Dokuzuncu Bölüm

36.5K 1.7K 715
                                    

 Medya: Toprak Çağlayan 👆🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Toprak Çağlayan 👆🏻

•••

Toprak Çağlayan'dan:

Kucağımda yaprakla koşarak merdivenlerden indim. Gözleri kapalıydı sanırım bayılmıştı. Ya da havale geçiriyordu. Şu an doğru düzgün düşünemiyordum. Delirmek üzereydim.

Hızla dış kapıya giderek ayağımla tekme attım dışarıdan açmaları için. Abimler bugün olmadığı için her zaman ki gibi kapıya koruma dikmişlerdi.

"Şu siktiğimin kapısını açın artık!" Diye bağırdım sinirle. Kapı dışarıdan açıldığında korumalar şaşkınlıkla bana ve kucağımda ki yaprağa bakıyordu. "Hemen arabayı hazırlayın ne bekliyorsunuz?! Hastaneye gidiyoruz!" Koşarak garaja gidip arabalardan birinin önünde durdum. Korumalardan biri arka kapıyı açtığında kucağımda yaprakla beraber oturdum.

Koruma binip hızla sürmeye başladı.

Ellerimle yaprağın yüzüne gelmiş saçlarını ilikleyerek yüzünü açtım. Yüzü bembeyazdı, dudaklar mosmor olmuştu. Kucağımda öylece titriyordu ama bilinci kapalı gibiydi.

Onun bu haliyle içimden bir şeylerin kopup gittiğini hissettim. Sanki benim canım acıyordu. Nefes alamıyormuş gibiydim. Alnını öperek kucağımda küçücük kalan bedenini iyice kendime çekerken kafasını gögüsüme yasladım. "Birazdaha dayan güzelim ne olursun, söz veriyorum sana hiçbir şey olmayacak. Lütfen dayan."

Elim ayağım titriyordu korkudan.

Nasıl anlamamıştım hasta olduğunu?!

Sabahtan beri garip davranıyordu. Başı ağrıyordu, halsizdi, günde yedi öğün yemek yiyen insan bugün yemek yemeği geçin bir tane çikolata bile yememişti.

Eve gelir gelmez uyumuştu. Eğer kontrol etmek için odasına gitmeseydim kim bilir neler olacaktı...

Korkuyla onu daha çok kendime çekerek saçlarını öptüm. Kolları yüzü her tarafı sıcacıktı. Yanıyordu ateşten.

Yutkunarak kormaya döndüm. "Daha hızlı sür şu lanet arabayı! Havale geçiriyor görmüyor musun!?" Dedim bağırarak.

Titremesi artmıştı iyice. Ellerimle saçlarını okşadım sakinleşmesi için. "Şşş ben burdayım tamam mı bir tanem? İyileşeceksin..." dedim mırıldanarak.

Araba ani frenle hastanenin önünde durdu. Koruma hızla inip kapıyı açtığında bende beklemeden inip acil kapısına doğru koştum. "Sedye getirin! Hadi!" Diye bağırdım.

𝗗𝗶𝗸𝗸𝗮𝘁: 𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗩𝗮𝗿!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin