Kızdan Mafya!

De ucan_kedi

486K 15.6K 1.1K

Mai multe

Kızdan Mafyada Olurmuş! -DÜZENLENECEK-
1. Bölüm -DÜZENLENECEK-
2.Bölüm -DÜZENLENECEK-
3. Bölüm -DÜZENLENECEK-
4. Bölüm
5.Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
Üzgünüm :(
Açıklama
31. Bölüm
32. BÖLÜM
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
Uyan Ey TÜRK!
36. Bölüm
37. Bölüm
Özürlerimi İleteceğim Maalesef

22. Bölüm

8.9K 300 20
De ucan_kedi

ALMİLA

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Gördüklerimiz karşında ne yapacağımı şaşırdım, yanında bulunduğumuz kişilerin fotoğraflarını çekmişler ve bir sıraya koymuşlardı ilk sırada olan Soydan'ın resmimi yaktıktan sonra elleri tavandan bağlı olan Soydan'a işkenceler ederek öldürmüşlerdi ardından sırada ki kişileri kırmızı kalemle yuvarlak içine almışlardı; BARLAS ve ARAS'ı...

Daha sırada bir çok kişi vardı sırasıyla Efe, Hakan, Simge, arkadaşlarımız, benim ailem, Berna'nın ailesi ve en sonda kızlar vardı. Tek kişi değillerdi biri kamerayı tutarken diğeri kağıdı yakıyordu bir diğeri ise adamımızı öldürüyordu ayrıca bir ara kameranın arkasına bakmıştı yani en az 4 kişilerdi. Kameraya karşı hiç konuşmamışlardı, sadece bakmışlardı ve yüzlerinde kar maskesi vardı. Keşke konuşsalardı ses analizi yakardık hiç yoktan, Azrak CD'yi aldıktan sonra ortadan kayboldu biz ise düşüncelerle baş başa kaldık. Saat çoktan gece yarısını geçmişti bugün şirkette gerçekten önemli toplantılar olduğu için burada kalamamıştık ama Hakan'ı yani Arasgilin korumasını arayıp durumdan haberdar etmiştim bu Sırada da Berna Barlas ile konuşup onları haberdar etmişti. Eve geçip yatağa yatmadan önce bir kaç telefon görüşmesi yapıp uyumuştuk. Sabah erkenden kalkıp iki kat daha fazla çalışıp kimse evden çıkmadan yakalamıştık ve evden kimseyi çıkarmamıştık, kahvaltıya hep beraber oturduktan sonra kızları odalarına gönderip evdekilerle konuşmaya başladık, babam ve annem burada olmasalar da onlara da dün gece haber vermiş ve güvenlik önlemi almalarını sağlamıştık.

+ Bir süre evden çıkmasanız iyi olur

(Süleyman amca)- İşimiz var benim ve Ece'nin ya da Arda'nın okulu var.

* Onlar sorun değil baba iş ve okul için izin alabiliriz, hem artık o işleri bıraksanız olmaz mı?

(Süleyman amca)- Ben kimseye arkamdan "Kızlarından yarandı." dedirtmem.

+ Amcam benim bizim işimiz düzgün değil biliyorsun, biz sizin için endişeleniyoruz dün bir adamımız öldü ya sizin başınıza da bir iş gelirse Allah korusun biz ne yaparız? Bizim istediğimiz yerde şu anki düzeyde başla ne olur sanki kim ne diyebilir sana biz sadece güvenlik önlemi almaya çalışıyoruz.

(Süleyman amca)- Bak kızım bugün ki iş düzeyim aşağı bir mevki değil ki sen de onu düşün bi ben başlarına birden pat diye gelince konuşacaklar.

* Babam haklısın ama bizde gözümüz arkada kalmasın istiyoruz olmaz mı?

(Süleyman amca)- Kızlarım benim kararım net ayrılmıyorum oradan.

+ Tamam amcam öyle olsun ama bir süre hepiniz evde olacaksınız iş yerlerinden izin alırız, Okul içinde aynısı geçerli son senesi olduğu için geçmiş tekrar yapıyorlardır şu anda bunu evde de tamamlayabilir bir kaç hoca gelecek bugün onların dersini dinle bir Arda birde hangi dersi istiyorsan söyle yarın da onlar gelsin.

(Arda)- Tamam abla, bugün hangi derslerin hocası gelecek?

+ Matematik, Geometri ve Fizik.

* Ayrıca tüm pencerelerin dış kepengi kapatılması gerekiyor evin yakınlarında şüpheli bir kaç araç gözlenmiş, emniyet amiri bu sokakta olmasına rağmen baskın olabilir o yüzden kepenkler kurşun geçirmez onları kapattıktan sonra evde boğulmuş gibi olacaksınız ama başka çaremiz yok anlıyorsunuz değil mi?

(Semra teyze)- Anladık kuzum siz rahat olun ben evden kimseyi çıkarmam, özellikle kepenkleri tek tek kapatırım.

+ Bitanesin be Semroşum :*

* Şimdi hazırlanıp çıkmamız gerekiyor yoksa toplantıya geç kalacağız, bugün geç kalabiliriz siz merak etmeyin bir şey olursa mutlaka buraya haber gelir endişe etmeyin yani.

(Ece abla)- Yine de kendinize dikkat edin.

+ Tamam abla, eğer dışarıdan kurşun sesleri gelirse nereye gideceğinizi biliyorsunuz değil mi?

(Süleyman amca)- Kütüphanede ki gizli bölmeye gireceğiz ve siz gelene kadar kapıyı içeriden kimseye açmayacağız.

* Anlaşılmıştır babam benim, gizli kitap unutulmadı dimi?

(Süleyman amca)- Kızım çocuk muyuz biz ya? kaç kere söyleyeceksin sanki işte kütüphanedeki soldaki kitap rafının üçüncü katında bulunan "Siyah Lale" kitabı oldu mu?

+ Bizde güvenlik için be amcam alınmayın nolur?

(Süleyman amca)- Tamam tamam hadi gidin geç kalacaksınız.

Yukarı kıyafetlerimizi giyinmek için çıkarken Semra teyze de Kepenkleri kapatmaya başlamıştı, Süleyman amca da kendilerine ait olan tarafa geçti büyük ihtimalle kapıları filan kapatacaktı.

Berna üstüne deri elbise giyip altına da ayakkabı olarak siyah üzerine gri taşlar işlenmiş platform ayakkabı giyindi, bende üzerime siyah bir elbise giyindim ama elbisenin cebi vardı ve cep kısmında altın sarısından işlemeleri vardı ayakkabı olarak da siyah platform giyindim. İkimizde saçımızı ve makyajımızı yaptıktan sonra aşağı indik ev ışıklarla aydınlatılmaya başlanmıştı artık, evdekilere son bir kaç uyarı yaptıktan sonra dışarı çıktık bugün toplantı için başka şirkete gideceğimiz için iki tane araba aldık, ben üstü açılan beyaz lamborghini alırken Berna üstü açılmayan beyaz lamborghini aldı. O hızlı ama sessiz bir şekilde garajdan çıkarken ben yine patinaj çektirerek garajdan gürültülü ve hızlı bir şekilde ayrıldım, sabahın erken saatleri olduğu halde İstanbul trafiği kendini gösteriyordu. Şirkete normalden uzun bir sürede ulaştıktan sonra ikimizde odalara çekilmiş bugün ki toplantının dosyalarını inceliyorduk, şirket içinde ki sorunlara filan baktıktan sonra işimiz bittiğini düşünerek arkama yaslandım taa ki kapım çalınana kadar Ayşe toplantı için çıkmamız gerektiğini bildirmişti.

Yüksek durumda olan insanlar kendi arabasıyla giderken sekreterlerini kendilerini götürüyorlardı bende Fatma'yı alarak yola çıktım arabayı biraz hızlı kullandığım için Fatma koltuğa yapışmış durumdaydı. Yolda giderken ikinci telefonum çalınca yavaşlayıp sağ şeride geçip telefonumu açtım.

+ Efendim?

(Çağrı)- Geçen gün ki adamlar hakkında biraz bilgi topladım ve benden ayrılıp kime gittiklerini öğrendim.

+ Tamam sen saat iki civarı Beylikdüzü'nde ki mekana gel Azrak filan da orada olacak.

(Çağrı)- Tamam.

Çağrı'nın telefonunu kapatınca Berna'yı aradım onunda bilgisi olması lazımda değil mi?

* Efendim Almi?

+ Çağrı aradı, öğleden sonra buluşalım mı dedi bende onayladım Azrak ile buluşacağımız yere yönlendirdim.

* Anladım, bu arada yüzükler de hazırmış.

+ Tamam çıkışta alırız.

Telefonu kapattıktan sonra hızımı artırıp bir yanda da Fatma ile konuşmaya başladım zaten en fazla yarım saatlik yol kalmıştı.

+ Eee nasıl gidiyor Fatma?

(Fatma)- İyi efendim.

+ Şirketten gelen raporlarda ufak tefek sorunlar dışında bir şey görmedim ben, senin kulağına bir şey geliyor mu?

(Fatma)- Yok hayır efendim.

+ Tamamdır, bu arada rapor yazanların değiştirilmesini istiyorum yeni seçilen kişileri benim odama cuma günü gönder.

(Fatma)- Yarın hemen seçerim efendim.

+ Tamam.

(Fatma)- Bu arada .... dergisi sizinle röportaj yapmak istiyormuş efendim.

+ Yarına ayarla.

(Fatma)- Tamamdır.

Daha fazla konuşmak istemeyip radyo'yu açıp biraz daha hızlandım, kısa sürede iş yerine varınca arabayı kapalı park alanına park ettim benim yanıma da Berna park ettikten sonra kendinden emin bir şekilde binaya giriş yapıp yol gösteren kişileri izleyip toplantı odasına geçtik, içeride bizi bekleyen herkes ayağa kalktı masanın başında şirketin patronları yer aldığı için bizde sağ ve solda olan ilk sandalyelere geçtik ben sol taraftaydım Berna ise tam karşımda yani sağ tarafta ilk sandalye de. Toplantı için katılacak olan herkes burada olduğu için sunuma ilk ben giriş yaptım ardından can alıcı noktaları Berna sundu gereksiz ufak tefek detayları da bizim şirkette gelen bir kaç kişi sunduktan sonra karşı şirkette ortak proje üzerinde ki kendi kısımlarını söyledikten sonra projenin bitiş tarihi pazar olduğu için halka sunumu filan pazartesi şirketin başlarında ki kişi ile beraber röportaj yapacaktık. Burada ki işimiz bitince şirkete doğru yola çıktık, bu projenin bize fazlasıyla gelir getireceğini şimdiden görüyordum. şirkete ulaşınca kapıda Fatma ve Ayşe' nin inişini bekledik daha sonra özel ürünler tasarlayan bir kuyumcuya doğru yola koyulduk.

Bu fikir dün aklımıza elmiş ve ayarlamıştık içi sinyal verici bir düzeneğe hazırlanmıştı ve etrafı gümüşle kaplı olduğu için içinde ki mekanizma kamufle oluyordu, yinede tedbiri elden bırakmamak adına şu anda pasif durumdaydı yani yüzüğü her türlü elektronik alete sokarsan sok sadece gümüş ve demir alaşımı görünüyordu ha birde taşlar ama uzaktan etkili hale getirince içindeki düzenek uyduya sinyal gönderiyordu bu sayede yerlerini tespit edebilirdik. Bu yüzükten toplam 9 tane yaptırmıştık, Semra teyzeye, Süleyman amcaya, Ece ablaya, Efe'ye, Hakan'a, Simge'ye, Cem'e, Aras ve Barlas'a. Arda ya da kızlara yaptırmamıştık çünkü zamanın da onların dişlerine takılmıştı, bizde ise kaburga kemiklerinin altında kalan ufak boş kısımda vardı bunu tââ Berna'nın kaçırıldığı zaman taktırmıştık. Yani şu an sırada olan herkeste yerini bulabileceğimiz bir cihaz olmuş olacaktı.

Kuyumcudan çıktıktan sonra dün gece yerimizi ayırtmış olduğumuz restoranta doğru ilerlemeye başladık, Barlas ve Aras da oraya gelecekti. Geldiğimizde daha onların gelmesine yarım saat vardı gelen garsonu beklediklerimiz olduğunu söyleyerek uzaklaştırdık bizde çevremizi taramaya başladık korumalar bize her ulaşabilecek uzaklıkta ki bir masada oturuyorlardı onun dışında herkes normal duruyordu ilgi çeken bir durum yoktu, Aras geldiğinde ona yüzükleri direk veremeyeceğim için yer aramaya başladım ki tuvalete giderken görünen temizlik odası vardı bir süre izleyince içeri biri girdi ve çıktı yani içeride kimse yoktu ve kapı kilitli değildi. Hm onu oraya çekebilirdim, şu an izlendiğimi hissediyordum bunun için ona direk vermeyecektim onu oraya çekecektim ama nasıl olacağını bilmiyorum doğaçlama yaparım canım her neyse.

Berna telefonla ilgileniyormuş gibi dursa da aslında etrafı tarıyordu sadece kafası eğikti fakat gözleri her yerdeydi daha sonra kısa bir mesaj yazık telefonu masanın üstüne koydu.Bende ikinci telefonum titreyince çıkardım telefonumda iki mesajı açtım Simgenin attığı ve Berna'nın az önce attığı mesajları okudum. Simge "Dikkat edin normal telefonlarınız dinleniyor! ben uğraşıyorum ama en az bir saat lazım" yazmıştı bir kaç kere daha okuduktan sonra Berna'nın mesajına geçtim "Bana ayak uydur." bende telefonu cebime atarak önüme döndüm tabi bu sırada etrafı taradım.

* Hafta sonu ne yapıyoruz?

+ Bilmem ufak bir kaçamak yapabiliriz belki.

* Bence de yapmalıyız. Bu arada bugün annem ve babamın evlilik yıl dönümünü kutlamak için mekanı kapatmıştık demi?

+ Ah evet balık hafızalım dün gece ayırtırdık da.

* Dün gece dedin de şu video neydi ya?

+ Aman kendini bilmez hatsizin teki inanmıyorum öyle bir şey yapabileceklerine.

* Ah evet ya bende inanmıyorum.

+ Sonunda geldiler ya.

Bu yalancı konuşmayı sonlandırdıktan sonra ayağa kalkıp onları karşılayıp tekrardan yerimize oturduk.

+ Hoşgeldiniz.

(Aras)- Hoşbulduk.

* Eee nasıl gidiyor?

(Aras)- Benim işlerim iyi sayılır.

(Barlas)- Birilerinin beni bırakmasından sonra ilerim hiç iyi gitmiyor benim. {Berna'ya bakarak konuşmuştu, ah yavrum hala sen orada mısın?}

* Gitmez tabi

(Garson)- Siparişlerinizi alabilir miyim?

Garson siparişleri alıp sonra uzaklaştıktan sonra bizi de bir sessizlik almıştı Berna ve Barlas bir birine bakıyordu bense etrafa bakıyordum Aras'ın da bana baktığını hissetsem de önümü dönmedim, dışarıyı izlerken olağan dışı bir duruma rastlamadığım için önüme döndüm bu sırada garsonlar siparişimizi getirmişti yemek yerken de sessizdik ve bu gerçekten çok sıkıcı olmaya başlamıştı yemek bittikten sonra tatlıları sipariş edip arkamıza yaslandık.

+ Susacak mıyız?

* Sıkıcı olmaya başladı.

(Barlas)- Bizden bu kadar çabuk mu sıkıldınız yahu?

+ Sessizlikten bu kadar çabuk sıkıldık.

(Aras)- Bu aralar yanınız da olan bi adam var adı nasıl biri?

* Yanımızda çok fazla adama var acaba hangisi?

(Aras)- Adı Cem di galiba.

+ Hm neden sorduğunuza bağlı.

(Aras)- Şey..Iıı..

(Barlas)- Şirketleri bir proje de ortaklık teklifi etti kabul edelim mi diye

+ Kabul edin o zaman iş konusunda iyidir şirketi.

(Aras)- Kişilik olarak?

* Tanımıyoruz.


Bu sırada bizden bir kaç masa ileride olan arkadaşları ile oturan bir grup erkeğin hareketleri komiğime gitmiş gülümsemiştim masada ki çocuk gülümsediğimi görmüş bana gülümsemişti çarpıkça bu sırada Aras baktığım yere bakmış sinirlenip bana döndü, bana karşı hisleri olduğunun farkındaydım ama sinirlenecek bir şey yoktu ki yahu.

(Aras)- Almila hanımın bizden daha önemli gördüğü biri var galiba.

+ Ne alaka?

(Aras)- Çocukla bakışıp fingirdeşmenize ne demeli?

+ Sanane ya istersem fingirdeşir istersem görüşürüm sanane.

(Aras)- Biz aradan çıkalım rahatça görüşün.

(Barlas)- Abi sakin ol bi.

(Aras)- Ya ne sakin olucam burada yaptığına bakın biz masayken yapma bari.

* Git bi elini yüzünü yıka kendine gel bu Aras daha fazla uzatmayın bu konuyu.

(Aras)- Ne uzatıcam ya.


Aras masadan atarlı atarlı kalkıp giderken aklıma gelen fikir ile bende Berna'ya açıklayıcı bakış atmış ve masaya şirket telefonunu koyup arkasından koşturdum, arkamdan Barlas nereye gibi sorular sorsa da Berna onu susturmuştu. Aras'ı tam istediğim odanın önünde tutup kolundan çevirdim.

+ Aras dediklerine dikkat et bundan sonra.

(Aras)- Ne yapayım benim yanımda iken başka bir erkekle oynaşmana izin mi vereyim?

+ Aras onunla oynaşmadım ve sessiz ol dikkat çekiyorsun.

(Aras)- Benim gördüğüm neydi o zaman?

+ Yanlış anladın ve sessiz ol.

(Aras)- Ya neyine sessiz ol--


Aras hala bağırırken etraftaki bakışlar bize dönmeye devam ettiği için onu hem susturmak için hemde uzun zamandır yapmak istediğim için dudaklarına yapıştım, orada donup kaldı bir süre sadece bön bön baktı bende karşılık vermesi için alt dudağını çekip ısırdım sonunda kendine gelip bana karşılık vermeye başladığında beni kapıya yasladı bu o kapıydı bende hemen kapıyı açıp ikimizi içeri girdirip kapıyı kitledim neyse ki anahtar arkasındaydı. Aras hala öpmeye devam ederken bende hemen cebinden onun telefonunu alıp bataryasını söktüm daha sonra uzun süredir nefessiz kaldığım için dudaklarımızı ayırdım.


ARAS

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Almila'nın beni öpmesi ile neye uğradığımı şaşırdım kalbim almış başını giderken ben bir şey düşünemeden sadece bakıyordum, bu demekti yani o da mı beni seviyordu.

Daha sonra tepki vermem için dudağımı ısırdığında onu arkasındaki kapıya yaslayarak öpmeye başladım öptükçe daha fazla istiyordum, daha sonra bizi içeri almasına izin verdim kapıyı kapattıktan sonra kapıya yaslayıp öpmeye devam ettim bi ara ellerinin vûcudumda gezdiğini hissediyor gibi olsam da takmadan öpmeye devam ettim tâ ki dudaklarımızı ayırana kadar nefeslerimiz düzene girene kadar bekledim demek istesem de o benden önce nefesini düzene sokup beni bekledi.

Ona bakarken o elini uzattı eline baktığımda telefonumu gördüm bataryasını sökmüştü ama neden? Ona bakarken o elini elbisesinin cebine attı daha sonra elinde iki kutu vardı bana uzattı elinden aldıktan sonra içini açtım iki tane yüzük vardı ama ne içindi ona soru dolu bakarken sonunda açıklamaya koyuldu.

+ Tehlikedesiniz o yüzükleri takmanız gerekiyor, seni bu odaya sokacaktım ama sen fazla ses çıkarıp dikkat çektiğin içinde susturmak için öptüm.

(Ben)- Yani beni susturmak için öptün ben sanmıştm ki...

+ Ne sandın?


Ne diyecektim şimdi benim gibi sende sevdiğin için diyemezdim ya en iyisi konuyu değiştirmekti.

(Ben)- Her neyse bu yüzükler ne özel kalkan filan mı bizi nasıl koruyacak?

+ Ha ha çok komiksin sadece bizim sizi izleyebileceğimiz bir teknoloji ile yapılmış yüzükler olur da her türlü önleme karşı kaçırılırsanız diye önlem aldık.

(Ben) Gerek yoktu dün haber verdiğinizde yeterince önlem aldık kaçırılmamız zor hem bizde kendimizi savunabiliriz değil mi?

+ Eğer bizi seviyorsanız bu yüzüğü takarsınız, bu arada dinleniyorsunuz önleminizi alın ayrıca bunu direk takmayın dikkat çekmeyecek bir ortamda takın arabanın içinde filan.


O çıkıp giderken ben yere oturup acımı sindirmeye çalıştım ben hissederek öperken o sadece dikkat dağıtmak için öpmüş ne kötüydü sevdiği kişiden karşılık alamamak, bir süre oturduktan sonra dışarı çıktım bi kaç kişinin bakışı bize dönerken Barlas'ı masada otururken gördüm kapıya baktığımda kızların arabalara bindiklerini gördüm, masaya gidip Barlas'ı da aldıktan sonra kapıya çıktım vale arabayı getirene kadar sessizce bekledim ama Barlas susmak bilmiyor sürekli soru soruyordu şahsen dinlemiyordum da.

Araba geldiğinde içine bindikten sonra Barlas telefonunu alıp Berna'ya mesaj atacakken elinden telefonu alıp bataryasını çıkardım.

(Barlas)- Abi iyi misin sen ne yapıyorsun ya?

(Ben)- Barlas, kuzen bi sessiz ol anlatacam ama önce sessiz bi yere gidelim.


Arabayı kendi mekanımıza çektikten sonra Barlas ile kendi odamıza geçtik daha sonra Almila'nın dediklerini bir bir anlattım ve yüzüğü verdim, taktık daha sonra adamlardan birini çağırıp telefon işini de hallettikten sonra ben bara Barlas ise şirkete doğru yola çıktı.

Bara gelince öğlen vakti olmasına rağmen en ağrından başlayıp bir iki saate sarhoş oldum, sarhoş olduğumda kalkıp yürümeye çalıştım ama beceremeyince adamlardan birisi koluma girdi adamın yüzüne baktım ama çıkaramadım zaten tanımadığım çok adamım var diyerek takmadım arabaya kadar getirmesine izin verdim. Yolda giderken ıssız bir alana geldiğimiz de arabaların önü kesildi ani frenle bende koltuktan yan yattım resmen, daha sonra toparlanıp camı açıp ateş etmeye çalıştım ama fazla sarhoş olduğumdan adam öldüremiyordum daha sonra kafama arkadan sert bi şekilde vurulunca bilincimi kaybettim karanlığa gömüldüm...



BERNA

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤


Onlar gittikten sonra Barlas'ı susturması bana kalmıştı ki Almila'nın Aras'ı öpmesi ile OHA deyip susmuştu zaten kocaman gözlerle oraya bakarken masanın üzerinden uzanıp kafasını tutup kendime çevirdim zaten Almila da onu içeri girdirmişti çoğu bakış önlerine dönerken "Ay ne romantik, kıskanan erkeği böyle susturular işte..." gibisinden yorum yapıyorlardı hi yoktan böyle sanmaları hoşuma gitmişti.

(Barlas)- Az önce ne oldu?

* Olması gereken bir şey boş ver.

(Barlas)- Bizim için olması gereken şey ne?

* Şu an ki halimiz bile fazla sana.

(Barlas)- Berna sana açıkladım o kızı daha neden böyle yapıyorsun anlamıyorum ki

* Boş ver Barlas anlama daha iyi.

(Barlas)- Boş veremem ya sen böyle yaptıkça kötü oluyorum.

* Barlas yapmadan önce düşünecektin artık beni ilgilendiren bir durum yok ortada.

(Barlas)- Yapma böyle güzelim ama canım yanıyor.

* Canının yanması gereken bir durum yok ortada.

(Barlas)- Dün beni aradığında o--

* Öhöhöhöhöh O konuyu kapat.

(Barlas)- Neden?

* Konuşulmaması gerekiyor demek ki kapat işte.

(Barlas)- Bizim te--

* Öhöh-HÖHÖHÖHÖHÖHÖHÖHÖ.

(Barlas)- İyi misin canım, su iç.

Barlas'ı susturmak için sahteden öksürürken genzime tükürüğüm kaçtı daha fazla öksürmeye başladım bu durumda gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Barlas'ın uzattığı suyu içtikten sonra derin derin nefesler aldım, kafamı kaldırdığımda Almila kapıdan kafası dik bir şekilde çıkıp buraya geldiğini gördüm zaten o gelene kadar da nefesimi düzene soktum.

+ Hadi gidiyoruz.

(Barlas)- Aras nerede?

+ Gelir birazdan.

