Mahkumiyet (+18)

By siredtohopeless

4.3M 96.9K 59.6K

❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️ ... "Söz verebilir misin, Liya?" "Sana söz veriyorum, seni sevmekte... More

1. Bölüm : TUTSAK
2. Bölüm : KURTARICI
3. Bölüm : KAÇIŞ
4. Bölüm : MEKAN
5. Bölüm : KIRIK
6. Bölüm : BANA AİTSİN
7. Bölüm : KORKU
8. Bölüm : KARIŞIKLIK
9. Bölüm : SİYAH ŞEHVET
10. Bölüm : TEHDİT
11. Bölüm : DURDURULMAZ
12. Bölüm : YANLIŞ
13. Bölüm : HİSLER
14. Bölüm : ADALET
15. Bölüm : İTİRAF
16. Bölüm : GEÇMİŞTE KALAN
17. Bölüm : KISKANÇLIK
18. Bölüm : KATİL
19. Bölüm : HATA
20. Bölüm : ÇARESİZ
21. Bölüm : KAYIP
22. Bölüm : KÖRDÜĞÜM
23. Bölüm : ONSUZ
24. Bölüm : YENİDEN
25. Bölüm : YARALAR
26. Bölüm : TAKAS
27. Bölüm : ÖZÜR
28. Bölüm : ALEV
29. Bölüm : BEKLENİLMEYEN
30. Bölüm : İHANET
31. Bölüm : DELİK
32. Bölüm : ÇÖKÜŞ
33. Bölüm : ACI
34. Bölüm : GEÇ
35. Bölüm : ZAMANIN SORUSU
36. Bölüm : ÖZGÜRLÜK
37. Bölüm : EKSİK
38. Bölüm : TESLİM
39. Bölüm : KÜVET
40. Bölüm : DEĞİŞİM
41. Bölüm : İKİ BEDEN BİR RUH
42. Bölüm : LANET
43. Bölüm : MAZİNİN BIRAKTIĞI YARA İZİ
44. Bölüm : ALKAN
45. Bölüm : YENİ
46. Bölüm : OYUN
47. Bölüm : ÇOCUK
48. Bölüm : BİTİK
49. Bölüm : RÜVEYDA
50. Bölüm : YÜK
51. Bölüm : KÜÇÜK
52. Bölüm : ANLAYIŞ
53. Bölüm : MASKELİ BALO
54. Bölüm : ÖLÜM TANRISI
55. Bölüm : KİR
56. Bölüm : ŞİKAYET
57. Bölüm : HİSSETMEK
58. Bölüm : BURUK SEVİNÇLER
59. Bölüm : DİŞİ ASLAN
60. Bölüm : GÜCÜN DÖNÜŞÜ
61. Bölüm : SEVDALI RUHLARIN TENLERLE DANSI
62. Bölüm : KARŞI KARŞIYA
63. Bölüm : UNUTULAN GERÇEK
64. Bölüm : DUYGULAR
65. Bölüm : KOYU FANTAZİLER
66. Bölüm : CİVAN
67. Bölüm : İTALYA
68. Bölüm : ANNE
69. Bölüm : DEĞER
70. Bölüm : KARDEŞ
71. Bölüm : EV
29. OCAK 1994
72. Bölüm : YENİ HİSLER
73. Bölüm : SANAT ESERİ
74. Bölüm : YAKIŞ
75. Bölüm : BİLİNMEMEZLİK
76. Bölüm : DÖNÜM NOKTASI
77. Bölüm : DÜŞMAN
78. Bölüm : TEHLİKE
79. Bölüm : KÖTÜ İNSANLAR
80. Bölüm : UZAK
81. Bölüm : ZARAR
21. TEMMUZ 1999
83. Bölüm : SARSILMA
84. Bölüm : YAKLAŞAN SON
85. Bölüm : KAZANIŞ VE MAĞLUBIYET
86. Bölüm : YAŞAM
87. Bölüm : ODAK
88. Bölüm : DÜZEN
89. Bölüm : İMKANSIZ
90. Bölüm : GELİŞME
91. Bölüm : KAYBOLAN BENLIK
92. Bölüm : BARIŞ
93. Bölüm : UMUT
94. Bölüm : HAZIRLIK
95. Bölüm : YARDIM
96. Bölüm : MİNİK
97. Bölüm : DENİZ
98. Bölüm : İHBAR
99. Bölüm : 16. EKİM
100. Bölüm : FINAL
Yeni Kurgu: SESSİZ

82. Bölüm : İKİ YÜZLÜ

21K 603 462
By siredtohopeless

SELAM! Yorumlarda buluşalım! 🫶🏻

İki Yüzlü

"Liya?"

Duyduğum ses beni derin ve çıkmaz bir sokak olan koyu düşüncelerimden kopardığında gözyaşımı hızlıca sildim ve yanı başımda yatan bedene baktım. Gözlerim ağlamaktan yanıyor, kafam düşünmekten ağrımaya başlamıştı ve ben kendimi fazlasıyla berbat hissediyordum.

"Alihan, ağrın var mı?" diye sorduğumda gözlerini kırpıştırdı. Etrafına bakındığında bir hastane odasında olduğunu fark etmişti. Sonra gözleri yine benim gözlerimi bulduğunda sertçe yutkundu. "Cevap versene bana."

"İyiyim." dedi çatallı çıkan ses tonuyla. "Başım ağrıyor, o kadar. İlk kez olmuyor, endişelenme."

"Anlamadım?"

"İlk kez burnumun kanamasından sonra bayılmadım. Birkaç kez oldu ama iyiyim, endişelenme yani."

"Sen ne dediğinin farkında mısın?" diye dellendim bir anda. "Sence bu normal mi?"

"Liya, lütfen başlama."

"Neden oluyor peki bu?" diye sordum gözlerim yine dolmaya başladığında. Yumruğumu sıkı sıkı sıkmaya başladığımda cevabını zaten bildiğim soruyu sormam bana kendimi bir aptalmışım gibi hissettirdi.

"Biliyorsun..." diye mırıldandı.

"Bilmiyorum!" diye bağırdım.

"Yeme bozukluğum yüzünden!" diye bağırdı karşılık olarak. "Midem boş olunca bir de üstüne stres ve üzüntü gibi şeyler gelince bedenim zayıf düşüyor, tamam mı?"

"Yeme bozukluğu mu?"

"Evet!"

"Bu bir hastalık," diye mırıldandığımda Alihan alayla gülmeye başladı. "Nasıl yani?"

"Hasta olduğumu biliyordun!"

"Hayır bilmiyordum!" diye bağırdım. "Hasta olduğunu bilmiyordum sadece yiyemiyorsun sandım! Gerçekten yeme bozukluğu mu var sende?"

"Rol yapıyorum çünkü manyağım ya ben!" diye bir tepki verdi. "Saçma sapan sorular sorma, Arsalan. Hastayım, nokta. Uzatmanı istemiyorum, buradan gitmek istiyorum sadece."

Sustum.

Dolan gözlerimi ellerimle sildiğimde Alihan yattığı yerden oturur hale geldi. Boynunu kıtlattıktan sonra sorunsuz bir şekilde ayağa kalktı. Dağılan siyah saçlarını kaşıdıktan sonra esnedi.

"Bize gidiyoruz."

"Bize?"

"Eski evimize."

"Benimle birlikte mi geleceksin?" diye bir soru sorduğunda kaşlarımı çattım. "Yani sende mi orada olucaksın?"

"Çok konuşuyorsun, düş önüme." dediğimde dediğimi yaptı. Alihan sadece bayıldığı için hastanede ciddi bir işlem yapmamıza gerek kalmadı ve biz sorunsuz bir şekilde çıkıp arabaya binmiştik. Alihan çok halsizdi, uykusu var gibiydi ama aynı şekilde sadece morali bozuk gibiydi.

Yani, ikimizde çok halsiz ve mutsuzduk. U gerçekten Uzay mı diye sorgulayıp durdum birkaç saattir, kafamda ihtimaller tartıp durdum ve bir çözüm bulamadım.

Hayır, olamazdı işte.

Uzay'ın gözlerine baktıkça kırık bir çocuk gördüm ben. Asla büyüyemeyen, hataları çok olan çaresiz, iyi bir çocuk. Kalbi iyi olan ve tek hedefi kendisini affettirmek olan birisiydi o. Uzay Tetikçi asla kötü birisi değildi, olamazdı da.

U, Uzay değildi.

Buna bir ihtimal veremezdim!

"Geri döneyim mi sana?" diye bir soru sorduğunda içime bir ağırlık çöktü. Kafamı hafifçe ona çevirdiğimde göz göze geldik. "Biliyoruz, U'nun kim olduğunu biliyoruz. Beraber savaşalım, beraber bulalım onu o zaman. Sana geri dönmedim, ama dönebilirim Liya."

Sustum.

"Liya?"

"Alihan, konuşmak istemiyorum." dedim boğuk çıkan sesimle. Konuşsam ağlayacak gibiydim, çok kötüydüm. "Şimdi değil en azından, yalvarıyorum sana..."

"U, Uzay." dediğinde gözlerim jet hızıyla doldu. Başımı yavaşça iki yana salladım. "Ve bunu kabullenmek zorundasın, tamam mı? Şimdi eve gidelim ve Leyla ile konuşalım. Tamam mı?"

"Alihan, çok berbat hissediyorum."

Boynuma sarılan kollarla gözlerimi sıkıca yumup kafamı mis gibi kokan göğüsüne yasladığımda ona iyice sindim. Hıçkırıklarım ağzımdan kaçarken Alihan'ın dudağını saçlarımın arasında hissettim. "Alihan, bir yanlışlık olmuş olmalı. Uzay bunu yapmaz ki... Bak gerçekten, yapmaz bunu."

"Lütfen sadece susalım ve evimize gidelim, tamam mı?" diye sorduğunda evimiz dediği yerde yüzümde buruk bir gülümseme meydana geldi. Evimiz miydi orası bizim gerçekten?

———

Leyla'nın ağzından.....

"İyi misin?" diye sordum arkası dönük bir şekilde oturan adama. Ellerimi geniş omuzlarına koyduğumda kemiklerini hissedememiştim, bu tam olarak bir kas yığınıydı. Görüşmeyeli bu kadar çok kas mı yapmıştı Uzay? "Omuzların niye bu kadar ağır?"

Kafasını öne eğmişti ve bir kez olsun bile bana bakmamıştı veya konuşmamıştı. Kaşlarımı çatarak eğildim ve kafamı kafasının yanına götürdüğümde yan profiline baktım fakat kafası eğik olduğu için yüzünü tam olarak göremedim.

"Hey, sorun ne?" diye sorduğumda ses gelmedi. Sıkıntıyla nefesini verip bana bir kez bile bakmadı. Geldiğinden beri garip davranıyordu, yüzüme bakmıyordu ve en önemlisi konuşmuyordu. "Uzay?"

Ayağa kalktığında bende ayaklarımı harekete geçirip önüne duracaktım ki kollarımdan tutulup duvara yapıştırıldım. Saçlarım gözlerimin önüne uçuşurken boynuma sarılan elle ağzımdan bir inleme döküldü.

"Bu oyunu bitirmeye karar verdim, Leyla."

"Ah, ne oluyor?" diye sızlandığımda ellerimi göğüsüne koyarak onu itecektim. Gözlerim kapanıyordu ve saçlarım yüzümün önüne döküldüğü için yüzünü düzgün bir şekilde göremiyordum fakat dokunuşları hala aynıydı.

Sadece bu sefer ki dokunuşları fazlasıyla şiddetliydi ve doğru hissettirmiyordu. Karşımda kim olduğunu unutmuş gibiydim ama sonra kokusu burnuma doluyordu ve ben şu an tüm düşünme yetkimi kaybetmiş gibiydim.

Oyun...

Bize oyun oynayan tek bir kişi vardı...

U...

Ona tüm gücümle bir tokat attığımda saçımdan tutuldum. Ona küfür ederek ellerinden kurtulmaya çalıştım fakat çok geç kalmıştım. Kafam hayvani bir güçle duvara çarptığında bir de üstüne bedenim yere itildi ve ben bilincim kapanırken başımın üzerine sert bir şekilde düştüm.












Gözlerimi açtığımda bana tanıdık gelen bir odada uyandım. Başımdaki şiddetli ağrı yüzünden yüzümü buruşturduğumda en son olanları hatırlamaya çalıştım. Hatırladığım an yattığım yerden neredeyse zıplayarak ayağa kalktım ve başımda dikilen ikiliye baktım.

Alihan ve Liya.

"Sakin ol," dedi Alihan kollarımı tutarak bana şefkatle dokunurken. Yanıma oturduğunda boğazımdaki yumru canımı yakmaya başlıyordu. "Bak bana." Ellerini yanaklarıma koyduğunda göz göze gelmemizi sağladı. "Bayılmadan önce olanları hatırlıyor musun?"

Gözlerim Liya'yı, en yakın arkadaşımı bulduğunda bana endişe ve merakla baktığını gördüm. Ensemi kaşıyarak tekrar Alihan'a baktığımda başımı yavaşça olumlu anlamda salladım.

"O'ydu, değil mi?" diye sordum yanan gözlerimle. Alihan dudaklarını yalayarak başını eğdiğinde kafamı kaldırarak bu sefer Liya'ya baktım. Akan gözyaşlarını saklamak adına arkasını dönmüştü. "Tüm zaman boyunca... Bunları bize yapan kişi o'ydu değil mi? Uzay Tetikçi'ydi..."

"Sana zarar vererek bize bildiğini gösterdi. Her kurbanına yaptığı muamele gibi, bedeninin yanına bir not bıraktı." dediğinde cebindeki notu çıkarıp yatağın üzerine bıraktı. "Aklımız çıktı, seni de kaybettik sandık."

Bir şey demeyip sağ tarafıma döndüğümde nota bakakaldım. Not denmezdi, kağıt kare şeklindeydi ve üzerindeki yazı biraz daha uzundu. Üzerindeki yazıyı okuduktan sonra gözümden bir yaş aktı.

Ah, açıktan oynamanın vakti geldi sanırım ha?
Karalı, eski dostunu kırmayıp da bana eşlik eder misin?
Leyla, mükemmel bir kadınsın bunu unutma çünkü ben çılgın seksimizi asla unutmayacağım.
Liya, bu fazla iyi niyetinden vazgeçmezsen eğer çabuk ölürsün ve ben bunu tabii ki istemem, bu yüzden lütfen intikam hırsını daha da alevlendir.
Bana güvenip de beni seven aptallar, sizi seviyorum.

"Allah kahretsin..." diye fısıldadım gözyaşlarımın yanaklarıma doğru akarken. "Bu nasıl olur? Alihan, bu nasıl olur söylesene bana!"

"Sakin olmanı rica ediyorum senden, lütfen..." diye mırıldandığında baş parmağı yanağımı okşuyordu. "Neyse ki sen iyisin Ley, şimdi yapmamız gereken tek şey o adi pisliği bulmak. Tamam mı?"

Kalbim... sikeyim ki çok kırıktı.

İhanete uğramak bu kadar mı kötü hissettiriyormuş?

"Alihan..." diye mırıldandığımda titreyen çenemi daha fazla zapt edemedim. Başım göğüsüne düşerken Alihan beni sıkıca sardı ve bir abi gibi sevgisini, şefkatini hissettirdi. "Allah benim belamı versin!"

"Kes sesini, konuşma böyle!" dedi Alihan yükselen sesiyle. "Sen yanlış bir şey yapmadın! Neler düşündüğünü tahmin edebiliyorum, tek kelime bile etme anlıyor musun? Yapma, bunu kendine yapmana izin vermeyeceğim anlıyor musun?"

Elime dokunan sıcak bir el hissettiğimde başımı hafifçe kaldırıp başımızda dikilen Liya'ya baktım. Ağlamıştı, çok ağlamıştı ve bitik bir durumdaydı. Benim gibi o da çok değer vermişti o herife.

"Biz yanındayız." dedi Liya çatallı çıkan sesiyle. "Hep birlikte savaşacağız, birlikte güçleneceğiz. Negatif düşüncelerinden kurtul, lütfen."

"Ben çok-"

"Leyla, sus!" diye kızdı Alihan bana. Saçlarımı okşarken kafama bir öpücük kondurmuştu. Göğüsünde ağlamaya devam ederken kendime lanet ve bela okumaktan başka bir halt yemiyordum.

Ben iğrenç bir varlıktım.

Aylarca bir katil ile yatmış olan iğrenç bir kaşardım. Sevdiğim adamı aldatan iğrenç bir insandan başka biri değildim...

———

Liya'nın ağzından....

"Uyuyamıyorsun, değil mi?" diye bir soru sorduğumda yanı başımda yatan Alihan sıkıntıyla nefesini verdi.

"Hayır, uyuyamıyorum." dediğinde sustum. Karanlık odada ikimizde tavana bakıyorduk. Ellerimiz yan yana duruyordu ve ben elimi eline atmamak için zor duruyordum. Her ne kadar onu hala affetmemiş olsam da, bu zor zamanlarda ikimizde birbirimiz için güçlü durmalıydık. "Ne yapalım?"

"Ne yapmak istersin?" diye sordum.

"Konuşalım."

"Ne konuşalım?"

"Bilmem." dedi derin bir nefes verdikten sonra. "Elin, elimin yanına dururken uzanıp o elini tutamamak bana nasıl hissettiriyor biliyor musun? Sikeyim, işkence bu!"

Dudaklarımı yaladım. "Niye tutmuyorsun?"

"Adım atarsam eğer yakınlaşırız ve bizim yakınlaşmamız iyi bir fikir değil." dediğinde yutkunamadım. "Şimdilik için en azından... Zamana ihtiyacımız var."

"Seni affetmedim, boşuna hayal kurma." dedim dürüstlükle. "Sadece yanında olmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Seni yalnız bıraksam kötü hissederim."

"Acınacak haldeyim yani?"

"Öyle demek istemediğimi biliyorsun." dedim. "İkimizde zor zamanlar geçiriyoruz. Her ne kadar inandırıcı gelmese de, birlikte mutluyuz. Biraz olsun iyi hissetmeyi hak etmiyor muyuz sence?"

"Haklısın..." diye fısıldadı.

"Elimi tutabilirsin istiyorsan..." dediğimde hareket etmedi.

"Emre burada olsaydı beni sever miydi sence?" diye sorduğunda fazlasıyla şaşırmıştım. "Yani tüm yaptıklarıma rağmen beni sever miydi? Yoksa beni terk mi ederdi? Sence hangisi?"

"Alihan, neden böyle bir soru soruyorsun?" diye sorduğumda sustu. Uzun süre bir sessizlik oluştu aramızda ve bu çok garip hissettirdi. "Emre burada değil, o yüzden bu soruyu cevaplamayacağım."

"Cevapla." dedi sabırsızca.

"Emre senden nefret edemezdi ki." dediğimde bir şey demedi. "O seni çok seviyordu. Yaptıkların onu korkuturdu belki, belki de sevinmezdi ama senden nefret etmezdi."

"Benden korkar mıydı sence?" diye sorduğunda sesi çok zayıf çıktı. Ağladığını bildiğim için içim yandı ve ben dayanamayıp elimi eline koydum. Koyduğum anda Alihan sanki buna ihtiyacı varmış gibi elimi sıktı.

"Sadece uyuyalım, olur mu?"

"Beraber mi?" diye sorduğunda sesinde çocuksu bir sevinç duydum.

"Hıhım..." diye onayladığımda elini bırakmadım. Aramızda sessizlik olduğunda gözlerimi yumdum ve uykuya dalmayı bekledim. Alihan'ın bana küçük hareketlerle sokulduğunu hissedebiliyordum fakat bedenlerimiz hiçbir şekilde temas etmiyordu.

"Güzel geceler o zaman, sarı güzellik." dediğinde dudaklarımda minik bir tebessüm oldu.

"Güzel geceler, Ali."

———

Karalı

Hey

Yardım lazım mı?

Kapının arkasına yaslanarak sinsi sinsi yazdığı mesajı aynı şekilde sinsi olan ifadesiyle gönderen Liya, Alihan'ın cevap vermesini bekledi. Banyodan gelen ıslak, şiddetli soluk ve sızlanma sesleri Liya'nın kulaklarına dolarken kapının arkasında neler olduğunu düşünmek zor değildi.

Bir dakika geçmeden Alihan Karalı cevap vermişti.

Neusen bahsediyprsun?

Tek elle yazmak zor olsa gerek

Duvarlar diyorum Alihan

Kağıt gibiler

Duyuyorum her şeyi

İsmimi inleyerek kendini çekiyorsun :)

Ne?

Yardım edebilirim

Çok yardımsever bir insanımdır😇

Sadece duş aldom?

Kendimi çekmiyorum

O zaman bunu bana ıspatla

Aç kapıyı

Çıplağım

Umrumda değil

Girmem gerekiyor

Sıkıştım belki de?

Of bekle

Baş belasısın.

🍆👅

???

Alihan kilidi çevirdi. Çevirdiği an banyoya daldım ve gözlerine baktım. Siyah ıslak saçları alnına dökülmüş ve ona tehlikeli bir hava katmıştı. Üstünde bir bornoz vardı fakat önünü bağladığı için ince beli ve önündeki şişkinliği görünüyordu.

"Ne işin varsa yap, ben bittim zaten." diyerek banyodan çıkacaktı ki onu kolundan tutarak duvara yasladım. Ellerimi kollarına koyduğumda göz göze gelmemizi sağladım.

"Sana yardım etmemi ister misin?" diye fısıldadım nefesim boynuna çarparken. Burnumu çene çizgisine sürterek sesimi erotik bir tınıya dönüştürdüm. "Duydum, kendini nasıl çektiğini duydum. Adımı inlemek üzereydin ki, kendine yediremeyip inlemeni yuttun. Ah aptal herif, bana haber vermek bu kadar mı zordu? Neden kendine bu kötülüğü yapıyorsun?"

"Liya, sırası değil." dedi dudaklarını sürekli birbirine bastırırken. "Hem Leyla burada, yakalanırsak güzel şeyler olmaz."

"Biraz aksiyon fena olmaz bence?" diye mırıldandım yüzümdeki alaycı ifadeyle. Elimi bornozunun önüne atıp ipini çektim. "Sakinleş biraz, bu halin çekilmiyor. Ben o eski ateşli Alihan Karalı'yı istiyorum..."

"Ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sorduğunda elimi kasıklarına götürdüm. Elime çarpan aletini hissetmemle birlikte dilimi dudaklarımdan geçirdim ve gülümsedim.

"Senin yarım bıraktığın işi bitirmeyi planlıyorum." dediğimde sustu ve gözlerime bakmaya devam etti. "Boşalmak istemiyor musun yoksa?"

"İstiyorum." dedi erkeksi sesiyle.

Parmaklarımı kalınlığına sardığımda gözlerini yumdu ve yutkundu. Yutkunduğunda adem elması hareket etti ve ben dayanamayıp dudaklarımı boynuna gömdüm. Islak öpücükler kondururken elim aletine masaj yapıyordu.

"Çok güzel kokuyorsun." dedim fısıldayarak. Elimi yakan sıcaklığı ve bedeninin kokusu beni mahvederken ayak parmaklarımın üzerinde durarak dudak dudağa gelmemizi sağladım. "Ayrıca çok sertsin ve ıslaksın. Ben sana yazmadan önce kaç dakikadır kendine dokundun?"

"Bilmiyorum." dedi başını iki yana sallayarak. "Sikeyim, hiçbir bok bilmiyorum şu an."

Güldüm. "Nedeni ben miyim acaba?"

"Sensin, Arsalan." dedi Alihan katı sesiyle. Onun yaptığı işi sürdürerek ona çekmeye başladığımda banyoda ıslak sesler ve Alihan'ın şiddetli nefesleri yankılandı. "Aptallığımın tüm nedeni sensin ve ben bundan hiç şikayetçi değilim biliyor musun?"

Dudağımı dudağına sürttükten sonra şımarıkça güldüm ve elimi hızlandırdım. "Şikayetçi olsaydın bu aletini koparırdım."

"Liya." diye inledi dudakları dudaklarımdayken. Ağzını araladığında kaşları çatıldı ve erkeksi inlemelerinin hepsini ağzıma gönderdi. "Liya..."

Boşta kalan elimi siyah saçlarına gömdüğümde Alihan ellerini boynuma koydu ve ağzımın içinde hırlamaya devam etti. Elimi sanki mümkünmüş gibi daha hızlandırdığımda Alihan'ın kasılmaları ve inlemeleri de şiddetli bir hale gelmişti. "Liya!"

"İsmimi bu şekilde ağzından duymak bana ne kadar zevk veriyor tahmin edemezsin." dediğimde o kadar baskındım ki, Alihan şu an sadece benim ona verdiğim zevkin bir kölesi olmuştu. Bana itaat ediyordu ve bana yalvarıyordu.

"Siktir!" diye hırladığında boynumdaki elleri sertleşti. Avucumun içi ıslaktı, aleti sertti ve sızlanmaları bana birazdan boşalacağının signalini veriyordu. "Ağzına boşalmak istiyorum."

Önünde dizlerimin üzerine çöküp bedenine bir kez bile bakmadan gözlerine baktım. Elim artık ağrımıştı ama umrumda değildi, daha da hızlandım. Alihan başını duvara yaslayarak neredeyse bağırdı. "Boşalacağım, ağzına al onu!"

Başını ağzıma aldığımda elimle hala aletine çekiyordum ve diğer elimle hayalarını okşuyordum. Ağzıma dolan sıcak sıvı dilimi yakarken tadı ağzıma yayıldı ve ben bu hisse kapıldım, deli oldum.

Onu ağzımdan çıkardığımda elimle başını okşadım ve ağzımdaki sıvıyı yuttum. Yavaşça ayağa kalktığımda elimi Alihan'ın boynuna sardım ve onu kendime çekerek dudaklarımızı birleştirdim.

Kısa bir öpücüğün ardından geri çekildim ve gözlerine baktım. "Bana itaat edip o baskın erkekliğini saklaman ve küçük bir kölem gibi davranman... İç çamaşırımın ıslak olduğunu hissedebiliyorum."

"Seni getirmeme izin ver o halde."

"Hayır." dedim ve dudağına bir öpücük kondurdum. "Şimdi temizlen ve aşağıya in, kahvaltı yapalım."

Başını usluca salladığında banyodan çıktım. Yüzümdeki sinsi sırıtışla aşağıya indim ve mutfağa girdim. Girmemle bir şoka girdim çünkü Leyla kahvaltıyı hazırlamış masayı kuruyordu.

"Ah, günaydın." dedi çekingen bir tavırla. "Her şey hazır, Alihan geliyor mu?"

"Günaydın." dedim bende. "Evet, banyoda henüz daha."

Lavaboya yönelip ellerimi sabunlayıp yıkadım. Malum, Alihan'ın ıslaklığı ve kokusu elime bulaşmıştı. Ellerimi kurulayıp Leyla'ya döndüm. "Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

"Yok, ben hazırladım zaten."

Cevapları kısa ve netti. Gülümsemiyordu, sertti ve oldukça dalgın görünüyordu. Tüm kırgınlığımı bir kenara atarak ona doğru yürüyüp elimi omzuna koydum. "Konuşalım mı?"

"Konuşacak neyimiz var, Liya?" diye sordu sakince.

"Hislerini içine atmanı istemiyorum," dediğimde yutkundu. "Bu acıyı tek başına yüklenmeni de istemiyorum. Benimle konuşup rahatlamanı istiyorum."

"Seninle konuştuktan sonra rahatlayacağımı nereden biliyorsun?" diye sorduğunda sustum. "İyiyim, bunun da üstesinden geleceğim elbette. Sadece kendimi düşünemem. Sen varsın, Alihan var ve diğerleri... Hepimiz ona çok güvendik ve şimdi en dibe battık. Hepimiz acı çekiyoruz."

"Evet hepimiz acı çekiyoruz ve tam bu sebepten dolayı senin yanında olmalıyım. Arkadaşımsın sen benim Leyla, nasıl seni göz ardı ederim?"

"Arkadaşın mıyım?" diye sorduğunda onu dinledim. "Arkadaşlığımızı bitirdiğini sanıyordum, Liya. Yanlış mı hatırlıyorum yoksa?"

"Leyla, lütfen sırası değil..."

"Sevgini veya tesellini istemiyorum, Liya. İnan bana, kafam çok karışık ve ben sadece yiyip içip yatmak istiyorum. Bu hayat artık hiç çekilmiyor."

"Bu zor zamanlarımızda birbirimize ihtiyacımız var tamam mı?"

"Hayır Liya, yok!" dedi sertçe. "Alt tarafı sadece kandırılıp kullanıldım! Alihan daha ağır şeyler yaşadı ve aynı şekilde sen de arkandan vuruldun. Kendimi düşünmeyeceğim bu konuda, tamam mı?"

"Leyla..."

"Ben o itle..." diye başladı sözüne ve ellerini masaya dayayarak dudaklarını ısırdı ve konuşmaya devam etti fakat çok zorlanıyordu. "Aylarca yattım. Ben o şerefsizle sayamadığım kadar çok yattım... Kendimi ne kadar iğrenç hissettiğimi düşünemezsin bile, kendimden iğreniyorum!"

"Bu senin suçun değil, Ley." dedim. "Tamamen onun iğrençliği. Sen yanlış bir şey yapmadın, böyle düşünmeni istemiyorum."

"Böyle düşünüyorum ama ve bunu değiştiremezsin." dediğinde yutkundum. "Ezher'i öldüren adamın altına yattım ben aylardır, kendimi nasıl hissetmeliyim?"

"Haklısın, seni anlıyorum ama lütfen kendine yüklenme. Olur mu?"

Leyla konuşmadı daha fazla. Bu durum beni sıkarken mutfağa Alihan girdi ve gerginliğin farkına varmış olmalı ki boğazını temizleyerek konuştu. "Günaydın."

"Günaydın." dedi Leyla yüzüne bile bakmadan.

"Sen mi yaptın bütün bunları?" diye sordu Alihan masaya bir göz attığında. "Çok da lezzetli görünüyor..."

"Ben yaptım, soğumasın oturalım." dediğinde hepimiz oturup tabaklarımızı doldurmaya başladık. Leyla sessizce yiyor ve neredeyse hiç konuşmuyordu. Alihan ile ara sıra göz göze geliyorduk fakat o çoğu zaman sadece Leyla'ya bakıyor ve sıkıntıyla göğüsünü şişiriyordu.

"Hazırlıksız yakalandık." diyen Alihan'a döndü gözler. "Uzay'ı o kadar suçlamama rağmen o kadar dağıldı ki kafam, düşünemez hale geldim." dedikten sonra önünde su bardağını kafasını dikip siyah saçlarını kaşıdı. "Ondan şüpheleniyordum ama onun çıkacağını sanmamıştım, cidden hazırlıksız yakalandık..."

Leyla güldü alayla. "Yıkılmanın sırası değil Alihan Karalı, savaşmak zorundayız. O herif ne düşündü bilmiyorum ama yılmayacağım, onu bitireceğim ve bunu hep birlikte yapacağız."

Alihan Leyla'nın elini tuttuğunda yüzümde buruk bir gülümseme oldu. "Güçlü değilim ama gücümü senden alabilirim. Sen ne istiyorsan o olsun."

Leyla sevgiyle gülümsedikten sonra elini çekip yemeğine devam etti. Alihan da dalgın bir şekilde yiyor ve konuşmuyordu.

"Ya o değilse?" diye sorduğumda ikiside bana baktı. "Bakmayın bana öyle! Bizi kandırıyor olabilirler? Alihan, bir mantıklı düşünelim. Uzay'ın gözlerini az çok biliyoruz tamam mı? Onun gözleri hep hüzünlü ve videodakinden çok daha fazla büyük gözleri var. Bedeni o kadar yapılı değildi daha önce? Ses tonu da çok derindi, tamam Uzay'ın da öyle ama-"

"Liya, allah aşkına kes şunu artık..." dedi sakince ve bunu derken oldukça yorgun bir hali vardı. "Bıkmadın mı?"

"Leyla omzuna dokunduğunda çok daha kas hissettiğini söyledi! Ya ağzımı açtırma ama Leyla Uzay'ın bedenini ezbere biliyor, nedenini de biliyoruz! Ayrıca Uzay bunları yapmadan önce ne konuşmuş ne de Leyla'nın suratına bakmış. Uzay zor günlerimizde hep yanımızda oldu, başımız dertteyken ilk o koştu ve kucağımda ağladı. O olamaz anlıyor musunuz? Buna bir ihtimal veremem!" Gözyaşlarım yanaklarımdan akmaya başladığında Alihan ve Leyla bana acıyla bakıyorlardı. "O olamaz ya... Çıldıracağım, Uzay bunu bize yapmış olamaz!"

"Ama kokusu aynıydı..." diyen Leyla'ya döndüm. Dudakları titriyordu ve gözleri kıpkırmızıydı. "En iyi ben bilirim değil mi? O zaman bunu söylüyorum. Onun kokusuydu, biliyorum..."

"Ya onun ikiziyse?" diye sorduğumda Alihan alayla güldü. "Uzay'ın kötü bir ikiziyse? İkizlerin birisi hep kötüdür ya, belki de böyle bir şeydir? Ha? Bence çok mantıklı değil mi?"

"Liya lütfen kes şunu artık!" diye bağıran Alihan ayağa kalkıp kollarımı tuttu fakat tutuşu çok nazikti. Akan gözyaşlarıma bakarken onun da ifadesi sarsıldı ve bana içi giderek baktı. "Yapma. Yapma, kendini kandırmaktan vazgeç."

"Ama olabilir Alihan..." diye mızmızlandım bir çocuk gibi ağlarken. Kalbim çok kırıktı...

"Olamaz. Onun tüm aile geçmişini ve kimliğini biliyorum, böyle bir şey mümkün bile değil ayrıca film çekmiyoruz. Lütfen, toparlan!"

"Demek ihanete uğramak böyle bir hismiş ha..." diye mırıldandım Alihan'ın gözlerine bakarken.

Acıyla tebessüm etti. "Acıtıyor, değil mi?"

"Çok..." diye fısıldadım. "Ama gerçekten bak... Video bir montaj olabilir veya Uzay'a bir oyun oynuyorlardır. Lütfen Alihan, önce durumun bir farkına varalım."

"Lütfen, böyle konuşmaktan vazgeç artık." dediğinde omuzlarım umutsuzlukla aşağı düştü. "Otur, karnını doyur."

Leyla'nın gözleri dolu doluydu fakat bunu saklayabilmek için önündeki tabağa bakıyordu. Alihan beni oturttuğunda zorla bana bir şeyler yedirdi fakat kendisi de yemesi gerekiyordu, bana yedirirken o da midesine bir şeyler gönderiyordu.

"Rüya, Barlas, Akın, Civan..." diye insan saymaya başlayan Alihan'a baktım. "Onlar... Si-Sizce-"

"Sanmıyorum," dedi Leyla kesin bir dille. "Rüveyda bunu kesinlikle yapmaz."

"Uzay'da da aynısını diyordunuz, Leyla..." diye mırıldanan Alihan'a yönelik sustu. "İnsanların neler yapabileceğini bilemiyoruz. İhanet, en beklemediğimiz kişiden gelir hep..."

"Ne yapacaksın?" diye sordum.

"Hepsini bir süre içinde göz altında tutacağım. Uzay şimdiye yok olup gitmiştir, deliğinde saklanıyordur ama çıkarmasını da iyi bilirim."

Sustum.

Telefonumu alıp WhatsApp'a girdim ve Uzay ile olan sohbetimize girdim. Ellerim klavyenin üzerinde dolaşırken gözlerim yanıyordu.

Uzay

Uzay

U sen değilsin

Bunu bize yapmadın

Dimi?

Tek bir tık.

Ve bu sonsuza dek böyle kalacaktı.

———

Karalı

Ne yapıyorsun?

Sen?

Yanındaki kim?

Birisi

Alihan?

Sinirleniyorum :)

Sen ne yapıyorsun?

SİNİRLENİYORUM

Sadece yanında kim var onu bilmek istiyorum

Kaan

Oldu mu?

Heh

Oldu

:)

Yürü git

Ali

?

Bişey yedin mi?

Neden soruyorsun?

Bilmek istiyorum

Kaan beni kebap yemeye götürdü

Yarısını yedim tabağın

Bolca su içtim

Oldu mu?

Oldu

Sevindim

Ben yanındayım ve sana yardımcı olucam

İstiyorsan bana gelebilirsin

Ha?

Beni eve mi atıyorsun sen?

Nerden çıkarıyorsun ya böyle şeyleri...

Sadece normal iki insan gibi takılırız diye söyledim

Bu bir seks teklifi mi?

Ahaa😉

Değildi...

Offf

Ne yani

Benimle yatmak istemiyor musun?

Ne alaka şuan

Sadece cevabı bilmek istiyorum

Peki

Hayır istemiyorum

Ha??????????????????

İstemiyorum çünkü sen demiştin ki

Benimle sevişsen bile gözlerimi ve ellerimi bağlayacaksın

Ve bunu istemiyorum

Peki

O zaman hiç sevişmicez

Ciddi misin sen?

Ne?

Bedenimi görmeni istemiyorum derken ciddiydim

Bedenini sikiyim

Bedenine aşığım diyorum

Delirtme beni

Ettiğin laflardan sonra buna inanmak zor

Canını bu kadar yakacağımı bilseydim demezdim

Sadece canını yakmak içindi

Çok üzgünüm Ali gerçekten

Üzgün olduğunu biliyorum

Ama bana zaman vermen gerekiyor

Lütfen

Zaman senin olsun Karalı

Beklicez artık

Beklemek zorunda da değilsin

Hala sevişebiliriz

?

İstiyor musun ki?

Benden iğreniyordun?

Tabii ki istiyorum Liya

İçinin sıcaklığını hissedebilmek için neler yaparım bir bilsen

Ha ha :)

Sevişebiliriz

Hadi sevişelim

Geliyorum tamam mı?

Alihan

Beni sertçe becerirken terli tenini ve zevkten çatılan kaşlarını, aralanan ağzını ve o gerçek dışı güzel yüzünü göremeyeceksem

İstemiyorum

Kalktı

Ha?

Kalktı

Kaan'ın yanında?

Kalktı.

ALİHAN?

Kalkmadı

Ama bi hareketlilik hissettim

Sikim kendime mi kalktı şuan cidden...

ALİ??????????

ŞAKA YA

Sana kalktı

Tabii ki sana ve sadece sana

Bunu anlayabiliyorum evet

Fazlasıyla güzelim ve seksiyim

Öylesin

Hayatımda gördüğüm en güzel ve en seksi kadınsın

Teşekkür fotisi

BW NUR

NW BU

LİİYA

SEN MKSISN BU?

Sakin ol be...

Şuan kalktı.

Fenayım

Hçç iiy değilim şuan

🎤Ses kaydı
(00.05)
"Sakin ol Karalı, daha bir şey yapmadım henüz."

ANANI SŞKEYİM

O SES NE

SES TONUN?

GEL BENI SŞK FİYOR

ne diyor?

Gel beni sik diyor

Oh..

Öhle mi diyor?

Kendine dokun.

Derhal.

Beni düşünerek yap bunu.

Neden?

İzliyor musun beni?

HAYIR NE ALAKA

Ama geleceğim

On dakikaya oradayım

Kendine dokun

Gel

Gözlerinin önünde kendime dokunacağım

NW

AAĞDPŞFSNHAHA

Kalktı.

#KüçükAlihanSakinOl

KÜÇÜJ DEĞİK TMAMAMMI?

Alihan düzgün yaz of

Zor oluyor

Siktin beynimi

Vardır öyle süpergüçlerim :)

Sikiyim onları

Herşeyi sikesim var şuan

Şeyi ayrı yazılır.

Benim türkçe bazen yemtşyor

NE?

Yetmiyor demek istedim

I see

You see?

Yes

Ok

YES DADDY

YAPMA ŞUNU

Daddy değilim ben

Taam ya

Şaka yaptım

Kendine gel

Aptal ergen

25 yaşına girdin amk

Öyle davran

Sen 30 yaşında dede olduysan bu benim suçum değil yalnız

BEN DEDE DEĞİŞİM

YAŞLI DA DEĞİLİM

ÇOK YAKIŞIKLIYIM

SİKİM DE BÜYÜK

Alihan...

Ben hala gençim tamam?

TAMAM MI

Gençim ben

Tamam Alihan relax

Heh

Evet

Gençim bne

💪🏼💪🏼💪🏼

Şoktayım

Bende BİM

Alihan...

Seni küçük ergen

HAHSÖDÖXLSÖDEMMD

İyiydi kabul et

İnstagram şakası o aptal

Cool değilsin

COOLUM?

