HATEM

By mayleydim

2.4M 124K 22.8K

*yaş farkı mevcuttur. *asker-köy kurgusudur. *+18 sahneler bulunacaktır ona göre okumanız önerilir. İnci & Ha... More

BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
Bölümden kesit
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30 ( +18 )
BÖLÜM 31
BÖLÜM 32
BÖLÜM 33
BÖLÜM 34 ( + 18 )
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
BÖLÜM 38 ( + 18 )

BÖLÜM 13

64.4K 3.1K 586
By mayleydim


Herkese selamlar.💕
Yeni bir bölüm yazmışken atayım dedim.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar☕️💋

Tarifsiz bir mutlulukla kocaman gülümsedim. Bir güzel söz insanın ayaklarını yerden kesebiliyormuş. Sadece bir güzel söz... Sevdiklerimizin üzerimizdeki etkisi neden bu kadar fazlaydı?

"Biliyor musun sen de çok güzelsin. Her anlamda..."

Her sözümle şaşkınlığı daha çok artıyordu.

"Güzelim öyle mi?"

"Evet, o kadar güzelsin ki gözlerimi senden alamıyorum. Böyle seni kucağıma yatırıp bebeğim gibi sarmak istiyorum."

Dişlerini gösterecek kadar güldü bana.

"İnci sen neler diyorsun?"

"Aşktan hepsi... vallaha aşktan... çok seviyorum."

"Deme şöyle yolun ortasında gözünü seveyim."

O an bulunduğumuz konumun ve söylediğim sözlerin farkına vardım. Babam bu dediklerimi bir duysaydı şoktan bayılırdı herhalde.

"Ay ben çok uçtum herhalde."

"Az kaldı beni de uçuracaktın."

Ağzım gülmekten yırtılacaktı. Ama şükür ki çok geçmeden aklım başıma geldi.

"Ay!!!"

"Ne oldu?"

"Ben seni çok oyaladım. Hava da
aydınlandı. Gitmen lazım."

Başını ağır ağır salladı.

"Öyle..."

"Gidesin yok gibi..."

"Yok."

Gülümseyip başımı önüme eğdikten sonra tekrar kaldırdım.

"Bir gören olacak."

"İnci hanım siz insanları umursar mıydınız?"

"Hanım mı? Deme bana öyle... çok mesafeli bir laf... Ayrıca babam için umursamak zorundayım."

"Ne dememi istersin?"

"İncim demeni isterim ama daha o seviyeye gelmedik. Beni bir gün seversen İncim dersin. Şimdilik sade adımı seslensen de yeter bana. Ama hanım deme..."

"Öylesine dedim onu. Demem bir daha... seni sevdiğim zaman da derim İnci'm diye..."

Ne zaman gelecekti o günler?

"Hıhımm..."

"Sen bana diyor musun hiç öyle laflar?"

"Evet, bazen sevdiceğim diyorum. Ama içimden... kimse duymuyor."

Bu sözleri söylerken gözlerimi kaçırdım.
Utanmıştım.

"Belki bir gün dışından da dersin."

"Belki..."

Biz birkaç saniye sessiz durunca ben konuştum ilkin.

"Hatem gitmeyecek misin?"

Onu da işinden etmiştim anca.

"Ben...Tamam. Hadi selametle..."

"Güle güle git... çok yorma kendini sen bana lazımsın..."

O da gülümseyerek garaja doğru ilerledi.
Bir ah çekerek baktım arkasından. Nasıl da heybetliydi... hayallerimi süslüyordu.

Az sonra traktörle garajdan çıktı. Kollarımı birbirine sararak sevdiceğimin traktörü sürüşünü izledim. Bizim kapının önünden geçince birbirimize bakarak aptal aşıklar gibi sırıtmaya başladık. Şu an ne kadar üşürsem üşüyeyim bana bakıp gülmesi bile içimi ısıtmaya yetiyordu.

Hatem gözden kaybolana kadar arkasından izledim gidişini. Galiba ömrüm hep böyle geçecekti. Arkasından hep gidişini izleyecektim.

Bunun moralimi bozmasına izin vermeden demin yaşadığım anın güzelliğiyle yüreğimi teselli ettim. Her şey bazen istediğimiz gibi olmuyordu. Ona kavuşmanın yanında ayrılıklar da olacaktı elbet. Ama aşk her şeye değerdi. Sonunda yine ona kavuşacaksam ayrılığa da...

İçeri girdiğimde direkt odama koşup yatağa girdim. Buz gibi olmuştum ısınmalıydım.

"Kalk kız!"

Annemin sesini duyuyordum ama uyumaya devam ettim.

"Amcanlara gideceğiz, kalk!"

Hatem evde değildi o yüzden gitmeme de gerek yoktu.

"Anne ben gelmeyeceğim." Battaniyeyi kafama kadar çektim.

