuz olan orası vardı.

+ Hmm anladım, bugün öğle arası yanıma gel bakalım neler yapıyoruz sana.

(Büşra)- Peki efendim.

+ Şimdi Ayşe'nin yanına git sana görevini anlatsın bana da Fatma'yı çağır.

(Büşra)- Kolay gelsin.

+ Sana da.

Büşra odadan çıktıktan sonra kalan içeceğimin son yudumlarını içip masanın kenarına koyduktan sonra Fatma odanın kapısını çaldı, gir komutu verdikten sonra içeri girdi.

+ Az önce çıkan Büşra hakkında ona fark ettirmeden geniş kapsamlı bir araştırma yapıyorsunuz, Simgeyi de arayın diğer bilgileri de bana mesaj atsın daha sonra bizim projelerimizden en güzel proje olarak düşündüğün bir binanın bize verilmiş olan kısmının anahtarlarını değiştirtiyorsun ve yeni anahtarları öğlene kadar masamda bekliyorum.

(Fatma)- Anlaşıldı, başka bir şey?

+ Toplantıya kadar bir saat süren var hadi hızlı ol bakalım, başka bir şey yok.

Fatma odada ki boş bardakları aldıktan sonra odadan çıkınca bende dosyaların arasına geri gömüldüm ama bu sefer de odaya Berna daldı, elinde de proje planları vardı ah tabi ya biz daha projeyi seçmemiştik ki.

* Hangi projeyi düşünüyorsun?

+ Bilmiyorum ki daha çok fazla incelemedim bir toplantı da olanlar sadece.

* Geç büyük masaya bakalım beraber.

Büyük masaya yerleştikten sonra projelere bakmaya başladık sırasıyla eleyerek yaklaşık 3 tane bıraktıktan sonra arasında seçmek en zoru sayılabilecek derecedeydi, hepsi birbirinden iyiydi en son bir tanesini daha eledikten sonra geriye iki tane iyi proje kalmıştı arasından seçemeyeceğimizi anlayınca ikisini de seçtik nasıl olsa ikisini yapabilecek bütçemiz vardı ayrıca bu projelerin bize getirileri çok olacaktı yani kaybetmiş değil kazanmış olacağımız için sorun yoktu. Proje seçtikten sonra elediğimiz diğer projelerin daha iyi hale getirmek için üzerinde bir kaç oynama yaparak olması gerekenleri küçük kağıtlara not alarak yanlarına yapıştırdıktan sonra toplantı saatine beş dk kadar bir süre kaldığı için kendimizi toparlayıp toplantı odasına geçtik herkes beş dk içinde odada olmuştu zaten. Kapıyı kapatıp toplantıya başladıktan sonra seçmediğimiz projeler hakkında yaptığımız yorumları filan ortaya dökerek diğerlerinin de fikrini aldıktan sonra onların düzelmesi için sahiplerine geri verdik ardın seçtiğimiz iki projeyi ortaya koyduk yine yorumlarda bulunarak değiştirilmesi gereken olup olmayan yerleri tartıştık ardın birinden bir tane diğerinden hiç değişiklik yapmayarak onları seçtik.

Bütçelemeden Enes bey, Yatırım planlamadan Lara hanım ve Malzeme tedarikinden Orhan bey ile gereken detayları konuştuktan sonra şirkete zarar vermeyecek şekilde projenin eksik yerleri tamamlandıktan sonra Reklamdan Gül hanım ile nasıl bir reklam olması gerektiğini tartıştık ardından nasıl satışa çıkacağını ideal adayları filan deniz ve elif hanımla tartıştıktan sonra projelerin hiç bir sorunu kalmamış gibi görünüyordu ama yine de emin olmak için temel atmadan önce her şeyi kontrol etmek amaçlı haftaya perşembe gününe yani haftaya bugüne yine aynı saat toplantı ayarlandı.

Toplantıdan çıktıktan sonra odaya kendimi attım kafamı biraz ovduktan sonra diğer toplantıya kadar beş dk kaldığını görünce onun dosyasına kısa bir süre göz attıktan sonra telefonumu elime aldım 5 kere Süleyman amca 10 kere de Semra teyzenin aradığını görünce hemen onları arayacaktım ki şirketin telefonu çaldı açtım aynı sırada Semra teyzeyi arama ikonun da gezdiriyordum parmağımı.

+ Evet?

(Ayşe)- Efendim bir kaç polis sizinle görüşmek istiyormuş.

+ Konu neymiş?

(Ayşe)- Bize söylenmedi efendim.

+ Tamam Berna'ya da haber ver.

Telefonu kapattıktan sonra Semra teyzeyi aradım aynı zamanda koridora çıkmış polisleri kafam ile selamlayıp karşı odaya yöneldim Berna'nın odasının kapısını açıp içeri buyur ettikten sonra telefon görüşmesi yapıp geleceğimi belirterek dışarı çıktım.

(Semra Teyze)- Kızım.

+ Efendim Semroşum.

(Semra Teyze)- Sabah siz çıktıktan sonra polisler geldi.

+ Hadi ya, ne oldu?

(Semra Teyze)-Karakola gidip ifade verdik.

+ Ne dediniz?

(Semra Teyze)-Şirket düşmanları olduğu sizin tehdit alınca evden dışarı çıktığımızı ve sabah eve geldiğimizi söyledik, ayrıca ölü adamları arka bahçede bulduk aynı öğütlediğiniz gibi.

+ Herkes aynısını belirtti değil mi?

(Semra Teyze)- Evet evet, aynısı oldu.

+ Ya çocuklar?

(Semra Teyze)- Onlar da aynısını dedi şimdi evdeyiz, size ulaşmaya çalıştık ama ulaşamadık.

+ Anlaşıldı biz toplantıdan yeni çıktık şimdi polisler ile konuşmaya giriyoruz akşam konuşuruz öptüm semroşum.

(Semra Teyze)- Dikkat edin kızım. 

Telefonu kapattıktan sonra odaya girdim polislerin karşısında ki Berna'nın yanına oturduktan sonra Berna'ya bana ayak uydur bakışından sonra onlara döndüm.

(Polis 1)- Neden geldiğimizi her halde biliyorsunuzdur?

+ Evet az önce öğrendim bende sabaha karşı evimize baskın olmuş.

(Polis 1)- Nasıl yeni haberiniz olabilir ki? sonuçta orası sizin eviniz.

+ Dün evde değildik ailemizle beraber bir kutlama yemeğine çıktık hepimiz alkol alınca ayrıca bir de tehdit alınca eve geri dönmeyip akşamı bir otelde geçirdik sabah eve gelince evde terslik yoktu bizde hemen üstümüzü değiştirip şirkte geldik.

(Polis 2)- Dün evinizde çatışma çıkmış nasıl haberiniz olmaz ki.

* Belirtiği gibi tehdit alınca eve koruma yerleştirdik ailemiz için evde kalanlar çatışmış olmalı.

(Polis 2)- Bizimle karakola kadar gelip ifade vermeniz gerekiyor.

* Kusura bakmayın ama şu anda şirket için önemli bir toplantıya 5 dk geç kaldık şimdi değil ama öğleden sonra gelip ifade versek?