Yo

Sadece sikin büyük

EVET DİÖİ

18 CM

ÖLÇTÜN?

Tam tamına ?

18.7cm

😋😋😋

Ağzıma alırken o kadar hissetmiyorum

Vays

Ağzın büyük

Ve benim için sonuna kadar açık :)

Ay sen malsın

Yoldayım

Nasıl yazıyorsun o zaman?

Yürüyorum?

Sağlıklıdır ya hani :)

İç çamaşırlarımla bekliyorum

Attığım fotoğraf anlıktı bu arada

Gelince doya doya bakarsın

Bakmamla kalmam

Seni öpüp yalayıp emip ısırıp...

AHHHH

Fantazilerim çok hastalıklı

Çakı fantazisi hala duruyor mu?

Yapalım mı Ali?

Ciddiyim istiyorum

Yapmicaz

Sen bende yapabilirsin ama ben sende yapmam

AMA ALİHAN NEDEN😔

SENİ KESMEM?

Canını yakmam

Şimdiye dek yakmamışsın gibi konuşman...

İki kesik canımı yakmayacak herhalde?

Sus

LÜTFEN

Hayır

PLEASE

No

Te amo🫶🏻

Hayır.

NEFEET EDİHORUM SENDEN

:)))))))))))))))

"Sikeyim seni, Alihan!" dedim sinirle ve telefonumu kenara attım. Yatağımın içinde, beyaz iç çamaşırımla uzanıyor ve boş boş tavanı izliyordum. Hayal ettiğim fantazilerle kadınlığım sızlıyordu ve eminim ki fazlasıyla ıslanmıştım.

Bıkmıştım bu durumdan, canımı çok sıkıyordu.

Odamın kapısı açıldığında ödüm bokuma karışmıştı ve tam bu nedenle yorganımı derhal çıplak bedenime örttüm ve kapıya baktım. Alihan rahat rahat sanki kendi eviymiş gibi odama girdi ve bana baktı. "Hi!"

"Senin Hi'ına sıçarım!" diye atarlandım ve yastığı üzerine attım. "Aptal! Evime nasıl girdin?"

"Liya, burası ikimizin de eski evi yalnız?" diye söylendiğinde ona hak vermek zorunda kaldım. Üstümdeki yorganı bir köşeye atarak yarı çıplak vücudumu Alihan'a sundum.

"Eski evimiz demek?" diye söylendim seksi bir poz alırken. "Demek öyle..."

Yürüdü.

Tam yatağımın önünde durup eğildi ve yatağımın içine girdi. Tam karşıma oturduğunda beni kaldırıp karşısında dizlerimin üstüne oturmamı sağladı. Ellerini yanaklarıma koyduğunda yüzümü inceledi. "Şey... Seni biraz özlemiş olabilirim."

"Öyle mi?" diye sordum. "İçki kokuyorsun..."

"Çok içmedim, cidden." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Üzerime içki döküldü, ondan da kokuyor biraz."

"Kiminle içtin?"

"Bundan önce Kaan ile birlikteydim?"

Sustum. Kaan'a yaptıklarım aklıma geldikçe vicdanım sızlıyor ve kendimden nefret ediyordum. Başımı eğmiş kara kara düşünmeye başladığımda çeneme konulan parmaklar başımı kaldırdı ve kara gözlerle karşılaşmamı sağladı.

"Sorun ne?" diye sorduğunda sustum ve gözlerine bakakaldım. "Bakma bana öyle, ne oldu onu söyle..."

"Neden senden nefret edemiyorum?" diye sorduğumda ifadesi düşer gibi oldu ama o buna izin vermedi. "Sana o kadar kızgınım ki hala. Bu yedi ay içinde bu kızgınlık hep daha harlandı ve öfkem beni bugün olduğum kişiye dönüştürdü. Senden nefret ettim ama şimdi yine karşımdasın ve o gözlerinle bana öyle bakıyorsun..."

"Hangi gözlerle?" diye sordu çapkın bir ifadeyle. Cilveliydi bir de. "Nasıl bakıyormuşum?"

"Gözlerin, 'Ben yaptıklarımdan çok daha fazlasıyım, Liya' diyor. 'Sevgine çok ihtiyacım var ama söylemem, sen anla.' diyor. 'Çok yaralıyım, öpücüklerinle beni iyileştir ve sevginle beni güçlendir' diyor."

Gülümsedi. Gülümsemesi için ölür ve öldürürdüm çünkü çok güzeldi. "Tüh, hislerimi saklamakta daha fazla tecrübeye ihtiyacım var o zaman."

"Doğru muydu?"

"Evet," dedi. "İhtiyacım olan tek şey sensin. Her bir şeyimi kaybettim ama her şeyimi kaybetmeyeceğim, buna izin vermem. Ne olursa olsun yollarımız hep kesişiyor zaten nasıl olsa... Biz birbirimiz için yaratılmış gibiyiz."

"O zaman neden kavuşamıyoruz?" diye sordum.

"Çünkü hala yanlış bir zamandayız. Doğru zamanı bulabilmek için savaşmamız, kan akıtmamız gerekiyor. Yanlış zaman, doğru kişi hikayesi bizimkisi..."

"Alihan."

"Liya?"

"Beni seviyorsun, değil mi?"

"Tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum seni." dediğinde gülümseyecek gibi oldum ama sonra durdum. "Liya'yı sevmeyen bir Alihan'ı düşünemiyorum ki... Seni herkesten çok seviyorum ve bu hep böyle kalıcak."

"Bu güzel sözlerin için teşekkür ederim." dedim minnetle. "İhtiyacım vardı..."

"Sözlere değil, bana ihtiyacın var." dediğinde sustum. "Benim varlığım senin ilacın, bunun farkında değil misin sen hala?"

"Alihan..." diye mırıldandım çatallı çıkan sesimle. Elini göğüsüme indirdiğinde tenimi sevdi. "Varlığın için teşekkür ederim."

Gülümsedi.

Elini dolgun göğüslerimin üzerinden geçirdiğinde bedenimi izliyordu. Kadınlığımın üzerine konan eli beni titretirken göz göze geldik. Pişmiş kelle gibi sırıtarak bana baktığında dudaklarımı yaladım. "Bugün sen bana dokunmuştun ve şimdi sıra bende. Biliyorsun, her konuda eşitiz."

"Havamda değilim." dediğimde durdu. Elini kadınlığımdan çektiğinde önüme gelen saçlarımı arkaya attım ve derin bir nefes verdim. "Aklım çok karışık sadece..."

"O karışıklığı nasıl çözebilirim?" diye sorduğunda bakışlarımı ona diktim. Siyah saçları serserice alnına dökülüyor ve onu gözümde daha seksi kılarken kısık gözleriyle bana bakıyordu.

"Yirmi bir dövmesinin anlamı ne, Alihan?" diye sorduğumda hazırlıksız yakalanmıştı.

"Bunu açıklamanın sırası değil." dediğinde beklemediğim anda dudaklarımı öptü. "Öpüşmek istiyor musun?"

"Halim yok." dediğimde gözlerim kapanıyordu. Cidden uykum vardı ve moralim fazlasıyla bozuktu. "Uyumak istiyorum. İstiyorsan burada kalabilirsin."

"Sorun ne?"

"Aynı şeyler, boşversene."

Alihan yanıma yattığında ikimizde sessizce tavanı izliyorduk. Kıkırdadığını duyduğumda kafamı ona doğru çevirdim. "Ne oldu?"

"Bir zamanlar delicesine seviştiğimiz yatağın üzerinde sessiz sessiz, iki yabancı gibi tavanı izlemek biraz saçma geldi sadece..."

Doğru.

Aklıma o sahneler geldiğinde o hissi ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Alihan'ın kıkırdaması kulaklarımı doldururken düşüncelerimden koptum. "Hayal ettin değil mi?"

"Ettim." dedim.

"Ben de." dediğinde başımı salladım. "Seksimiz sence de çok iyi değil miydi?"

"Çılgın, vahşi ve ıslak..." diye mırıldandım sesimi karartırken. "Tam olarak böyleydi. Seks miydi ama Alihan?"

"Sevişmemiz demem gerekiyordu evet." dediğinde yutkundum. "Tüm bunlar olmadan önce çok mutluyduk. Çok güzel zamanlar geçirdik. Yemek yapardık fakat yaparken sana sürekli kızardım çünkü yemek yapma tekniğimiz hiç uyuşmuyordu. Film izlerken sürekli konuşurdun ve ben sana sinir olup sana kızardım, sende küsmüş gibi yapınca da şirinliklerle gönlünü alırdım. Küveti doldurur beraber içine girer su savaşı yapardık. Tabii sonrası ateşli bir sevişmeyle bitiyordu, bunu es geçmemek lazım. Sen uyurken ben seni izlerdim. Yemek yaptığında dans ederken seni izlerdim. Sen filmi izlerken ben seni izlerdim. Ben hep seni izlerdim Liya, tüm zamanım seni içimden sevmemle geçti."

"Evet, çok mutluyduk." diye mırıldanabildim sadece. "Sana olan sevgim gram azalmadı Alihan, bu kadar ay boyunca hiç eksilmedi fakat hep o sevgiyi nefretimle örtmeye çalıştım." Yatakta doğrularak yan döndüm ve dirseğimi yastığa yaslayarak üstten ona baktım. Gözleri göğüslerime indiğinde alt dudağını emerek yine gözleri gözlerime çıktı. "Bir gün yine öyle mutlu olabilir miyiz bilmiyorum ama o anları çok özlüyorum. Seninle çocuklaşmayı özlüyorum, seninle gülmeyi, ağlamayı, kavga etmeyi, eğlenmeyi, sevişmeyi, savaşmayı... Hepsini özlüyorum ve umuyorum ki bir gün yine ikimizde mutlu olabiliriz."

Kafasını kaldırıp dudaklarını dudaklarıma bastırdığında karşılıksız kalmadım ve elimi ensesine sararak ona karşılık verdim. Yavaş başlayan öpücüğümüz benim tarafımdan gelen dil darbeleriyle masumluktan çıkmıştı.

Dilimi Alihan'ın ağzına ittirdiğimde ıslak diline sürttüm ve bunu bir ritim haline getirerek çıkan ıslak sesin kulaklarımızda çınlamasını sağladım. Alihan dudaklarımı emmeye başladığında daha da hırçınlaştım ve dilini ağzıma alıp emmeye başladım ağzının en derinliklerine inerken.