* Tamam hadi kalkalım.

(Barlas)- Beraber gitsek.

+ Sen Aras ile beraber git gelince hadi görüşürüz.


Onu orada bıraktıktan sonra kapıya çıkıp arabanın gelmesini bekledim geldikten sonra ikinci telefonumu çıkarıp Simge den mesaj var mı diye baktım ki iyi ki bakmışım vardı "İş tamam!" yazıyordu bende rahatlayarak Almila'yı aradım aynı zamanda arabayı sürmeye başladım önde benim arabam olduğu için Almila da benden sonra hareket etmişti.

+ Söyle.

* Sizi sevgili sandılar.

+ Ah birde o vardı değil mi?

* Gündeme bomba gibi düşeceksiniz bakta gör.

+ Ah hiç işimiz yokmuş gibi.

* Şaka yaptım kızım herkes belgesel izliyormuş izledi görüntüye alınmadınız, restorant da ki kameralar da oraya bakmıyor sadece söylenti olarak kalır.

+ Ve bizde yalanlarız.

* Aras'a da yazık sana karşı hisleri var biliyorsun değil mi?

+ Maalesef ki evet.

* Karşılık verme ihtimalin?

+ Sence şu durumda?

* Tamam anladım ben, anladığım kadar yüzükleri verdin.

+ Evet, hey bekle evi arayalım.

* Tamam ben arıyorum buradan.


Telefondan konferans aramasına getirerek annemi aradım, neyse ki telefon arabaya bağlıydı.

(Annem)- Efendim kuzum.

* Nasılsın sultanım?

(Annem)- İyiyim kızım, siz nasılsınız?

+ Bizde iyiyiz Semroşum.

(Annem)- İşleriniz nasıl gidiyor? kendinize dikkat ediyorsunuz değil mi?

* İyi gidiyor annem sorun yok gibi şu anlık.
(Annem)- İyi iyi olmasın.

+ Semroşum biz şey için aradık bu akşam sizin çakma yıl dönümünüzü kutlayacağız akşama herkes hazırlansın olur mu sekize doğru biz geleceğiz sizi alırız olur mu?

(Annem)- Ben bir şey anlamadım kızım ne yıl dönümü?

* Annem biz sizi sürekli izleyebilmek için izleyicili bir yüzük tasarlattık onu dikkat çekmeden takmanız için bu yola başvurduk.

(Annem)- Tamam kuzum ben söylerim evdekilere.

* Anne Ece nerede?

(Annem)- Ece ne demek kızım ablan senin o, ayrıca depresyona girdi galiba o kendini odasına kapattı ve ağlıyor ne oldu diye soruyorum şimdi değil diyor.

+ Tamam Semroşum şimdi biz onunla konuşur ne olup olmadığını çözeriz.

(Annem)- Size güveniyorum hadi kızlar.

* Saat iki olmuş hadi bakalım hazırlanın bu arada Arda'nın hocası geldi dimi?

(Annem)- Evet evet şimdi ders işliyorlar hatta.

* Tamamdır sultanın kapatıyorum hadi öptüm sizi bolca.

(Annem)- Kendinize dikkat edin aklınızı bıraktırmayın bizde.

+ Tamam Semroşum.


Annem kapattıktan sonra Ece'yi aradım ama cevap vermedi bir kaç kez daha denedim ama cevap vermedi yine.

* Açmıyor Ece.

+ Ben deneyim mi?

* Açar mı ki?

+ Genellikle önemli durumlarda aradığım için önemli bir şey oldu sanıp açabilir.

* Dene bakalım.

.....

(Ece)- Alo, Almila bir şey mi oldu Berna iyi mi?

* Beni bu kadar sevmen gözlerimi yaşarttı doğrusu.

(Ece)- Önemli bir şey oldu sandım.

+ Ben ne demiştim sana bak.

* Haklıymışsın.

(Ece)- Niye aradınız?

+ Sen ağladın mı sesin boğuk geliyor?

(Ece)- Belki.

* Ne oldu?

(Ece)- Terk... terk edildim.

*/+ NE???

(Ece)- Duydunuz işte Uğur terk etti beni.

* Bunun için mi kendini odaya kapattın?

(Ece)- Siz nereden biliyorsunuz? Ah tabi ya annem.

+ Neden ayrıldınız?

(Ece)- Yanına çağırdı bende tehlike de olduğumuzu söylediniz diye çıkmadım, gelemem dedim neden dedi.

+ Sakın söyledim deme be abla.

(Ece)- Yok söylemedim.

+ Ya ne dedin?

(Ece)- Kendimi iyi hissetmediğimi evden dışarı çıkmayacağımı söyledim.

* Eeee?

(Ece)- Oda bana iyi misin filan demeden tamam bende kendime başkasını bulurum dedi, bende bunu duyunca sinirlendim ne yani benimle zaman harcamak için mi takılıyorsun dedim yok gibi bir cevap beklerken Ne sandın? dedi ya neye uğradığımı şaşırdım ağzıma ne geliyorsa dedim.

+ Bu durumda terk eden sen olmuyor musun yahu?

(Ece)- Ben sayarken bana bitti artık anlamıyor musun seni sevmiyorum diye bağırıp kapattı bende bir kaç kez daha arayıp hesap sormak istedim ama ulaşamadım.

* Sende o salak için ağlıyor musun?

(Ece)- Hem terk edilmenin hem de kullanılmanın üstüne ağlıyorum olamaz mı?

+ Sana ne diyim bilemiyorum bilirsin ben teselli de berbatım.

(Ece)- Sakın teselli etmeye kalkışma sen.

+ Aldım ben mesajı.

(Ece)- Sinirden tırnaklarımı yiyorum ya nasıl kullanabilir beni?

* Hey hey tamam sakin ol akşam yemeğe çıkacağız o zamana kadar hazırlan eve geçerken sana alkol alırız odanda içer kafayı bulursun dağıtırsın biraz.

+ Hem bak biz o ibneyi yakalayıp hesap sorabilir biliyorsun değil mi?

(Ece)- Cidden bunu benim için yapar mısınız?

* Şimdi bir işimiz var ama ondan sonra sana söz alıcaz ayağımızın altına.

(Ece)- Çok sağolun kızlar.

* Tamam tamam uzatma akşama hazırlan detaylar annemde.

(Ece)- Tamam görüşürüz.


Telefonu kapattıktan sonra gelmiş olduğumuzu görüp arabayı uygun bir yere park ettim, daha sonra Almila'yı bekledim ve beraber içeri girdik. Çağrı ve Azrak karşılıklı oturmuş konuşuyorlardı yanlarına gidince saygı ile ayağa kalkıp önlerini kapattılar. Biz oturduktan sonra onlarda oturdular.

+ Ne buldun Azrak bir şey çıktı mı CD den?

(Azrak)- Hayır deneme yaptık ama CD yerleştirilen program sayesinde kendini sildi ama ondan önce ses analizi filan yapmayı denedik lakin yine işe yaramadı adamlar ses değiştirici kullanmış görüntü net olmadığı içinde göz alarak tarama yapamadık.

* Yani adamlar işini iyi yapmış ha? Çağrı sende ne var?

(Çağrı)- Adamlar Uğur KESEROĞLU diye birinin adı altında çalışmaya başlamışlar öldürülmeden bir hafta önce bizimle çalışmayı bırakmışlar.

* Yine mi Uğur ya?

+ Bu işin altından o da çıkacak bence.

(Azrak)- Video silindiği için de karşılaştırma yapamayacağız şimdi.

* Bence yakın zaman da bir video daha çıkacak.

(Çağrı)- Eğer benimle işiniz kalmadıysa gidiyorum, önemli bir görüşmem var.

+ Tamam.

* Azrak bizim hakkımız da emniyet içi bir bilgi var mı sende onu araştır.

(Azrak)- Tamadır.


Onlar gittikten sonra Hakan ve Simge odaya girdi onlara oturmalarını söyledikten onla konuşmaya başladık.

* Listede siz de varsınız hemde dört ve beşinci kişiler olarak.

+ Bu yüzükleri alıyorsunuz.

(Simge)- Yeni oluşturduğumuz program ile takip ediliyor değil mi bu yüzükler.

+ Evet.

(Hakan)- Ne zaman çalıştıracağız o programı?

* Kimse tarafından algılanmaması için kaçırılma olayı olana kadar açılmayacak.

+ Yoksa onların üstüne aradıklarında sinyal verdiğinden anlaşılır ayrıca bu sistem bizde ki cihazları da etkin hale getiriyor.

(Simge)- Bu programı kaç kişi biliyor.

* Onu yapan Azrak, siz ve biz biliyoruz başka kimse şu anlık bilmeyecek adamların içinde biri öğrenir filan istemiyorum.

(Simge)- Tamam.

+ Bu arada Uğur'un izlenmesi gerekiyor çaktırmayın içeri adam sokabilirseniz adam yerleştirin.

(Hakan)- Tamam.

+ Ayrıca Cem'i de takip ettirin onların mafyalarla hiç ilişkisi olmamış değil mi?

* Cem'in babası mafya olan sadece babanla iletişime geçmiş sorun olduğunda babandan yardım almış ve baban da başarılı bir şekilde uzaklaştırmış şimdi ise Cem başına geçmiş bizim hakkımız da bir bilgisi var mı bilmiyorum.

+ Tamam birazdan onu ziyarete gidelim bugün ayrıca Hakan ona zarar gelmesini istemiyorum sıradaki kişi bile sayılabilir ona güvenilir adamlar gönder.

(Hakan)- Anlaşıldı.

* Hadi gidelim o zaman Almila şu anlık iş yok biz gelmeye kadar da sorgulanması gereken adamları hazırlayın.

(Simge)- Anlaşıldı.


Mekandan çıktıktan sonra arabalarımıza hızlı bir şekilde binerek yola çıktık bir bir buçuk saat kadar yol sürmüştü, şirkete geldiğimizde Cem'in ziyaretçileri olduğu için odanın önünde beklemeye başladık. Odanın içinden bize uymak zorundasın gibi sesler gelince ayağa kalktım hemen içeriden bu seferde eğer bu anlaşmayı onaylamazsan başına geleceklerden katlanacaksın diyordu ses tüm katı sarmıştı ayrıca seste aksağan vardı Türk değildi anladığım kadarıyla Almila ile sekretere döndük.

+ Bu olay ne zamandır böyle?

(Sekreter)- Yaklaşık bir haftadır her gün geliyorlar.

+ Ne istiyorlar?

(Sekreter)- Zararlı çıkacağımız bi anlaşmayı imzalamak istiyorlar.

* Odaya kimseyi almayın.


Almila ile odaya girdiğimizde Cem'in başında bir silah vardı ve oturan iki adam ayrıca başında da bir adam vardı yani üç kişiydi, Cem'in kaşı kanıyordu. Onları görünce hemen tanımıştım küçük yabancı mafyalardan olan Jenn GRİFF vardı yanındakilerde korumalarıydı anlaşılan, bu adam en son uyuşturucu kaçakçısıydı ama bu işlere dönmüş demek ki. Biz odaya girince Jenn'in yanında ki ve Cem'in başında ki koruma silahlarını bize yönetmişti, biz de onları takmayarak Jenn'in önüne geldik tabi ki de o bizi tanıyıp ayağa kalmış ve silahları indirmelerini emretmişti.

* Ne halt karıştırıyorsun Jenn?

+ Uzun zaman oldu ha geçin bakalım şuraya.


Eli ile kapının orayı gösterince adamlar korku ile oraya geçti biz de masanın karşında ki boşaltılan ikili koltuğa kendimizi attık ayaklarımızı önümüzde ki masaya frikik vermeyecek şekilde koyduktan sonra bir onlara bir Cem'e bakmaya başladık ve Ah tabi ki Cem şaşkındı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

* Ne olduğunu anlatacak mısın Jenn?

(Jenn)- Bi... biz iş yapıyorduk.

* Öyle mi Cem?
(Cem)- Evet... yani hayır onlarla iş yapmayacağımızı konuşuyorduk.

+ Kaşına ne yaptın?
(Cem)- Şey kon--

(Jenn)- Kapıya çarptı.

+ Ben Cem'e sorduğumu sanıyordum ama?
(Jenn)- Affedersiniz.

* Jenn adamım siktir git seninle daha sonra ilgileneceğiz şu an başka bir iş ile uğraşıyoruz ama unutmayalım sana kesinlikle uğrayacağız.

(Jenn)- Ama--

+ Adamım duymadın galiba illaki küfür mü ettiricen şimdi siktir git ziyarete geldiğimiz de konuşuruz.

....

(Cem)- Ama bu nasıl olur? O? Yani siz? Off biri açıklasın şunu.

+ Baban biliyor mu bu ziyaretleri.

(Cem)- Hayır bugün söyleyecektim.

+ Şimdi ara ve söyle bakalım ne diyecek sana.

(Cem)- Ama--

* Sadece denileni yapsana be!

....

(Cem'in babası =İsim verdim mi unuttum=)- Efendim oğlum?

(Cem)- Baba bir haftadır bazı adamlar geliyor elleri silahlı---

(Cem'in Babası)- Sana zarar verdiler mi? İsimleri ne?

(Cem)- Ufak tefek zarardan başka sorun olmadı ismi de Jenn GRİFF.

(Cem'in Babası)- Anladım o adi herif yine iş başında demek ki, Berna ve Almila kızlarıma ulaşmam gerek yanına gelecekler o adamları onlara söyle.

(Cem)- Onlar ne yapabilir ki?

(Cem'in Babası)- Telefonda konuşulacak bir konu değil akşam bize gel anlatırım.

(Cem)- Bu arada baba kızlar yanımda.

(Cem'in Babası)- Bu habere sevindim telefona ver onları.

(Cem)- Duyuyorlar.

(Cem'in Babası)- Kızlar o adam daha önce beni de rahatsız etmişti Ahmet sağ olsun kurtuldum ama onun gittiğini duyunca geri gelmiş olmalı.

* Tamam biz hallettik bundan sonra sıkıntı çıkmaz ama tam zamanın da gelmişiz.

(Cem'in Babası)- Sizin geldiğiniz de orada mıydı iyi olmuş o zaman.

* Evet öyle oldu, Cem'in bizim hakkımız da bir şey bilmediğini de öğrenmiş olduk bu sayede.

(Cem'in Babası)- Bu konulardan uzak kalmasını istiyordum.

+ Neyse bizim şu an işimiz var akşam detaylı bir şekilde konuşursunuz?

(Cem'in Babası)- Tamam yarın sizi şirkette ziyarete geliriz birlikte.

+ Sabahları şirkette oluyoruz olmadı öğle yemeğinde birlikte olalım şirket pek uygun bir ortam değil sanki?

(Cem'in Babası)- Tamam siz nasıl isterseniz.

+ İyi günler.

....

* Telefonun masanın üzerinde kaldın bizi takip et.

(Cem)- Nereye? Neden?

+ Sessiz ol ve denileni yap sadece.


Buraya gelirken gördüğümüz tuvalete girerek içeriyi boşalttık daha sonra Cem'i içeri aldık onu pek dinlediğim söylenemezdi bu sırada. Ben Cem'in üstünü ararken Almila işini tehlikeye atmamak için suları açıyordu kendimizi tehlikeye atmamak adına da fısıldayarak konuşmaya başladık.

+ Cem sessiz ol.

(Cem)- Neden fısıldıyorsun.

+ Sadece sessiz ol ve dinle.

(Cem)- Tamam.

* Bizim yüzünden göz önüne çıktın ve tehlikedesin.

(Cem)- Sim kimsiniz?

* Bunu baban açıklar Cem şu an fazla kalamayız dikkat çekiyoruz. {Almila cebinden yüzüğü çıkararak uzattı.}

+ Bunu sana vermeye geldik peşinde tehlikeli adamlar var ve bu adamlar Jenn kadar basit salaklar da değiller.

(Cem)- Bu ne?

+ İzleyici cihazı, büyük istimalle sizi dinliyorlar o yüzden akşam konuşurken üstünüzde dinleyici olmadığından ve telefonlardan uzakta olduğunuz bir ortam da konuşun.

* Bunu hemen takma dikkat çeker, biz buradan çıktıktan sonra kendi odanda tak ama takmadığın süre içinde de üzerinde olsun.

(Cem)- Bu fark edilmez mi cihazlar tarafından?

+ Özel düzenek fark edilmez.

* Dediklerimizi anladın değil mi? Bu arada babanla kısa süre içinde konuş seni uzaktan izleyen adamlarımız olacak tehlike anında yanında olurlar sende kısa bir direnç gösterirsen kaçırılma gibi bir durum olmaz.

(Cem)- Kaçırılma mı?

* Evet kaç--

(Kız)- Pa... pardon.

* Çık dışarı.

+ Dediklerimizi anladın umarım, babanla biran önce konuş ondan sonra bize dön sana adam ayarlayacağız birde.

* Hadi çıkalım fazla dikkat çekiyoruz.

(Cem)- Tamam.


Cem önden çıkarken bizde muslukları kapatıp kısa bir süre sonra arkasından çıktık, odasına geçip karşısına yine aynı şekilde oturduktan sonra saate baktım akşam 6:30 olmuştu şimdi yola çıksak trafik sayesinde saat sekize ancak evde olmuş olurduk, ayağa kalkınca Almila da kalktı.

* Biz gidiyoruz işlerimiz var bugün seni izleyecek adamlar var sorun etme ayrıca şimdi bırak şu işleri de babanın yanına git.

(Cem)- Tamam.

+ Dediklerimizi unutma hadi görüşürüz yarın.


İçeriden çıktığımız da katta bakanları takmadan garaja yönelip arabaya bindik yola çıkmadan annemi aramış saat sekize evde olacağımızı hazır halde beklemelerini söylemiş daha sonra hızlı bir şekilde yola koyulmuştuk.

Eve geldikten sonra içeri geçmiş annem ve babam için ayarladığım yüzükleri onlara vermiş kalanı da diğerlerine taktırmıştık, evden çıkarak garaja yöneldikten sonra her türlü saldırıya karşı kurşun geçirmez olan iki siyah Range Rover'ı tercih etmiş ve arabalara bölüştük. Yemek için ayırdığımız restoranta hızlıca gitmiş ve eğlenceli dakikalar geçirmiştik restoranttan çıkarken içeride ki çoğu kişinin imrenerek baktığını görmüştüm bazılarında kıskançlıkta vardı tabi. Eve onları sağ salim bıraktıktan sonra arabayı yine değiştirerek benim kullandığım üstü kapalı beyaz Lamborghini ye binerek barlar caddesine girdik bu sırada sokağın başında ki arazi yalıtıma alınıştı.

NEON'a geçerek kendimizi göstermiş sorun çıkaranlarla özel ilgilenip aşağı almıştık Cem'in yanında uzun süre durduğumuz için aşağıda bekleyen adam çoktu bir süre burada ilgilenip aşağı inmeyi düşünüyorduk tâ ki EFE elinde bir CD ile gelene kadar. CD yi aldıktan sonra Azrak'ı aramış yeni bir CD geldiğini söyleyerek aşağı davet etmiştim oda yakınlarda olduğunu söyleyerek geleceğini belirtip kapattı.

Azrak geldikten sonra aşağı inip CD yi açtık...


BARLAS

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Aras'ın o halini gördükten sonra tek başına kalmasının iyi olacağını düşünerek onu göndermiş bende şirkete geçmiştim akşam 7 de şirketten çıktıktan sonra onu aramış ulaşamamıştım peşinde ki adamları da aramış ulaşamayınca telaşlanmaya başlayıp adamlarımızı harekete geçirdim, iki saat sonra adamların hepsini ölü bulmuştuk ama Aras'ın arabasını bulamamıştık aramalarımızı genişleterek gece geç saatlere kadar onu aratmıştım çevremiz geniş olmasına rağmen bir türlü bulamamıştım bu sıra da Berna aradı işim olduğu için ret ettim bir kaç kez aradı cevapsız bıraktım mesaj filan da atmıştı ama onlara bakmadım ondan sonra Almila aradı onun telefonundan Berna'nın aradığını düşünerek açmadım. Keşke Aras'ı o halde bırakmasaydım diye kendimi suçlarken adamlarımızın başı olan Hakkı telefonun önemli olduğu söyleyerek bana uzattı.

* Lan senin telefonunu aradığımda neden açmıyorsun?

(Barlas)- Konuşacak kadar iyi değil belki ondandır.

* İbnelik yapma lan sanki ben meraklıyım sana.

(Barlas)- Berna seninle uğraşama şu an.

* Ebesinin amına örümcek ağı doldurduğumun bebesi ben seninle sanki uğraşmak için ölüyorum.

+ Ver amk telefonu adam akıllı konuşamıyorsunuz şu an bile ya.

(Barlas)- Ne oldu Almila?

+ İbne Aras nerede biliyor musun?

(Barlas)- Bunun için mi aradın, bilmiyorum onu arıyorum az kaldı bulacağım {Bok bulacam(!)}

+ He he nah bulun aq o adamlar kaçırdı CD gönderdiler şimdi kıymetli kıçını kaldır yanımıza gel.

(Barlas)- Neredesiniz?

+ Barların altında ki yerde gel buraya ama dikkat et hedef sensin şu an.

(Barlas)- Ben çocuk muyum be geliyorum.

+Şu an çocukta ki dikkat sende bile yoktur.

(Barlas)- Kes.


Telefonu kapattıktan sonra adaları hazırlayıp yola çıktık yanıma çok adam almamıştım Hakkı onları kendi mekanımız da topluyor ve girecek olduğumuz büyük çatışma için adam ayarlıyordu bu yüzden yanımda sadece beş kişi vardı biri benim şoförlüğümü yapan ve diğer dört kişide arkamız da bizi takip ediyordu. Barlar caddesine yaklaşırken geçen Berna'nın beni terk ettiği her şeyi başlamadan sonlandırdığı ıssız yerden geçerken tuzağa düşürüldük çatışma yaparken Almila'nın sözleri aklımda dönüp dolanıyordu, kızın bu kadar ileri görüşlü olacağını nereden bilebilirdim ki.

Çatışma da adamların sayısı az olduğu için adamlar etrafımızı sarmış durumdalardı, benim arabamda olan tek kişide öldüğünde hırslanarak sağa sola ateş etmeye başladım ama bu da benim başıma patladı çünkü mermim bitmişti arabanın tekerleri patladığı için de kaçamıyordum kafamı eğerek beni almaya gelmelerini beklemeye başladım silah sesleri kesildikten sonra adamların ölmüş gibi lafları ile yaklaştıklarını duymaya başladım. Arabanın kapısını açtıktan sonra yakamdan tutarak beni çıkarmasına izin verdim çıktıktan sonra beni tutana sıkı bir dirsek atarak bırakmasını sağladıktan sonra yakım da kine yumruk geçirerek karşıdan gelene tekme atmak için ayağımı kaldırdım ama adamlar ateş etti yerde olan ayağıma geldiği için inleyerek yere düştüm adamlar beni almaya gelirken karşı taraftan hızlı hızlı arabalar gelmeye başladı ayrıca içindekiler ateş ediyordu etrafımdaki adamlar kendilerine saklanacak yer ararken bende kendimi güvenli bir yere çektim arabalar durduktan sonra korumalar dışa döküldü en öndeki arabadan çıkan Almila ve Berna'nın iki elinde car-15 commando silahları inerek etrafı taramaya başladılar, Berna bana dönerek baktıktan sonra benim arkamda fark etmediğim adamı indirdikten sonra gülümsedi. Adamları ele geçirdiklerinde Berna ve Almila hemen yanıma geldiler, Berna yarama bakarken Almila üzerimdeki gömleği çıkararak yırttı daha sonra bacağımın yaralı yerine bağladıktan sonra destek olarak beni kaldırdılar.

Onların geldiği arabalara bindikten sonra mekana doğru yola çıktık, mekana arka taraftan girdikten sonra beni koltuğun üstüne bıraktılar daha sonra elinde çanta bile gelen adama işlerini yapmaları için izin verdiler neyse ki sıyırmıştı sadece adam yarayı temizledikten sonra sarıp gitmişti daha sonra kızlar laptopu dizlerimin üstüne bırakarak geri çekildiler. Video başladığında Aras'ı o şekilde görmeyi beklemiyordum sadece ona bakıyordum ne hale gelmişti....

Continuă lectura

O să-ți placă și

194K 8.3K 24
İnsanların çoğunluğunu gıcık eden şey ebeveynlerin çocuklarının hayatlarına burunlarını soklarıydı. Avbanu'da bu durumdan gıcık alan insanlardan biri...
SAKA VE SANRI De Maral Atmaca

Ficțiune generală

21.9M 1.1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...
334K 12.5K 62
[DÜZENLENİYOR] Bir hastasına iyilik yapmak isteyen Ahu, hastane kayıtlarından aldığı numarayı yanlış girip bir komutana yazarsa ne olur? Nerden bileb...
SARKAÇ De Maral Atmaca

Ficțiune generală

1.7M 103K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...