"Mehtap aradı demin. Gel çay içelim sana da bir şey diyecem dedi."

"Yani? Sen git anne, ben uyuyacağım."

"Seninkiyle ilgili diyecek belki. Ne uyuyorsun camış gibi! Kalk kız!"

Tabi 'seninkiyle ilgili' deyince İnci yatmaya devam eder mi? Etmez. Direkt doğruldum yatakta.

"Ne diyecek ki sana?"

"Ne bileyim? Gel sen de işte..."

"Tamam, önce kahvaltı yapmayacak mıyız?"

"Aşağıda hazır. Bir kere de göreyim kahvaltıyı sen hazırlamışsın. Çok mu şey istiyorum senden?"

"Anne sabahtan akşama kadar işleri bana yaptırıyorsun ya zaten."

"Yapacaksın tabi."

"Tamam annecim haklısın. Bir daha ben kahvaltıyı indiririm."

"İyi aferin böyle ol."

Aşağıda kahvaltımı yaptıktan sonra giyinmek için yukarı çıktım.

Sıradan bir elbise giyerek tekrar aşağı indim.

Annem kapıda beni bekliyordu. Bu sefer bekletmemiştim çünkü elime geleni giymiş hiç özenmemiştim.

Yan eve geçtiğimizde Mehtap yenge açtı kapıyı.

"Hoş geldiniz. Hadi girin içeri."

Biz içeri geçince Suat abi de dışarı çıkmaya hazırlanıyordu. Pek bir göz kontağı kurmadım.

"Hoş geldiniz."

"Hol bulduk oğlum. Nereye böyle?"

"Tarlaya gidiyorum. Hatem'e yardım edeceğim."

"Aaa Hatem tarlada mı?"

"Evet, ta sabahtan çıktı o."

Bir anda lafa atlayıverdim.

"Suat abi ikindi olacak neredeyse. Sen neden sabahtan gitmedin yardıma?"

Annem arkadan dürtüyordu ama lafımı da geri çekmedim.

"Bilmem, kendi istemedi. Anlamadım onun avukatı mı oldun?"

"Onun avukata ihtiyacı yok. Sadece merak ettiğim için soruyorum."

"Dediğim gibi kendi istemedi."

"Anladım."

"Sen niye dün kabul etmedin o adamı?"

Hesap mı verecektim şimdi buna?

"Konuştuk, anlaşamadık."

"Ama ben dün babamlara demiştim. Yanına yakışmıyordu zaten. Sen uzun kızsın. Yanına uzun boylu biri lazımdı."

Kaşlarımı çattım hafif.

"Elbette görüntü önemli ama bazılarının aksine benim için ilk planda değil. Ben sevdiğim biriyle evlenmek istiyorum sadece."

"Ohooo sevgiyi ara dur. Bu devirde sevgi mi kaldı?"

"Niye öyle diyorsun Suat abi? Belki de çoktan bulmuşumdur?"

Alayla söylemiştim sözlerimi.

"Anlamadım?"

Annem hemen atıldı lafa.

"Hahaha... ay İnci'nin her zamanki şakacı hali üzerinde yine. Bir de inanıyorsun Suat. Allah seni..."

Anneme çevirdi bakışlarını.

"Pek şaka gibi değildi sanki yenge."

"Öyle şey mi olur? Şaka yapıyorsun demi İnci?"

Annem'in uyarı dolu sesi şimdiden kulaklarımı çınlatmaya başlamıştı.

"Şaka yapıyorum tabiki. Neyse Suat abi biz seni meşgul etmeyelim. Tarlaya git sen."

"İyi bakalım. Hadi güle güle."

"Hadi oğlum iyi bak kendine. Şu yemekleri de götür Hatem'le yersiniz."

"Tamam."

Suat abi gider gitmez Mehtap yenge annemin yanına oturdu.

"De bir ne oldu?"

"Ne oldu?"

"Bu benim çocuk gitmiş Rana'ya seninle evlenmeyeceğim demiş."

"Demiştim ben sana."

"Demiştin demiştin de dün gittim odasına dedim niye istemedin kızı. Bir de ne duyayım? De bir sor."

"Ne duydun?"

Can kulağıyla yengeme odaklanmıştım.

"Bana ' anne hayatımda biri var ' demesin mi?"

"Aaaa..."

"Yaa... ne yapacağım şimdi ben Asuman?"

"Kız ne güzel işte. Bulmuş birini. Daha mı şükretmiyorsun?"

"Bulduğu kız nasıl kim bilir? Uygun mu bizim aileye değil mi? Ben ne bileyim? Dün sordum da kaç kere kimdir neyin nesidir diye. Yok. Ağzından bir laf çıkmadı."

"Karışma artık Mehtap. Kocaman adam, ergen değil ya. Kendi istediğiyle evlensin."

"Olmuyor öyle Asuman. İstedim ki benim seçtiğim biriyle evlensin. Gitti kimi seçti kim bilir? Dünden beri meraktayım. Şimdi birini getirecek gelin diye evimize, getirdiği bizi beğenmeyecek."

"Niye bu kadar ön yargılısın? Belki iyi bir kız."

"Hiç sanmıyorum. Şehirli kızların gözü açıktır. Ah ah... oyuncak edecekler oğlumu."

Ne yaşıyorsun yenge sen ya?

"Şehirli miymiş? Öyle mi dedi?"

"Yok demedi ama öyledir diye tahmin ediyorum."

"Mehtap saçmalama Allah'ını seversen. Allah'ım hayırlı insana denk getirsin. Şehirlisi köylüsü ne fark eder. Hepsinin var iyisi kötüsü..."

"Kesin çıngır bir kız bulmuştur. Oy oy..."

Bunu diyen kadın da köyde fenalığıyla nam salmış bir aileden kız istiyordu.

"Düşünme şimdi bunları?"

Daha nice sızlanmalar nice ön yargılı cümleler havada uçuştu. Tabi bunları pek takmadım çünkü hepsi saçma kuruntulu laflardan ibaretti.

Mehtap yengem sızlanadursun bana gelecek olursak gayet mutluydum çünkü Hatem'in annesine yaptığı bu itiraf sayesinde yengemin bulduğu yeni adaylarla uğraşmak zorunda kalmayacaktım.

Yengemin masaya bizim için bıraktığı çayı yudumladım keyifle ve konuşmalarının geri kalanında sessizce onları dinledim.

Akşam olmadan kendi evimize geçtik.

"İnci sen çorbayla salatayı yap kızım. Ben patlıcan oturtmayı yaparım."

"Tamam anne."

"Bu Cihan da kaç gündür eve gelmiyor. Nerede sürtüyor acaba?"

"Babamın telefonlarını açmıyor mu?"

"Baban aramıyor, ne bok yerse yesin diyor."

"Ay babacım iyi demiş."

"Benim de telefonlarımı açmıyor."

"Anne meraklanma parası bitince gelir."

"Ne bileyim kızım. İnsan merak ediyor.
Atsan atılmaz satsan satılmaz."

"Öyle tabi."

Bir saat sonra biz yemekleri yapmayı bitirdiğimizde hızlıca sofrayı kurduk. Babam da gelmişti.

"Hoş geldin babacım."

"Hoş bulduk kızım. İştahım kabardı, ne güzel hazırlamışsınız. Elinize sağlık."

"Afiyet olsun."

"Bugün bizim dünürle karşılaştım. Cihan ile Nihal barışmış. Diyorlar ki düğünü öne çekelim."

"Sen ne dedin?"

"Dedim onlar karar versin. Bana diyor ki Cihan bize söyledi size söylemedi mi? Milletten öğreniyorum. Olacak iş mi?"

"Yani sana da bir danışması lazımdı. Hadi onu geçtim bu kararını önce bize söylemesi gerekirdi. Cidden olacak iş değil."

Amacım gaz vermek falan değildi. Sadece bu yaptığı benim bile hoşuma gitmemişti. Ki şu an düğün öne çekildi diye göbek atmam gerekirken böyle sitem ediyordum.

"Kızın başını yakmasa bari."

Annem hâlâ Nihal'i düşünüyordu. Ama cidden ona ben de üzülüyordum. Abim cidden çekilmez birisiydi. Nihal'in aşk nasıl gözünü bürümüşse kimseyi duymuyordu.
İnşallah pişman olmazdı evlendiğine.

"Uyardık kızı Asuman. Gittim babasına da dedim. Oğlum kızını üzer kızına lafını geçir dedim. Malımı biliyorum çünkü. Adamın kızı umrunda değil. Ben daha ne yapayım?"

"Doğru diyorsun."

Yemek boyunca sadece Cihan hakkında konuşup durdular.

Yemeğime devam ederken dışarıdan gelen traktör sesiyle kalbim hızla çarpmaya başladı. Gelmişti.

"Size afiyet olsun. Ben odama geçiyorum."

"Tamam kızım."

Gülümseyerek merdivenlerden çıkmaya başladım. Birazcık aşk kuşu olup balkona konmamın vakti gelmişti.

Evettt bölüm sonuna geldik.
Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?
Beğendiniz mi?

Bol bol yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

Yeni bölümde görüşmek üzere 🙌🏻

Continue Reading

You'll Also Like

20.9K 2.1K 33
©Tüm Hakları Saklıdır ''10.02.2015''
273K 17.8K 22
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
1.1M 32.2K 32
Mahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert...
2M 81.9K 40
Yeğenine bakıcılık yapmak için bir kadın arayan iş adamının yoluna Firuze çıkar.