Dilinin tadı ağzıma yayılırken emişlerim durmuyor, aksine hızlanıyor ve sertleşiyordu. Alihan'ın eli bacaklarımda gezerken delirdiğimi hissediyordum. Alihan ağzıma küçük bir inleme bıraktığında dilini serbest bıraktım.

"Bu yaptığımız en mahrem öpüşmelerimizden birisiydi." dediğinde öpüşmekten ıslanan dudaklarımı birbirine bastırdım. "Daha fazlasını istiyorum. Bedenlerimizin teri birbirine geçsin ve kokumuz odaya yayılsın istiyorum, olmaz mı?"

"Eğer seni görüp hissedemeyeceksem olmaz."

"Lütfen." dediğinde bariz bir şaşkınlık içerisindeydim.

Gözlerinden koptuğumda arkamı dönüp yorganı bacaklarıma kadar örttüm. Alihan'ın sesi çıkmazken sertçe yutkundum ve ona birden arkamı dönme saçmalığıma kızdım fakat eğer böyle sevişeceksek hiç sevişmeyelim daha iyiydi.

Yataktan kalktığını duydum. Odamın kapısı kapandı ve bu tık sesi bana berbat hissettirirken gözyaşlarımı içime attım. Hissediyordum, bir şeyler düzeliyordu ve ben bundan korksam bile bir yanım deli gibi istiyordu, diğer yanım ise hala çok kızgındı.

Kapana kısılmıştım fakat nasıl sağ çıkacağımı da biliyordum.

———

Karalı

Baksana elime ne oldu :(

Bu ne?

ANANI SİKEYİM

Bu sefer gerçekten yanlış kişiye attım of

Kaan'a atacaktım

Ne oldu eline?

Boşver

Vermiyorum?

Dövüştüm

Kiminle?

Bilmiyorum

Alihan ne anlatıyorsun???

Civan'ın illegal boks maçı yaptığı yeraltına indim

Kazanan elli bin lira kazanıyor

Fakirim napim...

Kazanmak için ne yapıyorsun peki?

Karşımdaki kişiyi ölümüne dövmem gerekiyor

Ne?

Ne?

Belki masumlar?

Bu dünyada hiç kimse masum değil

O yeraltına inenlerin hepsi kötü

Sen dahil misin?

Evet

Ben iyi birisi miyim??

Bilemiyorum

Değilim?

Bu senin düşüncen

Ok

Elin acıyor mu?

Evet

Döverek öldürdüğüm kişiyi sormayacak mısın

İmsanlar ölür

Hayat bu

Hem masum değil dedin

Eminim kötüdür

İyileri öldürmüyorsun

Balım?

O iyi değil miydi?

Onu gözümü kırpmadan öldürdüm

Kapat çeneni

O günü hatırlamak istemiyorum

Ben hiç unutmadım

Unutmuyorum

Kes sesini dedim

Azgınım şuan

Porno izle

Hayır

Beni düşünerek kendini çek o zaman

Hayır vajinanının sıcaklığını ve ıslaklığını hissetmek istiyorum

Hem aletimde hem de ağzımda

Neden hayır diyorsun?

Nedenini biliyorsun

Sen istemiyor musun beni?

Aletimi?

Alihan

Benden iğrenmiyor muydun en son?

Ne şimdi bu yılışık tavırlar?

Yılışık mıyım?

Kendi işine geldiğin gibisin

Beni umursadığın falan yok

Ne?

Soruma cevap ver

Senden iğrenmediğimi adın gibi biliyorsun

Öyle mi?

Her fırsatta bunu yüzüme vurdun

Sana dokunduğumda iğrenerek geri çekildin ve yüzünü buruşturdun

Hepsini canını yakmak içindi

Kilomla dalga geçerek beni yerle bir etmiştin çünkü

Hedefine ulaştın

Canım çok yandı

İlk başta evet senden iğrenmiştim

Ama bu sadece birkaç gün sürmüştü

Sana delicesine aşığım ben

Nasıl iğrenirim???

Bu görsel çok farklı olabilirdi...

Kalçalarımın arasında sen olabilirdin

Kalçalarımın arasında yüzün olabilirdi

Bana dokunabilirdin

Beni yalayabilirdin

Becerebilirdin...

Sikeyim ki benimle istediğin her şeyi yapabilirdin ama sen her zamanki gibi korkak olmayı seçtin

Oraya gelirim

Ve seni beceririm

Ama inan bunu normal bir şekilde yapmam

Seni bayıltana kadar becerebilirim

Ağlayana kadar

Kusana kadar

Amına koyayım beni sakın zorlama içimden bir canavar çıkar yoksa

Ben o canavarın çıkmasını istiyorum belki?

O canavarın beni mahvetmesini istiyorum

Tüm bu yedi ayın acısını çıkarabiliriz

Ama tek ağlayan taraf ben olmayacağım

HHAAHANSSJAÇCÇSÖX

Ben neden ağlayacakmışım?

Sana yaşattığım zevk yüzünden

Şimdiye dek çoğu zaman mızmızlanıyordun seks yaparken

Bazen gözlerin doluyordu çünkü sana birçok hissi birden yaşatıyordum

Ama artık o kadar nazik davranmicam

Seni zevkten mahvedeceğim

Kesin yaşanır bu

Kesin :)))

Alihan

Islağım

Kendine dokun

Hayır

Dilini içimde hissetmek istiyorum :(

Please?

Ha?

Gidiyorum ben

Kendime dokunmalıyım sanırım...

Rimming istiyor musun?

Rimming?

Ne demek olduğunu bilmiyorum dersen deliricem

Yo bilmiyom

🍑👅

???

KALÇA DELİĞİ

Hani her insanda vardır ya

Tamam ne olmuş?

Rimming o deliği yalamak demek...

Rimming yaptın bana daha önce

Gereğinden fazla zevk almıştım mlsf :(

İstiyor musun?

Dilimi o küçük deliğinin içinde hissetmek istiyor musun?

Ali...

Çok

Çok açıksın

Ve fazlasıyla azgınım

Söyle bana istiyor musun?

Sana rimming yapmamı istiyor musun?

Deli gibi hemde

Deli gibi istiyorum

Geliyorum

ALİHAN

SAKİN OL

HAYIR

O küçük deliğini yalamak istiyorum

Tadın damağıma yayılsın istiyorum

Bu kadar mı iğrenmiyorsun benden...

Bana rimming yapmak isteyecek kadar mı...

Bokunu yiyebilirim istiyorsan?

tm abartma amk

ÖCÖDLEÖELDŞD

Kalça deliğimi yalamak isteyecek kadar ne yaşadın bu arada

YANİ

NASIL DESEM

ÇOK FAZLA MAHREM DEĞİL Mİ

Her zerreni tatmak ve her zerreni öpmek istiyorum

Sikeyim o kadar güzelsin ki

Her şeyinle fazlasıyla güzelsin

O deliğini değil sadece yalamak, aletimle genişletmek istiyorum

Seni oradan deli gibi becermek istiyorum

Sen benim gözümde bir tanrıçasın

Gerçek değilsin

Olamaz

İhtimal vermiyorum buna

Sen gerçekten çok çok çok güzelsin Liya

Senden iğrenmem mümkün bile değil

Seni hak edecek ne yaptım cidden bilmiyorum ben

Ellerim titriyor şu an amına koayık sen bana ne yaptıpının farkınsa bile değilsin

Sneş seviyprum

Seni çok çok çok çok ölk çok çok çlm çok çok öok çok çok çok öçoö seviyorum yemin ediyorum çok seviyorum seni

Seni çok seviyorum.

Alihan

Geliyorum

———

"Liya?"

Kapıyı bol siyah kiyafetleriyle açan Alihan Karalı'ya baktım. Onu aşağıdan üste kadar süzdüm ve arsızca alt dudağımı ısırdım. İki elimdede tuttuğum içki şişelerini ona uzattım. "Bakma öyle, al şunları."

"İçecek miyiz?"

"Yok, üzerimize dökeceğiz." dedim ve ona çarparak içeri girdim. Alihan içki şişelerini tutarak arkamdan geldi. Koltuğa oturduğumda o da yanıma oturdu. "Sevişmemiz için bir yol buldum."

"Nedir?" diye sordu.

"Sarhoş olana kadar içeceğiz." dedim. Bir şişeyi ona verip diğer şişeyi ben aldım. "Bu şişe bitene kadar içeceğiz ve sonra da sevişeceğiz. Sabah uyandığımızda da ikimiz de bir şey hatırlamayacağız."

"Güzel fikir." dediğinde gülümsüyordu. Yüzünün güzelliğine bakarken dalıp gitmiştim. Bana attığı o mesajlar içimdeki küçük kızı uyandırmıştı belki. Emin değildim ama yedi ay boyunca olduğum o Liya'dan şu an uzaktım. "Sarhoş olacağımızın garantisini veriyor muyuz?"

"Öyle olmak zorunda." dedim. "Viski bu. Benim bünyem viskiye pek dayanıklı değil. Sen?"

"Viskiyi çok içerim ama bir şişeden sarhoş olacağıma da eminim." dediğinde başımı salladım. Şişeyi açıp kapağını masaya koydum. "Başlayalım mı? İlk ben başlayacağım. Benim şişem bittikten sonra sen başlayacaksın."

"Benim başlamam daha mantıklı." dedi ve şişesinin kapağını açıp masaya koydu aynı benim gibi. "Senin sarhoş olacağından eminim. Benim sarhoş olduğumdan emin olunca sen iç. Ama içeceğine ve sarhoş olacağına dair söz ver bana."

"Söz." dedim.

"Başlıyorum o zaman." dedi gözlerime bakarak. Başımı salladığımda içki şişesinden birkaç yudum alarak midesine gönderdi. Yüzünü buruşturduğunda kaşlarımı çattım. "Ağırmış..."

Gülümsedim. "En ağır olanını seçtim."

"Kusmayalım sonra?" diye sordu.

"Bir şey olmaz."

"Liya, biz normal bir şekilde seks yapmıyoruz." dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. "Unuttun mu?"

"Hiçbir sevişmemizi unutmadım."