(Polis 2)- Bugün içinde ifade vermeniz gerekiyor.

+ Anlaşıldı biz saat 3 gibi gelir ve ifade veririz, kusura bakmayın ama şimdi toplantıya yetişmemiz gerekiyor.

(Polis 1)- Dediğiniz gibi olsun ama bugün bize gelene kadar sizi bir ekip arabası takip edecek haberiniz olsun.

* Tamam sorun değil kolay gelsin size baylar.

Onları asansöre kadar geçirdikten sonra hızlıca toplantı odasına geçtik yerimize geçerken gelenlerle el sıkıştıktan sonra masanın başında ki yerimize oturduk.

+ Geç kalma için gerçekten üzgünüz ama ailevi bir durum oluştu.

Özür ile başlayan toplantı hızlıca devam ederken şirketin kariyerinin ve saygısının arttığı için bizi reklam için kullanmak isteyen karşı şirketin teklifini kabul edip onlarla mekanın açılışında gazete ve dergilere poz vermek için zamanı belirledik toplantı bir saat sonra bitince kendimizi Berna'nın odasında ki koltuklara attıktan sonra biraz kendimize zaman tanıdık ardından telefonları çıkarıp gerek şirket gerekse yer altı ile ilgili bilgileri öğrenmeye başladık, ben daha yeni gelen Büşra'nın bilgilerini okurken odaya Fatma kapıyı çalıp girdi ve anahtarlarla beraber bilgileri bana uzattı ardından adresi telefonuma mesaj atarak adresi verdi. Odadan çıktıktan sonra dosyayı Berna'ya verdim o dosyayı okurken bende bana gelen bilgileri okudum, babası 16 yaşında iken başka kadınlarla konuşurken yakalamış ardından babası onları bırakarak gitmiş şuan da başka bir kadınla ilişkisi varmış babasının ve birde faili meçhul kızı varmış Antalya'daymış şuan. Babası gittikten sonra biraz bocalamışlar ardından annesi iki çocuğuna da bakmak adına işe girmiş Büşra da hem okuyup hem çalışmış liseden mezun olduktan sonra İstanbul'a gelmişler iki yıllık bir üniversite sırasında yine aynı düzen devam etmiş Anne ve kızı çalışmış bu arada babası bıraktığında Yiğit daha 5 yaşında imiş, burada üniversite bitene kadar oyalanmışlar ardından kirayı ödeyemeyince bu şirkete başvurmuş bir yıl önce hem şirkete yakın olmak için de o izbe yerden ev almışlar kardeşi de orada ki kötü bir devlet okuluna gidiyormuş annesi de bir restorant da bulaşık yıkıyormuş. Geçmiş dersleri parlak bir öğrenci olmasıyla beraber çevresi de severmiş. Biraz daha detaylı bilgiler dışında bu bilgiler vardı genel olarak. Telefonda ki adrese bakınca şirkete yakın olan binanın en üst katıydı ayrıca ev dublexdi.

* Bu başarılı çalışan kim?

+ Elinde neler var bakalım?

* Bir yıldır bu şirkette olmasına rağmen reklam departmanında önemli bir yeri olduğu gayet başarılı, zeki ve yaratıcı olduğu bir yıldır yaptığımız neredeyse tüm reklamların içinde olduğu fikir verdiği yazıyor.

+ Güzel başka?

* Bir kaç kez muhasebe müdürüne zam yapması konusunda rica da bulunmasına rağmen istediğini  geri çevrilmiş bugünde bizim yerleştirmiş olduğumuz yeni müdür Fırat'ın yanına gitmiş o da durumu bildiği için bize gönderilmiş olduğu yazıyor bana gelmedi ama?

+ Bana geldi, zam istedi ve gerçekten iyi bir kıza benziyordu yine de emin olmak için araştırdım, babası lise zamanında bunları bırakıp gitmiş ardından annesi ile 3 yıl önce İstanbul'a gelmeden önce babası boşanmış hatta mahkemeye bile gitmemiş avukatla halletmiş çocukları istemediğini de belirtince anneye vermiş mahkeme İstanbul da ilk Anadolu yakasında otururken üniversite bitince bu yakaya geçmişler ve ......... semti ..... mahallesinde oturuyorlarmış şimdi de ev sahibi kira da sorun çıkarınca bana geldi geri ödemek filan istedi bende öğle yemeği konuşuruz diye gönderdim birazdan gelir hatta.

* O mahalle de nasıl oturuyorlar acaba, belalı tipler filan olur genellikle orada.

+ Evet bende o yüzden oradan alıp bizim için verilen binaların tekine taşındırıyorum.

* Ah iyi iyi kız nasıl bir şey?

+ Güzel bir kızdı, yemyeşil gözleri vardı yüzünde makyaj sayabileceğimiz sadece rimeli vardı o da abartısızdı ayrıca saçları beline kadar gelen kahverengiydi fiziği iyiydi 1.68 boylarında filan vardır.

* Erkek olsan yanlıyacak gibi duruyorsun.

+ Olabilir.

* Çıkalım acıktım.


Kapının önüne çıktığımız da Ayşe ile konuşan Büşra bize döndü ve gülümsedi, bizde ona gülümsedik.

+ Hadi gidiyoruz Büşra.

(Büşra)- Nereye gidiyoruz efendim?

* Öğle yemeğine.

(Büşra)- Sizinle beraber mi geliyorum?

* Evet niye şaşırdın?

(Büşra)- Bilmem yani düşünmemiştim ben.

+ Hadi çantanı al aşağı iniyoruz, Ayşe önemli bir telefon gelirse bize yönlendirin ayrıca bir buçuğa kadar Büşra bizimle olacak beraber geliriz.

(Ayşe)- Anlaşıldı.

+/*- Afiyet olsun kızlar.

Aşağı inene kadar herkes sessizdi, bizim araba küçük geleceği için korumaların arabayı aldık siyah camları filmli transporter'ın arkasına bindik ark taraf dört kişilikti ben ve Berna yan yana otururken Büşra karşımıza oturdu camdan dışarıyı izlerken elleri ile de oynuyordu yani utanıyordu ve bizimle göz teması kurmamak adına arkamıza yaslanırken önden şoför nereye gittiğimizi sordu Büşra'nın annesinin çalıştığı mekanın adresini verince Büşra bize döndü ağzını açtı ama sonra vazgeçip geri dışarı izlemeye devam etti ara sıra yerinde huzursuzca kıpırdanıp duruyordu ama ikimizde telefona gömülmüş bir şekilde duruyorduk biraz alışması için bu arada Simge'ye haber uçurmuştum o da Yiğit'i alıp gelecekti alırken tabi ki nazik olacak ve korkutmayacaktı. Mekana gelmeden önce yapılanları Berna'ya mesaj çekmiştim o da Barlas'la konuştuklarını Aras'ın durumunda değişiklik olmadığını filan yazmıştı bana, mekana geldiğimizde Berna lavabo bahanesi ile kalkacak annesinin buradan çıkış işlemlerini halledip ayrıca annesini alıp yanımıza gelecekti onlar gelene kadar yanımıza Yiğit de gelmiş olacaktı yemek yedikten sonra şirkete uğrayacak röportajın ardından hep beraber yeni ev, iş ve okula gidecektik.

Mekana geldiğimizde garsonlar bizi boş bir masaya yerleştirdikten sonra sipariş almak istedi ama gelecekler olduğunu belirterek daha sonra alacağımızı söyleyerek kibarca kovduktan sonra Berna kısa bir bakış atarak lavabo için kalktı. Masada ikimiz kaldıktan sonra konuşmaya başlattım bende.

+ Sessizsin Büşra bir şey mi oldu?

(Büşra)-  Yok hayır sadece düşünüyordum.

+ Ne düşünüyorsun?

(Büşra)- Evi ve bir de yeni gelen projeyi.

+ Yeni gelen projenin reklam için bir kaç fikir sunmuştuk biz?

(Büşra)- Evet onlara baktım güzeller ve onları ilgi çekici hale getirmeyi düşünüyorum.

+ Hmm anladım bu arada senin şu maaş konusu vardı ya.

(Büşra)- Evet?

+ O konuda biraz sorun yaşıyoruz sayılır.

(Büşra)- Nasıl bir sorun?

+ Bildiğin üzere iki tane projeye birden başlıyoruz hemde başka şirket yardımı almadan sadece  bizim holding olacak o yüzden maaşına zam yapamam fakat sana daha farklı bir yardım da bulunacağım.

(Büşra)- Saolun ama ben size yük olmayayım.

+ Ne yükü canım sen bizim başarılı bir çalışanımızsın, hem her şey hazır sayılır.

(Büşra)- Nasıl yani?

+ Günün ilerleyen saatlerinde göreceksin.

(Büşra)- Ama...

* Biz geldik.

(Büşra)- Anne?

(Solmaz)- Merhaba kızım.

(Büşra)- Ne oluyor burada ya?

* İlerleyen saatlerde göreceksin, hadi yemeğimizi yiyelim.

+ Eveet son misafirimiz de geliyor.

(Büşra)- Yok artık!

(Solmaz)- Büşra!!

(Büşra)- Af edersiniz.

+ Sorun değil.

* Solmaz hanım buranın nesi güzeldir ise seçimi size bırakıyoruz lütfen hepimize güzel bir şeyler söyleyin.

+ Hoş geldin Yiğit.

(Yiğit)- Hoş bulduk abla.

* Eee okul nası geçti bakalım yakışıklı?

(Yiğit)- Bugün okulda matematik sınavı olduk en yüksek notu ben aldım.

+ Vay canına hem yakışıklı hem de zeki.

(Yiğit)- Ondan sonra öğretmen beni tahtaya çıkardı ve kopya mı çektin sen diye tahtada ki bir soruyu çözdürdü.

* Ciddi misin?

(Yiğit)- Evet ama ben çözdüm soruyu ama çok zordu.

+ Arkadaşlarınla aran nasıl peki?

(Yiğit)- Arkadaşım yok ki.

* Neden?

(Yiğit)- Benimle yetim diye dalga geçiyorlar ablamda bana onları aldırmamamı ve arkadaş olmamamı söyledi.

(Büşra)- Yiğit! Hani bu bizim sırrımız olacaktı.

(Yiğit)- Ama abla ben bu ablaları çok sevdim, bizim sırrımız olsun mu?

(Büşra)- Olsun ablacım, olsun.


Solmaz hanım dolan gözlerini saklamak amaçlı kafasını yere eğmiş gözlerini silmeye çalışıyordu, Büşra da sanırım utanmıştı ki bize bakmıyor sadece Yiğit'e bakıyordu. Yemekler gelince yemeye başladık ayrıca az da olsa konuşarak gerilimi atmaya çalışıyorduk.

* Yiğit biliyor musun bizimde çocuklarımız var?

(Yiğit)- Benden büyükler mi?

+ Hayır daha 6 yaşındalar.

(Büşra)- Evli olduğunuzu bilmiyordum.

* Evli değiliz zaten.

(Yiğit)- Onları merak ettim resimleri var mı?

* Evet bir dk.


Berna'nın telefonu elden ele gezerek en son Solmaz teyzeden bize geri geldi. Ama masa da ki evli olmadan çocuk olması konusunda Büşra ve annesinden biraz kötü bakışlar almıştık bunu yok etmek için tabi ki açıklayacaktık.

(Solmaz)- Maşallah Çok güzeller, bahtları da güzel olur inşallah.

+ Umalım ki olsun şahsen bu zamana kadar onlar için biraz ağır yükler taşıdılar.

(Yiğit)- Nasıl ağır yük taşıdılar, taş mı taşıttınız?

+ Ahhahah hayır yakışıklı küçüğüme taş taşıtmam sadece anne, baba ve abilerini bir kazada kaybettiler ayrıca bir sürelerini hastanede tedavi görerek geçirdiler.

(Yiğit)- Onların da mı babası öldü?

* Sadece babası değil anne ve abisi de vardı yakışılı.

(Yiğit)- Ama hani sizin kızınızdı?

* Kazadan sonra biz evlat aldık, annesi bize vasiyet etti ölürken.

(Solmaz)- Başınız saolsun ablanız filan galiba?

* Yok hayır tanımıyoruz bile.

+ Kaza olduğu sırada oradan geçiyorduk kazayı görünce yardım ettik anne ve babasını kurtaramadık ama çocukları kurtardık hastaneye kaldırıldı abisi dayanamadı ama kızlar dayandı bir süre uyuttular ardından uyanıp neşe saçmaya başladılar tabi o sıralar üç yaşındalardı.

(Büşra)- Üzüldüm küçük yaşlarına rağmen annesiz babasız kalmışlar, başka ailesi yok muydu?

* Babası yetimhane de büyümüş biriymiş onun tarafında kimse yoktu annesi de tek çocuk olmasına rağmen dedeleri kızının istemediği biri ile evlenmesinden dolayı kızım yok diye torunlarını da tanımadı.

(Solmaz)- Kızlar bir süre sonra babalarını aradığında ne diyeceksiniz?

+ Zaten biliyorlar hatta iki yıldır ziyaretlerine filanda gidiyoruz kızlar ikiz olduğu halde biri benim üzerimde diğeri ise Berna'nın üzerinde.

(Yiğit)- Beni onlarla tanıştıracak mısınız?

+ Tanışmak ister misin?

(Yiğit)- Eveet.

* O zaman tanışırsın hem abi olursun onlara.

(Yiğit)- Olurum tabii.

* Yemeğimiz bitti, tatlılarımızı sen seçer misin Yiğit?

(Yiğit)- Çikolatalı puding, Çikolatalı puding.

+ Hepimiz çikolatalı puding yiyoruz değil mi?


Masadakiler kafalarını sallayıp onaylarken bende masada ki olumsuz bakışları yok ettiğimiz için memnun olmuştum tatlılar gelene kadar Simge'ye okul çıkışı kızları şirkete getirmesini söyledikten sonra tatlıları yemeye başladık kısa süre sonra onlarda bitince hepimiz arabaya binerek hastaneye doğru yola çıktık arkada ben, Büşra, Solmaz teyze ve  Yiğit vardı Berna ön tarafa oturmuştu yanında da şoför vardı. Arkamızda sadece korumalar yoktu şüpheli siyah filmli camlara sahip araba da bizi takip ediyordu ilk önce arabayı Hakan'a bildirdikten sonra Berna'ya mesaj attım o ise arada ki pencereyi kapattırdı daha sonra ise araba kısa süre sarsıldı yavaşladı ardından hızlanmaya başladı Berna arabayı sürmeye geçtiğine göre arkayı da sakinleştirmesi ban kalmıştı araba sarsılmasını çukur şeklinde açıkladıktan sonra çatışmanın sesleri gelmesin diye yüksek seste müzik açarak yiğitle söylemeye başladım ama gözüm arkadaki arabadaydı hastaneye doğru döndüğümüz yol kapatılmış sayılırdı biz ve koruma aracı geçtikten sonra diğer arabayı orada tuttular çatışma başlarken biz hızlıca uzaklaştık müziğin sesinden kurşun sesi gelmemişti, iyice uzaklaştıktan sonra müziği kapatarak koltuklara yerleştik. Hastaneye gelince sadece Berna ve ben indim diğerleri arabada kaldı korumalr arabayı sararken bizde hastane içine girdik ilk Cem'e uğradıktan sonra Soydan'a baktık eğer durumu böyle giderse bir kaç sonra uyanacağı haberini aldıktan sonra Aras'ın yanına gittik yine Berna Barlas'ın yanına giderken bende içeri girdim bir süre sessizce af diledikten sonra yanına iyice yaklaşıp hafif çıkmaya başlamış olan sakallarına dokunarak eğilip kulağına "Seni bekliyorum, hızlı ol." dedim bunu yaparken makineler ötmeye başladığı için odaya hızlıca hemşire gelip beni odadan çıkardı hepimiz camdan bakarken benim çıkmamla her şey normale döndüğü için Hemşire de çıkarak sorun olmadığını belirtip çıkıp gitmişti. Son bir kez bakıp röportaja yetişmek için hızlıca şirkete sürdük basın muhabirleri toplantı odasındayken Büşra'nın annesi ve kardeşini benim odaya koyduk ardından Mira ve Sima ile tanıştırıp Büşra ile beraber odadan çıktık Büşra işinin başına dönerken bizde içeri girdik masanın başına oturduk.

(Muhabir 1)- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

* Ben Berna KESER, 28 Mayıs 1991  Antalya doğumluyum. 16 yıl önce İstanbul'a taşındık, Burak Bora Anadolu lisesini ve Kurt Üniversitesini bitirdim. Bir ay kadar bir süredir de burada çalışıyorum.

+ Almila KURT, 28 Nisan 1991 İzmir doğumluyum. İzmir de doğmama rağmen hep İstanbul da yaşadım, Cağaloğlu Anadolu lisesini ve Kurt Üniversitesini bitirdim. Aynı süredir çalışıyorum.

(Muhabir 2)- Kurt Holding ve Kurt İnşaat olarak bize faaliyetlerinizi anlatır mısınız?

* Biz insanların rahat edebilecekleri aynı zaman da eğlenebilecekleri mekanlar tasarlamak üzere uğraşıyoruz, ....... Şirketi ile alışveriş merkezi, ........ Şirketi ile eğlence merkezi, ....... Şirketi ile Restorant, ..... Şirketi ile çocuk parkı ve piknik alanı, ...... Şirketi ile, ...... Şirketi ile, .... şirketi ile, ...... şirketi ile birçok planlarımız var.

+ Ayrıca sadece şirketimize ait olan onca bina ve mekanların yanına yeni iki tane daha eklemeye karar verdik ve proje çalışmaları için sabah onay verdik.

(Muhabir 3)- Sizce Türkiye gayrimenkul piyasasında 2008 yılında ABD'de olduğu gibi ciddi bir krize sebep olabilecek nitelikte bir 'balon' var mı?

+Biz gayrimenkul piyasasına gerçekçi bir mantık ile yaklaşmaktayız; projeler ile ilgili gerekli analizleri yapmadan bir işe başlamayız. Maket üzerinden pazarlama yaparak konut inşaatı için maddi kaynak toplamak gibi yöntemlere hiçbir zaman başvurmadık. Daima şirketler grubumuzun oluşturduğu finansal kaynakları kullanarak yatırım yaparız. Konut inşaatı üzerinde ise daima krizden uzak kalacak projelerimiz oldu ayrıca projelerimiz de durumu iyi bir şekilde analiz ettikten sonra hareket ediyoruz.

(Muhabir 4)- Link Bilgisayar kullanıcısı olarak ürün ve hizmetlerimiz hakkında görüşleriniz nelerdir?

* Günüz de Bilgisayar üzerinden olmayan herhangi bir iş olmadığı için işimizi fazlasıyla kolaylaştırıyor. Daha hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşım sağladığı üzere gayet memnunuz.

(Muhabir 2)- Ahmet bey buralarda gözükmüyor sağlığı yerindedir umarım?

+ Babam ve annem gayet sağlıklı bir şekilde tatil yapıyorlar yurt dışında.

(Muhabir 1)- Dün evinize silahlı saldırı olmuş bu konu hakkın da ne düşünüyorsunuz?

+ Bir çok iyi şirkette olduğu gibi biz de tehdit aldık dün gece şans eseri evde olmadığımız süre içerisin de eve saldırı olmuş, kendimizi korumak üzere tuttuğumuz adamlar ölmüş onların ailelerini baş sağlığı diliyoruz. Ayrıca biz herhangi bir projeden geri çekilmeye hiç bir zaman niyetimiz yok, hem polisler bu konu hakkında çalışma yapıyor eminim ki kısa süre içinde yakalanır bu işi yapan adamlar.

(Muhabir 4)- Berna hanımın ablası Ece hanım ile Keseroğlu firmasının tek veliahtı Uğur KESEROĞLU birliktelermiş bu birliktelik için ne söyleyecek siniz?

* Biz iş ile kişisel hayatımızı bir birine karıştırmayacak kadar profesyonel çalışıyoruz, ayrıca onların ilişkileri geçmişte kaldı.

(Muhabir 1)- Sizin faili meçhul çocuklarınız olduğu bir söylenti gündem de peki bunun için ne söylemek istiyorsunuz?

* Bu konu hakkında kesinlikle yanılmaktasınız bizim çocuklarımız yok ama evlatlık aldığımız iki tane dünyalar tatlısı minik kızlarımız olduğu doğru hatta şuan şirkette bulunmaktalar. Röportaj sonunda size memnuniyet ile poz verebiliriz.

(Muhabir 3)- Peki VAROL holdingin yöneticileri Aras ve Barlas bey ile ilişki yaşadığınız doğru mu?

+ Aramız da ki ilişkiye bir ad konulmasa da duygusal bir birlikteliğin içinde olduğumuz doğru.

(Muhabir 3)- Gelecekte bir birleşme olursa şirketler birleşir mi?

+ Daha önce de belirttiğimiz gibi aşk ve iş birbirinden tamamen farklı tutuyoruz şirket içinde asla tölerans davranmadan dürüst bir biçimde çalıma ortamı var.

* Ayrıca Kurt holding hiç bir zaman ortak olmayacak, birleşim bize uymuyor şirket batabilir ama her zaman Kurt holding olarak kalacaktır.

(Muhabir 4)- Arkadaşlığınız ne kadar süredir devam ediyor?

+ 10 yıldır devam etmekte.

* Arkadaşlar röportajlara burada son vermek zorundayız yapmamız gereken gerçekten önemli bir işimiz var eğer sorularınız olursa bize ulaşmanız yeterli yeni bir tane daha basın toplantısı düzenleyebiliriz.

+ Ayşe, kızları buraya getirir misin?


Ayşe kızları alıp geldikten sonra gülümseyerek onları kucağımıza aldıktan sonra bir kaç poz muhabirlere sunduktan sonra toplantı odasından benim odama geçtik kısa süre Yiğit ve Solmaz teyze ile konuştuktan sonra odamın içinde ki küçük odaya girerek üstümüze toplantıya girmeden önce Fatma'ya koydurduğumuz tayt ve salaş tişörtleri giyindik ardından silahı da yerleştirdik belli olmadığından emin olduktan sonra odanın içene geri döndük koltuğun üstüne oturup dosyalara son kez bakarken Berna kendi odasına çantasını ve dosyalarını almak üzere gidip geldi dosyaları akşam incelemek üzere çantamıza attıktan sonra hep beraber asansöre gittik Büşra'yı almak üzere ben ve Berna reklam departmanında inerken diğerleri arabaya gittiler.

Reklam departmanına girdiğimizde Büşra fotokopi makinesinin başında biri ile konuşuyordu aslında karşısında ki konuşuyor Büşra dinliyordu ve üzülüyor gibiydi kızın arkası bize dönük olduğu için yüzünü göremiyorduk kızın yanına yaklaştığımız da Büşra susması için kaş göz yapmasına rağmen kız anlamadı daha sonra Berna onun susması için işaret yapınca o da dinlemeye başladı.

- Ne oldu kaşarcım muhasebe müdürü sana zam yapmayınca yalakalık yapmak için patronların yanına mı gittin, onlarda seni sevmiş her halde senin gibi yetim biri ile yemeğe çıktıklarına göre.


Onu dinledikten sonra onları dinleyen başka birine dönerek 

+ Bu kız her zaman böyle midir?

- Evet.

+ Kim bu kız?

- Gül hanımın sekreteri.


Anladım manasında kafa salladıktan sonra kıza iyice yaklaştım bu kızı daha önce de dedikodu yaparken yakalamış ve ciddi bir şekilde uyarmıştım demek hala dinlemek istemiyordu kendi bilir. Büşra'nın yanına geçince kız beni bir süzdü Berna da telefonu ile konuşuyordu kızın muhasebe işinin halledilmesi için. Kız beni tanımamış olacak ki konuşmaya devam etti herkes susmuş onu izlerken.

- İşe yaradı mı bari zam alabildin mi? Kendine de yandaş bulmuşsun kesin senin gibi yalakanın tekidir.


Kıza alay eder bir biçimde güldükten sonra Berna yanımıza geldi başı ile onaylama manasında salladıktan sonra ona döndük.

+ Güzelim ya senin dilin baya uzamış ama aklın hiç büyümemiş.

- Ne diyorsun sen be!

+ Ya kızım ben seni uyardım bari oradan hatırlasaydın yüzümü yırtmak için.

- Kimsin ya?

+ Boş ver canım kim olduğumu,  birazdan sana zevkle anlatırlar ne olduğunu.

* Anlamıyorum ki bu kadar salak kişileri işe alıyorlar, Mevlüt beyle konuşmam gerekecek.

- Ah tabi o da sizi dinler ayrıca salaklar sizsiniz.

+ Al çantanı gidiyoruz Büşra.

- Gidin gidin ben de zaten Gül'ün yanına gidiyordum bakalım ne diyecek.

* Lütfen Gül hanımı çağırsana gittiğimizi yüzüne söylemek istiyorum bizi durdurabilecek mi?


Kız hızlıca Gül'ün odasına giderken ikimizde birbirimize bakarak olumsuz anlamda kafa sallayıp güldük. Bizi izleyenlere kısa bir bakış atarken onlar kendi işlerine döndüler Büşra yanımız da ki yerini alırken Gül'ü beklemeye başladık, Gül gelirken yüzünde ki kızgın ifade şaşkına dönerken bir yanında ki kıza bir de bize bakmaya başladı. Yanımıza geldiklerinde Gül hala şaşkın şaşkın bakarken kız konuşmaya başladı, cümlesi bittikten sonra dayanamadım gülmeye başladım benimle beraber Berna da güldü.

- İşte Gül Hanım kuralları sallamayıp çıkmak için uğraşan çalışanlar, dediğim gibi tembellik yaparken yakaladım çıkmalarına izin vermeyince sizi ayaklarına çağırıp yüzünüze çıkacaklarını söyleyeceklermiş.

+ AHAHAHAHAHAH Çalışanlarına dikkat edin Gül hanım birazdan Mevlüt bey sizi arar.

(Gül)- Bundan sonra daha dikkatli olurum.

* Ayrıca bu kız balık hafızalı ya.

- Gül hanım bu kızların sekreterinize laf söylemesine müsaade mi edeceksiniz?

+ Biz çıkıyoruz Büşra da yanımız da yarın sabah erkenden bu katta olacağız.

- Gül hanım bir şey demeyecek misiniz?

(Gül)- İyi günler.

-NE??


Biz oradan giderken Gül de dönmüş kızı azarlıyordu sonunda dinlemeden oradan uzaklaşıp asansöre bindik.

* Büşra sen bize yalakalık yapmıyordun, bizden zor durumda olduğun için yardım istedin biz de sana yardım etmeye çalışıyoruz bu sana özel değil kim bizden yardım isterse aynısını yapacağından hiç şüphen olmasın ayrıca senin hakkında biraz araştırma yaptık kesinlikle kaşar filan değilsin.

(Büşra)- Şey teşekkür ederim.

+ Ah sorun değil, sen işini iyi yap bize yeter.


Asansör durunca hepimiz indik kapının önünde bir siyah bir beyaz Audi Q7 duruyordu, siyahın anahtarını alıp Büşra ile o arabaya giderken Berna da beyazın anahtarını alıp ona yöneldi benim arabamda Solmaz teyze varken diğer araba da çocuklar vardı anlaşılan, Büşra öne yanıma oturduktan sonra arabayı çalıştırarak alışveriş merkezine doğru sürmeye başladık. Büşra ve Solmaz teyzeye de yol boyunca anlatmaya koyuldum.

+ Solmaz hanım, size teyze diyebilir miyim aradan resmiyeti kaldırmak istiyorum da?

(Solmaz)- Tabi ki kızım.

+ Solmaz teyze az çok bizim kötü biri olmadığımızı anlamışsınızdır, bugün Büşra yanıma gelerek biraz borç para istedi ama şirket yeni projeye adım attığı için ona bütçe ayıramadık.

(Solmaz)- Sağlık olsun kızım.

+ Ama bize gelmiş bir soruna çözüm bulmadan rahat edemezdim umarım şimdi yapacaklarımı kabul edersiniz.

(Solmaz)- Kızım ne yapacaksan hiç gerek yok, biz biraz daha çalışır yaparız.

+ Olmaz teyzem ben rahat edemem o zaman, neyse işte Büşra gittikten sonra onun hakkında bilgi topladım ister şirket içi olsun ister şirket dışı tüm bilgilerini topladım hatta babasının şu an Antalya da ki işine kadar bilgi var elimde.

(Büşra)- Onu anmasak?

+ Her neyse kızınız siz cidden iyi insanlarsınız şansınız biraz iyi gitmemiş olmasına rağmen pes etmemişsiniz bende size bir yardımda bulunmak istiyorum. Büşra bilir bizim neredeyse İstanbul da ki şirketlerin hepsi ile çalışırız sadece kötü olduklarını bildiğimiz şirketlerle çalışmayız.

(Solmaz)- Az çok bahseder Büşra'm bilirim kızım.

+ Yaptığımız konut projelerinde binanın yarısı bize ait diğer yarısı ise karşı tarafa aittir biz bu evlerden iki evi hariç hepsini satarız o iki evi de biz başkalarına veririz, eğer kabul ederseniz bu evlerden birisini size ayırdık.

(Solmaz)- Aman kızım olur mu öyle şey kabul edemeyiz bunu.

+ Teyzem size gitmese şirketten birine gidecek nasıl olsa, hem sizin oturduğunuz yeri biliyorum iti kopuğu çok olur oranın bak kızın güzel yarın içkicisi çapulcusu peşine takılsa kendini nereye kadar koyabilir, oğlun da maşallah zehir gibi zeki ya onun başına bir şey gelse balicisi hapcısı bulaşsa ne yaparsın.

(Solmaz)- Allah korusun kızım.

+ Teyzem biz önce önlemimizi alalım da gerisini Allah'a emanet ederiz, ben bunları bilirken sizin orada oturmanıza göz yumamam gel şu evi kabul et, hem kızın bizim için fazlası ile çalışıyor onun karşılığı olur.

(Solmaz)- Olur mu öyle şey kızım?

+ Ne olacak sanki teyzem, gel kabul et kırma şu bizim kalplerimizi.

(Solmaz)- Allah sizin gibileri bizden esirgemesin.

(Büşra)- Anne kabul mu ettin?

(Solmaz)- Almila kızım doğru söylüyor kızım sizi nasıl koruyalım oradan daha geçen gün peşine sarhoş takılmadı mı size bir şey gelirse ne yaparım ben.

(Büşra)- Anne bize bir şey olmaz.

+ Büşra hadi ama hem senin başarılarını karşılıksız bırakamayız şirketteki başarının ödülü kabul et.

(Büşra)- Ama...

+ Büşra hadi ama kardeşine annene zarar gelmez orada.

(Büşra)- Sadece annemgil için.

+ Tamam güzelim, sen başarının ödülünü alıyorsun kendini muhtaç gibi hissetme.

(Büşra)- Bunu nereden bildiniz?

+ Bakışlarından bildim, bakışların çok şey anlatıyor hem şirket dışın da bize adımızla seslen.

(Büşra)- Ama bunu kabul edemem.

+ Nasıl edemezsin ben senin sadece şirket içinde üstünün dışarıda kimse bir birinden üstün değildir.

(Büşra)- Yine de...

+ Solmaz teyzem sende yardım etsene, ben dışarıda ondan üstün değilim ki sadece iş yerinde onu kabul ederim hem aramızda 4 yaş var sadece.

(Solmaz)- Kızım öyle istiyorsa söyle kendini rahat hissetmiyor belki.

(Büşra)- Tamam.

+ Güzel bu bittiğine göre sıradaki konuya geçelim, Solmaz teyzem senin çalıştığın yerde senin güzel ellerini bulaşık yıkamak için uygun değildi Berna bunu dile getirmiş onlarda elimizde uygun yer yok demiş Berna itiraz edince oradan göndermişler seni.

(Solmaz)- Ama -ama bunu neden yapmışlar?

+ Boş ver teyzem ellerini kirletmeye değmez onlar, bak sana ne diyeceğim Büşra belki bundan da bahsetmiştir bizim şirket sadece konut yapmıyor.

(Solmaz)- Söyledi söyledi maşallah girmediği sektör yokmuş.

+ Eh biraz öyle, neyse yeni evinin yanında ki restorant da bir kişilik aşçı boşluğu varmış benimde kuşlarım söyledi ki sen çok da güzel yemek yaparmışsın.

(Solmaz)- Büşra!

(Büşra)- Anne ben demedim.

+ Yok yok Büşra bize hiç bilgi vermedi benim kuşlarım özel biraz, neyse bende iş yerini seversen oraya seni önerdim.

(Solmaz)- Aman kızım size çok yük olduk ama.

+ Olur mu teyzem, ben içimden geldiği için yapıyorum hem daha sonra konuşalım bunları alış veriş merkezine geldik.

(Büşra)- Ne yapacağız burada?

+ Yeni eviniz için biraz alışveriş.

(Büşra)- Ne gerek vardı bizim eski evdeki eşyalarımız yeterdi.

+ Evde eşyalarınız var ama kendi odalarınız için getirmiştim ben. Kuşlarım sağlam benim eski eviniz tek göz güzelim, bak bunu utanın diye söylemedim sadece size yardım etmek ve başarınızın karşılığını vermek için yapıyorum bana sürekli engel koymayın lütfen.

(Solmaz)- Ama biz bunları nasıl karşılarız.

+ Bir yemek yaparsın bize biz de akşam size ailecek geliriz olur gider bence.

(Solmaz)- Bir yemekle karşılanır mı bunlar?

+ Sen kalbinin sevgisi ile yaptın mı hepsini karşılar be teyzem.

(Solmaz)- Çok mahçup oluyorum be güzel gözlüm.

+ Olma teyzem, ne olacak sanki. Hem hadi inelim bizi bekliyorlar.


Arabadan indikten sonra Yiğit koşarak bir eliyle ablasının elini bir eliyle de annesinin elini tutup gülümsedi, onunla beraber annesi ve ablası gülümse Mira yanıma gelerek elimi tutunca hep beraber içeri girdik, Sima da Berna'nın elini tutuyordu zaten. İçeri girdikten sonra biraz zorlama ile Solmaz teyzeye ve Büşra'ya uygun odalar ayarladık Yiğit de istediği araba şeklinde olan yatak grubunu beğendiği için alış verişi tamamladık ardından Yiğit'e uygun okul kıyafeti almak için bir mağazaya girdik.

+ Kolay gelsin.

(Görevli)- Teşekkürler.

+ Biz Kurt koleji forması alacağız küçük beye.

(Görevli)- Vay canına bu yakışıklı için güzel bir forma ayarlamamız zor olacak ama bana yardım ederse hemen buluruz bence.

(Yiğit)- Yardım ederim tabi ki.


 Yiğit görevli ile gittikten kısa bir süre sonra geri geldi üstünü giyinmiş bir şekilde bu sırada ben de bir mağaza da ki kızı ayarlayarak küçük bir sürpriz için konuştum. Yiğit'in üstünde yeşil ve krem tonlarından oluşmuş okul forması vardı, ablasının gibi yeşil gözleri olduğundan gözleri ön plana çıkmıştı ve iyi görünüyordu, hepimiz onaylayan mırıltılar çıkarırken bende görevli kıza iki tane bunlardan koymasını istemiştim hem kışlık hemde yazlık olanından, kirlendiği durumda kullanması için iki tane istemiştim. Okul formasını aldıktan sonra Berna kenarda ödemişti ama diğerlerine şirketten olduğunu söyleyerek dışarı çıkmıştık ardından ayarladığım kızın mağazasına girdik Yiğit'e bakıyorduk ayrıca ayarladığım kız Solmaz teyze ile Büşra'nın bedenlerini öğrenmiş işine koyulmuştu, en çok giden ürünler ve güzel olarak görülen kıyafetleri bedenlerini çıkararak poşetlemişdi. onlarla beraber Yiğit'in kıyafet parasını bu sefer ben ödemiştim diğerlerine gözükmeden yine şirket ödedi diyerek çıkmıştık. Yine aynı şekilde arabaya yönelmiştik ki bir polis memuru gelerek ifade vermemiz gerektiğini söyleyerek gitmişti diğerlerinden izin alarak yarım saat kadar polise ifade vermiş ardından hemen yeni evlerine geçtik.

Eve geldiklerinde duygulanmış Yiğit'e göstermeden bir kaç göz yaşı dökmüşler minnetlerini dile getirmişlerdi bu sıra da bizim arkamızdan gelen mobilyalar seçilen odalara kurulmaya başlamıştı, aldığımız eşyaları çıkaracakları sırada bizde restoranta gitmek üzere hareketlendik onların sürpriz olmasını istiyordum. İş yerini de ayarladıktan sonra okula doğru yola çıktık Yiğit'i okuluna bir güzel yerleştirdikten sonra bizi bekleyen müdür ve öğretmenlerle tanıştırdık okul dağıldığı için sadece onlar kalmıştı. Okuldan sonra eski evlerine uğrayarak özel eşyalarını almış toplamışlardı. Evlerin önüne bıraktıktan sonra saat dokuza yemek hazırlayacağını söyleyerek evlerine gittiler.Kızları korumalarla eve gönderip, bizde hızlıca mekana doğru gittik Hakan'ın konuşturmaya çalışmaları boşuna gitmişti aldığımız iki adam da konuşmamıştı adamlardan biri tahmin ettiğimiz gibi Ali CEBELİ çıkmış diğeri ise Emrah TEKİN çıkmıştı.

Mekana geldiğimizde adamlar bzimkilere yaptıkları gibi elleri tavandan asılı ve ayakları yere sabitlenmişti bizimkilere alaylı bir gülüş atarak.

+ Ah hadi ama hiç yaratıcı değilsiniz onlar gibi mi yapacaksınız?

* Çözün onları ve ters bağlayın.

Bunu duyanlar canice sırıtırken dediğimiz gibi ters bağlanmışlardı, silahımı çıkarıp hedef alır gibi yaparak Berna'ya döndüm. İkimiz de canice sırıtıyorduk adamların korktuklarını biliyorduk ama onlar biliyorduk ama onlar korkmuyormuş gibi yapmaya devam ediyorlardı.

+ Sence bu uzaklıktan ipi vurabilir miyim?

* Hmm vurursun dene bakalım.

Adamın havadaki ayağını vurunca inlemeye başladı. Bu sıra da Berna da silahını çıkardı.

+ Ah vuramadım.

* Ben vururum belki bak bakalım.

Berna da diğer adamın ayağını vururken sahteden üzülmüş numarası yaptık ardından bi kere daha deyip beraber geri sayıp aynı andan sıktık ikisinin de iki ayağı vurulmuş kanları aşağı doğru damlıyordu.

+ Ah ikimiz de vuramadık, ne kadar şansısız bugün.

* Bugün kişisel temizlik günümüzdü galiba beyler sıcak ağda var değil mi?

+ Hazır ele almışken şunlara da yardım edelim birileri de şunların pantolonlarını kessin tamamen.

Adamlar planı anlayıp ağdayı ısıtmaya ve limonları ayarlamaya gittiler dört kişi de paçalardan pantolonları kesmeye başladılar.

* Bunları bu şekilde bırakmayalım temizleme malzemesi getirin.

Adamlar dediğimiz temizleme sıvısını getirince yanlarına koyduk ve ağdayı beklemeye başladık, gelince adamlara emir vererek sürdürdük nasıl yapıldığını öğrenmişlerdi artık o yüzden hızlıca yaptık. Aşırı ısınmış ağdayı bacaklarına yapıştırınca yandığı için bağırıyorlardı ardından çekince de acıdan bağırıyorlardı bazılarının derisi şişmiş ve kızarmış bazısının ki kanamaya başlamıştı bacakları temizlenince limonu alarak önlerine geldik.

+ Eeee beyler nasıldı hafifledi mi bacaklarını şahsen şuan da yukarı da bir parıltı var, biraz kısalım bence bunu.

Limonları sürmeye devam ederken adamlar acı ile inliyordu biri ayağıma tükürünce sinirlenip kafasına tekmeyi attım ve galiba burnunu kırdım. Limonla işimiz bitince kenara attık zaten bu o kadar fazla acıtmıyordu ama yavaştan başlamak iyiydi. Yerdeki sıvıyı yani asiti elimize aldık yaranın üstünde durdurduktan sonra yeniden sorduk.

* Kaç kişisiniz?

(Emrah)- Yeterince fazla.

+ Evin planlarını nereden biliyorsunuz?

(Ali)- Sana ne

+ dıdıt yanlış cevap.

Ayaklarında ki yaraya asiti dökünce delice çırpınmaya ve bağırmaya başladılar ardından bayılınca alttan üste buz gibi su dökerek ayıttık.

+ Kaç kişisiniz?

(Emrah)- Fazla.

* Evin planını nereden biliyorsunuz?

(Ali)- Daha önce biri girdi.

* Kim girdi?

(Ali)- Onu da siz bulun.

Berna diğerinin ayağına asit dökerken ayağımın tekini boyum kadar havaya kaldırdım ardımdan adamın bacak arasına geçirdim. iki adamda haykırırken asidi döktüğümüz adam yine bayıldı diğeri ise ayaklarını kendine çekmeye çalışıp başarılı olamıyordu. Bazı adamlar bu hareketime yüzünü buruşturmuştu eminim ki hepsi bu acıdan tatmıştı. Adamları yerden kaldırıp sandalyeye bağladıktan sonra ateş ve şişi hazırlattık sıradan bir numara idi.

* Kaç kişisiniz?

(Ali)- Fazla.

+ İçeri kim girdi?

(Emrah)- Siz bulun.

Asidi bacaklarına döktükten sonra kollarına da döktük yer yer açılıp, yer yer kabarıyordu, asidi kenara koyduktan sonra şişi alıp açılan ya da kabaran yerlerde gezdirdik bağırırken küçük diline de şişi bastık gerizekalılar kapamaya çalışınca ağızları da yandı geri açarken şişi çektik gözlerinden yaş gelmeye başladı ağızlarından kapını tükürmeye başladılar deli gibi öksürüyor ve kan çıkarıyorlardı. Adamlar işaretle yine buz dolu olan suyu başlarından aşağı döktüler. Şişi geri ateşe koyup ısınmasını sağlarken bizde küçük çakılarla kesik bırakıyorduk.

+ Kaç kişisiniz?

(Ali)- Fazla.

* İçeri kim girdi?

(Emrah)- Siz bulun.

Elimiz de ki çakının küçük boyutunu alınca Berna yine anlamış ve alıp adama doğru yöneldi. Adamın önünde durup sorunca yine aynı cevabı alınca çakıyı burun deliklerine geçirmiş ve yanlarını kestik. İkisinin de bağrışları depoyu doldururken bizde onları izliyorduk. Aynı soru ve aynı cevapları alınca, şişi elimize aldık. Ben elime alıp yandan yandan sırıtarak adama yanaşırken o basacağımı düşünerek kendini sıkıyordu, onun yanına yaklaşınca sağ göğüs ucunu tutarak çektim acısı fazlaydı ama yapacağım daha yakacaktı. Biraz geldikten sonra şişi hızlıca sünen kısma geçirdim şiş bir tartfatn girip diğer taraftan geçerken adam acı ile kıvranıyordu Berna ise gıdık kısmı yani çenenin altında ki yumuşak ete aynısını yapmış ve adamı bağırttırmışdı.  Şişleri çektikten sonra omuz boşluklarına yeni delikler açmıştık şişler soğuyunca yine ateş'e koyduk bu sırada sıcak ve soğuk su ikilemesi yaptık adamlara son kez sormak için hareketlendik.

* Kaç kişisiniz?

(Emrah)- Se-sekiz.

* İsim ver.

(Emrah)- Bil- bilmiyorum.

* İSİM VER LAN!!

(Emrah)- Ha- hayır.

+ İçeri kim girdi lan?

(Ali)- Ha- ha- yır.

+ Cehenneme VİP giriş kazandınız tebrikler.


Adamların kafalarından vurduktan sonra içeriyi temizlemelerini söyleyerek hastaneye doğru yol aldık. Hastane de her zaman ki gibi Barlas odanın karşısında ki koltukta oturuyordu ona baş selamı vererek hemşire bulmak için kat içinde gezindim bulduktan sonra kıyafetleri giyinip odaya girdim, yatağın başında ki sandalyeye oturduktan sonra Aras'ın elimi avucuma aldım yine makineler ötmeye başlayınca odaya hemşire girdi Barlas da telaşlanıp camdan izlemeye başladı, hemşire temas etmemem konusunda uyardıktan sonra dışarı çıktı. Başına oturduktan sonra ona dokunmadan bakınmaya başladım sonra içimden gelenleri söyledim.

+ Aras beni duyuyor musun bilmiyorum ama umarım bu hallerimi duymuyorsundur, neyse sana bunu yapan iki şerefsizi yakaladım sadece bizim eve girdikleri ve sekiz kişi oldukları bilgisini alabildim. Ben üzgünüm seni orada bıraktığım için ama yapmak zorundaydım belki anlıyorsundur o sırada başkasını aldıkları haberi geldi vericiler çalışırsa yakalanırsınız bu sefer sizi hiç bulamayız diye korktum bu yüzden açmadım, umarım beni anlar ve af edersin. Bak biz burada seni bekliyoruz, pes etme olur mu? biz seni bekleriz her zaman ama pes etme, Nasıl benim peşimden koşmaktan vazgeçmediysen şimdi de vazgeçme. Neyse ben gidiyorum bugün bir yere gitmemiz gerekiyor evdekileri alacağız, hem biliyor musun dün o şerefsizler evimizi bastılar neyse ki daha önceden hazırlıklıydık. Yarın görüşürüz, kendine iyi bak.


Yanına yaklaşarak dudaklarına kısa bir öpücük bıraktıktan sonra kalp çizgileri bir süre çoştu ardından düz çizgi halini alırken içeri giren hemşire kalbi durdu diye feryat ettikten sonra doktor şok cihazı ile birlikte içeri girdi beni dışarı atarlarken ben donmuş bir şekilde Aras'a bakıyordum (Multimedya) ardından irkilerek kendime gelip  "pes etme." diye hem bağırıp hem de ona ulaşmaya çalışıyordum odaya giren Barlas ve Berna beni kollarımdan tutarak dışarı koltuğa koydular Barlas cama giderken Berna sarılıp sakin olmamı söylüyordu, en sonunda odadan doktorlar çıkarken biz başına toplandık.

* Durumu nasıl?

(Doktor)- Siz yakınları mısınız?

(Barlas)- Söyle doktor kardeşimin durumu nasıl?

(Doktor)- Durumu kritik az önce kalp krizi geçirdi kalbi zorladı ve durdu ama çalıştırmayı başardık...

+ Nedense bu cümlenin aması var gibi doktor taksit taksit söyleme anlat.

(Doktor)- Bir daha kriz olursa kurtaramayız.

Doktor sözleri söyleyip giderken biz arkasından koltuğa çöktük elimin arasına kafamı koyarken düz bir şekilde yere bakıp düşünmemeye çalışıyordum, kriz gibi bir durumun olmamasını ya da krizlerin benim yüzünden mi olduğu. Ona her yaklaşımında kalbi tepki veriyordu belki beni yanında istemiyordu, bu düşünce ile ayağa kalkarken bakışlar bana döndü Barlas yüzüme bakarken neredeyse aynı şeyler düşündüğümüzü anlamıştım. Baktı, baktı, baktı ve sadece "Git." dedi son kez camdan içeri bakarak aşağı kata yöneldim.

Soydan yaklaşık bir saat önce uyanmış ve normal odaya alınmıştı, içeri de bir kaç arkadaşı vardı içeri girince dışarı çıktılar Soydan ile kısa bir süre konuştuktan sonra iyi dinlemesini tembihleyerek dışarı çıktık Cem'in odasına girdiğimiz de ailesi buradaydı kısa bir sohbet kurduktan sonra saatin geldiğini görünce ayağa kalkıp geçmiş olsun diledikten sonra eve geçiş yaptık.

Evdekilere dün olanlar ile gerekli kadar bilgi verdikten sonra, yukarı çıkıp kısa bir duş alıp rahat ayrıca şık kıyafetler giyerek aşağı indik. Ev halkına gerekli açıklamalar yaptıktan sonra Büşragile doğru yola çıktık evlerine gelince kısa bir tanışma fazlı olduktan sonra çok güzel bir sohbet eşliğinde geceyi sonlandırdık. Eve gelip kapının önünde arabadan inince gördüğüm kişinin gerçek olup olmadığını anlamak için bir kaç kez gözlerimi kırpıştırdım ama görüntü değişmedi hatta bavulların üzerinde otururken sırıtmaya başladı, Berna da şaşırmış olacak ki ağzından bir kaç kelime dökülebildi sadece.

+ Sen, ama nasıl?


*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Hepinizi seviyorum, yorumlarınızı alayım lütfen. :*

Continue Reading

You'll Also Like

278K 17.8K 47
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
172K 16K 45
Kerem Aktürkoğlu & Kumsal Yıldız
3M 162K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...
331K 12.4K 62
Bir hastasına iyilik yapmak isteyen Ahu, hastane kayıtlarından aldığı numarayı yanlış girip bir komutana yazarsa ne olur? Nerden bilebilirdi ki bu ka...