"Seks'lerimizden bahsediyorum." dediğinde yutkundum. "Ofiste yaptığımız seksi hatırlıyor musun? Seni masanın üzerinde becermiştim sonra sen yüzüme oturup ağzımı sürmüştün üstüne üstlük beni nefessiz bırakmıştın. Masayı bile kırmıştık."

Gülümsedim. "Unutmam mümkün mü?"

"Bizim seksimiz çok..." Gerisini getirmekte zorlamdı.

"Kirli?" Başını olumlu anlamda salladı. "Kirli ve çılgın..."

"Islak." diye ekledi.

"Mahrem." diye ekledim.

"Acımasız." diye ekledi.

"Sert." diye ekledim.

"Nefret." dediğinde duraksadım. "Nefret sekslerimiz... O kadar haşin ve acımasız davranıyorduk ki birbirimize..."

"Endişelenme." dedim. "Kusmayız. Sarhoşken çılgın bir şekilde seks yapacağımızı sanmıyorum."

"Seks mi yapacağız?"

"Evet." dedim.

"Sevişmeyecek miyiz?"

"Şimdilik hayır." dedim. "Ama... Ama seni seviyorum. Mesajlarına cevap veremedim ama teşekkür ederim, ben de seni seviyorum yaşadığımız her şeye rağmen."

"Sarhoş olmadan önce," diye başladı sözüne gözleri yerdeyken. Elindeki şişeyi masaya bırakıp yutkunarak gözlerini gözlerime kenetledi ve zorlanıyormuş gibi bir hali vardı. "Hatırlamak istediğim bir şey var."

Beni öpecekti, biliyordum.

Yavaş olmayan bir şekilde dudaklarıma yöneldiğinde bende karşılık verdim ve dudaklarımızın birleşmesini sağladım. Beklemeden elimi ensesine koyup uzun saçlarının tutamlarını okşadım. Alihan'ın nefesi içime çarparken dudakları bana nazik davranmıyordu. Islak ve sertti.

Daha büyük bir adım atarak yakalarından tutup doğruldum ve kucağına yerleştim. Dudaklarımız kısa süreliğine ayrıldığında ellerimi yanaklarına koyarak yüzünün çekiciliğini inceledim bir süre. Alihan bana kısık ve arzulu gözleriyle bakarken kendimi kucağına iyice bastırdım. "Asıl sen çok güzelsin, Alihan..."

Hafif bir tebessüm yarattığı dudaklarına yapıştım orada nefes alabilmek için. Elleri belimi avuçlarken sarı saçlarım ikimizin de önüne dökülüyordu. Saçlarımı kulaklarımın arkasına taktığımda dillerimiz bir savaş içerisindeydi ve dudaklarımız birleşebilmek için can çekişiyorlardı.

Kollarımı boynuna sararak bu öpücüğü arzudan uzak tuttum ve sevgiye yanaştırdım. Ellerimizin sahipleyici tutuşu ikimize de sevgi verirken öpüşümüz ıslak ve derin olsa da, çokça sevgi barındırıyordu.

Alihan dilimi emerek geri çekildiğinde ona seks gözlerimle bakmaya devam ettim. Seks gözlerim, kısık, sinsi ve baştan çıkarıcı bakan mavi gözlerimdi.

Şişesine uzanıp tekrar ağzına dayadığında bu sefer çok fazla içti. Gözleri yaşarmaya başladığında şişeyi elinden aldım. Gözleri arkaya kayarken dudaklarına yapıştım. Alkollü nefesi ağzıma çarparken deli gibi öpüşmeye başladık. Bende şişemi alıp yavaşça içmeye başladığımda her ikimizde götü kaybetmeye yakındık.

"İşe yarıyor..." diye fısıldadı Alihan.

Ellerimi karnına dayadığımda kumaşının üzerinden kaslarını ve ince belini okşadım. Şişeyi kafama dikerek bedenini izleyip hissettim. Beklemediğim anda Alihan beni kaldırıp gözlerimin içine bakarak konuştu. "Odaya geçelim."

Başımı salladım.

Odasına girdiğimizde şişelerimiz hala elimizdeydi. Yudum yudum içkiyi mideme götürürken başım dönmeye başlamıştı çünkü yavaştan kafayı buluyordum. Alihan ise son yudumlarını alarak içkisini bitirmişti ve kızarık dudaklarıyla bana bakıyordu. Derin bir öpüşmenin içine girdiğimizde dilini ağzımda dolaştırmayı bırakıp boynuma indi. Şişenin son yudumlarını mideme gönderdiğimde şişe elimden düştü.

Alihan bana kararan gözlerine baktığında kahkaha atmaya başlamıştım. Üzerimdekilerini çıkarmaya başladığımda yatağa itildim ve Alihan üzerime çıktı. Alkol kokan nefeslerimiz birbirine girdiğinde ikimizde, ikimizin de yarın hatırlamayacağı bir seksin içine adım attık.

———

Sabah gözlerimi açtığımda güneşin parıltılarını yüzümde hissettim. Odanın sıcaklığı yüzünden mızmızlanarak yorganı üzerimden attığımda bedenime baktım. Çırılçıplaktım ve yerde kiyafetlerim duruyordu. Saçlarım terlediğimden dolayı nemliydi ve bacaklarımın arasında bir sızı vardı.

Yanımda uzanan bedenin farkına vardım. Alihan, arkası dönük bir şekilde uyuyordu. Yorgan üstüne örtüktü fakat o da çıplaktı çünkü kiyafetleri aynı şekilde yerdeydi. Yerde duran telefonuma uzanarak saate baktım. On ikiyi yirmi geçiyordu.

"Günaydın." diyen sesini duydum.

"Günaydın." dedim.

Kalkacağını anladığımda saygıdan bakışlarımı çevirdim. Yatakta oturur hale gelip bol siyah sweatini ve boxerini es geçerek eşofmanını giydi. Elime dokunduğunda ona baktım. Yorganı göğüslerime kadar çekmiştim ve düşmesin diye tutuyordum.

"Ağrın var mı?" diye sorduğunda başımı salladım. "Nerende?"

"Başım ağrıyor biraz ve bacaklarımın arasında bir sızı var." dediğimde kuru olan dudaklarını yaladı. "Sen?"

"Başım ağrıyor ve..." dedikten sonra eli boynuna gitti. Boynuna baktığımda gördüğüm şeyle ağzım açıldı. Büyük, gerçekten çok büyük bir sıyrık vardı ve kan izleri teninde kurumuştu. "Boynumu çizmiş olmalısın sanırım çünkü çok acıyor."

"Hasiktir, Alihan!" dedim endişeyle ve ona yaklaştım. Ellerimi boynuna koyarak baş parmağımı yavaşça sıyrığa götürdüm. "Bunu nasıl tırnağımla yapmış olabilirim? Çok kötü gözüküyor... Üzgünüm, gerçekten üzgünüm."

"Sorun değil." dedi yüzündeki bir gülümseyle. "Senden kalan bir iz ise taşımaktan zevk duyarım."

"Ah, Ali..." dedim. "Sanırım bu pek iyi bir fikir değildi."

"Şey, karnımda aynı halde."

"Ne?"

"Hatırlıyor musun?" diye sorduğunda gözlerimi yatağa diktim. Kesik kesik, hızlı ve gürültülü nefeslerimizi ve aldığımız zevki hatırlıyordum ama başka bir şey yoktu.

"Kesik kesik..." dedim. "Sen hatırlıyor musun?"

"Hayır, hiçbir şey. Sadece hatırlamak istediğim şeyi çok iyi hatırlıyorum."

"Öpüşmemizi mi?"

"Aynen." dedi yüzündeki gülümsemeyle.

"Sence nasıl bir seks yaptık?" diye sorduğumda Alihan'ın yüzünde bir sırıtma oluştu. "Sence ne yaptık?"

"Anal seks yapmış olmalıyız çünkü o noktam çok acıyor." dediğimde elimi daha sıkı tuttu. "Fakat oral seks, çeşitli çeşitli seks pozisyonları... Bunları yaşadık mı emin değilim..."

"Bana sakso çektin çünkü aletimin başı kızarmış." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Ve sen bana her sakso çektiğinde oluyor bu. Bana hiç nazik davranmıyorsun da..."

Kıkırdadım. O da kıkırdadı.

"Ama ben seni yaladım mı bilmiyorum..." dediğinde derin bir nefes verdim. "Hemen şimdi telafisini yapabiliriz? Emin olabiliriz?"

"Yıkanmadım, Alihan..." dedim.

"Sence bu benim için önemli mi?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Şimdi değil." dediğimde başını salladı. "Hem... Sanırım beni yaladın çünkü bacaklarımın arasında diş izlerin var."

"Ne?"

"Evet."

"Isırmış mıyım seni yani?" diye sorduğunda omuz silktim. "Oha..."

"Merak ediyorum şimdi ya..." diye söylendiğinde gülümsedim. "Acaba hangi pozisyonlara girdik? Acaba yüzümü sürdün mü? Acaba sana rimming yaptım mı? Acaba gözlerinin içine bakarak becermiş miyimdir seni? Of, merak içerisindeyim!"

"Çocuk gibisin..."

Kollarını birbirine sararak arkasına yaslandı ve bana baktı. "Değilim, sadece çok meraklı birisiyim."

"Acaba ilk hangimiz geldik?"

"Sen." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Kesinlikle sen."

"Bana deli oluyorsun, atma!"

"Asıl sen atma?"

"Sen atma!"

"Liya!"

"Sus!"

"Sustum." dedi. Telefonumun ekranına bir mesaj geldiğinde gözlerimi büyüterek küfür ettim. "Ne oldu?" diye sordu Alihan.

"Leyla yirmi bir kere aramış..."

"Ara hemen." dedi yüzündeki endişe kendisini belli ederken. Aradım fakat ulaşamadım. Bedenimi korku ele geçirirken Alihan hızla yataktan kalkıp salona giderek odayı terk etti. Yataktan çıkıp kiyafetlerimi üzerime geçirdim ve arkasından gittim.

"Çıkmıyor!"

Tam o an kapı çaldı.

Alihan koşar adımlarla kapıya adımlayıp açtığında karşımızda bir Leyla gördük. Zaman kaybetmeden Leyla'ya sarılan Alihan rahatlar gibi bir nefes vermişti. Bu aralar Uzay olayı yüzünden gergindik ve ikimizde çok korkmuştuk. "Ödümüzü koparttın!"

"İçeri girebilir miyim?" diye sordu.

"Gel tabii." dedim ve onu içeriye buyur ettim.

Hepimiz koltuğa oturduğumuzda Leyla telefonunu çıkarıp WhatsApp'e girdi. "Uzay bana yazdı..."

"Ne?"

"Ne yazdı?" dedim aceleyle.

Telefonunu bana uzattığında Alihan mesajı okuyabilmek için kafasını kafamın yanına koydu ve bu yakınlık beni etkilerken sertçe yutkunmak zorunda kaldım.

Uzay

Selam!
Ah, kesin olanları sende biliyorsundur. Size ettiğim ihaneti öğrendiniz ve ben kaçmak zorunda kaldım. Ama zaten böyle tanınıyorum, değil mi Leyla? Uzay Tetikçi kaçmayı çok sever...
Herkesi siktir edip sadece sana yazma zahmetinde bulundum ve böylelikle kendimi riske atıyorum ama umrumda değil.
Leyla, sana yaptıklarımdan dolayı üzgün olabilirdim ama değilim. Çok iyi bir insansın, çok güzel ve başarılı bir kadınsın ve allah kahretsin ki tam bir seks tanrıçasısın! Şu an altında olmayı ne kadar çok isterdim kelimelere dökemem...
Her neyse, demek istediğim şu ki... Gerçekten seninle vakit geçirdiğimde Emre'nin sana neden körkütük aşık olduğunu anlayabildim. Komiksin, eğlencelisin, dürüstsün, iyi kalplisin ve en önemlisi çok ama çok güzelsin...
Bana çok değer vermeye başladın bir zamandan sonra ve bu büyük bir hataydı çünkü seni sadece seks için kullanıyordum. Güzel kişiliğine yazık oldu ama ne yapabilirim? Benim istediklerim her şeyden çok daha önemli. Tamam, üzülmedim desem yalan olur çünkü gerçekten temiz bir kişiliğin var. Seninle vakit geçirdiğimde gerçekten eğlenmiştim ve kim olduğumu unutmuştum. Eminim içinde bir yerlerde sende aynısını benim için hissediyorsun. Alihan Karalı'yı yaptıkları yüzünden cezasız bırakamazdım. Gözlerimin önünde kardeşimi öldürmesi, gücümü elimden alıp tüm adamlarımı öldürmesi ve istediğim her şeyi onun alması artık çok zoruma gidiyordu. Belki kaybettiklerimin acısından delirdim yoksa ben de çok iyi birisiydim. Onun yüzünden de sevdiğim kadını kaybettim ama onun yanına hala sevdiği kadın var. Bu da zoruma gidiyor. Bu yüzden artık tüm bu olanlara ve Alihan Karalı'nın mutluluğuna bir son vermeliyim.

Bir gün illa ki tekrar yüz yüze geleceğiz Leyla ve eminim ki beni öldürmek isteyen tek kişi Karalı olmayacak. O gün görüşelim, kendine iyi bak.

Leyla'nın dolu gözlerini fark eden Alihan bir abi edasıyla ona yönelip ona sıkı sıkı sarıldığında gözlerimden akan yaşlar telefona bulaştı. Şu an neler okuduğuma inanamıyordum, çok çaresizdim ve kocaman bir yalandan uyanmış gibiydim.

"Çok üzgünüm, Ley." dediğinde saçlarını öptü ve sırtını sıvazladı. Kendi kendime, sessizce ağlarken onları izledim ve ihanete uğramanın acısıyla iç çektim. İkisinin de bakışı bana döndüğünde kafamı eğdim ve ellerimi yüzüme kapattım.

Önümde diz çöken bedeniyle ağlamam daha da şiddetlenirken Leyla'nın elini saçlarımda hissettim. Alihan ellerini boynuma koyarak yüzüme kapattığım ellerimi öptü ve bileklerimden tutarak ellerimi yüzümden uzaklaştırdı.

"Güzelim, bak bana..." dediğinde iç çeke çeke sessizce ağlıyordum. Uzay'ı etimle kemiğimle, kalbimle ve tüm samimiyetimle çok sevmiştim. Onu çok fazla sevmiştim, bir dosttan öte bir abi olmuştu bana ve her zor anımda yanımda olmuştu.

İlk kez ihanete uğramanın acısı bedenime işlerken ağlamamı dindiremiyordum. Kahretsin, çok çaresizdim ve olanlara inanamıyordum.

"Küçük kızım." diyen ses tonu ağzımdan bir hıçkırığın kaçmasını sağladı. "Sakın dağılma. Sakın pes etme, sakın yıkılma tamam mı? Bu kadar gücü bir hiç için kazanmadın sen? Onu bulmamıza ramak kaldı ve söz veriyorum öfkeni ondan çıkarmana izin vereceğim."

"Ona güvenmiştim..." diye mırıldandım ağlamaktan boğuk çıkan sesimle. Sürekli burnumu çekiyor ve küçük bir çocuk gibi ağlıyordum. "Ona tüm acımı anlattım, beni eğitmesi için ona izin verdim. Bugün olduğun kadını o yarattı ve bunu bilerek yaptı. Onu çok seviyordum, Alihan. Bize bunu nasıl yapmış olabilir ki?"

"Lütfen ağlama mahvoluyorum ben..." diye mırıldandığında alnını dizlerime yasladı. Dudaklarını dizlerime bastırırken tekrar doğruldu ve yüzümdeki yaşları sildi. "Dayanamıyorum seni böyle görmeye. Yapma..."

"İhanete uğramak bu kadar boktan bir his miymiş?" diye mırıldanırken ağlamamı durduramıyordum. "Alihan, ona güvendik..."

"Evet..." diye fısıldadı. "O hatayı kaç kez yaptım sayamıyorum ama yine Uzay Tetikçi'ye inandık ve cezamızı da yedik. Ama böyle güçleneceğiz..."

Leyla da aynı benim gibi ağlarken Alihan sürekli gözlerini kırpıştırıyor ve dudaklarını ıslatıyordu. Ağlamak üzereydi, ağlamaya çok yakındı. Leyla'nın kollarını boynumda hissettiğimde hızlıca kollarımı beline doladım.

"Her şey için üzgünüm." derken ağlıyordu. "Şu an en çok birbirimize ihtiyacımız var."

Acım öfkeye dönüşünce benden ne olucaktı bilemiyordum ve umuyordum ki Uzay'dan başka kimseye zarar vermezdim. Alihan'ın elini bacağımda hissederken Leyla saçlarımı okşuyordu. Birbirimize teselli verirken yumruklarımı sıkmaya başladım ve Alihan bunu fark ederek ellerimi tuttu. "Sakin bebeğim, sakin..."

"Madem o bu kadın olmamda yardım etti," dediğimde Leyla benden ayrıldı ve üçümüz de bakıştık. "O zaman bu kadın da onun sonunu getirecek. Sonuçta bunu bilerek yaptı değil mi? Ne yaptığını çok iyi biliyordu. Onun yüzünden çok şey kaybettim ben." Gözlerim Alihan'a gittiğimde ona ne anlatmak istediğimi anladı.

En acı kaybım o'ydu.

"Çok zaman kaybettik bile." dedi Alihan sakinliğini koruyarak. "Araştırmalar yapmalıyız fakat bunu kendimize göre yapacağız. Liya, o Serkan denen itin yanında mı kalacaksın hala? Bana gel."

"Hı?" diye bir tepki verdim.

"Bana gel." dediğinde yutkundum. "Benimle çalış. İkimizin gücünü artık bu dünyaya göstermenin vakti geldi geçiyor bile. Uzay, bize bunu yaparak büyük bir hataya adım attı ama bu sorun değil."

"Alihan..."

"Benimle misin sarı güzellik?" diye sorduğunda elimi okşuyordu. Leyla umutla bana bakarken yutkundum. Ben hep onunlaydım. Ben ondan gitmemiştim ki hiçbir zaman...

"Ben hep seninleydim, Alihan. Hayatımın sonuna kadar da seninle olmaya devam edeceğim..." dediğimde yüzümde buruk bir gülümseme vardı. İçimden gelerek kollarımı boynuna dolayıp biraz olsun iyi hissetmeye çalıştım.

Alihan ellerini sırtıma koyup beni okşamaya başladığında kafamı boynuna gömüp biraz olsun sakinleşmeye çalıştım. Leyla'nın yanımızda öylece durduğunu fark ettiğimizde Alihan ile ben elimi aynı anda ona uzatıp sarılmamıza davet ettik.

Leyla ve Alihan bir gülümsemeyle bana bakarken buruk bir tebessüm hediye ettim onlara. Alihan umursamıyormuş gibi gözükse de en çok onun umursadığından emindim. Leyla ile ben çok üzülmeyelim diye bizim için güçlü durmaya çalışması beni parçalara ayırıyordu.

Gece uyumadan önce ağlayacağından emindim oysaki.

Alihan Karalı bencil birisi değildi.

Aksine, çok fedakârdı.

Ve ben bunu anlamak için çok zaman kaybetmiştim...











Bölüm Sonu

Hello, öncelikle çok üzgünüm yeni bölümün gelmesi bu kadar sürdüğü için... Çok yoğundum ve yazmak için pek motivasyonum yoktu fakat şimdi buradayım :)))

Bölümü nasıl buldunuz? Artık olaylara dalacağız ve hikaye biraz karışacak, biraz daha aksiyon katacağım ve çokça gözyaşları belki de... Bilemiyorum...

Umarım bölümü beğenmişsinizdir, başka ne demek istersiniz? Buraya yazın bakayım :)

Sizi çok seviyorum, bir sonraki bölüme görüşürüz! 💜

Continue Reading

You'll Also Like

9.9K 904 46
Bir silah sesi... Tüm hayatımı alt üst eden o ses. Zihnimden asla çıkmayacaktı bu ses. Ben daha ilk sesin şokunu atlatamadan ikincisi yükseldi. Ateş...
565K 39K 36
"Bağırmasana be kadın kulağımın zarını patlattın!" Deyince kan beynime sıçradı! Sinirle gözlerimi açtım ve beni tutan kollara baktım "Sen de önüne ba...
6.4K 221 27
Bana yalan söyle, benimle birlikte yalan söyle, şu kahrolasi bağımlılığıni tatmin et , Şimdi butun içkilerim ve hislerim karışık , özlememen gereken...
4.3M 96.9K 103
❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️ ... "Söz verebilir misin, Liya?" "Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğ...